Deprem ve Acil Durum Yönetim Merkezi Göktürk’te açıldı

Hisar Okulları bünyesinde hayata geçirilen Deprem ve Acil Durum Yönetim Merkezi Göktürk’te açıldı

Deprem ve Acil Durum Yönetim Merkezi Göktürk’te açıldı

Deprem ve Acil Durum Yönetim Merkezi Göktürk’te açıldı

Hisar Okulları bünyesinde hayata geçirilen Deprem ve Acil Durum Yönetim Merkezi Göktürk’te açıldı

Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya kuşağında yer almakta. Ülkemizde yılda 1000’e yakını büyüklüğü 4.0’ın üzerinde olmak üzere toplamda 20.000 küçük, orta ve büyük ölçekli deprem yaşanmakta. Son 100 yıl içinde Türkiye’de; Kahramanmaraş, İzmir, Van, Kocaeli, Erzincan başta olmak üzere birçok bölgede büyük depremler meydana gelmiş ve çok sayıda can kaybı yaşanmıştır. Bu nedenle tüm kurum ve kuruluşlar başta olmak üzere, toplumca afetlere hazırlıklı olmak ve kriz yönetimi süreçlerinin etkin şekilde yürütmek hayati bir önem taşımaktadır.

Hisar Okulları’ndan Deprem ve Acil Durum Yönetim Merkezi

Hisar Okulları, okulun kampüsünün bulunduğu bölgede toplumsal sorumluluk üstlenme ve güvenli bir okul ortamı yaratma hedefleri doğrultusunda okul binalarının deprem davranışlarının izleneceği Deprem ve Acil Durum Yönetim Merkezini hayata geçirdi. 16 Aralık 2024 Pazartesi günü yapılan açılış etkinliğinde, bu sistemi kuran alanında uzman Prof. Dr. Mustafa Erdik ve Dr. Cüneyt Tüzün, afet yönetimi ve kriz süreçleri üzerine birer konuşma yaptılar. 

İstanbul’un deprem riskini ayrıntılı anlatan Prof. Dr. Mustafa Erdik: “İstanbul’da depremlerin 20 milyon yıldır olduğunu ancak son 2.000 yılın kayıtlara geçtiğini ifade etti. İhtimal tahminleri ile zamanlamaya dair bir bilgi verilemeyeceğini söyleyen Prof. Erdik İstanbul’da riskin yüksek olduğuna değindi. Prof. Erdik “İhtimal hesaplarına göre yüzde 50 ihtimalle 200 binadan biri ağır hasar alacak veya çökecek. Bir depremin ardından yerine konulamayacak iki şey vardır, insan hayatı ile tarihi ve kültürel varlıklar. Ana hedefimiz bunları korumak olmalı. Yaptığımız her inşaat şartnameye uygun olmalı, bütün binalar elden geçirilmeli, zayıf binalar yeniden yapılmalı. Risk transferi de DASK gibi araçlarla finanse edilmeli. Mevcut riskin azaltılması için en iyi uygulamalardan biri İSMEP’dir (İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Kapasitesinin Artırılması Projesi).  Alternatif güçlendirme yöntemleri ile yapıların esas olarak can sağlığını sağlayacak düzeye getirilmesi gerekir. Hızlı, kolay uygulanabilen yöntemler öne çıkarılmalı ve binalardaki güçlendirme dışarıdan, boşaltılmadan yapılan, sosyal maliyeti düşük yöntemlerle gerçekleştirilmelidir. Amaç binaların yenilenmesi değil, can kaybının önlenmesidir” dedi. 

 Dr. Cüneyt Tüzün: “Afet bir olayın kendisi değil doğurduğu sonuçtur”

Dr. Cüneyt Tüzün depremle ilgili temel afet bilincinin dört kritik adımda oluştuğunun altını çizerek bu aşamaları özetledi; çevremizdeki risklerin farkına varmak, afet öncesindeki hazırlıklar, afet sırasında doğru davranışlar ve afet sonrasında ilk saatler. Afetin bir olayın kendisi değil doğurduğu sonuç olduğuna dikkat çeken Tüzün: “Türkiye’de 1900 ile 2017 arasında yaşanan 210 depremde 86 bin 802 kişi hayatını kaybetti 597 bin 865 konut ağır hasar gördü. Afet öncesi için yapılması gereken hazırlıklar kapsamında; afet ve acil durum aile planı hazırlanması, afete dirençli yapılar inşa edilmesi, ev içi risklerin bertaraf edilmesi, toplanma alanlarının belirlenmesi, acil durum çantası, telefonlar ve bilgi kartı hazırlama, bölge dışı bir bağlantı kişisi belirlenmesi önem taşıyor. Afet sonrasında ise ilk saatler çok kritik, bu aşamada tahliye sonrası yaşamsal mekana geri dönüş, gönüllü çalışmaların bir parçası olmak kayıpları azaltabiliyor” dedi. Tüzün temel afet uygulamalarını hatırlattı:

Ailelerin evlerdeki risklerin yönetimi için yapması gerekenler:

  1. Azalt: Kullanmadığın, ender kullandığın tehlikeli madde ve eşyaları evde tutmayın.

  2. Yer değiştir: Kapı arkasındaki halı, ütü masası veya dolaptaki ağır eşyaların yerlerini değiştirin.

  3. Sabitle: Yolunuzu kapatabilecek, üzerinize devrilebilecek eşyaları sabitleyin.

Deprem anında yapılması gerekenler:

●      Sakin ol!

●      Merdiven, asansör, balkonlardan uzak dur.

●      ÇÖK Sağlam bir nesnenin yanında/altında çök.

●      KAPAN Sırtın pencereye dönük kapan ve başını düşen cisimlerden koru.

●      TUTUN Sarsıntı sona erene kadar koltuk veya oturma grubu gibi ağır eşyalara tutun.

Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu ise: “Okul yöneticilerinin en önemli sorumluluğu, başta öğrenciler olmak üzere okul topluluğu için afet risklerine karşı dirençli ve güvenli bir okul ortamı sunmaktır.  Okullarımız öğrencilerin yaşam alanıdır. Güvenli okullar, öğrencilerimizin güvenliği, öğrencilerimizin güvenliği, geleceğimizin güvenliği demektir. Hisar Okulları müfredat içinde deprem bilinci oluşturma ve risk azaltma konularına ağırlık vermiş, okul binalarının yapısal güvenliğini sağlamış, kapsamlı afet hazırlık planları ve kriz ve iletişim protokollerini hazırlamıştır. 

Bugün de değerli hocalarımız Prof. Dr. Mustafa Erdik, Dr. Cüneyt Tüzün ve Dr. Süleyman Tunç tarafından kurulan yapı sağlığını izleme sistemini tanıtmak üzere toplandık. Okul binalarımıza sensörler yerleştirerek binalarımızın deprem davranışlarını ve güvenliğini gerçek zamanlı izlemek üzere bir sistem kurmuş bulunuyoruz.

Örnek uygulama olarak geliştirdiğimiz bu sistemi okul  kampüsümüzde Hisar Okulları Deprem ve Acil Durum Yönetim Merkezi içinde konuşlandırırken, Hisar Okulları İnovasyon Merkezi’ni bu çalışmaların koordinasyonunu sağlayan birim olarak görevlendirdik. Kritik tesis olarak değerlendirilen okul binalarında bu çalışmanın ülkemiz genelinde yaygınlaştırılmasını diliyoruz” dedi.

Konuyla ilgili bilgi veren Dr. Cüneyt Tüzün: “Türkiye’nin en büyük şehri olan İstanbul deprem tehlikesinin yüksek olduğu bir bölge. Okul kampüsü İstanbul’da, ana fay hattına 30 km uzaklıkta yer alıyor, bu nedenle güvenli okul, güvenli öğrenci, güvenli bir gelecek için deprem önlemleri konusunda iki önemli proje hayata geçirildi. Kampüs içinde bulunan binaların çeşitli lokasyonlarına yerleştirilen ivmeölçerler ile binalardan sürekli veri alınmasına dayanan bir sistem kurduk. Bu sistem 13 noktadaki ivmeölçerlerden alınan verileri baz alarak  düzenli bir şekilde yapı sağlığını izleme işlevini üstleniyor. Böylece  olası bir deprem sonrası ölçülen verilere dayalı olarak binanın deprem güvenliğinin belirleyebileceğiz. Sistem Hisar Okulları kampüsüne 100 km içinde bulunan ve 5.0’dan büyük olan tüm depremler için binaların hasar durumları belirten bir rapor hazırlayacak. Söz konusu rapor sonucunda binaları hasar durumlarına göre kullanılması/kullanılmaması kararının verilmesi için okul yöneticilerine 1 - 5 dk içinde e-posta bilgi sonrası iletecek. İvme ölçerler ile yapı sağlığı ölçme yöntemi kullanılarak Hisar Okulları binalarında yaptığımız gibi deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde yer alan devlet ve özel okullarda benzer bir sistem kurulması ile okulların dirençliliği artacaktır.”

Yapı Sağlığı ve Deprem İzleme Sistemi Nedir?

Kritik yapıların deprem sonrası hasar durumunun belirlenmesi için geliştirilen en son teknolojilerden biri de “yapı sağlığı ve deprem izleme” sistemleridir. Söz konusu sistemler binaların kullanım ömürleri boyunca davranışlarını takip ederek olası değişiklikleri ve meydana gelen deprem sonrası hasar tespiti ile yöneticilere güvenilir veri sağlamaktadır. Sistem; sensörler ve veri analiz sistemlerinden oluşarak, bilgisayar ve mobil cihazlara düzenli olarak standarta uygun ve standart dışı alarm olarak yorumlanan bilgileri aktarır.

İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER