Üstün yetenekli çocuklar ve gençlerin potansiyellerini değerlendirmelerine imkân sağlamak amacıyla yeni bir projeyi hayata geçiriyor.
12-17 yaş arasındaki özel yetenekli çocukların akademisyenlerle bir araya getirilmesinin hedeflendiği projede bu çocuklarla ilgili farkındalık oluşturulması, bu çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda ailelere ve mentorlara bilgi verilmesi amaçlanıyor.
Üsküdar Üniversitesi Ulusal Yetenek ve Mentorluk Ağı Projesi ile ilgili tanıtım toplantısı Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Üsküdar Üniversitesi Özel Yetenekli Çocuklar Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÖYEMER) Müdürü Halide İncekara’nın danışmanlığını yaptığı “Eşlik Edin Yeteneklerini ve Hayallerini Geleceğe Taşısınlar” başlıklı programa Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de katıldı.
Gençlerin bilişsel, duygusal yönlerini geliştirmek ve yaşadıkları olası problemlerde yol gösterici olmak amacıyla mentorluk, girişimcilik, pozitif psikoloji içeren eğitimler verilmesi hedeflenen proje tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan önemli değerlendirmelerde bulundu.
Prof.Dr. Nevzat Tarhan: “Her çocukta keşfedilmeyi bekleyen gizli yetenekler var”
“Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi’ni ruh sağlığıyla uğraşan bir hekim olarak çok önemsiyorum” diyen Prof.Dr. Nevzat Tarhan, her çocuğun bir hazine olduğunu söyleyerek yeteneklerin önemine vurgu yaptı. Tarhan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Her çocukta keşfedilmeyi bekleyen gizli yetenekler var. Yetenek sadece zekâda değil, karakterde, kişilik özelliklerinde de vardır. Bugün yetenek yönetimini, yetenek avcılığını konuşuyoruz. Bu alanda çalışan akademisyenler var. Bir dalgıç düşünün; denizin altına dalar ve sahip olduğu donanımlarıyla hedeflediğine ulaşır, hazineyi bulur. Yetenek yönetiminde, yetenekle ilgili mentorluk konusunda da kişiler donanımlı olmak durumunda. Eğer bu kişiler bu donanıma sahiplerse yetenekleri bulur ve geliştirirler.”
Prof.Dr. Nevzat Tarhan: “Yetenekli çocukları harcama ülkesiyiz”
“Yetenekli çocuklarda 3M; merak, mantık ve motivasyon önemli” diyen Prof. Dr. Tarhan şöyle devam etti:
“Bu çocuklar çok soru sorar ve neden sonuç ilişkilerini sorgular. Bu özellikli çocukları inceleyip hangi alanda neyi iyi yapıyor bunu araştırmak gerekiyor. Bu gözle bakabilmeli. Bu çocukları keşfettikten sonra bitmiyor. İşte burada bizim üniversite olarak hayata geçirdiğimiz mentorluk ayağı devreye giriyor. Bu çocuklarımıza iyi bir rehberlik yapılması gerekiyor. Bu durum Türkiye’nin kanayan bir yarası. Bu konunun özellikle altını çizmek istiyorum: Ülke olarak yetenekli çocukları harcama ülkesiyiz. Bir rektör olarak bunu söylemek zor benim için ancak ülkemiz, geleceğimiz için söylemek durumundayım. Yüksek puan alan, başarılı öğrenciler Boğaziçi ve ODTÜ’yü tercih ediyor. Bütün yetenekli çocuklar buraları tercih ediyor ve bu çocukların bir kısmı sonrasında harcanıp gidiyorlar. Bu bir vebaldir bunu vurgulamak istedim. Bu projede emeği geçen, desteklerini esirgemeyen İSTKA’ya çok teşekkür ediyorum.”
Halide İncekara: “Onlara sınıfları ve eğitimleri yetmiyor!”
“Bu yola yalnız çıkmadım güzel bir ekip ile çıktım” diyen ÖYEMER Müdürü ve aynı zamanda proje danışmanı olan Halide İncekara, “Güzel bir şey ortaya çıkarıp devlete politika çıkaracağımızı düşünüyoruz” diyerek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Nisan ayında Üsküdar Üniversitesi Bilim ve Fikir Festivali’nde 2 gün boyunca birçok okuldan genç arkadaşım burada projelerini sunacaklar. Çeşitli yarışmalarla eğlenecekler. Özel yetenekli çocuklara bulundukları sınıflar, aldıkları eğitim yetmiyor. Onlar çok kolay öğreniyorlar. Yanlarında onlara destek olmak istiyoruz. Küçük yeteneklerle; büyük, olgunlaşmış, yol almış insanları bir araya getirmek hedefimiz. Yürekli, güzel insanlarla yola çıktık bu hamuru yoğuracağız.”
Ömer Dinçer: “Özel yetenekli çocuklarla ilgili ciddi sorunlarımızın olduğunun farkında değiliz”
Açılış konuşmaları kapsamında son olarak söz alan Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de özel yetenekli çocukların eğitiminin önemine vurgu yaptı. Dinçer şunları söyledi:
“Bizim bir eğitim sorunumuz var. Şükür ki bu alandaki sorunumuzun farkındayız. Sorunu kabul ediyorsanız geliştirmeye ve iyi şeyler yapmaya hazırsınız demektir. Ancak bugün konuştuğumuz mesele derin bir yerde sorun olarak duruyor ve biz bunun farkında değiliz. Özel yetenekli çocuklarla ilgili çok ciddi sorunlarımız olduğunun farkında değiliz. Çalışma Bakanı olduğum dönemde insani gelişmişlikle, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) döneminde 3 konuda bir şeylerin yapılması gerektiğini düşündüm. İlki üstün zekâlı, ikincisi üstün yetenekli üçüncüsü de engelli çocuklar için ayrı ayrı eğitim stratejileri geliştirmek için çaba sarf ettim. TBMM’de konuyla ilgili çalışma yapıldı. Strateji üretmek yetmez onu kararlı bir şekilde uygulamak da gerekiyor. MEB buna çözüm üretmeye çalışıyor. Bugün tebrik edilecek çalışmayla karşı karşıyayız. Üniversiteler üstün yetenekli çocuklarımızın rehberlik ve hocalığını yapsın istedik. İşte onun güzel bir örneğini görüyorum burada. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.”
Hüseyin Ünübol: “Özel yetenekli çocuklar en değerli hazine”
Açılış konuşmalarının ardından Proje Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Ünübol’un proje hakkında bilgi verdi. Özel yetenekli çocuk ve gençlerin yeryüzündeki ulusların en değerli hazineleri olduğunu belirten Ünübol, Üsküdar Üniversitesi olarak Türkiye’deki üstün yetenekli bu çocukları yeteneklerini keşfetmeleri, ilgi ve kapasitelerini artırmak için bu projeyi hayata geçirdiklerini ifade etti. Hüseyin Ünübol, proje ile üstün yetenekli çocuğun kendini fark etmesini sağlamayı, aileleri bu çocuklara nasıl davranmaları gerektiğini öğrenmeleri için sürecin içerisine dahil etmeyi ve mentörlük sisteminde yol gösteren bilim insanlarına eşlik etmeyi amaçladıklarını da kaydetti.
Özel yetenekli çocukları ve akademisyenleri buluşturacağız
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nün desteği ile bu önemli projeyi hayata geçirdiklerini belirten Ünübol, İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi, İstanbul Şehir Üniversitesi ve TÜZDEV ‘in proje ortağı olduğunu söyledi. Yrd. Doç.Dr. Ünübol, “12-17 yaş arasındaki özel yetenekli çocuklar ile bu çocukların aileleri, Üsküdar Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Şehir Üniversitesi’nden yaklaşık 5 bin 600 akademisyenin farkındalığının sağlanmasının amaçlandığı proje ile İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı tüm rehber öğretmenlere de bu bilgi ve birikimleri aktarmak istiyoruz. Proje kapsamında mentorlara çocuklara nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda eğitim vereceğiz üstün yetenekli çocuklarla ilgili farkındalık yaratacağız. Bu çocuklara yaklaşımın nasıl olması gerektiğini öğreteceğiz. Aileler için de farkındalık, üstün yetenekli öğrencilere yaklaşım ve mentorluk eğitimleri verilecek” dedi. Ünübol, özel yetenekli çocukları, akademisyenleri ve aileleri bir araya getirecek bir sistem oluşturmayı hedeflediklerini ifade etti.
Üsküdar Üniversitesi Televizyonundan da canlı yayınlanan programda Ataşehir Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinin müzik dinletisi ise ayakta alkışlandı.
Davetliler programın sonunda öğrencilerin eserlerinden oluşan sergi gezildi.