HAİN DARBE GİRİŞİMİNİN ŞEHİTLERİ ÜSKÜDAR’DA AÇIK HAVA SERGİSİ İLE ANILIYOR
ÜSKÜDAR MEYDANINDA 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ SERGİSİ DÜZENLENDİ.
Hain darbe girişiminin yıldönümünde 15 Temmuz Derneği ile Üsküdar Belediyesi 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Üsküdar meydanında açık hava sergisi düzenledi. Serginin açılışına Üsküdar Kaymakamı Adem Yazıcı, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, şehit yakınları, gaziler ve vatandaşlar katıldı. Serginin açılış programı Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Açılışta konuşan 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, 15 Temmuz’un binlerce yıl unutulmayacağını söyledi:
‘’Türkiye Cumhuriyeti ayakta kaldığı müddetçe milletimiz ayakta kaldığı müddetçe binlerce yıl on beş Temmuz'u yine hatırlayacağız. Yine unutmayacağız. O kahramanlık destanını binlerce yıl gelecek kuşaklara anlatacağız ve öğreteceğiz. Hepimiz aynı kültürün çocuklarıyız. Bu toprakların çocuklarıyız. Aynı kültüre sahibiz. Bizim kültürümüzde kıyamete kadar devam edecek bir mücadele var. Bu mücadele sadece milletler arasındaki bir mücadele değil. Ekonomik bir mücadele değil. Yalnızca politik bir mücadele değil. Bu bir inancın kavgası... Kıyamete kadar da bu kavga devam edecek Ne mutlu ki sizler ve bu milletin kahir ekseriyatı hak tarafında hakikat tarafında yeri geldiği zaman hayatını ortaya koyacak ve fedakarlık yapacak bir kültüre ve inanca, itikada sahipsiniz. Ne kadar sizleri tebrik etsem azdır. Ne mutlu ki bir medeniyetin inşası yolunda yoluna devam eden bizlere. Onun için biz sokağa çıktığımızda ileride bize sağlanacak menfaati değil, Allah'ın bize nasip edeceği şehadeti düşündük. Gaziliği düşündük ve kazanacağımız o başarıdan sonra elde edeceğimiz duaları düşündük, kahramanlıkları düşündük. Bu bir salt kahramanlık değildi. Ümmetin geleceği ve mazlum coğrafyadaki insanların geleceğini ortaya koyduğumuz Bir fedakarlıktı.’’
15 Temmuz gececi şehit düşen Prof. Dr. İlhan Varank’ın ablası ve 15 Temmuz Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Varank Aslantürk konuşmasında Fetö terör örgütünü anlattı:
‘’Bugün burada FETÖ tarafından gerçekleştirilen on beş Temmuz hain darbe girişiminin yedinci yıl dönümü vesilesiyle bir aradayız. Huzurunuzda darbeciler tarafından şehit edilen 252 vatandaşımızı rahmetle anarken gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle hem şehitlerimiz için yas tutuyor, hem de ülkemizi ve demokrasimizi darbeci hainlerin ellerine bırakmadığımız gün olan 15 Temmuz'u demokrasi bayramı olarak kutluyoruz. 15 Temmuz hain darbe girişimi, Allah'ın inayeti, idarecilerimizin dirayeti, özellikle cumhurbaşkanımızın dirayeti ve aziz milletimizin cesaretiyle bertaraf edilmişti. Şu hakikati çok iyi biliyoruz ki 15 Temmuz sıradan ve kısa süre içinde planlanan bir darbe girişimi değildi. 15 Temmuz'un ardında kırk yılı aşkın yapılan hesaplar ve hain planlar vardı. FETÖ sureti haktanmış gibi görünüp kendini kainatın imamı olarak tanıtan bir sapığın öğretileriyle hareket eden kanlı bir terör örgütüdür. FETÖ mahrem yapılanmasıyla Devletin en stratejik kurumlarına sızmış ve devleti ele geçirme amacıyla hareket etmiştir. Örgütlenme biçimiyle çağının tüm terör yapılarından farklı bir yöntem izleyen bu örgüt nihai amacı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ele geçirmekti.’’
Ayşe Varank Aslantürk konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
‘’Fetö görünen yüzüyle okullar, dershaneler, kreşler, dernekler, meslek kuruluşları, uluslararası ve yerel ticari işletmeler, basın, yayın ve medya organları gibi legal yapılardan oluşuyordu. Aslında gizli yüzü ise siyasi, ideolojik ve ekonomik hedefleri olan bir menfaat şebekesidir FETÖ, Din Kisvesi altında yalan ve hileyle yayılan İslami maddi manevi her anlamda çıkarlarına alet eden bir sömürü sistemidir. Devletimizin bekasını hedef alan inanç ve değer dünyasını hiçe sayan dış mihrakların emelleri uğruna kendi halkı üzerine ateş açmaktan çekinmeyen bu asi topluluğun ele başısı Fethullah Gülen insanımızı Allah'ın diniyle aldatmıştı. Karanlık emellerine ulaşmak için her türlü yolu mubah gören, insanların dini duygu ve heyecanlarını istismar eden, milletimizin zekatını, sadakasını, kurbanını çalan, evladını elinden alan bu örgüt asla dini cemaat olarak nitelendirilemez. FETÖ Allah'a Allahutaala'nın ismini sıfatlarını ve ayetlerini istismar etmişti. FETÖ, Kur'an-ı Kerim'in ayet ve hükümlerini istismar etmişti. FETÖ, peygamberimizin hadislerini ve manevi şahsiyetini istismar etmişti. FETÖ gençlerin enerjisine ve İslam'a olan bağlılıklarını istismar etmişti. Yıllarca sınavlarda yaptıkları usulsüzlüklerle gençlerin geleceğini çalmıştır yaptıkları kaset kumpasları ile düzenledikleri sahte belgeler ile yalan ve iftiralarla insanların hayatlarını söndürmüştür.’’
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ise konuşmasında, 15 Temmuz’da tank tarafından ezilen ve meydanda sergilenen aracın hikayesini paylaştı:
‘’ Nilüfer Altaylar 15 Temmuz gecesi 7 yaşındaki oğlu Görkem Mert ve 9 yaşındaki kızı Zümrüt Çiçek ile birlikte annesini ziyarete gidiyor. Televizyondan darbe girişimi haberini öğrenince çocuklarını Beylikdüzü'nde bulunan kendi evine götürmek için yola çıkıyor. Esenler TEM Yolu'nda kalabalık nedeniyle aracını sol şeritte durduruyor. Darbecilerin kullandığı tank önce aracın arkasından çarpıyor sonra sağ tarafı tamamen ezerek geçiyor. Nilüfer hanım tank paletinin burnunun önünden geçtiğini görüyor. Sağ tarafta oturan oğlu Görkem Mert'in öldüğünü zannediyor. 7 yaşındaki çocuk vatandaşların yardımıyla ezilen araçtan çıkarılarak hastaneye götürülüyor. En küçük gazilerden biri olan Görkem Mert, üç aydan fazla yatakta kalıyor. İşte bu araç 15 Temmuz Derneği tarafından ‘o gece’ yaşananları unutturmamak için Üsküdar Meydanı’nda sergileniyor. ‘’
Konuşmaların ardından hep birlikte kurdele kesilerek sergi Üsküdar Meydanı’nda vatandaşların ziyaretine açıldı.