TARAKLI, Tarihi, Gezilecek Yerleri

TÜRKİYE

Eski adı “ Dablar” olan Taraklı’nın Hellenestik dönemde “Bytinia” adını alan bölge içinde olduğu bilinmektedir. Hisartepe’de bulunan iki sarnıç M.Ö. l. bin ile M.Ö. 2000 arasını tarihlemektedir.

TARAKLI, Tarihi, Gezilecek Yerleri
Eski adı “ Dablar” olan Taraklı’nın Hellenestik dönemde “Bytinia” adını alan bölge içinde olduğu bilinmektedir. Hisartepe’de bulunan iki sarnıç M.Ö. l. bin ile M.Ö. 2000 arasını tarihlemektedir.

Osmanlı Devletinin kuruluşundan önce, Ertuğrul Gazi zamanında, Osman Bey’in Komutanı Samsa Çavuş Sakarya Vadisindeki Sorkun, Yenice Tarakçı (Taraklı) ve Göynük taraflarına akın düzenlemiş, Hırıstiyan ahalinin yaşadığı bu toprakları Bizanslılardan alarak Osmanlı Beyliğinin topraklarına katmıştır.

Taraklı’nın Osmanlı topraklarına katılışı ile ilgili olarak yapılan inceleme ve araştırmalarda fethin tarihi olarak 1289 ile 1293 yılları arasında ihtilaf olmakla birlikte, Taraklı’nın Osmanlı Beyliği topraklarına katılışı Beyliğin Anadolu Selçuklu Devletine yarı bağımlı olduğu yıllara rastlar. Ayrıca Taraklı’nın fethinde Samsa Çavuşla beraber kesin işbirliği içinde olan Harman-Kaya Beyi Köse Mihal’inde etkisi olmuştur.

Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferine çıkarken Taraklı’da konaklayarak Veziri Yunus paşaya yaptırdığı ve şu anda kendi adıyla anılan Yunuspaşa camii diğer adıyla kubbelerindeki kurşunlarla ünlenen Kurşunlu camii 1517 yılında tamamlanmıştır.

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bahsedildiği üzere İlçede halkın şimşir kaşık ve tarak yapması nedeniyle adının Yenice Tarakçı olarak anıldığı belirtilmektedir. Bu isim zamanla halk dilinde Taraklı olarak değişmiştir.

Sakarya’nın eski Osmanlı evleriyle ünlü tarihi Taraklı ilçesi kültür turizmin gözdesi oldu. 100′ü aşkın tescil edilmiş ev ve konaklar ile Mimar Sinan tarafından yaptırılan 493 yıllık Yunus Paşa Camisi Taraklı’ya gelenleri kendisine hayran bırakıyor. Tarihi eserlerde yapılan onarım çalışmaları ve tanıtım çabaları İlçeyi son yıllarda kültür turizminin gözdesi haline getirmiştir.

Taraklı bozulmamış tarihi dokusunu muhafaza etmesi sebebiyle büyük ilgi görmekte olup, Osmanlı ahşap mimarisinin en güzel örneklerini barındırmaktadır.

Taraklı’da Osmanlı Sadrazamlarından Yunus Paşa tarafından 1517 yılında Mimar Sinan'a yaptırılan Kurşunlu Camii’ ziyaretçilerin en çok uğradığı yerdir. Yusuf Bey mahallesinde bulunan yaklaşık beş asırlık çınar ağacı Bakanlıkça doğal anıt olarak tescillenmiştir.

Yavuz Sultan Selim’in Veziri Yunus Paşa tarafından Mısır seferine giderken yaptırılan Yunuspaşa camii Sakarya İlindeki en eski tarihi eserdir. Caminin doğusunda yer alan hamamında camii ile birlikte yapıldığı sanılmaktadır. İlçe merkezinde Yunus Paşa Cami’ne yakın bir yerdedir. Hamamın ilk yapıldığı yıllarda, hamamdan çıkan buhar, yakınındaki Yunus Paşa Camii’ni merkezi sistemle alttan ısıtılmasında kullanılmıştır.



TARAKLI'DA NEREDE KALINIR?
İstanbul’a 1,5 / 2 saatlik uzaklıkta. Sabah gidip akşam dönebilirsiniz.

Taraklı'da evini pansiyona çeviren aileler var. Bunun yanında Ulucami mahallesinde restorasyonu tamamlanan Kadirler Konağı'nda konaklayabilirsiniz.

www.kadirlerkonagi.com

Kadirler Konağı'nın dışında, belediyemizin bir personelinde mevcut bulunan 0 264 491 20 15 - 491 20 21 nolu telefonu istediğiniz saate arayıp, Taraklı’daki bir evde kalabilirsiniz. Pansiyon evler daha öncesinde liste halinde belirlenmiştir. Oda / kahvaltı istenildiğinde öğlen ve akşam yemekleri alabilirsiniz.

Geçtiğimiz günlerde DASK ve Sakarya Valiliğince yapılan Fotoğraf Çekimi Etkinliğinde 3 gün, 150 kişilik bir grup, bu organizasyonla Taraklı evlerine dağıtılarak ağırlandılar.

TARAKLI'DA NEREDE NE YENİR?

Sakarya’nın Taraklı İlçesi’nde lokantaların birinde durup yöresel keşkek ve nohutlu et yemek uzun yoldan gelenler için bir zevk olacaktır.

Bunun yanı sıra Taraklı’nın kendisine özgü bir tatlısı olan Uhut da damaklarda farklı bir tat bırakabilir. Bunun yanı sıra bölgede Anadolu yemeklerini ustaca yapabilen birkaç restoran da mevcut.

Böylesine doğal bir ilçede yediğiniz her şey, içtiğiniz su bile damağınızda farklı bir tat bırakmaktadır. Keşkek, yaprak dolması, hamur işleri vs. Ama başka yerlerde bırakınız yemeyi belki adını bile duymadığınız bir tatlısı var Taraklı’nın; UHUT.

Bir de köpük helvası var. Köpük Helvası Taraklı’nın çevresindeki diğer yöreler de biliniyor. Çöğen kökü, yumurta, şeker ve glikozla yapılıp içine tahin katılarak yeniyor. Ama Uhut çok uzaklardan gelip, Taraklı’larca tanıtılmış bir tatlı. Ve hiç aklınıza gelmeyen besin maddeleleriyle şeker katılmadan yapılıyor.

Geçtiğimiz günlerde Sakarya Valiliğince yapılan yemek yarışmasındaki tatlılar bölümünde Uhut 3.lük aldı.

Uhut tatlısı tarifi

Buğday ve sudan yapılan Uhut bir tatlı türüdür. Hiçbir tatlandırıcı kullanılmadan yapılan, tadını ve lezzetini kendi kıvamından alır. Yapılması uzun sürdüğü ve yorucu olduğu için özel günlerde yapılır. Uhut yapılırken 18 litrelik teneke tabanından çiviyle 15-20 yerinden delinir. Delinen teneke yarısına kadar buğdayla doldurulur. Güneş ışığı almayan loş bir yere ıslatılarak bırakılır. İki günde bir ıslama işine devam edilir. Her ıslamadan önce buğday iyice karıştırılır. Buğday çimlenmeye başladığı zaman teneke dolmaya başlar. Çimlenme ilerledikçe buğday topaklanmaya başlar. Buğdayın topaklanmaya başlamasıyla birlikte ufalanarak bez üzerine serilir. Ufalanarak birbirinden ayrılan buğday yeniden tenekeye alınıp, ıslatılmaya devam edilir. Bu işlem 15 gün kadar sürer. Bu zaman zarfında buğday tanelerinin saçak kökleri ve filizleri 4-5 santimetre. kadar uzar.

Saçak kökleri ile filizleri beyaz olur. Saçak kökleri ve filizleri yeşillenirse uhut acımtırak olur ve tat özelliğinden uzaklaşır. Yeşerme başlamadan yani olgunlaşan çimler bir tokmak veya yuvarlak bir taş ile dövülerek ezilip suyu alınır. Elde edilen bu suya çok az bir miktar su katılarak, büyük bir kap içerisinde kaynatılmak üzere ateşin üzerine konur. Kaynamaya başlayınca çok katı olmayacak biçimde un ilave edilerek karıştırılmaya başlanır. Kaynatma işi sıvı halde bulunan bu karışımın koyulaşmasına kadar devam eder. Koyulaşmaya başladığı zaman üzeri sakızlanmaya başlar. Bu safhadan sonra artık kıvamını almaya başlamıştır. Kıvamını alan uhut koyu kahve rengini alır. Uhut 15 dakika daha ateşte tutulduktan sonra, ateşten indirilerek soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra kavanozlara doldurulup, kahvaltılarda ekmeğe sürülerek yenir.



TARAKLI'DA GEZİLECEK YERLER

Taraklı Evleri
Taraklı Evleri, uzun yıllar ayakta kalabilmiştir. Üstelik yemyeşil bir doğanın içinde yer almaktadır. Hıdırlık Tepesi ve Taraklı Hisarının yamaçları ile bu iki tepe arasındaki vadide kurulu, Taraklı’ya, Göynük cihetinden gelen dere de ayrı bir güzellik katmaktadır. Tarihi evlerin bazıları 3 asrın üzerindedir. Bu evlerin genel karakteristiği Osmanlı şehir dokusunu oluşturan üç katlı ev biçimidir.

Yunus Paşa Camii
Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında Vezir-i Azamı Yunus Paşa tarafından 1517 yılında yaptırılan Yunus Paşa Camii, kubbesi kurşun kaplı olduğundan, halk arasında “Kurşunlu Camii” diye anılır. Yunus Paşa Camii, kare planlı, tek minareli klasik uslupta inşa edilmiş, güzel bir Mimar Sinan eseridir. Cephe duvarları, ince yontu küfeki taşından inşa edilmiş olup, yine küfeki taşından işlenmiş saçak kornişleri ile sonuçlanmaktadır.

Tarihi Han
Taraklı, Bağdat Yolu üzerinde olduğundan kervanların Taraklı’da konakladığı ve yılların hiçbir zaman eskitemediği tarihi han yerli ve yabancı turistlere ben buradayım gelin misafirim olun, dercesine ihtişamıyla Taraklı’nın tarihini anlatır.

Taraklı Sokakları
Tarihi mekanlarımız arasında kalan ve buram buram tarih kokan daracık sokaklar Arnavut Kaldırımı mimarisinde yapılmıştır. Sokaklarda yük taşıyanların dinlenmeleri için dinlenme taşları bulunmaktadır.

Tarihi Hamam
Hamam, ilçe merkezinde, Yunus Paşa Cami’ne yakın bir yerdedir. Hamamın ilk yapıldığı yıllarda, hamamdan çıkan buhar, yakınındaki Yunus Paşa Camii’ni merkezi sistemle alttan ısıtılmasında kullanılmıştır. Osmanlı döneminden kalma tarihi bir hamamdır. Ayrı bölümlerde eski ve yeni iki havuzu var. Huzur dolu ortamında, doğanın içinde şifalı sularla yapılan kürlerden sonra kendinizi iyi hissetmemek imkânsız.

Çınar Ağacı
İlçenin Yusuf Bey Mahallesi’nde 7 asırlık çınar ağacı Osmanlı Kültürünü gelecek nesillere aktarmaktadır. Osmanlı devleti topraklarına kattığı her yerleşim yerine çınar ağacı dikme geleneğinin Taraklı’da da sürdürmüştür. Asırlık çınar ağacı büyük bir yangın tehlikesi geçirmiş, ancak çok büyük bir zarar görmeden kurtarılmıştır.

Hisar
İlçenin savunulmasında stratejik öneme sahip olan "Hisar Tepesi"tarihi kalıntılar olan su sarnıçları ile ilçenin kalesi görünümündedir. Hisar tepesi’ndeki iki su sarnıcı MÖ..1000- MÖ..2000 yılları arasını tarihlemektedir.

Su Değirmeni

Akarsuların başında kurulmuş, su enerjisini dönel hareket enerjisine çeviren çark sisteminden güç alarak dönerek öğütmeye yarayan; halk dilinde “Kara Değirmen” olarak anılan, beş taşlı veya iki taşlı su değirmeni köylüler tarafından günümüzde de kullanılmaktadır.


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.