4 GECE
4 gecen aldı beni benden
seni duydum
seni hissedebildim
sadece 4 gecede
mazgallara düşmüş hayatımı
uzandı çıkardı yerinden
aldın beni koydun üst köşene
nerede ayaklarımın altından geçen kirli sular?
tertemiz olmuş ayaklarım
doyamadım seni sevmeye
mazgalların arasında 2,5 lira vardı
her gece ben ona o bana bakardı
güneş doğduğunda
bana bakar yüzüme parıldardı
üzerinde bir resim vardı
‘o’ ben mi idim? , değildim
izmaritler, çöpler, pislikler
ben o sırada sendeydim
yaşat bu aşkı
öldürme ne olursun
bırak bu hayatımızı aynı yerinde dursun
beni sevmeyeceksen
bir gün olurda
beni istemeyeceksen
at beni tekrar o mazgalların arasına
bırak bedenimi orada
ama ruhum hep sende dursun...
şubat 2002
Levent Akçay
Aldatılmışlık Yok Mu
Bir el bir tutuş, bir tutam öpücük
Bir sarılma, bir sevgi artık bize çok mu
Fısıldanan sözler, aşklar, türküler onlara ne oldu
Hepimizde bir parça aldatılmışlık yok mu
Hiç bitmeyecek gibi yaşanıyor aşklar
Bitince baştan başlıyor tekrar paylaşılacak anlar
Verilen sözler, atılan mesajlar onlara ne oldu
Hepimizde bir parça aldatılmışlık yok mu.
07.03.2009
Levent Akçay
Bitanem
Dalga ile kıyının aşkını bilir misin?
Öncesinden başlayıp, sonsuza giden dalga,
Hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya.
Dalga seven, kıyı sevilendir.
Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga
Ve döner hep geriye
Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya
Her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsızca
İşte, ben de seni böyle severim bitanem.
Bitanem,
Bilir misin dağ başında açan uçurum çiçeklerini?
Bilirler görünmeyeceklerini...
Sevilmeyeceklerini...
Koklanmayacaklarını...
Okşanmayacaklarını...
Ama inatla açarlar aşkla, sevgiyle, özlemle.
Hep beklerler gelmeyecek sevgilinin onu kucaklamasını
İşte, ben de seni böyle beklerim bitanem
Bitanem,
Ağaç ile meyvesinin aşkını bilir misin?
Meyvesini vermelidir ağaç yeniden doğmak için
Öyle zorludur ki ayrılmaları
Verir meyvesini ağaç
Meyve tohum olur, tohum kök olur
Ve yeniden doğar ağaç kendi meyvesinden
İşte ben de böyle bitanem;
YOK OLMAYI GÖZE ALDIM
TEKRAR SENDE DOĞMAK İÇİN...
Levent Akçay
Geleceğim
Bu son seferim aşka...
Daha önce ne gittiğim yerlerde bulabildim nede sığındım limanlar bana aşkı anlattı.
Bir kördüğümdü, bir anlamsızlık, bir umursamazlık, bir sahiplenme duygusuydu ki, bitirdi aşk sandıklarımı bir bir....
Tam bitmişken, tam yitmişken geldin hani, kumsaldan, deniz masalları anlatan...
Sen anlattın ben dinledim,
ben anlattım sen dinledin...
Sonra martılar BİLE Sustu,
hatta bir kanat sesi bile yoktu
HANİ ACILARINI
DİNDİRECEK BİR ÇARE OLMAYINCA SUSAR YA İNSAN, SEN SUSTUN, BEN SUSTUM, MARTILAR SUSTU...
Konuşan sadece yürekler oldu....
Sadece gözler, duygular konuştu...
Sonra yürüdük el ele kumsalda, sahiller bizimdi, kirlenmiş
denizler kiminse kimin...
Martılar hani hep yanımızda idi, kimi suskun, kimi çığlık çığlığa, sevgimiz bizim, aşkımız bizim....
İşte aşk bu dedin, bana sevilmeyi ögrettin...
Ben sevmeyi bilirim sevilmeyi asla demistin, bende hep sevdim, hiç sevilmedim...
Sen bendin?
Ben sen miydim?
Bunca sene aynı duygularla farklı bedenlerde mi yaşamıştık...?
Şimdi aşkı arıyorduk birbirimizde,
Kumsallar, deniz yıldızları, yakamozlar bizim, kirlenmiş denizler kiminse kimin....
Kentlere geçemedik,
zaten almadılar bizi içlerine,
biz sahil insanlarıydık,
aşkı arayan,
sevmeyi bilen,
sevilmeyi asla,
kentlerde öğrenemeyen...
Sevilmeyi ögretmeye calışıyoruz simdi birbirimize aşkla kumsallarda...
Bu son seferim aşka, kılavuzum martılar, yelkenim sen, bir aşk selidir içimde esen.....
Bu son seferim sana düzenlenen....
Yıllarca sürsün istediğim,
martılar hep sevinç çığlıkları atsın diye dilediğim, kumsalımızda mutlu bir yasam özlediğim,
bir sefer düzenliyorum sana,
AŞKLA....
Aç kollarını bekle, bahar da yada yaz da...
Geleceğim.....
O zaman işte hiç güz olmayacak,
denizler hep temiz, kumsallar hep aşk kokacak...
Hep yaz olacak..
Hep sevda, şiirler olacak hayatımızda,
Masallar gerçek olacak,
sevilmek ve sevmenin tadı damaklarımızda kalacak..
Masallarını biriktir,
o güzel şiirlerini topla bir bir..
Geleceğim...
Deniz kumsalı öperken,
güneş ufukla dans ederken,
DENİZLERDEN GELECEGİM,
ellerim ellerinde olacak,
masallar gerçek olacak...
BU SON SEFERİM OLACAK AŞKA...
Sen benim, ben senin... Kirlenmiş denizler kiminse kimin
Levent Akçay
Emekli hocama
Sanırsınız ki;
Artık bütün gün üstüme
Yağmur yağacak
Bütün gece kar
Yalnızlığın ortasındayım artık
Yalnızlık kadar
Oysa ki;
İnanmak var olmaktır bilirsiniz
İnandıklarımız için olalım
Nice sabahlar var daha
Nice aydınlıklar
Gelecek nice günler için;
Yaşayalım.
Levent Akçay
Hani Bir An Gelir...
Hani bir ân gelir... Ve söylenmez sözler söylenir olur!
.....
Hani bir ân gelir...
Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada!
.....
Hani bir ân gelir...
Bir ân gelir...
Hani bir göz bir göze gelir.
Hani, öyle bir ân gelir ki;
En “gelinmez” yollarla en “varılmaz” yolların, senle ben arasındaki yarda boyun büktüğünü görürsün...
Bu yar; iki yâr arasıdır! ..
Her yar iki yâr arasıdır! ..
Ve üstelik;
Yaralar yara benzer,
Her yar yaraya benzer!
Yar başında duruşum;
Yâre nâraya benzer! ...
Halbuki gök yerin...
Halbuki gök yarın...
Halbuki gök yârin içindedir bu mesafelerde! ..
.....
Veya gök, mavi bir hançer gibi dalıvermiştir de toprağın içine; şimdi toprak, kendi içindeki kocca bir yarayı yâr bilmiş... Kendini parçalayan kooskoca bir yar başına türbedar olmuştur! ! !
Halbuki hep...
Hep iki yârdır;
Bir yar başında duran...
.....
Her yar, yâri gördüğüm rüyadır! ..
Yolun biri gözlerinden başlaar senden içeri gider; diğeri gözlerimden, benden içeri...
Bir yar oluşur her yârin arasında kalan boşlukta! ..
Ben, yarın bir duvarı olup sana bakarım bu yandan... Sen yarın bir duvarı olur, o yandan bana bakarsın! ..
Ve en derinimden gelip en derinine gidebilecek olan yol ile, en derininden çıkıp en derinime inebilecek olan gökkuşağı “bakışlarımızda” kopar! ..
Biz, sarılmadıkça...
.....
Yarlar kaldıkça yârlar arasında! ..
Hani bir ân gelir...
Ve söylenmez sözler söylenir olur!
.....
Hani bir ân gelir...
Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada!
.....
Hani bir ân gelir...
Bir ân gelir...
Hani bir göz bir göze gelir...
Hani bir ân gelir...
Bir ân...
Bakışlar düğümlenir;
Bütün yarlar silinir,
Sıra söylenmezlere gelir...
Levent Akçay
Hasret
Eskidendi
Geleceği düşünürdüm
Yanımda olması gereken sevgiyi
Her şeyimi vereceğim sevgiliyi
Bekledim yıllarca
Gelecek günlerdeki aşkımı bulmak için
İçim yandı, kordan yapılmış bir çelik yelek gibi
‘O’ anlar yaşanacaktı
‘O’ daima yanımda olacaktı
Her anımda ve nefesimde
Tüm tutkularımda
Yanımda kalacaktı
Ellerini boynuma dolayıp
Gözlerime sevgi dolu bakacaktı.
Bekledim hep
O günler geldi
Şimdi çok seviyorum
Sırılsıklam aşık oldum
Tutkularım taştı, beklemedim ama dünyamı aştı
Belli değilmi?
Sudan çıkmış balık gibi oldum.
Bu günleri özlemişim
Bu günleri yaşamak istemişim
Hep, beraber olacaktık
Biz hep hayatta kalacaktık.
Hala yanımda yoksun
Yüreğimdesin beynimdesin, seni seviyorum
Sende beni seviyorsun
Ama ben seni kollarımda görmek istiyorum.
Uzakta bir evde sen
Diğerinde ben
Birbirimizi özleyerek geçiyor günler
Sana vereceğim çiçekleri düşünüyorum
Boynu bükük sade güller
Gülü de sevmezsin ki
Bunu da biliyorum
Al sevgim senin olsun
Hayatımı çiçek yap
Ömrün boyunca kalbinde dursun
Ne olur yeter artık
Yanımda ol her zaman
Gündüzüm gibi gecemi de doldur
Zaman duracak söz veriyorum, durduracağım
Akrebi yelkovana bağlayacağım
Hiç bitmeyecek o zaman saatler
Yarımlardan kalan sen ve seni tamamlayan ben
Tam bir bütün olacağız
Ve hep böyle kalacağız...
Her gece
Ama her gece tekrar birbirimize
Aşık kalacağız.
Gündüzümüz gecemize taşacak
Gecemizde gündüzümüze
Ellerin ellerimde eriyecek
Bedenim senin bedenini saracak
Dudakların dudaklarımda kenetlenecek
Kulakların sevgi sözcüklerimle dolacak
Sabahları
Tıpkı güneşin çiğ damlasına değdiği gibi
Ruhumuz bedenlerimizden çıkana dek
Birbirine söz vermiş, su ve toprak gibi
Sadece birbirinin olacak
Seni bekliyorum sevgilim
Hasretle...
(bir kasım akşamı 2001)
Levent Akçay
İki dakika
içinden gelir şairin
ne zaman nerde belli olmaz
duygulanır biraz
döker geleni kalemlerle kağıda
bu bir şarkı olur
belki de bir şiir
iki dakikada
ama şair için bir hayattır
senin içinse
sadece iki dakika
belki bir meyhane köşesinde söylenecek
iki dakika
belki radyoda geçecek
iki dakika
hepsi o kadar işte
benim hayatım senin için
sadece
iki dakika
Levent Akçay
Keşke
Dünyayı kurtaracaktık
Büyüyüp bozuklara el atacaktık
Okul üniversite ve diğerleri
Hepsinden mezun olacaktık
Anarşi, terör hepsi geçti yanımızdan
Hükümetler seçimler her bir tarafımızdan
Dakikalar saatler yıllar
Geriye bizden birşey kalmadı ardımızdan
Keşke
Sevdiklerimize daha sahip çıksaydık
Dünyaya farklı bakıp
Leylek gagası, kuzu kulağı toplasaydık
Büyümeseydik de
Biraz daha top oynasaydık.
Nisan 2009
Levent Akçay
Kısa-Uzun
Benim gözlerime öyle dik dik bakma
Kısaları yak lütfen uzunları yakma
Levent Akçay
Kıskanç
Yüzünde bitmeyen öldüren gülücük
Kızınca bana diktiğin o gözler
Çevremden bir kızın geçmesini bile istemezsin
Sen zaten gavur dağını da sevmezsin
16.03.2009
Levent Akçay
Neden?
neden yanımda yoksun
arzularımızı yaşatıp
gözlerimizi içerek
neden ellerim saçlarında gezinemedi
neden birbirimize sarılarak
dans edemedik
neden
dolu dolu yaşanacak günler istedik
yaşamadığımız yıllardan toplayarak
işte diğer parçam diyebileceğimiz
koluna girip
beline sarılacağım
tenine değip
göğsümde hissedeceğim
gönlüme akan
en derine, tam şuraya
tüm varlığımla hissetmek istediğim
sen
yanımda neden yoksun
ve neden olmadın
istediğine
o birine ait olduğunu görüp
birinin senin olduğuna inandığın
ama konuşamadığın
bazen göremediğin
daha çok
uzaktan hissedemediğin
paylaşamadığın
biri orada
neye yarar
neden? ...
Levent Akçay
Nerden bileceksin
belki birgün çok uzakta olacağım
belki de çok yakının da
beni merak edeceksin
belki de beni görmek isteyeceksin
yanımda kim var
ne oldu
ne oluyor?
nerden bileceksin
yine kıskanacaksın
o tatlı gülüşünü bırakıp
sinirli bir halde olduğun terk edeceksin
beni hatırlamak da istemeyeceksin
o düşündüğün gelecek var ya
sana hayatın boyunca sahip olunması gerektiği gerçeği
sana sımsıkı sarılıp
hiç ama hiç bırakmamacasına
hep yanında olma isteğimi
sen nerden bileceksin
seni arayanlar olacak
soracaklar seni
hatta belki bir gün birinin elini tutup
tekrar yürüyeceksin
dolaşacaksın, gezeceksin
neden?
neden benim yerime
bir başkasını seveceksin...
20 Nisan 2009
Levent Akçay
Olmayan Okul
dönüyorlar
el ele vermişler
okulun bahçesinde dönüyorlar
olmayan okulun
olmayan bahçesinde
olmayan sınıfın
olmayan öğretmenin
onlar o okulun bahçesinde dönüyorlar
hayallerinin ne olduğunu bilmiyorlar
olmayan okulun
olmayan bahçesinde
dönüyorlar
onlar olmayan okulun olan çocukları
en kötüsü ne biliyormusun?
bu şiiri onlar için yazdığımı bilmiyorlar
Levent Akçay
Öldüğümde
Öldüğümde beni bir tepeye gömün
Kasabamı göreyim biraz yüksekten
Ayaklarımın altında olsun doğduğum yer
Göreyim onu son kez
Çevremde mesaj atan telefonlar olmasın
Bilgisayar ve mail olmasın yanıbaşımda
Bağdat caddesinin kafeleri de olmasın
Yasak aşklar olmasın
Aldatmalar olmasın
Yalan yaşanan günler olmasın
Sanal hayatlar orada olmasın
Hiç biri olmasın
O nedenle beni kasabama gömün
Yalnız olayım o tepede ben
Sahte hayatlar olmadan.
Öldüğümde,
İşte beni o tepeye gömün
Canım İstanbul'dan uzak bir yer
Sade bir yer o doğduğum yer
Artık ölsemde
Hayatımda gerçek bir hayat olsun.
Levent Akçay
Sen benim herşeyimsin
Sen benim her şeyimsin
Ne kadar çok şey yaşadık seninle
Zaman doldu yıllar geride kaldı
Aşkım hala senin nefesinde
Çok gün mutlu
Az gün mutsuz
Sen kalbimdesin
Sen benim her şeyimsin
O işte sensin
Hayat beni unutmadı
Sen de beni unutma
Levent Akçay
Sen Olmasaydın
Ben olmasaydım
Duyar mı idin fısıltılarımı
Görür mi idin gözlerimi
Sana saklı düşüncelerimi
Sever mi idin ki beni
Haykırarak
Son nefesine kadar
Dokunur mu idin ellerime
Sen beni bilmeden
Ben ise seni sevmeden önce?
Sana ait olan
Benden sana kalan
Hislerimin özü;
Sen görmesen bile
Gökyüzünde dolaşacaklar sessizce
Kimseler görmese de sen bil yeter
Çünkü senin sevgin her şeye değer
Ya görmezden gelse idin?
Ya anlamasaydın?
Ya hissedemeseydin?
Varlığımın sana aktığını
Ya gözlerin kör olsa idi?
Dudakların kupkuru?
İki damla gözyaşında
Kalbine aksaydı
Kör kıyılarda ışıksızdım şimdi
Ya senin sevgin olmasaydı...?
Levent Akçay
Seni seviyorum...
neden beni o cana yakın
varlığına hapsettin
neden beni aşık ettin kendine
artık sensiz bir anlamı kalmamış hiçbir şeyin
tüm özgürlüğüm kuş olup gitmiş
keşke bu kadar güzel
bu kadar içten olmasaydın
beni bu kadar sevip
öpüp koklamasaydın
kanatlarım kopmasaydı yerinden
bir seni bir kendimi yaşasaydım
aynı şimdi sana saplanıp kaldığım gibi
keşke her gece yanımda olsaydın
bebeğim
seni çok seviyorum...
Levent Akçay
Sensiz
Ayrıldığımız yere sordum seni
Güneş doğarken bir tatil sabahı
Orada hala sen yoksun
Hep seni aradım
Yoksun
Sen hala yoksun
Ama gözyaşlarımda dolusun
Ne kötü bir beraberlik
Ne kötü bir talih bu
Olacakmış gibi bütünleşip
Olmayacakmış gibi ayrılmak
Sevgiyi paylaşmak istemek
Onsuz yapamayacağım demek
Ama tekrar ve bir daha tekrar
Onsuz yaşamak dünyayı
Hissetmemeye çalışıp
Yoğunluğunca çekmek bu acıyı
Sensiz...
Levent Akçay
Sensizlik zor
Neden mutsuzum sen olmayınca
Nefesini sesimde duymayınca
Yanımda durmayınca
Hiç sevmiyorum sensizliği
İstemiyorum işte
Küçük bir çocuk gibi boyun büküyorum
İçim kararıyor
Ya hiç ama hiç sevmiyorum sensizliği
İki parça mutluluk senin yanında saklı
Ne zaman çıkacak ne zaman kaybolacak
Hep her zaman sana bağlı
Sen öyle istesen de aslında öyle olmamalı
Neden çok görüyorsun bize
İkimizin de her an mutluluğunu
Çok mu önemli insanlar
Çok mu önemli
Sevdik birbirimizi işte
Kasma kendini artık
Gel
Yanımda olmadığında bulamadığım mutluluğu
Yanımda olduğunda ya da olmadığında bulalım artık şu mutluluğu
Ağustos 2009
Levent Akçay
Şiirin Adı Yok
Şair seven kalpler için yapmıştır yorumunu
Der ki;
Aşk iki kişiliktir.
Sever biri ötekini
Ötekini sever çıkarırcasına kişiliğini
Kavga eder tüm gururuylabenliğine sevdiğinin
Kızar bağırır sevdiğine onu dinlemeksizin
Oysa sevmek karşısındakini dinlemektir
Üzülmüştür
Ona göre üzüntü tek kişiliktir
Bilmez ki üzüntülerde aşk gibi iki kişiliktir.
Levent Akçay
Üzülme
Birgün uyanıpda bulamazsan beni mesajlarında
Üzülme
Boşlukta bir anı olarak kalacağım,
Birgün sevipde sen, sevdiğimi duyamazsan
Üzülme
Hep yanında olacağım,
Birgün hissedipde arayamazsan beni yanıbaşında
Üzülme
Sonsuza uzanmış olacağım,
Birgün bağırıpda duyamazsan sesimi
Üzülme
Gökyüzünde dolaşacağım,
Birgün öpüpde dudaklarımı tat alamazsan
Üzülme
Bedenimden ayrılmış olacağım,
Birgün sarılıpda vücuduma oynamazsa ellerim
Üzülme
Parçalara ayrılmış olacağım,
Eğer bir gün beni ararda bulamazsan bebeğim
Ne olur üzülme
Ben ölmüş olacağım
Ne olur, ne olursun ağlama bebeğim
Çünkü tüm ömrüm boyunca seni sevmiş olacağım
Seni benden ancak ölüm ayırabilir
Seni her anımda her nefesimde içimde tutacağım,
Söz veriyorum sevgilim...
Levent Akçay
Yapacaklarım
Seni sevdiğimi anlatabilmek için bitanem,
Yıldızları gökyüzünden koparıp
Dolunayın üzerine takacağım
Yağmurları bulutlarından ayırıp
Ovaların çukurlarında toplayacağım
Güneşi parçalara bölüp
Başına taç yapacağım
Yüreğimin en derinine uzattığın sevgini
Senin güzelliğinle yoğurup
Tatlı ve uzun bir öpücük olarak
Dudaklarına konduracağım.
Ellerin ellerimde olacak
Bedenin bedenimde
Herkes bizi konuşup
Bizi kıskanacak
Zaman akıp gitse de
Seni tüm sevgimle
Ömrüm boyunca içimde tutacağım.
Bunu bilmeni istedim
Bebeğim, bitanem
Tek sevgilim
Artık senin oldum
Hep senin kalacağım
Levent Akçay
Yaşamayı seç
Ne bulduysan senin hayatındır
Tecrübeler bileşkelerinden oluşur
Düşünebildiğin kadar ileri git
Sorarlarsa istedim dersin
Gidebildiğin kadar düşün
Aşarlarsa yaptığını söylersin
Sevebildiğin kadar sev
Uzağa bakmayı öğren
Ayaklarının dibindekini kaçırmadan
Hüzünlenebildiğin kadar ağla
Kızabildiğin kadar bağır
Sessizliğine olsun
Gününü yaşamadan uyuma
Hayatını kendine kaydet
Berraklık hep düşüncende kalsın
Sen
'olumsuzu yok farz et'
18.03.2007
Ankara havalimanı
Levent Akçay
Yeni
23 şiir, bir hayat
Bunu da yazdım oldu 24
Saatlerim denk tam bir güne
25 saati de versen yetmez kendime
Hiç söyleme 26'sında doğmadım
27'sinde ölürüm belki
Görürsem 28' i mutlu olurum
29, Şubat ayına gelirse şans deriz buna adı 4 senede 1
Ben seninle bu hayata doyamadım
Kimse seni benim kadar sevemez bunu çok iyi bil.
Levent Akçay
Yorgun Kalpler
bir tutam ot gibi çektin koparıp gönlümü benden
yar dedikçe
sar dedikçe kollarına
halbuki seninle paylaşmak hayatı
seninle yumuşatmak çelik kadar sert ve katı
günlerin gelecek dakikalarını
her sabah senin olmadığın odalarda seni aramanın hüznü
loş salonların köşelerinde almak yanaklarından öpücüğü
ve tel tel saçlarınla oynamak bütün bir ömür
duyabilmek dudaklarından son sözünü
sana kapandı içtiğim kahvenin fincanları
papatya yapraklarını senin için yoldum
gerçekle gelince yüzyüze
yutkundum
çözüldüm
ben artık çok yoruldum
hırsım yanaklarımdan yaş
duman halkalarından fıskiye
senin için kurduğum saraylar
başıma taş olup düştü
ufuk, bir çember oldu da bağladı beni
yokuşlar bir türlü düzlüğe kavuşamadı
gerçi pişman değilim senin yolunda yorulduğumdan
üzüldüğümden
ve sevdiğimden seni
gariplik böyledir işte
kapar kapılarını kader
herşeyden bezdirinceye
herkese kendini güldürünceye kadar
koşarsın durursun
bir gün onun
bir gün hayallerinin olursun
ne anlaşılırsın
ne anlatırsın
bırak her şeyi artık sevgili
bırak herşeyi
aşkın yerinde tam kalbinde kalsın
geçmiş bugün ve gelecek
kim kimi nerede ne zaman sevecek
istesen de aklın bunu çözemeyecek
şunu anladım ki en sonunda
ne kadar yürüsem ve ağlasam da sabahlara dek
bu yollar ve tükenmiş ayaklar
beni sana götüremeyecek
Levent Akçay
LEVEN AKÇAY ŞİİRLERİM
LEVEN AKÇAY ŞİİRLERİM
ŞİİR kÖŞESİ
LEVEN AKÇAY ŞİİRLERİM
Paylaş: