Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu’nda 2016-2017 eğitim öğretim yılının I. Dönemi, otizmli öğrencilerin karnelerini almaları ile sona erdi.

Türkiye’de model okul olarak faaliyetlerini 2006 yılından beri sürdüren okulda, 30 öğrenci tam zamanlı, 120 öğrenci ise yarı zamanlı olarak destek biriminde olmak üzere toplam 150 öğrenci eğitim alıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak otizmli çocuklara erken çocukluk, okul öncesi ve okul eğitimi ile destek eğitim hizmetlerinin sunulduğu Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu, 2016-2017 eğitim öğretim yılının I. Dönemi, çocukların karnelerini almaları ile sona erdi. Her bir öğrenciye bir buçuk eğitimcinin düştüğü ve 11 ay 1 hafta kesintisiz eğitim verilen okulda, her çocuk için özellikleri ve gereksinimlerine göre bireysel eğitim program ve materyalleri sunuluyor.

Türkiye’de örnek model okul olarak faaliyetlerini 2006 yılından beri sürdüren Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu, kurulduğundan bu yana 774 çocuğa burs desteği verdi. Okulda, başta ABD olmak üzere pek çok ülkede 40 yılı aşkın süreli bir geçmişi olan uygulamalı davranış analizi (ABA-Applied Behavior Analysis) modeline dayalı yoğun özel eğitim hizmetleri veriliyor. Uygulamalı davranış analizi, tüm dünyada otizmli çocuklara yönelik bilinen bilimsel ve en etkili eğitim modeli olarak kabul ediliyor.

ABD’nin önde gelen okulu Princeton Child Development Institute’nin (PCDI[1]) modelinde eğitim sunulan Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu bünyesinde, Türkiye’nin her yerinden Tohum Otizm Vakfı’na ulaşan ailelere ücretsiz danışmanlık hizmeti vermek ve otizmli çocuklara eğitsel değerlendirme yapmak üzere Rehberlik Birimi de bulunuyor. Birimde bugüne kadar yapılan değerlendirmeler ve eğitimlerle toplam 6.495 aile, çocuk, eğitimci ve üniversite öğrencisine ulaşıldı.

Din, dil, ırk, sosyal statü ayırt etmeyen otizmin, günümüzde bilinen tek tedavisi; erken tanı ile yoğun ve sürekli özel eğitimdir.

Bilimsel araştırmalar, erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık %50’sinde otizmin belirtilerinin kontrol altına alınabildiğini, gelişim sağlanabildiğini, hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkları kalmadığını göstermektedir.

Eğitim olabildiğince erken başlamalıdır. Günümüzde 18 aydan itibaren otizm tanısı koyulabilmektedir. O nedenle eğitime, çocuğa otizm tanısı koyulur koyulmaz başlamak gerekir. Özellikle 3-5 yaş arası otizmli çocuklar için eğitimin önemi çok büyüktür.

Eğitim çocuğun bireysel özelliklerine ve gereksinimlerine uygun olmalıdır.

Eğitim yoğun olmalıdır. Otizmli çocukların haftada en az 30 saati bulan yoğun bir eğitim almaları sağlanmalıdır.

Eğitim kesintisiz olmalıdır. Kesintisizlik, mümkünse haftada yedi gün yılda 12 ay anlamına gelmektedir.

Eğitimde özel bir müfredat kullanılmalıdır.

Eğitimin içeriği otizmde görülen yetersizlikleri iyileştirmeye yönelik olmalıdır.

Otizmli çocuklarda öncelikle birebir eğitim sonrasında, küçük grup ve büyük grup eğitim şeklinde ilerlemelidir.

Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı, "Otizm Spektrum Bozukluğu ve Yaygın Gelişim Bozukluğu" olan çocukların erken tanısının konulması, özel eğitimi ile topluma kazandırılmasına öncülük edilmesi ve bunun yurt çapında yaygınlaştırılması amacıyla, kar amacı gütmeyen ve kamu yararını gözeten bir sağlık ve eğitim vakfı olarak 15 Nisan 2003 tarihinden bu yana çalışmalarını yürütmektedir.