Hastaneye gittiğimizde inanamadık. Güler yüzlü doktorlar, sımsıcak kucaklayan hemşireler ile başladı Ve artık LÖSANTE bizim ikinci evimiz
7 aylık bebeğim daha ”Anne” bile diyemeden LÖSEMİ oldu ve kemoterapi almaya başladı. Daha yeni çıkmaya başlayan ipeksi saçları döküldü. Ve artık LÖSANTE bizim ikinci evimiz... Bir anne için en zor olanı yapıyorum ve bebeğime doyamadan yaşadıklarımızı paylaşmak istiyorum. Hep televizyonlarda izliyordum... daha doğrusu hemen kapatıp izlemiyordum. “Lösemiymiş hastalığım…” diye başlayan reklam filmini. Sanki benim çocuğuma bir şey olmaz, lösemi bizim evimize giremez zannediyordum. Ama doktorumuz “maalesef Elçin’in kansızlığının sebebi lösemi” dediği zaman anlamıştım acı gerçeği. Bir anda dünyamız yıkıldı. Ne yapalım, nereye gidelim nerede tedavi olalım diye ailece ağır bir şok yaşadık. İşte o zaman LÖSEV aklıma geldi. Aradık, danıştık, sorduk, soruşturduk. Herkes LÖSEV ve LÖSANTE Hastanesi bu konuda güvenilir bir adres dedi.
Hastaneye gittiğimizde inanamadık.
Güler yüzlü doktorlar, sımsıcak kucaklayan hemşireler ile başladı üç yıl sürecek olan yolculuğumuz. Saçlarımız döküldü, ateşler içinde yandık, yoğun bakımlarda yattık. Ama bir gün bile umudumuzu yitirmedik. Çünkü tanıdık eş, dost ve akrabalar bile bizi yalnız bırakırlarken LÖSEV hep yanımızdaydı. “Korkmayın, artık o bizim de yavrumuz ve size sağlıklı vereceğiz” sözlerini hiç unutmuyorum. Tedavimiz artık ayaktan ve evde devam ediyor. Hastalığın zor kısmını artık atlatmışız. Ama LÖSEV yiyeceğimiz etten, çamaşır yıkayacağımız deterjana, ayakkabımızdan Elçin’imin oynayacağı oyuncağına kadar yalnız bırakmıyordu bizleri. Bazen düşünüyoruz da, işsiz bir aile olarak bu hastalığın altından nasıl kalkardık? İyi ki varsın LÖSEV, iyi ki LÖSEV’i kurmuşsunuz Sayın Dr. Üstün EZER Son olarak LÖSEV’e bağış yapan, bu hastaneye tuğla koyan herkese seslenmek istiyorum. Gözünüz hiç arkada kalmasın, bağışlarınızı rahatlıkla LÖSEV’e yapın. Her kuruşu lösemili çocuklara veriliyor ve bizleri hayata bağlıyor.
Güler yüzlü doktorlar, sımsıcak kucaklayan hemşireler ile başladı üç yıl sürecek olan yolculuğumuz. Saçlarımız döküldü, ateşler içinde yandık, yoğun bakımlarda yattık. Ama bir gün bile umudumuzu yitirmedik. Çünkü tanıdık eş, dost ve akrabalar bile bizi yalnız bırakırlarken LÖSEV hep yanımızdaydı. “Korkmayın, artık o bizim de yavrumuz ve size sağlıklı vereceğiz” sözlerini hiç unutmuyorum. Tedavimiz artık ayaktan ve evde devam ediyor. Hastalığın zor kısmını artık atlatmışız. Ama LÖSEV yiyeceğimiz etten, çamaşır yıkayacağımız deterjana, ayakkabımızdan Elçin’imin oynayacağı oyuncağına kadar yalnız bırakmıyordu bizleri. Bazen düşünüyoruz da, işsiz bir aile olarak bu hastalığın altından nasıl kalkardık? İyi ki varsın LÖSEV, iyi ki LÖSEV’i kurmuşsunuz Sayın Dr. Üstün EZER Son olarak LÖSEV’e bağış yapan, bu hastaneye tuğla koyan herkese seslenmek istiyorum. Gözünüz hiç arkada kalmasın, bağışlarınızı rahatlıkla LÖSEV’e yapın. Her kuruşu lösemili çocuklara veriliyor ve bizleri hayata bağlıyor.