1 Kasım seçimlerine sayılı günler kaldı. Karar anına yaklaşırken açıklanan anket sonuçları, insanlığı sarsan menfur cinayetler ve beklediği karşılığı alamadığı için son kozlarını oynayan siyasiler, ülke gündemine yön vermekteler. Kimi umut dolu, kimi hadi canım sende kıvamında, kimi ise seçmeni tehdit eder cinsten. Elbette ki bunların en yeni ve ilkel olanı, seçim vaatlerinin yerini alan tehdit yollu seçmen kazanma yöntemi.
Miting meydanlarında halka proje ve politika anlatması gereken ülkenin başbakanı, bunun yerine “Ak parti iktidardan indirilirse, burada çeteler dolaşacak, beyaz Toroslar dolaşacak” şeklinde tehdit içerikli cümleler sarf ediyorsa eğer, tablonun kendisi açısından pek iç açıcı olmadığı ortadadır.
Birileri iktidarını kaybettiğinde, ortaya aniden çeteler çıkacaksa ve bunun olacağına dair açıklama yapılıyorsa eğer, bu çetelerin varlığından, bunu dile getirenlerin haberi vardır mutlaka. Madem böyle bir çeteleşmenin mevcudiyetinden bahsediliyor peki çetelerle mücadele edenler 13 yıl iktidarda kaldıkları süre zarfında neden bunların inlerine girip kökünü kurutmadılar.
Eğer beni seçmezseniz bedelini ağır ödersiniz demeye getiriyor belli ki. 400 vekil verselerdi bunlar olmazdı diyen ustası gibi. İktidarı kaybetme korkusu ve hesap verme endişesinin ortaya çıkarmış olduğu tedirginlik, halkı sindirerek oy devşirme politikasına itiyor hükümet partisini. Korku dağları aştı, ondandır zulme aşk ile sarılmaları.
90’lı yılların faili meçhullerinin katarlarıydı beyaz toroslar. Oysa şimdi Toyota marka ciplerle cirit atıyor canlı bomba timleri. Halka, geçmiş zaman korkularını salanlar belli ki bunları ya görmüyorlar ya da görmezden geliyorlar. Bu ülkenin insanları hemen hemen her gün, ipe sapa gelmez devlet politikaları yüzünden ölüp gitmekteler zaten. Hangi korkuya yer kaldı ki artık gözlerinde.
Velhasıl kelam evet bu ülke beyaz toroslar ile başlayan faili meçhuller dönemini yaşadı. Ancak o dönemin başka bir torosu daha vardı Ankara’nın göbeğinde. Çetelerle mücadele ettiğini, faili meçhulleri ortaya çıkardıklarını söyleyen Sayın Erdoğan ve Davutoğlu bu torosun varlığından haberdarlar mı?
24 Ocak 1993'te Ankara Karlı Sokakta, C-4 tipi patlayıcı bomba ile evinin önünde katledilen gazeteci Uğur Mumcuya ait bu aracı hatırlarım ben toros denildiğinde. Onlar ise katledenleri taşıyan beyaz torosu…