Çocukluk döneminde öğrenmenin %83’ü görme duyusu sayesinde.
Gelişim döneminde gözlerin sağlığının korunduğundan emin olunması ise, hem eğitim hem sosyal açıdan çocuklara büyük kazanımlar sağlıyor. Çocukluk döneminde öğrenmenin %83’ünün fazlasının görme duyusu ile gerçekleştiğinin altını çizen Prof. Dr. Halil İbrahim Altınsoy, “Dünya çapında yapılan araştırmalar, her beş çocuktan birinin teşhis konulmamış bir göz bozukluğu bulunduğunu ortaya koyuyor. Düzenli göz muayenelerinin gerçekleştirilmesi konusunda ise en büyük görev ebeveynlere düşüyor” ifadelerini kullanıyor.
Okuldaki başarı için göz muayenesi şart
Gözler, çocukluk dönemi boyunca gelişimini sürdürürken, yetişkinlerin gözlerinden pek çok önemli noktada farklılıklar gösterebiliyor. Çocukların henüz gelişme aşamasındaki gözlerinin, ilerleyen dönemlerde geri dönüşü olmayan pek çok etkiyle karşılaşabileceğini belirten Prof. Dr. Halil İbrahim Altınsoy, “Göz yapısı ile birlikte, göz sağlığına dair ihtiyaçları konusunda da çocukları yetişkinlerden ayrı olarak değerlendirmek gerekiyor. Çocuk göz sağlığı konusunda karşılaşılan sorunların büyük bir bölümü, çocuğun gelişim döneminde yaşanan problemlerden kaynaklanıyor. Göz tembelliği, kırma bozuklukları ve şaşılık gibi çocuklarda sıklıkla gözlemlenen problemler, ilerleyen dönemlerde okul başarısından çocuğun sosyal etkileşimlerine kadar pek çok farklı soruna yol açabiliyor. Bu sebepten dolayı özellikle okul dönemindeki çocukların yılda bir kez düzenli göz muayenelerinin gerçekleştirilmesi, geleceklerindeki başarı için kritik önem taşıyor” şeklinde konuşuyor.
Çocukluk en önemli dönem
Çocuklarda görme sistemlerinin, ilk yıllarda geliştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Halil İbrahim Altınsoy, “Özellikle göz tembelliği, yedi yaşın öncesinde tedavisi yapılması gereken bir rahatsızlık. Ancak, bu hastalığa 10 yaşına kadar müdahalede bulunmak mümkün. Tüm çocuk göz rahatsızlıkları arasında özellikle şaşılık ve göz tembelliği, ebeveynler veya öğretmenler tarafından kolayca fark edilebilir. Ancak fark edilmediğinde çocuğun görmesindeki sorunlar, ilerleyen yıllarda okuldaki başarısını, davranış eğilimlerini ve hatta iyi bir görüş gerektiren iş kollarına girmesini dahi etkileyebilecek sonuçlar oluşturabiliyor. Düzenli göz muayenelerine ek olarak, ebeveyn ve öğretmenlerin çocuklardaki görme problemlerinin teşhisi konusunda gözlemci ve dikkatli olmalarında büyük fayda var” diyor.
Bu belirtilere dikkat
Ebeveynlerin, okul çağındaki çocuklarda dikkat etmesi gereken belirtiler ile ilgili bilgiler paylaşan Prof. Dr. Halil İbrahim Altınsoy, “Çocukların sosyal ve eğitim hayatlarındaki davranışları, gözlerindeki problemleri ele verebilir. Çocuklarda görme problemlerini ele veren en önemli belirtiler; TV veya kitaplara sürekli yakınlaşarak takip etmesi, okuduğu yazıları parmakla takip etmesi, daha net görmek için kafayı yana yatırmak, gözlerin sıklıkla ovuşturulması, ışığa karşı hassaslık, bir gözü kapatarak okumak, ağır baş ağrıları ve bilgisayar kullanırken ağrı çekmektir. Bunların yanı sıra, ödevlerini yapmak istememesi, okulda düşük notlar alıyor olması, huzursuzluk veya davranış bozuklukları göstermesi de görme problemleri yaşayan çocuklarda sıklıkla görülen belirtiler arasındadır. Aileler bu belirtilerin gözlemlendiği çocuklarını uzman bir göz doktoruna muayeneye götürerek, okuldaki başarılarının yanı sıra geleceklerine de çok büyük katkıda bulunabilirler” diyerek sözlerini tamamlıyor.
Çocuğumda bir göz rahatsızlığı olup olmadığını nasıl anlarım?
Pek çok göz hastalığı, gözle görülebilir bir belirtiye sahip olmayabiliyor. Bu sebepten görme problemlerinin teşhisinde en etkin yol, yapılacak detaylı bir göz muayenesidir. Çocukların gözlerinde oluşabilecek problemlerin belirtileri ve risk oluşturabilecek durumlar:
- Bir gözün içeriye veya dışarıya kayması
- Yazı okurken parmakla takip ve başın yana eğilmesi
- Konsantrasyon eksikliği
- Sık ve şiddetli baş ağrıları
- Dijital ekranlara yakın mesafeden bakması
- Gözlerin sıklıkla ovuşturulması
- Davranış bozuklukları ve asosyal davranışlar