Güneydoğu Anadolu Bölgesinde çoğu geleneksel yöntemle üretilen banyo sabunları,105 ülkeye ihraç ediliyor.
105 ülkenin sabunu Güneydoğu'dan
Çıkmaz, sabunun Amerika ve Avrupa ülkelerinin yanı sıra Afrika'da da yaygınlaşmasında, ihracatçıların dünya genelinde gerçekleştirdiği çeşitli tanıtım faaliyetlerinin etkili olduğunu aktardı.
Abdulkadir Çıkmaz, Gaziantep başta olmak üzere bölgedeki ihracatçıların yurt dışına açılma konusunda oldukça iyi durumda bulunduklarını vurgulayarak, "Bugün yurt dışına giden her uçakta mutlaka bir Güneydoğulu ihracatçı bulabilirsiniz. Sabun ve sabunculuk Nizip başta olmak üzere bölgemizde önemli bir iş kolu. Bu sektörle ilgili de birçok proje hayat buldu ve sonuçlar vermeye başladı." diye konuştu.
GAZİANTEP'TE BİR AİLE İŞLETMESİ
Öte yandan Gaziantep'in Nizip ilçesinde uzun yıllardır geleneksel yöntemle yapılan zeytinyağlı sabun üretimine aile işletmelerinde devam ediliyor. İlçede üretimi yapılan zeytinin yağı işlenerek kozmetik sektöründe önemli bir yeri bulunan zeytinyağlı sabuna dönüştürülüyor.
Yaklaşık 70 yıldır sabun üretimi yapılan işletmenin sahiplerinden Emin Yavuz, işletmede üçüncü kuşağın temsilcisi olduğunu söyledi. Yavuz, zeytinyağının kazanlarda "kostik" adı verilen madde yardımıyla kaynatıldığını ve sabunlaştırıldığını dile getirdi.
Ertesi gün tatlı su yardımıyla sabunun PH değerini ayarladıklarını kaydeden Yavuz, üçüncü gün akışkan hale gelen maddeyi yere serdiklerini belirtti.
Bir gün sonra kestikleri sabunları kurumak üzere dizdiklerini dile getiren Yavuz, yıllık üretimlerinin 200-250 ton civarında olduğunu söyledi. Emin Yavuz, üretimin yüzde 25'ini ihracatçı firmalar aracılığıyla yurt dışına sattıklarını belirtti.
SABUNUN İYİSİNİ TADARAK ANLIYORLAR
Başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere Fransa, Çin ve ABD'ye satılan zeytinyağlı sabunun doğal olduğunu kaydeden Yavuz, şöyle konuştu:
"Sabun ustası olarak bizler dilimizle sabunun tadına bakarız. Bu yöntem üretimin geleneksel yöntemle yapılmasından kaynaklanıyor. Geçmiş yıllarda laboratuvar olmadığından ustalar, bunu 'en pratik nasıl yapabiliriz?' diye düşünüp koklayarak, tadarak anlamaya çalışmış. Bu yöntem de böylece gelenekselleşmiş."