İsrailliler Türk firmasına talip “Ticarette ülke ayırt etmiyoruz. Biz alıcı konumunda değiliz satıcı konumundayız.”
"1898'de
İstanbul'a kaliteli içme suyu sağlamak amacıyla II. Abdulhamit'in
emriyle bir komisyon kurulmuş. Yapılan projeye göre Kırkçeşme
tesislerinin doğu kolu üzerinde ve Kemerburgaz'ın güneydoğusundaki
Karakemer ve Kovukkemer civarındaki membalar 20 maslakta toplanmış ve
kirlenmelere engel olmak için maslaklara demir kapılar yapılarak
kilitlenmiş. Membalardan günlük 1.200 m3 debi elde edilmiş. Tesisin
büyük bölümünün tamamlanması 1900 senesini bulmuş. Suyun verilmesi ve
resmen kabulü ise 26 Mayıs 1902'de yapılmış. Tesisin maliyeti 2 milyon
Fransız Frankı veya 100 bin altın lira olduğu yazılıyor" şeklinde
anlatıyor
Hamidiye Kaynak Suları Genel Müdürü Kenan Kılıç. Hamidiye'ye İsrail'in de talip olduğunu söylüyor...
Ben aslında Hamidiye'nin tarihinden girmek istiyorum konuya. Bildiğimiz kadarıyla tarihi çok eskilere dayanıyor.
Osmanlı'dan
bugüne uzanan birkaç kurumdan bir tanesi. 1902 yılında hizmete sunuldu.
1979'da şirketleşti ve Büyükşehir Belediye bünyesine alındı. Yani 108
yıldır Türkiye ve dünyaya hizmet ediyor. Sultan Abdülhamit Han'ın
kurduğu bir kurum. Böyle tarihsel ve kültürel bir özelliğe sahip.
Kemerlerden sular çekiliyormuş, zor şartlar altında çıkarılıyormuş...
Su
kültürü bizim medeniyetimizin önemli alanlarından bir tanesi. Eski
şartlarda şehirlerdeki sular kemerler vasıtasıyla kullanıma açılıyordu.
İlk defa 133 çeşmeyle Hamidiye suları kullanıma sunuldu. Yıldız Sarayı,
Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Galatasaray Lisesi gibi bugün de
hayatiyetini devam ettiren önemli kurumlarımızın çeşmelerinden gelirdi.
Nüfusun büyük bir kısmının su ihtiyacını Hamidiye suları karşılardı.
AFRİKA'YA DA SU YOLLUYORUZ
27 ülkeye ihracatınız var sanırım.
Düne
kadar 27 ülkeydi. Bugün yeni bir ülke daha eklendi. Birçok kişinin
haritada yerini gösteremediği, Angola ülkesine ihracat başlıyor.
Afrika'da bir ülke. Beş kıtada ülkelere Hamidiye Kaynak Suları ihracat
yapıyor.
Afrika'dakiler bizi nereden duydular?
Ülkelerle
tanışmamız fuarlarla oluyor. Bakanlığımızın ve ticaret odasının
düzenlediği fuarlara gidiyoruz. Temas kuruyoruz. Bazen de müşteri
internet üzerinden ulaşıyor. Karşılıklı ziyaretler oluyor.
Afrika ile de fuar aracılığıyla mı ihracat başladı?
Hayır.
Müşteri bizi kendisi buldu. Karşılıklı görüşmelerde anlaşıldı. Biz
Büyükşehir Belediyesi'nin iştirakiyiz, kamu kuruluşu niteliğindeyiz.
Özel sektör firmalarına kalitede örnek, fiyatta istikrar ve denge olma
misyonumuz devam ederken son yıllarda ihracatta öncülük yapma misyonu
üstlendik. 20'yi aşkın firmamız su ihracatı yapıyor. Oranları bizim
kadar değil ama bizim açtığımız bu yolda onlar da verimliliklerini
artıracak. İç piyasada arz talebi geçti. Bu beraberinde yeni sorunlar
getirdi. Kapanmalara neden oldu, fiyatlar düştü. Maliyetler
karşılanmamaya başladı. Dolayısıyla yurtdışına açılmaya başladılar.
Hükümetimizin başlattığı ihracat seferberliğinde biz ve bizim gibi
firmalar da yer almak zorundaydı. İnanıyorum ki, önümüzdeki yıllarda bu
ülke rakamlarının üzerinde gideceğiz
İSRAİL DE TALİP OLDU
İsrail ile ilgili bir şey duydum ama...
Ticarette
ülke ayırt etmiyoruz. Biz alıcı konumunda değiliz satıcı konumundayız.
Dolayısıyla Türk malı nereye giderse o kadar iyidir.
Bizde su alıyorlar mı şu anda?
Alıyorlar.
Hamidiye Su firmasına talip olduklarına dair dedikodular var. Ne diyorsunuz bunlara?
Hem
içeriden hem de dışarıdan talip var. Bu da gayet doğal. Kalite ve
tarihi birikimiyle taliplerin olması normal. Bu bizi mutlu eder. Kısa
süreç içerisinde özelleştirme statüsü içerisine alınmadı. Ama ileride
Büyükşehir Belediyesi böyle bir düşüncede olursa değerlendirmeye
alınır...
İsrailliler Hamidiye'nin tadını çok beğeniyormuş
Beğenmese
27 ülke ve İsrail içmez. Bizim yaptığımız incelemelerde dünyada içilen
sular içinde Türk suları kalite açısından fark ediyor. Burada zihniyeti
ihracata yönlendirmek. Biz inandırdık, beş yılda bu noktaya geldik.
"Yapacağız" demiyoruz, yaptık. Farkımız da bu.
Hamidiye Sularının bazı hastalıklara iyi geldiği söyleniyor.
Bilim
insanları, insan vücudunun 3'te 2'sinin su olduğunu söylüyor. Günde
1.5- 2 lt su içmemiz gerekiyor. İyi ama hangi su içilmeli? Sağlık
Bakanlığı2nın AB müktesebatına göre değerleri var. Türk sularının
kalitesi bu ağırlıklarda. Su o değerlerde olur da hijyenik
üretemeyebilirsiniz. Bu sizin kullandığınız teknoloji ve işi yaparken
kullandığınız insanların kalitesine bağlı. Bu konuda iddialıyız. O iddia
neticesinde bu kadar ülkeye girebiliyoruz. İhracat yapılan ülkelerin
kalite değerleri de bizimkisi gibi.
Biz çıtayı yukarıda tuttuk, diğer
firmalar da bu çıtaya geldi. Şimdi dönemezler de. Ülkemiz adına da
sorumluluklarımız var. Belediye iştirakı olmamıza rağmen özel
sektörlerin ilerisinde bir pazar anlayışıyla çalışıyoruz.
"ARITMA CİHAZI KULLANMAYIN"
Son zamanlarda su arıtma cihazlarını kullanıyor. Ne kadar sağlıklı bu?
O
konuda iki boyut var. Biri ekonomik biri sağlık. Suyu elektrolize
edersiniz. Verdiğinizde mineraller doğal rengini alır. Pazarlamacıların
yaptığı budur. Bunu bilmeyen halkımız çıkan renkleri gördüğünde
etkileniyor. Buna kendi aramızda sihirbazlık deriz. Biz de broşürlerle
aktardık bu gerçeği. Kesinlikle bu cihazları kullanmasınlar. Arıtma
cihazları bin TL'den başlıyor. Verilen paranın geri dönüşü, aldıkları
makinenin parçalarının 6 ayda bir değiştiği göz önünde bulundurulursa,
tüketici haftada verdiği damacana parasına da bakarsa cihaza bağladığı
paranın daha çok olduğunu görür. Haftada bir damacana tüketiyorsa daha
az öder. Arıtma cihazından gelen sudaki mineraller ölüyor. Buna
düzenbazlık diyoruz. Vatandaşlar bu cihazlarla kapılarına gelenleri
emniyete, sağlık il müdürlüğüne şikâyet etsinler.
İYİ SU NASIL OLUR?
Damacana suyun fiyatı 12 TL olanlar var. Pet şişe alanlar var bu yüzden
İşini
iyi yapan vari kötü yapan var. Kaliteyi tutturan var tutturamayan var.
Bilinçli tüketici olmak burada çok önemli. İçtiğimiz suları da kontrol
etmeliyiz.
Suyla alakalı yeterli denetim var mı?
Denetimsizlik
yok. Kendimiz çok sık denetleniyoruz. Her firmanın kapısına memur
koyamazsınız. Yeterli denetimler olmasaydı kötü durumda olurduk. Sağlık
koşulları kötü olan sular vardı. Ama şimdi ağır cezalar var. Kötü üretim
yapanlar da yok olacaktır.
İyi suyu nasıl anlarız?
Tüketici
suyun tadından yorum yapar. En yakın Hıfszısıhha merkezine gitmeli.
Analiz ettirmelidir. Şu marka, bu marka diyemeyiz. Bilimsel sonuçlarla
yürümelidir. Hamidiye'nin rakamlarını takip etsinler. Rakamlar bizizm
altımızda veya yukarısındaysa bir soru işareti koysunlar.
İLERİDE CAM ŞİŞEYE GEÇİŞ OLABİLİR
Pek
çok kişi cam şişeden su içmek istiyor. Bir ara köşe yazarları da bu
konuya eğilmişti... Pet şişe ile su içilmesin deniyor hatta
Her şeyin
kalitelisi, kalitesizi var. Petin de kaliteleri var. Firma acaba hangi
peti kullanıyor? Tüketici bunu anlayamayabilir. Firmaları seçerken bu
normlara bakmalı. Hamidiye'nin altındaki rakamlar kötü üretim olabilir.
Müşteri ucuzu tercih ediyor. İyi malzeme kullanıp, yüksek kâr yapan
firmalar da var. Tüketiciler de çok değişti. Tepki veren, hesap soran
müşteriler geldi. Bir zaman sonra kötüler kalamaz
Tamamen cam şişeyle üretime geçecek misiniz?
Belki
10 yıl sonra gelişmiş ülkelerde format buna dönecek. Bundan dolayı
sıkıntımız yok. Bu prosedür gelirse de yapılır. Arzumuz ilerki aşamada
cama geçmek. Ama bunun getirdiği ekonomik maliyetler var. Hem sağlığı
hem ekonomiyi düşüneceksiniz. Bugün 1 TL'ye aldığınız şişeyi o zaman 3
TL'ye alabilirsiniz. AB ülkelerinin de cam arayışı var. Orta vadede bu
olacak. Eskiden cam şişede üretim vardı.
HTEKONOMİ
İsrailliler Türk firmasına talip
İsrailliler Türk firmasına talip
YORUM EKLE
1
Kadıköy'de ruhsatlarda "hologram" dönemi
2
“ÜÇ DENİZİN ÜLKESİ” TÜRKİYE, İTALYAN...
3
12 ACAK 23 ACAK ARASI İBB KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ
4
PENDİK BELEDİYE BAŞKANI FEVZİ ÇAKMAK CADDESİ...
5
Anadolu Yakası'ndaki Elektrik Hatlarının Büyük...
6
Vestel 100 Milyonuncu Televizyonu Üretti, Uzay Elbiseleriyle...
7
Ataşehir Palladium’dan bellboy’lu hizmet
8
SULTANBEYLİ’YE YENİ HÜKÜMET KONAĞI
9
Bankayı soyup rehineyle kaçtılar
10
Çöpten 2 milyon lira çıktı
SON DAKİKA HABERLERİ
ANKETTüm Anketler