ADD Ataşehir Şubesi'nden Çanakkale Zaferi'nin 109. yılı basın açıklaması

18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109. yıldönümü kapsamında ADD Ataşehir Şubesi, basın açıklaması düzenledi.

ADD Ataşehir Şubesi'nden Çanakkale Zaferi'nin 109. yılı basın açıklaması

ADD Ataşehir Şubesi'nden Çanakkale Zaferi'nin 109. yılı basın açıklaması

18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109. yıldönümü kapsamında ADD Ataşehir Şubesi, basın açıklaması düzenledi.

ADD Ataşehir Şubesi Başkanı Seda Günel, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109’uncu yılında yazılı basın açıklaması yaparak, “Atatürkçü Düşünce Derneği olarak; büyük zaferimizin 109. yıl dönümünü gururla kutluyor, değişmez önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü, bütün kahramanlarımızı, şehit ve gazilerimizi minnetle, şükranla anıyoruz.” Denildi. ADD Ataşehir Şubesi’nden yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi; “

109. yılını kutladığımız Çanakkale Deniz Zaferi ve hemen ardından başlayıp 8,5 ay süren Kara Savaşları Osmanlı Devleti’nin, Çarlık Rusyası’nın ve 1. Dünya Savaşı’nın yaşam sürelerini belirleyerek tarihi değiştiren dünyanın en önemli savaşlarından biridir. Çanakkale’nin Dünya ve özellikle Türk Ulusu için anlamı, bir kent, bir boğaz, bir savaş adı olmanın çok ötesindedir. Deniz Zaferi ve Kara Savaşları sonucunda Batı Emperyalizmi belki de tarihinin en ağır yenilgilerinden birini almış, Anadolu Türklüğü 1683 2. Viyana bozgunundan başlayan 232 yıllık yılgınlığından kurtularak özgüven kazanmış ve Ulusal Bağımsızlık Savaşı’nın başkomutanı, Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Paşa’sına kavuşmuştur.

19 Şubat 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı’nı ve Marmara’yı aşarak Payitaht İstanbul’u teslim alıp Osmanlı Devleti’ni savaş dışı bırakmak, Karadeniz’e çıkıp Çarlık Rusya’sına yardım ederek 1. Dünya Savaşını sonlandırmak amacıyla harekete geçen emperyalist ülkeler, “Yenilmez Armada”larının verdiği ağır kayıplara dayanamayarak 18 Mart 1915 günü çekilmek zorunda kalmış, ancak hemen 1 ay sonra, 25 Nisan’da bu kez amaçlarına karadan ulaşmak için Kara Savaşları’nı başlatmış, orada da önce 19. Tümen Komutanı, sonra Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal’in askeri dehasına boyun eğmişlerdir. Sadece 3 yıl önce siyasete bulaştırılması ve subaylar arasındaki alaylı-mektepli çekişmeleri nedeniyle Balkan Faciası’nı yaşamış, 2 hafta içinde Edirne dahil bütün Trakya’yı kaybetmiş Türk Ordusu, Çanakkale’de harikalar yaratmıştır. “Çanakkale Geçilmez” sözünü tarihe altın harflerle yazdıran Mehmetçik, akıl ve bilimle komuta eden bir önderlikle -bütün yoksunluklarına karşın- sadece savaşın ve Türk Ulusu’nun kaderini değil, tarihin seyrini de değiştirmiş,

1. Dünya Savaşı 3 yıl daha sürmüş, müttefiklerinden yardım alamayan Rusya’da Çarlık zora düşmüş, 1917 Ekim Devrimi ile rejim ve yönetim değişmiş ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) dünya sahnesine çıkmıştır. İngiliz Bahriye Nazırı Churchill’in Çanakkale yenilgileri ile ilgili olarak, “Şu an mağlubiyeti bütün damarlarımda hissetmekteyim. Çok üzgünüm. Oldukça mutluydum, umutluydum. Daha düne kadar ‘Çanakkale bizimdir’ diyordum. Çünkü bu savaşı kazanmak için askeri, parayı, cephaneyi her şeyi hesaplamıştım. Hepsinde çok üstündük. Mutlaka yenecektik. Yalnız bir şeyi hesaba katmamışım; Mustafa Kemal’i. Bağrımda İngiliz gururu olmasa Türkleri alnından öpmek, onları ayakta alkışlamak isterdim.” dediği İngiltere devlet arşivinde kayıtlıdır. Ne acıdır; mağrur İngiliz bile yenildiği bu büyük dehanın hakkını teslim ederken, vatan ve millet sevgisinden nasipsiz Atatürk düşmanı soysuzlar, denizde ve karada 9,5 ay sürmüş Çanakkale Savaşları’nı tek bir güne indirgeyerek Kara Savaşları’nı yok saymak ve Mustafa Kemal’siz Çanakkale yaratmak gibi aşağılık bir çabayı onlyıllardır sürdürüyorlar. Ancak ezici çoğunluğuyla Türk Milleti; 19 Şubat 1915 den 18 Mart 1915’e kadar 1 ay boyunca Çanakkale tabyalarında savaşan neferleri de, İngiliz denizaltısını periskopundan vuran Müstecip Onbaşıyı da, 250 kiloluk top mermisini sırtlayıp namluya süren Seyit Onbaşıyı da, Nusrat Mayın Gemisi Komutanı Tophaneli Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey’i de, 25 Nisan 1915’in şanlı 57. Alayını ve komutanı Yarbay Hüseyin Avni Bey’i de, Cevat ve Esat Paşaları da, Onlar’ın kuru tayınlarını, şekersiz üzüm hoşaflarını da ve elbette Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Paşa’yı da unutmuyor, unutmayacak.”

İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER