CHP Ataşehir Kadın, ‘İstismar ve Şiddet Yasaların Uygulanmasıyla Çözülür’
CHP İstanbul Kadın Kolları İstanbul’un 39 ilçesi ile birlikte eş zamanlı olarak, “çocuk istismarı” ve “kadına şiddet” olaylarına karşı kamuoyuna yönelik bildiri paylaştı.
CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanlığı tarafından, Diyarbakır’daki Narin cinayetinin birinci ayı olması sebebiyle çocuk cinayetleri ve istismarı ile ilgili hazırlanan bir basın bildirisi metni 39 ilçesi ile birlikte eş zamanlı olarak okundu.
“Şiddete, istismara ve cezasızlığa karşı sesimizi yükseltiyoruz.” Diye seslenen CHP İstanbul Kadın Kolları, çocuk istismarı ve kadına yönelik şiddet ile ilgili yürürlükte olan yasaların yeterince uygulanmadığına dikkat çekildi.
İstismar ve Şiddet Yasaların Uygulanmasıyla Çözülür
Kadınların ve çocukların haklarını korumak için mücadele edenlere teşekkür eden CHP İstanbul Kadın Kolları tarafından yapılan bildiride, “Çocuk Koruma Kanunu, Lanzarote Sözleşmesi, 6284 Uygulansın! Narin Güran ve Sıla bebeğin yaşadıkları tekrar yaşanmasın. İstismar ve şiddet yasaların eksiksiz ve kararlılıkla uygulanmasıyla çözülür.” İfadeleri yer aldı.
BİLDİRİYİ CHP ATAŞEHİR KADIN KOLLARI BAŞKANI HÜLYA ÇİÇEK OKUDU
Narin cinayeti ve Sula bebek istismarı olayları ile gündeme gelen “çocuk istismarı ve kadına şiddet” kapsamında CHP İstanbul İl Kadın Kolları tarafından hazırlanan bildiri, CHP Ataşehir Kadın Kolları Başkanı Hülya Çiçek tarafından okundu.
CHP İL, İLÇE YÖNETİMİ VE ÖRGÜTTEN BİLDİRİYE DESTEK
Hülya Çiçek tarafından İlçe merkezinde basın bildirisinin okunmasına CHP Ataşehir İlçe Başkanı Celal Yalçın ile birlikte; CHP İstanbul İl Yöneticisi Ayhan Özoğlu, CHP İstanbul İl Kadın Kolları Yöneticisi Neşe Açık Tunca, CHP Ataşehir Gençlik Kolu Başkanı Ulaşcan Aslan, ilçe yöneticileri, kadın kolu yöneticileri, gençlik yönetimi ve ilçe örgütü üyesi partililer katılarak destek verdiler.
CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanlığı tarafından çocuk istismarı ve kadına şiddet olaylarına karşı yapılan basın açıklaması şöyle:
ÇOCUK İSTİSMARI VE KADINA ŞİDDET OLAYLARINA KARŞI KAMUOYUNA BİLDİRİ
Türkiye, maalesef son dönemde birbiri ardına gelen çocuk istismarı ve kadına yönelik şiddet vakalarıyla sarsılmaktadır. Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın, kaybının birinci ayını doldurduğumuz şu günde acısı hala tazeyken, bu kez Tekirdağ'da yaşanan insanlık dışı olay hepimizi derinden yaraladı. 2 yaşındaki Sıla bebeğin, istismar ve darp sonucu hastaneye kaldırıldığı ve hâlâ hayatta kalma mücadelesi verdiği haberleri kamu vicdanını derinden sarsmaktadır. Görülmelidir ki Sıla bebeğin bu mücadelesi, bu ülkenin her biri birbirinden özel çocuklarının ve kadınlarının hayatta kalma, haklarını koruma mücadelesidir!
Yürürlükte Olan Yasalar Yeterince Uygulanmıyor!
Bu elim olaylar, ülkemizde çocukların ve kadınların korunması adına yürürlükte olan yasaların yeterince uygulanmadığını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Özellikle 6284 sayılı Aileyi Koruma ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu'nun etkin bir şekilde uygulanmaması, cezaların hafifletilmesi ve fail odaklı bir adalet anlayışının benimsenmesi toplumda büyük bir adalet arayışına yol açmıştır. Tekirdağ’da bir bebeğe yönelik istismarın ardından yürütülen soruşturmalarda sorumluların tutuklanmasına rağmen, cezaların hafifletilmesi ihtimali, bu şiddet döngüsünün devam edeceği korkusunu artırmaktadır.
İstismar ve Şiddet Yasaların Eksiksiz ve Kararlılıkla Uygulanmasıyla Çözülür
Bizler, CHP İstanbul Kadın Kolları olarak, bu olayları münferit vakalar olarak görmüyoruz. Çocuk istismarı ve kadına yönelik şiddet, toplumun her kesimini etkileyen yapısal bir sorundur ve bu sorun, ancak yasaların eksiksiz ve kararlılıkla uygulanmasıyla çözülebilir. 6284 sayılı yasanın tam olarak uygulanması, cezasızlık politikalarına son verilmesi, mağdurlara yönelik koruma ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi artık bir zorunluluktur.
Bunun yanı sıra, uluslararası anlaşmaların, özellikle Lanzarote Sözleşmesi'nin, tam anlamıyla uygulanmasını talep ediyoruz. Türkiye’nin taraf olduğu bu sözleşme, çocuk istismarını önlemeyi amaçlamakta ve devletin bu konuda sorumluluk almasını gerektirmektedir. Ancak ne yazık ki, son yıllarda bu anlaşmanın uygulanmasına yönelik pasifist-siyasi yaklaşımlar, çocuklarımızın güvenliğini tehlikeye atmakta ve kadınların korunmasını zayıflatmaktadır.
Narin Güran ve Sıla Bebeğin Yaşadıkları Tekrar Yaşanmasın
Kadına yönelik şiddet eylemlerinin vicdana dayandığı ifade edilen mahkeme kararları sayesinde iyi hal indirimine tabi tutulması, adalet sisteminin bu tür olaylarda fail odaklı değil, mağdur odaklı çalışması gerektiği gerçeğinin görmezden gelindiğini bir kez daha kanıtlar niteliktedir. Narin Güran ve Sıla bebeğin yaşadıkları, toplumun tüm kesimlerini derin bir kedere boğarken, bu olayların tekrar yaşanmaması için gereken her türlü yasal düzenlemenin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyoruz.
Çocuk Koruma Kanunu, Lanzarote Sözleşmesi, 6284 Uygulansın!
Biz hem Çocuk Koruma Kanunu'nun, hem Lanzarote Sözleşmesi'nin hem de 6284'ün etkin ve caydırıcı bir şekilde uygulanması gerektiğini talep ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, yasaların eksiksiz uygulanmadığı her gün, yeni mağdurlar yaratılmaya devam edilecektir.
Çağrımız, tüm grupları çocuklara ya da kadınlara kalkan yumruğu kamu adına sorgulayacak dirayete kavuşturmak, yasal süreçlerin tereddütsüz işletilmesine yöneliktir. Görüyoruz, 6284 başta olmak üzere ulusal ve uluslararası hukuk kurallarının hedefe koyulduğunu görüyoruz!
Kadın Ve Çocuk Haklarını Korumak İçin Mücadele Edenlere Teşekkür…
Cezasızlık politikasını hukuk sistemimize egemen kılan bu tutum, elbette, politiktir. Bu tavrın karşısında yer alıyoruz. Bu vesileyle, Türkiye’deki kadınların ve çocukların haklarını korumak için mücadele eden tüm sivil toplum kuruluşlarına, derneklere ve duyarlı vatandaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Şiddete, İstismara ve Cezasızlığa Karşı Sesimizi Yükseltiyoruz
Bizler, CHP İstanbul Kadın Kolları olarak, bu mücadelenin sonuna kadar takipçisi olacağız. Çocuklarımızı korumak, kadınları şiddetten arındırılmış bir yaşam hakkına kavuşturmak, toplumun her kesimi için öncelikli olmalıdır.
Şiddete, istismara ve cezasızlığa karşı sesimizi yükseltiyoruz. Haykırıyoruz, bir kişi daha eksilmeyeceğiz! Bu toplumda her bireyin güvenle ve onuruyla yaşayabileceği bir düzeni kurana dek, mücadelemizi sürdüreceğiz!