Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dün akşam itibariyle Avrupa ile ilgili
tüm risk göstergelerinin rekor seviyeye yükseldiğini ifade ederek,
"Avrupa’da olabilecek ciddi bir sarsıntı, Türkiye’de de hissedilir. Ama
önemli olan bunun bir yıkıma sebep olmaması, Türkiye ekonomisinin belki
hafif sarsılıp, yine ayakta dimdik durabilmesidir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Mayıs ayı sonu itibariyle yaklaşık 37,3
milyar dolara ulaşan cari açığı değerlendirirken, "Son açıklanan
rakamlar, seçimden önce açıkladığımız beklentilerle uyumlu, sürpriz
değil. Cari açık, bir süre daha yüksek seyredecek ancak yılın son
çeyreğinden itibaren daha makul, daha farklı bir trende girecek" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve yönetim kurulu üyelerini kabul
etti.
Bu arada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ali Babacan, cari açıkla
ilgili soruyu yanıtlarken, bu konuda Orta Vadeli Program’ın beklenmesi
gerektiğini belirterek, Orta Vadeli Program’da (OVP) hem makro hem mikro
perspektiften gelecek dönemde yapılacak işlerin, atılacak adımların
hepsinin yer alacağını, ancak bunun hazırlığının da bir kaç ay
süreceğini kaydetti.
Bu konuda, bütünlük içinde gelecek dönemde ne yapılacağının ortaya
konmasının önem taşıdığının altını çizen Babacan, "Bu dönemde resmi
hükümet politikası ne ise ona dikkat etmek lazım. Hükümetimizin bir
bütün olarak resmileşmiş politikalarını dikkate almak lazım. Çünkü
izleyeceğimiz çizgi, bizim bir bütün olarak Ekonomi Koordinasyon
Kurulu’nda nihai şeklini vereceğimiz çizgi olacaktır" dedi.
Babacan, yapısal sorunların çözümünün yine yapısal reformlarla mümkün
olabileceğine de dikkati çekerek, "Türkiye bir süre daha cari açıkla
beraber yaşayacaktır. Bu cari açık sorununun çözümüne daha çok cari
açığın makul, sürdürülebilir seviyelerde devam etmesi ve sağlıklı bir
şekilde finanse edilmesi açısından bakmak lazım. Yoksa cari açığı sıfıra
indireceğiz, cari fazla vereceğiz gibi hayali hedefler kendimize
koymamamız, gerçekçi hedeflerle hareket etmemiz lazım" diye konuştu.
Ali Babacan önümüzdeki dönemde bütün bu konuların ele alınacağını ifade
ederek, Türkiye’nin güven ve istikrar ortamında sorunu aşabileceğini
vurguladı.
-"(AVRUPA’DA) TATSIZ BİR DURUM OLDUĞUNDA KİMSE İÇİN SÜRPRİZ OLMAMALI"-
Ali Babacan, Avrupa’da yaşanan son gelişmelerle ilgili Türkiye’de kısa
vadeli tedbirler almayı düşünüp düşünmediklerine ilişkin soruyu
yanıtlarken de ilgili kurumlara aşağı yukarı 3 ay önce "her türlü kötü
senaryoya hazır olmaları" talimatı verdiklerini belirtti. Babacan,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Dolayısıyla ilgili kurumlarımız, karşımıza
çıkacak kötü senaryolarla ilgili hazırlıklarını yapmış durumdalar. Tabii
hemen yanı başımızda güçlü bir deprem olursa bu depremden Türkiye’nin
etkilenmemesi diye bir şey söz konusu olmaz. Nasıl uzaktaki bir depremi
az da olsa hissederiz, depremin artçıları olur, tsunami gelir
arkasından, dolayısıyla Avrupa’da olabilecek ciddi bir sarsıntı,
Türkiye’de de hissedilir. Ama önemli olan bunun bir yıkıma sebep
olmaması, Türkiye ekonomisinin belki hafif sarsılıp, yine ayakta dimdik
durabilmesidir.
Dolayısıyla kurumlara gerekli talimat zamanında verilmiştir.
Dün akşam itibariyle Avrupa ile ilgili tüm risk göstergeleri rekor
seviyeye yükseldi. Dolayısıyla tatsız bir durum, ters bir durum
olduğunda bu kimse için sürpriz olmamalı." Avrupa’nın durumun
aciliyetinin, ciddiyetinin farkında olduğunu, cuma günü bir zirve
düşünüldüğünü anlatan Babacan, "Umarız ki Avrupa pek çok konuya çözüm
ürettiği gibi buna da hızlı bir çözüm üretir. Aksi halde çözüm
üretilmediği takdirde bunun zararı yine Avrupa ülkelerinin kendisine
olacaktır" dedi.
KÜRESEL PİYASALAR ALTÜST OLDU
Avro Bölgesi’ni son iki yıldır tehdit eden borç krizinin İtalya ve
İspanya’ya yayılacağı endişeleri, küresel piyasaları altüst etti.
Uluslararası piyasalarda yaşanan sert satışlar, Avro Bölgesi’ndeki borç
krizi halkasına Yunanistan, İrlanda ve Portekiz’in ardından İtalya ve
İspanya’nın da eklenebileceğini gösteriyor.
İtalyan medyasında "Kara Cuma" olarak nitelendirilen geçen haftanın son
işlem gününde Avro Bölgesi’ndeki borç krizinin İtalya’ya yayılabileceği
endişesiyle İtalya Borsası’nın gösterge endeksi FTSE MIB yüzde 3,47’lik
değer kaybıyla son 5 ayın en hızlı düşüşünü kaydetti. 10 yıl vadeli
İtalya tahvilinin faizi de yüzde 5,28’e çıkarak son 9 yılın en yüksek
seviyesine ulaştı.
Avrupa genelinde borsalarda yaşanan kayıplar banka hisselerindeki düşüşten kaynaklandı.
Avro bölgesinin 3. büyük ekonomisi İtalya, Yunanistan’dan sonra borç
oranı en yüksek ülke. Uzmanlar, Yunanistan ya da Portekiz gibi küçük
ekonomilerin borç sorununun üstesinden gelinebileceğini ancak krizin
İtalya ya da İspanya gibi büyük ekonomilere sıçramasının endişe verici
olacağını belirtiyor.
İkinci yardım paketiyle birlikte Yunanistan’ın kurtarma maliyetinin 220
milyar avroya ulaşacağı belirtilirken, Avro Bölgesi’nin üçüncü büyük
ekonomisi İtalya’nın iflası söz konusu olursa bunun maliyetinin 700
milyar avroyu bulabileceği ifade ediliyor.
Ekonomistler, Avrupa İstikrar Mekanizması’nın (EFSF) krizi çözmek için
yeterli olamayabileceğini belirtiyor. Avrupalı yetkililer, gelecekteki
krizlere karşı EFSF’nin 700 milyar avro tutarındaki acil durumlar için
ayrılan daimi fonunun 1,5 trilyon avroya çıkarabileceğini tartışıyor.
Avro Bölgesi’ni sarsan borç krizinde ilk finansal yardım talebinde
bulunan Yunanistan’ın borç stoku ve tahvillerinin getirisinin oldukça
yüksek olması ülkenin kırılganlığını en çok artıran unsurlar olurken,
İrlanda’nın içinde bulunduğu sorun bankacılık sektöründen kaynaklanıyor.
Borç krizi halkasına eklenen son zincir Portekiz, bankacılık
sektöründeki sorunların yarattığı sorunlarla mücadele ediyor.
Piyasalarda, Portekiz’de yerli bankaların yükümlülüklerinin oldukça
önemli bir bölümünün İspanyol bankalarına olması, bu nedenle Portekiz’de
yaşanan sorunun İspanya’yı da etkileyeceği endişesi hakim olmuş
durumda. İspanya ekonomisinin en kırılgan noktası ise yüksek işsizlik
oranı.
İrlanda’da krizin bankacılık sektöründe ortaya çıkmış olmasının ve AB
ülkelerinin bankacılık sektörlerinin bütünleşik yapısı bir arada
değerlendirildiğinde, çevre ülkelerin bankacılık sektörlerinde meydana
gelebilecek olası sorunların diğer AB ülkelerinin bankacılık
sistemlerini de önemli ölçüde etkilemesinin kuvvetle muhtemel olduğu
yorumları yapılıyor.
İrlanda bankalarının en büyük iki alacaklısının ise İngiltere ve Almanya olduğu belirtiliyor.
Bu haftanın sonunda Avro Bölgesi’nin aktiflerinin yüzde 65’ini oluşturan
en önemli 91 bankaya uygulanan stres testi sonuçlarının açıklanması
bekleniyor.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s ise stres testi
sonuçlarından 26 bankanın desteğe ihtiyaç duyabileceği sonucunun
çıkabileceğine dikkat çekiyor.
MOODY'S İRLANDA'NIN TAHVİLLERİNİ ÇÖPE ÇEVİRDİ
-"PIIGS" EFSANESİ GERÇEK Mİ OLUYOR?-
Avro Bölgesi’nin kırılgan beş ülkesi Portekiz, İrlanda, Yunanistan,
İspanya ve İtalya’nın İngilizce baş harflerinden oluşan "PIIGS"
ülkeleri, çok derin finansal zorluklara ve piyasalarda büyüyen
güvensizliğe karşı mücadele veriyor.
Bilerek kötü anlam yüklenen bu akrostiş "PI(I)GS", 2008 yılında
Anglo-Sakson gazeteciler ve piyasa uzmanları tarafından borç kriziyle
karşı karşıya bulunan Portekiz, İrlanda, Yunanistan ve İspanya için
kullanılmaya başlandı. Bazıları bu gruba İtalya’yı da dahil etti.
Yunanistan’ın geçen yıl Mayıs ayında finansal dış yardım alması
nedeniyle söz konusu ülkelerin içinde bulunduğu sorunlar artık Avrupa
Birliği’nin (AB) yönetişim sorunu haline gelmiş durumda.
Küresel finansal krizden bu yana söz konusu ülkeler arasında Yunanistan
en ciddi baskı ile karşı karşıya bulunuyor. Yunanistan’ın bütçe
açığının, 2001 yılında Avro Bölgesi’ne üyeliği döneminde gayri safi
yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı yüzde 3’ün altında bulunurken, 2009
yılında GSYH’sinin yüzde 15,4’üne kadar yükseldi. Ülkenin borç
finansmanının faizinin bile yaklaşık 13 milyar avroya mal olduğu, bu
rakamın ülkenin GSYH’sinin yüzde 5,3’üne denk geldiği belirtiliyor.
Yunanistan’ın 2008 yılında GSYH’nin yüzde 110,3’ü seviyelerinde bulunan
kamu borcu, geçen yıl yüzde 142’ye yükseldi. Ülkenin 2009 yılında
GSYH’nin yüzde 15,4’ü düzeyinde olan bütçe açığı ise yüzde 9,6’ya
geriledi. Politika faizi ise yüzde 4,77’den yüzde 9,57 çıktı.
Finansal dış yardım halkasının son zinciri Portekiz’in 2008 yılında
GSYH’nin yüzde 61,1’i düzeyinde bulunan kamu borcunun geçen yıl yüzde
79,1’ine ulaştığı belirtiliyor. Avrupa Komisyonu ise Portekiz’e bütçe
açığını GSYH’nin yüzde 3’ü ile sınırlandıran Maastrich kriterlerine
uyması konusunda 2013 yılını hedef göstermiş bulunuyor. Uzmanlar ise bu
hedefi "görece gerçekleştirilemez" olarak değerlendiriyor.
Portekiz’in 2009’da GSYH’nin yüzde 9,3’ü düzeyindeki bütçe açığı geçen
yıl yüzde 7,3’e geriledi. Politika faizi ise yüzde 3,85’ten yüzde 6,05’e
yükseldi.
Geçen yılın sonunda finansal dış yardım talep etmek zorunda kalan
İrlanda’da da eşi görülmemiş şiddette bir kriz yaşanıyor. Avro
Bölgesi’nin en problemli ülkelerinden olan İrlanda’nın 2008’de GSYH’nin
yüzde 23’ü düzeyindeki kamu borcu, 2010’da yüzde 69,4’e yükseldi.
Ülkenin bütçe açığı 2009’da GSYH’nin yüzde 14,4’ü seviyesinde iken geçen
yıl yüzde 32,3’e çıktı. Politika faizi ise yüzde 4,77’den yüzde 6,42’ye
yükseldi.
Yaklaşık 4,4 milyon kişinin işsiz olduğu İspanya’nın ise Portekiz’den
sonraki halkalardan biri olduğu konuşuluyor. Portekiz’le olan yakın
ekonomik ilişkilerden önemli oranda etkileneceği belirtilen İspanya’nın
2008’de kamu borcu GSYH’nin yüzde 30,4’ü, bütçe açığı ise yüzde 9,3
düzeyinde bulunuyordu. Geçen yıl GSYH’ye oranı yüzde 48,8 olan
İspanya’da hükümet, uyguladığı tasarruf tedbirleri ile bütçe açığını bu
yıl GSYH’nin yüzde 6’sı seviyesine çekmeyi hedefliyor.
Ekonomisinin olduğu gibi borcunun büyüklüğüyle de konuşulan İtalya’nın
ise 2008’de GSYH’nin yüzde 89,2’si seviyesinde olan kamu borcu geçen yıl
99,6’ya yükselirken, yüzde 5,3 olan bütçe açığı geçen yıl yüzde 5’e,
politika faizi de yüzde 4,10’dan yüzde 3,80’e geriledi. Piyasalarda
İtalya’nın kamu borcunun GSYH’nin yüzde 120’si düzeyine ulaştığı
yorumları yapılıyor. (Milliyet)
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Risk rekor seviyeye yükseldi"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Risk rekor seviyeye yükseldi"
YORUM EKLE
1
Beşiktaş'a şok: Asbaşkanı Serdal Adalı, ve Teknik...
2
"Görevi kötüye kullanma" dan yargılanan CHP Denizli...
3
Sağlık Bakanlığı, gelecek ay 17 bin 575 sözleşmeli...
4
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Kanal 7 ile...
5
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,Binlerce...
6
Erdoğanın Başkanlığında 61'inci hükümet meclisten...
7
Gerçek sahibine “Bir şey çıkmamış”...
8
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök Yine yemin etmedi,...
9
13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün,...
10
Aziz Yıldırım’ın dolabına , koğuşlardaki...
SON DAKİKA HABERLERİ
ANKETTüm Anketler