Birge ve Sağlam İçtimai Birliyi Kurucusu Aytən Eynalova’nın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı, Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer, Azerbaycan Kadın – Çocuk ve Sosyal Politikalar Milletvekili Melahet Ibrahimqizi ve Azerbaycan’ın önde gelen isimlerinin katılımıyla yapıldı. Socar Türkiye’nin desteklediği işbirliği çerçevesinde Tohum Otizm Vakfı okulunda bir yıl süresince Azerbaycanlı bir eğitim direktörü yetiştirilecek ve bu işbirliği ile Azerbaycan’da yaşayan otizmli çocukların bilimsel temelli eğitime kavuşmaları sağlanacak.
Erken Tanı ve Eğitimle, Otizmli Bir Çocuk Yeniden Doğabilir!
Günümüzde doğan her 68 çocuktan 1’ini etkileyen otizmin, bilinen tek tedavisi; erken tanı ile yoğun ve sürekli özel eğitimdir. Bilimsel araştırmalar, erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin belirtileri kontrol altına alınabildiğini, gelişim sağlanabildiğini, hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmadığını göstermektedir.
Otizmde Doğru ve Etkili Eğitim Nasıl Olmalı?
- Eğitim olabildiğince erken başlamalıdır. Günümüzde 18 aydan itibaren otizm tanısı koyulabilmektedir O nedenle eğitime, çocuğa otizm tanısı koyulur koyulmaz başlamak gerekir. Özellikle 3-5 yaş arası otizmli çocuklar için eğitimin önemi çok büyüktür.
- Eğitim çocuğun bireysel özelliklerine ve gereksinimlerine uygun olmalıdır.
- Eğitim yoğun olmalıdır. Otizmli çocukların haftada en az 30 saati bulan yoğun bir eğitim almaları sağlanmalıdır.
- Eğitim kesintisiz olmalıdır. Kesintisizlik, mümkünse haftada yedi gün yılda 12 ay anlamına gelmektedir.
- Eğitimde özel bir müfredat kullanılmalıdır.
- Eğitimin içeriği otizmde görülen yetersizlikleri iyileştirmeye yönelik olmalıdır.
- Eğitimde mutlaka bilimsel dayanaklı tekniklere yer verilmedir.
- Otizmli çocuklarda öncelikle birebir eğitim sonrasında, küçük grup ve büyük grup eğitim şeklinde ilerlemelidir.
Konuyla ilgili açıklama yapan Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer“Tohum Otizm Vakfı olarak, otizmli çocukların eğitimi konusunda 2006 yılında kurduğumuz model okulumuzun önemli bir kapı açtığına inanıyorum. Okulumuz ülkemize otizm konusunda uzmanlaşmış ve örnek olabilecek, dünyadaki gelişmeleri takip eden, bilimsel dayanaklı ve etkililiği ispat edilmiş bir sistem ile eğitim veren bir model kazandırdı. “Özel Tohum Otizm Vakfı Özel Eğitim Okulu” otizmli çocukların eğitiminin içerik ve uygulama açısından doğru bir örneğini Türkiye’ye getirmekle kalmadı aynı zamanda otizm konusunda etkili bir müfredat hizmete sundu. Bu bilgi ve deneyimi Azerbaycan’da otizm konusunda çok önemli çalışmalar yapan Birge ve Saglam İctimai Birliyi ile paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu işbirliğine inanan ve destekleyen Socar Türkiye ekibine de sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.
Tohum Otizm Vakfı Hakkında
Tohum Otizm Vakfı; 2003 yılında otizmli çocuklarımızı erken tanı ve eğitimle topluma kazandırmak, otizmli çocuklar ve ailelerinin eğitim ve sağlık hizmetlerinden eşit şart ve fırsatlarla yararlanabilmeleri sağlamak amacıyla kar amacı olmayan, kamu yararına kurulmuş olan bir eğitim ve sağlık vakfıdır.
Vakıf çalışmalarını bilimsellik, önderlik ve öncülük, paylaşımcılık, kurumlar arası iletişim ve iş birliği, kaynaklarda verimlilik ve etkililik, güvenirlik, şeffaflık ve insana ve çocuğa değer vermek ve en iyi hizmet haklarını gözetmek ilkeleri doğrultusunda hem ulusal hem de uluslararası çapta sürdürmektedir.
Uygulamalı Davranış Analizi (UDA) Hakkında
UDA, toplumsal açıdan önemli insan davranışlarını inceleyen bir davranış bilimidir. UDA temelli bir öğretimde birey doğrudan gözlemlenir; ne yapıp-yapamadığı kaydedilerek o anki becerileri ve ihtiyaçları kapsamlı bir şekilde değerlendirilir. Etkili bir UDA öğretim programında her öğrencinin becerilerini geliştirmesini ve genellemesini gerçekleştirmek için sadece tek bir yöntem değil gereken tüm yöntemler kullanılır. UDA’nın otizmli çocuklar için nihai hedefi, bu çocukların akranlarıyla birlikte kaynaştırma programlarına devam edebilecek düzeye gelmeleridir. UDA otizmde uygulanan diğer yöntemlerle karşılaştırıldığında, başarısını deneysel araştırmalarla bilimsel olarak gösterebilen tek yöntem olarak dikkat çekmektedir.