insanların ev anlayışı ‘başımızı koyacak bir çatı’ değil. Günümüzde cep telefonu ve tablet bilgisayarlardan yönetilebilen akıllı evler inşa ediliyor.
Dünya akıllı ev sistemleri ile yaklaşık 40 yıl önce tanıştı. İlk akıllı evler ise 80’li yılların başında inşa edildi. Evler akıllandıkça konforlu yaşama olan talep de arttı. Yapılan araştırmalar 2020 yılında Avrupa akıllı ev pazarının 14 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağını ortaya koyuyor. Tüm dünyada beklenen rakam ise 51 milyar dolar.
Dünya akıllı ev sistemleri ile yaklaşık 40 yıl önce tanıştı. İlk akıllı evler ise 80’li yılların başında inşa edildi. Evler akıllandıkça konforlu yaşama olan talep de arttı. Yapılan araştırmalar 2020 yılında Avrupa akıllı ev pazarının 14 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağını ortaya koyuyor. Tüm dünyada beklenen rakam ise 51 milyar dolar.
Türkiye’de de dünyaya paralel olarak akıllı ev projelerinde artış görülüyor. Kentsel dönüşüm ile birlikte büyüyen inşaat sektörü, akıllı evlere yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor. Bugüne kadar 3.5 milyon metrekareden fazla alanda hem gayrimenkul hem de altyapı projelerinde elektrik taahhüt işlerine odaklanan Orge Enerji Elektrik’in CEO’su Nevhan Gündüz akıllı ev sistemlerinin gayrimenkul sektörünün önemli bir kolu haline geldiğini söyledi.
“Küçük bir dokunuşla bile binalar akıllanıyor ancak doğru planlama yapılmalı”diyen Gündüz, şöyle devam etti: “Öncelikle, akıllı bina tasarruf ettirmeli, hayatı zorlaştırmamalı. Biz tüm yapılarımızda led aydınlatmayı kullanarak 2-3 kat enerji tasarruf sağlıyoruz. İklimlendirme ve aydınlatma otomasyonu, hareket dedektörleri ile de enerji tasarruf sağlıyoruz.
Yeşil binalar inşa edilirken maliyet yüksek görünebilir ancak bu oran yüzde 2-3 düzeyinde oluyor. Bina bittiğinde kullanımda yüzde 10 düzeyinde tasarruf sağlanabiliyor. Bu tür yeşil binalar tüketicinin tasarruf etmesini sağlarken yatırımcıya da kullandığı malzemelerle tasarruf ettiriyor. Müteahhitler nasıl demirden çimentodan vazgeçemiyorsa, akıllı binadan da vazgeçme şansları yok. Türkiye artık orta gelir grubu akıllı ev kullanmaya başladı. Kentsel dönüşüm süreci bunu hızlandırdı. 10 yıl sonra çok daha akıllı evler göreceğiz. Benim öngörüm İstanbul gibi metropollerdeki evlerin yüzde 30’u akıllı ev olacak.”
“Küçük bir dokunuşla bile binalar akıllanıyor ancak doğru planlama yapılmalı”diyen Gündüz, şöyle devam etti: “Öncelikle, akıllı bina tasarruf ettirmeli, hayatı zorlaştırmamalı. Biz tüm yapılarımızda led aydınlatmayı kullanarak 2-3 kat enerji tasarruf sağlıyoruz. İklimlendirme ve aydınlatma otomasyonu, hareket dedektörleri ile de enerji tasarruf sağlıyoruz.
Yeşil binalar inşa edilirken maliyet yüksek görünebilir ancak bu oran yüzde 2-3 düzeyinde oluyor. Bina bittiğinde kullanımda yüzde 10 düzeyinde tasarruf sağlanabiliyor. Bu tür yeşil binalar tüketicinin tasarruf etmesini sağlarken yatırımcıya da kullandığı malzemelerle tasarruf ettiriyor. Müteahhitler nasıl demirden çimentodan vazgeçemiyorsa, akıllı binadan da vazgeçme şansları yok. Türkiye artık orta gelir grubu akıllı ev kullanmaya başladı. Kentsel dönüşüm süreci bunu hızlandırdı. 10 yıl sonra çok daha akıllı evler göreceğiz. Benim öngörüm İstanbul gibi metropollerdeki evlerin yüzde 30’u akıllı ev olacak.”