Kadınların korkulu rüyası olan rahim ağzı kanseri, tüm dünyada kadınlarda görülen ikinci en yaygın kanserdir (meme kanserinden sonra). Rahim ağzı kanseri yaşamı tehdit ettiği gibi, tedavi edilse bile doğurganlığı engelleyebilen ciddi bir hastalıktır.
Rahim ağzı kanseri genç kadınların hastalığıdır. Bu yaş grubunun ailesini tamamlamadığı düşünüldüğünde tedavi olarak hayatta kalmak tıbbi başarı için yeterli olmamaktadır. Bu yaş grubu özellikle çocuk doğurma yeteneğini kaybetmeden tedavi olmak istemektedir.
Günümüzde, özellikle erken evrelerde doğurganlığı koruyarak hastalığı tedavi etmek mümkündür. Rahmi ve yumurtalıkları koruyan bu tedavi yöntemi “radikal trakelektomi” ameliyatıdır. Ülkemizde bu cerrahi yöntemi uygulayan az sayıda merkez bulunuyor. Bu merkezlerden biri olan Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Prof. Dr. Ateş Karateke ve ekibi tarafından “radikal trakelektomi” yapılan 26 yaşındaki Aslı Şahin, operasyondan sonra hamile kaldı. 2011 yılının Mart ayında sezaryenle doğum yapan Şahin, 2 kilo 650 gram ağırlığında sağlıklı bir kız bebek dünyaya getirdi. Aslı Şahin, “radikal trakelektomi” yöntemiyle tedavi edildikten sonra başarıyla doğum yapan ilk hasta oldu.
Bu gelişmeyi kamuoyuyla paylaşmak için 15 Haziran 2011 Çarşamba günü Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir basın toplantısı düzenlendi. Başhekim Doç. Dr. Ayşenur Celayir’in de katıldığı toplantıda, Prof. Dr. Ateş Karateke, rahim ağzı kanserinde uygulanan “radikal trakelektomi” yöntemi hakkında bilgi verdi. Karateke, bu yöntemle standart tedaviden farklı olarak, hem rahim ağzı kanserinin tedavi edildiğini hem de kadının doğurganlığının korunduğunu belirtti.
Toplantıya eşi ve bebeğiyle katılan hasta Aslı Şahin de, çok mutlu olduğunu dile getirerek, “Kızım Ela benim için bir mucize” dedi.
Rahim Ağzı Kanseri ve Radikal Trakelektomi
Rahim ağzı kanseri rahim ağzı anormal hücre çoğalmasıdır. Rahim ağzı kanseri, dünyada kadınlar arasında en sık görülen ikinci kanser türüdür ve her 2 dakikada bir kadının hayatını kaybetmesine neden olur.
Dünya Sağlık Örgütü, güncel olarak tüm dünyada 2 milyondan fazla kadında rahim ağzı kanseri olduğunu ve her gün 650'den fazla kadının rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini tahmin etmektedir. Her yıl 490 bin yeni rahim ağzı kanseri olgusuna tanı koyulur. Bu, günde 1300'den fazla yeni olgu demektir.
Rahim ağzı kanseri en sık 35-55 yaş grubundaki kadınları yakalar. Ancak hastalığın görülme yaşı giderek düşmekte ve 20-30 yaş grubundaki kadınlar da bu hastalığa yakalanmaktadır. Rahim ağzı kanserinde standart tedavi; rahim ve rahim ağzı bölgesinin çevresindeki dokularla ve yayılma potansiyeli olan lenf nodlarının tamamının alınarak tedavi edilmesidir. Bu standart yöntemde hastanın rahmi ve rahim ağzı alındığı için çocuk doğurma yeteneği kalmamaktadır.
Son yıllarda tanı yöntemlerinin gelişmesiyle daha çok hasta erken evrede yakalanabilmektedir. Özellikle genç yaşlarda ve erken evrede teşhis edilen kanserli hastalarda doğurganlık yeteneğini koruyarak hastayı tedavi etmek ve iyileşme sonrası çocuk sahibi olabilmesine fırsat tanımak bir amaç haline gelmiştir. Bu amaç doğrultusunda 2000’li yılların başlarından itibaren genç yaşta rahim ağzı kanseri olmuş hastalar, sadece rahim ağzı ve etrafındaki dokular, yayılma potansiyeli olan lenf nodları alınarak yapılan cerrahi yöntemle tedavi edilmeye başlanmıştır. Yani hastanın rahim bölgesi tekrar alt üreme organı ile birleştirilmektedir. Bu yöntemle hem invaziv rahim ağzı kanseri tedavi edilmekte hem de çocuk doğurma potansiyeli korunmaktadır.
Zeynep Kamil’de “radikal trakelektomi” sonrası ilk canlı doğum…
Ülkemizde 20-30 yaş grubunda invaziv rahim ağzı kanseri olan hasta sayısı azımsanmayacak sayıdadır. Bu hastalar hem hastalıklardan kurtulmak hem de çocuk doğurma yeteneklerini korumak istemektedirler. Ülkemizde doğurganlığı koruyan “radikal trakelektomi” yöntemini uygulayan az sayıda merkez bulunmaktadır. Bu merkezlerden biri olan Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Prof. Dr. Ateş Karateke ve ekibi tarafından, son 5 yılda 8 hasta bu şekilde ameliyat edildi. Bu hastalardan 26 yaşındaki Aslı Şahin, ülkemizde ilk defa rahim ağzı kanseri olup, rahmi korunarak cerrahi tedavisi yapılan ve daha sonra doğal yolla gebe kalıp sağlıklı bebeğe kavuşan ilk hasta oldu.
Aslı Şahin, 2008 yılının Aralık ayında erken evre rahim ağzı kanseri nedeniyle Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyat edildi. Hastanın 26 yaşında olduğu ve çocuk sahibi olmak istediği göz önünde bulundurularak rahmini ve yumurtalıklarını koruyacak bir tedavi yöntemi olan “radikal trakelektomi” ameliyatı yapıldı. Hasta ameliyattan sonra takip edildi ve hastalığıyla ilgili herhangi bir problem yaşamadı. Çocuk sahibi olmak isteyen hasta, takipleri sonrasında herhangi bir yöntem kullanmadan normal yolla gebe kaldı. Aslı Şahin, 2011 yılının Mart ayında 37 haftalık gebe iken sezaryenle doğum yaptı ve 2 kilo 650 gram ağırlığında sağlıklı bir kız bebek dünyaya getirdi.
Aslı Şahin, ülkemizde rahim ağzı kanseri olup canlı bebek doğuran ilk olgu oldu. Şahin’in hem kendisi hem bebeği sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürmektedir.
Ülkemizde yılda yaklaşık 1450 kadın rahim ağzı kanseri olmaktadır ve bu hastaların önemli bir kısmı erken evrede, genç, çocuk sahibi olmak isteyen hastalardır. Erken evrede tanı konulan hastaların rahim ve yumurtalıklarını koruyarak ameliyat etmek günümüz tıbbında mümkündür. Bu konuda deneyimli bir jinekolojik onkologa başvurmak çocuk sahibi olmak isteyen hastalar için bir umut ışığı olabilir.
2011 HAC SONUÇLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Bir İlk
Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Bir İlk
SAĞLIK
Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Bir İlk
Paylaş: