Üsküdar Üniversitesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında “Kadın Yönetirse” başlıklı bir program gerçekleştirdi.
Programa katılan kadınlar, yöneticiliği ve başarılarının sırlarını anlattı. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan, en zor yöneticiliğin annelik mesleği olduğunu belirterek kadınların sahip oldukları empati yeteneğinin kendilerine yöneticilik yaparken önemli bir avantaj sağladığını söyledi.
Programa katılan kadınlar, yöneticiliği ve başarılarının sırlarını anlattı. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan, en zor yöneticiliğin annelik mesleği olduğunu belirterek kadınların sahip oldukları empati yeteneğinin kendilerine yöneticilik yaparken önemli bir avantaj sağladığını söyledi.
Üsküdar Üniversitesi Çözüm Odaklı Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSÇÖZÜM) tarafından düzenlenen “Kadın Yönetirse” konulu programda kadınlarımızın üreterek ve yöneterek elde ettiği başarılar konuşuldu.
Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programın açılış konuşmasını ÜSÇÖZÜM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ayşenur Kurtoğlu yaptı.
“Beşiği sallayan el dünyaya hükmeder” sözünü hatırlatan Kurtoğlu, “Bu çok eskiden beri söylenen ve kabul edilen bir şey. Umut ediyoruz öyle olsun ama yönetmek deyince işin içinde bir hükmetme meselesi var. Güç kimin elindeyse bunu en güzel şekilde kullanmak da ayrı mesele” dedi. Meseleye kadın erkek değil, insan noktasından bakmak gerektiğini belirten Kurtoğlu, “Bu ayrımcı kavramlardan vazgeçip yönetici de olsa idare edilen de olsa herkesin insani noktada zulüm altında olmaması gerekir” diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Yöneticilikte kadın erkek ayrımı bitti”
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, konuşmasında günümüzde bilgi gücünün önem kazandığını belirterek bu durumun yöneticilik açısından kadın-erkek ayrımını bitirdiğine dikkat çekti.
“Artık fiziksel güç değil, bilgi gücü üstün olan yönetici oluyor diyen Prof. Dr. Tarhan, şunları söyledi:
“Bilgi gücünün yüksek olması ise kadın erkek arasında yöneticilik rolü açısından farkı ortadan kaldırıyor. Yani otorite sahibi, güç sahibi kimsenin ben ne dersem o olur tarzındaki yaklaşım yerini değiştirdi. Burada iyi yönetici olabilmek için kadın ve erkek gibi bir ayrım değil, yönetici rolünü en iyi kim yapabiliyorsa tarzındaki ayrım önemli. Burada liyakat ön plana çıkıyor. Yöneticilik liyakatine kim sahipse o yöneticidir. Cinsiyetçi yaklaşım yanlış olur. En zor yöneticilik anneliktir. İşyerinde yönetiyorsunuz en kötü ihtimal iş sözleşmesini iptal edersiniz, bir şekilde bitirirsiniz ama annelikten istifa edilemez. Evlilikte boşanabiliyorsunuz ama annelikten boşanamazsınız. O halde annelik en zor yöneticiliktir, çocuğun ve eşin sorumluluğunu daha çok hisseden bir yapı önemli. Bunu yönetebilen bir kimse bilimsel liderliğe de çok iyi uyuyor. Bilimsel liderlikte yöneticinin insanı metal varlık olarak görmek yok. Duygusal zekâyı kullanarak liderlik yapabilmek önemli” diye konuştu.
Yöneticilikte sevgi, tebessüm ve empati gibi kavramların çok önemli bir yeri olduğunu belirten ve kadınların bu nedenle daha avantajlı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Çünkü kadınların empati yetenekleri daha çok gelişmiş, bu gelişmiş özellikleri nedeniyle rahatlıkla bunu yöneticilikte kullanabilirler” diye konuştu.
Mehmet Ersoy: “Kadın mutlaka istihdamın içinde olmalı”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ise ekonomik büyüme ve kalkınma için kadının mutlaka istihdamın içinde olması gerektiğine inanan bir iktidar olarak 15 yıldır çok yoğun gayretler gösterdiklerini belirterek “Gerek 10. Kalkınma Planı’nda gerek Ulusal Stratejik Eylem Planlarımızda hem teşvikte hem eğitimde hem de onların dezavantajlarının törpülenerek fırsat eşitliğini çok etkin bir şekilde sağlanması anlamında son 10 yılda kadınların iş gücü ve istihdam alanında bulundukları konum, 10 puanın üzerinde bir iyileşme göstermiştir” dedi.
Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar: “Kadınlar hayatın her alanında olmak için mücadele etmeli”
Programda Üsküdar Sultantepe Muhtarı Gönül Uzun, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar da kadın yönetici olmayı, karşılaştıkları zorlukları ve başarılarını anlattı. Hayatın zorluklarla dolu olduğunu belirten Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, kadınların mutlaka hayatın her alanında olmak için mücadele etmeleri gerektiğini belirterek “İçimizdeki en büyük engel kendimiziz aslında. Bunu görmemiz lazım. Biz hanımlar birazcık da keyfimize çok düşkünüz. Kendinizi ne kadar rahata keyfe ve tembelliğe alıştırırsanız hayat öyle devam ediyor. Bir an önce o psikolojiden kurtulmak lazım. Ben 6 yıl boyunca eşimi hiç görmedim desem yeridir. 28 yaşında doçent, 33 yaşımda profesör oldum. Ömrüm Düzce, Gebze İstanbul yollarında geçti. Hayat kolay bir şeyle olmuyor ama hayatımızdaki tek engel kendinizsiniz. Her gecenin sabahı var erkek de olsanız kadın da olsanız ona inanarak çalışmanız gerekiyor” diye konuştu.
Program sonunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy’a Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan tarafından teşekkür plaketi verilirken; Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar’a Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy, Üsküdar Sultantepe Muhtarı Gönül Uzun’a plaketini ÜSÇÖZÜM Müdürü Ayşenur Kurtoğlu verdi.