MHP Lideri Bahçeli, “Başbuğ Alparslan Türkeş’in Vefatının 24. Yıldönümü Münasebetiyle” anma mesajı yayınladı.
MHP Lideri Bahçeli mesajında "KOVİD-19 salgınıyla mücadele kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle, maalesef bu sene de manevi görevimizi Anıtmezar’da gerçekleştirememenin hüznünü yaşıyoruz" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, “Başbuğ Alparslan Türkeş’in Vefatının 24. Yıldönümü Münasebetiyle” anma mesajı yayınladı.
MHP Lideri Bahçeli mesajında "KOVİD-19 salgınıyla mücadele kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle, maalesef bu sene de manevi görevimizi Anıtmezar’da gerçekleştirememenin hüznünü yaşıyoruz" dedi. MHP Lideri Bahçeli'nin mesajı şu şekilde: Partimizin kurucu Genel Başkanı Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’i ebediyete irtihalinin 24.yıldönümünde hürmet ve rahmetle anıyoruz. KOVİD-19 salgınıyla mücadele kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle, maalesef bu sene de manevi görevimizi Anıtmezar’da gerçekleştirememenin hüznünü yaşıyoruz.
Merhum Türkeş Bey, inanmış bir dava adamı, Türk devlet ve siyaset hayatına derin izler bırakmış bir mücadele insanıdır. Fırtınalı yıllarda, çetin yollarda, zorlu şartlarda, sıkıntılı dönemlerde ülkesine ve ilkelerine cesaretle sahip çıkmış, duruşunu ve fikri tutarlılığını hiç bozmamıştır. Dünyadaki bütün atılımlar, yüreği milleti için yanıp tutuşan, cefa çeken ve inançlarını samimiyetle savunan, yüksek iradeye ve sarsılmaz azme sahip seçkin insanların liderliği altında başlamış ve başarılmıştır. Büyük davaların çoğu, öncelikle, bu seçkin insanların omuzlarında taşınmış ve ancak onların heyecanıyla yoğrulduktan sonra tarihe ve insanlığa bir istikamet çizebilmiştir. Bu açıdan bakıldığında, Türklük ülküsü ile Türk milliyetçiliği davasının günümüze kadar uzanan şerefli geçmişindeki en önemli şahsiyetlerinden birisi de hiç kuşkusuz merhum Türkeş Bey’dir. Türk milliyetçiliğinin çile ve mücadeleyle geçen tarihinin çok önemli bir bölümüne yakından şahit olmuş, bu sürecin yaklaşık son elli yılına bizzat müdahil olarak, varlığı ile bu mücadeleye farklı bir anlam kazandırmıştır. Bu itibarla seksen yıllık hayatının bütün yönleriyle tanınmasının, bugün onun hatıra ve emanetleriyle yürüttüğümüz siyasal mücadelemize, hatta Türk siyasetinin mana ve muhtevasına ayrı bir güç, özel bir anlam katacağı kanaatindeyim.
Merhum Türkeş Bey’in iki büyük eseri olan Milliyetçi Hareket Partisi’yle Ülkü Ocakları emin ellerdedir, ehil yüreklere teslimdir, hiçbir fitne/fesat eğilimin tarihi duruşumuza ve ülkülerimizin onuruna zarar vermesine fırsat verilmemektedir. Milliyetçi Hareket Partisi bugün milletimizin gönlünde taht kurmuş, zaman içinde gücüne güç katmış, Türkiye karşıtlarının haricinde, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmıştır. İstiklal için birlik, istikbal için dirlik, kazanan Türkiye olacak iradesiyle kutlu varlığımız millete hizmet yolundan asla sapmayacaktır. Her zaman olduğu gibi Türk-İslam ülküsü güvence olmayı sürdürecektir. Milliyetçiler, ülke sorunlarını aşmanın yolunun, ayrılıkları derinleştirmek, kavgaları kızıştırmak, insanlarımızı birbirine düşürmek gibi sakıncalı yöntemlerle bulunamayacağını bilmektedir.
Birlik, uzlaşma, hoşgörü, dayanışma ve yardımlaşma ile huzur, refah, istikrar ve güçlü bir Türkiye’nin kapısı ardına kadar aralanacaktır. Bize düşen görev, binbir emekle elde ettiğimiz siyasal kazanımlarımızı geriye döndürecek ve fikri mücadelemizin hızını yavaşlatacak tuzaklara dikkat etmek olmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, vefatının 24. yıldönümünde merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’e, ayrıca dava şehitlerimize, fani hayattan göç etmiş değerli Ülküdaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, aziz hatıralarını şükranla yad ediyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun diyorum.
MHP Lideri Bahçeli mesajında "KOVİD-19 salgınıyla mücadele kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle, maalesef bu sene de manevi görevimizi Anıtmezar’da gerçekleştirememenin hüznünü yaşıyoruz" dedi. MHP Lideri Bahçeli'nin mesajı şu şekilde: Partimizin kurucu Genel Başkanı Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’i ebediyete irtihalinin 24.yıldönümünde hürmet ve rahmetle anıyoruz. KOVİD-19 salgınıyla mücadele kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle, maalesef bu sene de manevi görevimizi Anıtmezar’da gerçekleştirememenin hüznünü yaşıyoruz.
Merhum Türkeş Bey, inanmış bir dava adamı, Türk devlet ve siyaset hayatına derin izler bırakmış bir mücadele insanıdır. Fırtınalı yıllarda, çetin yollarda, zorlu şartlarda, sıkıntılı dönemlerde ülkesine ve ilkelerine cesaretle sahip çıkmış, duruşunu ve fikri tutarlılığını hiç bozmamıştır. Dünyadaki bütün atılımlar, yüreği milleti için yanıp tutuşan, cefa çeken ve inançlarını samimiyetle savunan, yüksek iradeye ve sarsılmaz azme sahip seçkin insanların liderliği altında başlamış ve başarılmıştır. Büyük davaların çoğu, öncelikle, bu seçkin insanların omuzlarında taşınmış ve ancak onların heyecanıyla yoğrulduktan sonra tarihe ve insanlığa bir istikamet çizebilmiştir. Bu açıdan bakıldığında, Türklük ülküsü ile Türk milliyetçiliği davasının günümüze kadar uzanan şerefli geçmişindeki en önemli şahsiyetlerinden birisi de hiç kuşkusuz merhum Türkeş Bey’dir. Türk milliyetçiliğinin çile ve mücadeleyle geçen tarihinin çok önemli bir bölümüne yakından şahit olmuş, bu sürecin yaklaşık son elli yılına bizzat müdahil olarak, varlığı ile bu mücadeleye farklı bir anlam kazandırmıştır. Bu itibarla seksen yıllık hayatının bütün yönleriyle tanınmasının, bugün onun hatıra ve emanetleriyle yürüttüğümüz siyasal mücadelemize, hatta Türk siyasetinin mana ve muhtevasına ayrı bir güç, özel bir anlam katacağı kanaatindeyim.
Merhum Türkeş Bey’in iki büyük eseri olan Milliyetçi Hareket Partisi’yle Ülkü Ocakları emin ellerdedir, ehil yüreklere teslimdir, hiçbir fitne/fesat eğilimin tarihi duruşumuza ve ülkülerimizin onuruna zarar vermesine fırsat verilmemektedir. Milliyetçi Hareket Partisi bugün milletimizin gönlünde taht kurmuş, zaman içinde gücüne güç katmış, Türkiye karşıtlarının haricinde, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmıştır. İstiklal için birlik, istikbal için dirlik, kazanan Türkiye olacak iradesiyle kutlu varlığımız millete hizmet yolundan asla sapmayacaktır. Her zaman olduğu gibi Türk-İslam ülküsü güvence olmayı sürdürecektir. Milliyetçiler, ülke sorunlarını aşmanın yolunun, ayrılıkları derinleştirmek, kavgaları kızıştırmak, insanlarımızı birbirine düşürmek gibi sakıncalı yöntemlerle bulunamayacağını bilmektedir.
Birlik, uzlaşma, hoşgörü, dayanışma ve yardımlaşma ile huzur, refah, istikrar ve güçlü bir Türkiye’nin kapısı ardına kadar aralanacaktır. Bize düşen görev, binbir emekle elde ettiğimiz siyasal kazanımlarımızı geriye döndürecek ve fikri mücadelemizin hızını yavaşlatacak tuzaklara dikkat etmek olmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, vefatının 24. yıldönümünde merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’e, ayrıca dava şehitlerimize, fani hayattan göç etmiş değerli Ülküdaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, aziz hatıralarını şükranla yad ediyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun diyorum.