1985 yılında Bağdat Caddesi’nde geçirdiği trafik kazasında iki arkadaşını kaybetmesi hayatının dönüm noktası oldu. Kazanın ardından aylarca komada kaldı. Doktorların ‘yaşamaz’ demesine rağmen mucize eseri hayata döndü. Kaza aynı zamanda onun hayatının dönüm noktası oldu, tasavvuf felsefesini keşfetti. 30 yıla yakın aralıksız sürdürdüğü tasavvuf felsefesi okumalarını kuantum düşünce sistemi ile birleştirdi ve “Tanrı Allah’ın Neresinde” adlı kitabı yazdı. Yazar Murat Tulga Buyruk hakikat arayışına okurları da katarak madde ve mana aleminde derin bir yolculuğa çıkıyor.

Murat Tulga Buyruk, 1985 yılında geçirdiği bir kaza nedeniyle üç buçuk ay komada kalır. Doktorların artık umudunu kestiği bir anda yaşama tutunmayı başaran Buyruk, o günden sonra bambaşka bir boyuta açar gözlerini. Kafasında dönüp duran cevaba acıkmış sorular onu araştırmaya iter. Araştırmaları sırasında birçok önemli ismin rahle-i tedrisinden geçer ve sonunda Allah’la kainatın ve hatta kuantumun gizlerine açılan kapılara düşer yolu. Anladıklarını anlattığı “Tanrı Allah’ın Neresinde?” kitabı, günümüzde inançla ilgili çarpıtılan gerçekleri ve evren olarak adlandırılan hologramı anlatmakta.

“O güne kadar var olduğunu sandığım varlıkların aslında bir varlıkları olmadığını anlamamdı HAYRET…

Düşüncelerimin temelinde ALLAH adını koyduğum bir Tanrım olduğu sürece gerçeği göremeyecektim. Hayalimdeki Tanrı beni ölüm sonrası yargılayacak, cennetine veya cehennemine gönderecekti. Tanrı ve Allah’ı aynı şey zannetme yanılgısı içindeydim. İnsanlık var olduğundan beri hep Tanrılar olmuştu ama Allahlar olmamıştı; oysa gerçekte sadece Allah vardı ve O’ndan başka hiçbir şey yoktu. Allah adı ile işaret edilen hepimizin özündeydi ve hakikatimizi oluşturmaktaydı. Bundan sonra ne zaman Allah adını duysam, o kelimenin anlamını dışarıda değil içimde, özümde anlamaya çalıştım” diyen yazar Murat Tulga Buyruk, tasavvuf penceresinden bakarak kuantum düşünce sisteminin derinliklerine iniyor; buyruk, varlık, yokluk, hiçlik, sonsuzluk ve evren kavramları ile tasavvufun ve kuantum düşüncesinin izlerini sürüyor.

30 yıla yakın aralıksız sürdürdüğü tasavvuf felsefesi ve bilimsel okuma yapan yazar Buyruk hayata, evrene ve Allah kavramına ilişkin araştırmaları sırasında birçok önemli ismin rahle-i tedrisinden geçti. 2000’li yılların ortalarında kuantum düşünce sistemi dünyada yeni yeni hareketlenirken, İsviçre Lozan’da evrenin enerjisi olan Prana’yı (süptil enerji) kullanma sanatını öğrendi. 2004 yılında kuantum fiziği ve bununla bağlantılı olarak kuantum düşünce sistemini kullanma sanatıyla ilgili eğitim alan Buyruk tasavvuf felsefesi ve kuantum düşünce sistemini birleştirdiği “Tanrı Allah’ın Neresinde?” kitabının en basit tanımıyla kişinin kendi özüne yolculuğu olduğunu da sözlerine ekliyor.

Murat Tulga Buyruk, 1985 yılında geçirdiği bir kaza nedeniyle üç buçuk ay komada kaldı. Doktorların artık umudunu kestiği bir anda yaşama tutunmayı başaran Buyruk, o günden sonra gözlerini bambaşka bir boyuta açtı. Hayata, evrene ve Allah kavramına ilişkin araştırmaları sırasında birçok önemli ismin rahle-i tedrisinden geçen Buyruk, Allah’la kainatın ve kuantumun gizlerine açılan bir yolda buldu kendini. Uzun yılların çalışmaları sonunda “Tanrı Allah’ın Neresinde?” adlı kitabını kaleme alan Buyruk, günümüzde inançla ilgili çarpıtılan gerçekleri ve evren olarak adlandırılan hologramı anlatmaktadır.