Başbakan Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na çok sert eleştiri

Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında konuşuyor: Kılıçdaroğlu bana defter değil bir kağıt parçası gönderdi. Kendisine teferruatlı bir mektupla yanıt gönderiyorum...
Kılıçdaroğlu'na çok sert eleştiri
Van merkez ve Erciş'teki enkazlarda arama işlemleri son erdi. 601 vatandaşımız hayatını kaybetti. 4 binin üzerinde vatandaşımız yaralandı. 180 vatandaşımız enkazlardan canlı olarak kurtarıldı. Depremden sonra bu zamana kadar bin 792 artçı meydana geldi. Bölgeye bugün itibariyle 44 bin 164, 2 bin 310 mevlana evi kuruldu. Başbakanlık kaynaklarından bölgeye gönderilen 13 milyon TL'dir. Başbakanlık hesaplarında -Suudi Arabistan Kralı'nın gönderdiği 50 milyon dolarla birlikte- 118 milyon TL toplandı. Van ve Erciş'teki yaraları hızlı bir şekilde sarıyoruz.

Van depremindeki Türkiye dayanışması tüm dünyaya örnek oldu. Edirne'den Kars'a Van iliyle dayanışma içine giren 81 vilayetimize, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Kendisine gönderilen battaniyeden çıkan 5 bin TL'yi geri gönderen depremzede kardeşime teşekkür ediyorum. Bisiklet almak için biriktirdiği 61 TL'yi Van'daki depremzedelere gönderen Muhammed Demirci'ye ve Muhammed'in bu davranışını ödüllendiren işadamına da teşekkür ediyorum.

BDP'YE ELEŞTİRİ

Bu millet aziz bir millettir. Acının rengine, ırkına ve coğrafyasına bakmaz... Kimse bu milletin içerisinden 'ötekiler' ve 'düşmanlar' çıkaramaz. Bunlar, deprem olduktan sonra BDP'li Van Belediyesi'nin garajında öldürülen teröristler için üç gün yas ilan ettiler. Bunların, acı, gözyaşı derdi yok. Bunlar depremden kaldırırız derdinde. Tüm Türkiye Azra bebeğin kurtulmasına sevinirken bunlar Van kırsalında güvenlik güçlerine tuzak kurma derdine düştüler.

EMİR KOMUTAYLA GELDİLER

Terörist evlerine taziyeye gidenler, Bingöl'de çocuklarının önünde masum kadınları katleden canlı bombanın evine de taziyeye gidecekler mi? Terör örgütü bugün sadece insanımızın yaşamına kastetmiyor, kardeşliğimize de kast ediyorlar. Bunlar sipariş üzerine geldiler. Emir komutayla geldiler. Benim Kürt kökenli kardeşim, büyük bir cesaretle, açık yüreklilikle korkmadan "yeter artık, benim adıma öldürme" diyor.

Teröre karşı çok yoğun bir mücadele veriyoruz. Çok kararlı bir şekilde üzerine gidiyoruz. Atılabilecek hangi adım varsa onu atıyoruz. Ancak bunu yaparken demokrasiden, insan haklarından asla taviz vermiyoruz. Bölge halkının zarar görmemesi için adeta kılı kırk yarıyoruz. Güvenlik güçlerimizin bu hassasiyeti bölgede takdir görüyor. Terör örgütü siviller zarar görmesin diye türlü provokasyonlar yapıyor ama bu tuzağa düşmüyoruz.

90'LI YILLARI GERİ DÖNÜŞ YOK

Bu da asla geriye dönüş olmadığını gösteriyor. 90'lı yıllara dönülecek korkusunu yersizleştirdik. Bu oyunlara düşmedik, düşmeyeceğiz. Deprem sonrasında bazı mecralarda ortaya konulan, ırkçı ayrımcı tavırları asla kabul etmiyoruz, şiddetle reddediyoruz. Doğulu vatandaşım terör sempatizanı olarak yaftalanamaz.

CUMHURİYET BAYRAMI

Cumhuriyetimizin 88. yıldönümün kutlu olmasını diliyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimizi şükranla yad ediyorum. Yaşadığımız afetten dolayı Cumhuriyet bayramını kutlamalarının gösterişli olmaması için bir genelge yayınladık. Geçmişte de afet durumlarında abartılı şenlikler yapılmaması konusunda kararlar alınmıştı. Kutlamaların iptali ne ilktir ne sondur.

Kendisini Cumhuriyetin yegane savunucusu ilan eden CHP 29 Ekim törenleriyle ilgili o bildik refleksini gösterdi. Cumhuriyet’in sahibi o veya bu değildir, Cumhuriyet cumhurundur 74 milyonundur. Kimse AK Parti hükümetine Cumhuriyet dersi vermeye kalkmasın. Cumhuriyet 74 milyonun topyekün cumhuriyetidir.

KILIÇDAROĞLU BANA KAĞIT PARÇASI GÖNDERDİ

CHP Genel Başkanı bir mektup gönderdi. ‘Sayın Başkan’ diye başlayan, ‘Saygılarımla’ biten mektup. Ama diğer bölümlerinde edep ve haya sınırlarını zorlayan ifadeler var. Kayseri ve Elazığ’la ilgili iddialar. Malzemesiz kaldıkça o iddialara sarılıyor. Belgelerle, delillerle iddaların yalan olduğunu ispat ettik. Konuyla ilgili olay yargıda. Bana gönderdiği defter değil, kağıt parçası.

Sen Kayseri'yi bırak da ‘Yamyamları doyuramıyoruz’ diyen kendi belediye başkanının ifadelerine bak. Böyle bir genel başkanın CHP'ye yakışıp yakışmadığı CHP'nin bileceği iş. Zorla güzellik olmuyor. Başkan demekle başkan olunmuyor. Kongreden çıkmakla da lider olunmuyor. Ben biraz daha teferruatlı mektupla cevabı veriyorum, bugün yarın kendisine ulaşacak. O yine devam ettirecek, çünkü sermaye yok." (Akşam)