Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığı 1990 yılından günümüze tüketicilere güvenilir bir alışveriş deneyimi sunan Metro Türkiye, aynı güveni meyve ve sebze reyonunda da sağlıyor. Kurulduğu ilk günden bu yana paketli sebze ve meyve satışı uygulamasına devam eden Metro, tedarikçilerinin hem tesislerini hem de ürünlerini belli periyotlarda denetliyor ve tüm ürünleri 400’e yakın parametrede test ettikten sonra paketliyor. Türkiye’de kendi markasıyla meyve-sebze satan ilk kurum olan Metro Türkiye, ayrıca Türkiye’de Uluslararası Gıda Standardı sertifikasına sahip olan tek şirket.
Paketli meyve ve sebzelerin öneminin mevcut gündemde daha kritik bir öneme sahip olduğunu belirten ve izlenebilirliğin önemine dikkat çeken Metro Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Boris Minialai “Metro olarak hem müşterilerimizin hem de çalışanlarımızın güvenliğini ve sağlığını her zaman işimizin merkezine koyuyoruz. Bakanlığımızın paketli satış açıklamasından çok daha önce, bu konudaki hassasiyetimizle ürünlerimizi büyük ölçüde paketli olarak müşterilerimize sunuyorduk. Ürünlerimizin hijyenini sağlayabilmek ve tazeliğini koruyabilmek için hizmet vermeye başladığımız ilk günden bu yana meyve ve sebze reyonumuzda paketli satış yapıyoruz.. Ayrıca, reyonlarımızda paketli olarak tüketicimize sunduğumuz tüm meyve ve sebzeler gıda güvenliği, hijyenik ortam ve pestisit kullanım koşulları için periyodik olarak denetleniyor. Tesislerdeki çalışanların kişisel iş ekipmanlarından tesisin hijyen koşullarına; yetiştiricinin kullandığı suyun kontrolüne kadar hayati öneme sahip birçok koşul uzman denetmenlerimiz tarafından yapılıyor. Buna ek olarak tüm mağazalarımızda da gerekli kalite kontrolleri için meyve ve sebze kategorimiz de bir uzmanımız mevcut. Diğer taraftan yerli tohumu, yerli üretimi ve coğrafi işaretli ürünleri destekleyerek bu konuda üreticilerde de bilinç ve farkındalık yaratıyoruz” dedi.
Metro olarak, dünyanın içinde bulunduğu bu kritik dönemde de tüm tüketicilere güvenli alışveriş ortamı sunmanın önemini belirten Minialai “Meyve ve sebze reyonlarındaki ürünlerimiz hijyen koşullarında paketleniyor ve tüm ürünlerin soğuk zincirle marketlere sevki sağlanıyor. Tarladan rafa kadar devam eden denetim sürecimiz kapsamında 2019 yılında yaklaşık 200 meyve sebze ürününe pestisit parametresinde ve ağır metalde 400’e yakın test uyguladık” dedi.
Metro Türkiye’nin meyve-sebze tedarikçilerinin tesisleri ile ürünlerin yetiştirildiği tarla ve seralar, periyodik olarak gıda güvenliği, hijyenik koşullar ve pestisit kullanım koşulları ve ağır metal açısından denetleniyor. Denetimler sırasında tarla ve seralardan alınan numuneler analiz ediliyor ve sadece uygun olan ürünlerin rafa gelişi sağlanıyor. Bu denetimler sırasında tarla, sera ve paketleme tesislerinde çalışan kişilerin hijyen kuralları, maske, eldiven, bone kullanımı, iş kıyafetlerinin temizliği, tesislerin temizliği, kullanılan ekipmanların temizliği, ambalajların temizliği, yabancı madde kontrolü, tarla ve seralarda kullanılan suyun hijyenik kontrolü ve pestisitlerin kontrolü uzman denetçiler tarafından yapılıyor. Bu denetimlerden başarıyla geçen tedarikçilerden sağlanan ürünler hijyenik koşullarda paketlenerek Metro’nun Türkiye’de ilk uluslararası geçerliliği olan IFS Lojistik Uluslararası Gıda Güvenliği Sertifikası’na sahip meyve-sebze platformuna ulaştırılıyor. Ürünler, Metro Türkiye’nin meyve-sebze platformunda tazelik, ambalaj bütünlüğü, ürün&araç sıcaklığı gibi toplam yirmi beş kriter açısından ziraat mühendisi kalite kontrol yetkilileri tarafından kontrol ediliyor. Bu kontroller sonrasında onaydan geçen ürünlerin tüm gıda güvenliği ve hijyenik koşulları sağlanarak platformdan soğuk zincirle mağazalara ulaşması sağlanıyor ve mağazalarda da tekrar ziraat mühendislerince kontrol ediliyor. Tarladan rafa gelene kadar pek çok aşamada, gerekli gıda güvenliği ve hijyenik kontrolleri sağlanmış ambalajlı meyve ve sebze ürünleri, soğuk zinciri sağlanmış Metro Türkiye raflarında tüketicilere sunuluyor.