Freşa Gıda Mühendisi Yasin Günaydın, mineral kaynağı maden suyu tüketimi hakkında bilinmeyenleri anlattı.
Genellikle sodayla karıştırılan ancak sodaya nazaran içeriğinde kalsiyum, magnezyum, potasyum gibi birçok mineral barındıran maden suyunun insan vücuduna ciddi katkıları vardır. Düzenli tüketildiğinde ise vücut ve cilt sağlığını destekliyor. Peki, maden suyunun tüketim kriterleri nelerdir? Gıda Mühendisi Yasin Günaydın şöyle cevaplıyor:
Sodyum miktarına dikkat edin!
Bazı maden suları yüksek oranda sodyum içerdiğinden dolayı eğer sıvı olarak gün içinde sadece maden suyu tüketiyorsanız bu fazla tuz alıyor olduğunuzun anlamına gelebilir. Çok fazla maden suyu içmek aynı zamanda yüksek tansiyon hastalarına da iyi gelmez. Bu yüzden günlük maden suyu tüketiminizi sınırlamalı veya düşük sodyumlu olanları tercih etmelisiniz.
Hamilelikte tüketiminizi sınırlayın
Hamileyken vücudunuzun susuz kalmaması için bolca su tüketmeniz gerekir. Doğal maden sularının içeriğinde tuz miktarı yüksek olduğundan hamile olduğunuz zaman maden suyunu ara sıra tüketmelisiniz. Çünkü maden suyu yüksek oranda tuz içerebildiğinden bu yüksek tansiyon gibi problemlere yol açabilir. Maden suyunu çok seviyorsanız sodyum diyetine uygun mineralli suları(Maden Suyu) tercih etmelisiniz.
Cilt için canlandırıcı etkisi vardır
Maden suyu ucuz bir güzellik iksiridir. İçilen mineralli su cilde gerekli olan suyu ve sonuçta gerginliği ve pürüzsüzlüğü sağlayacaktır. Mineralli su yalnızca içildiğinde güzelleştirici değildir. Aynı zamanda dıştan sürüldüğünde de cildinizi canlandırır ve gençleştirir. Çünkü küçük kan damarlarını ve cilt kan dolaşımını uyarır. Bunun için mineralli suyu bir parça pamuğa emdirip yüzünüze ve boynunuza serpiştirerek, birkaç dakika içinde cildinizin taze ve canlı görünüm almasını sağlayabilirsiniz.
Doğal maden suyunun hastalıklarda tedavi edici yararları da söz konusu
Maden sularındaki minerallere bağlı etkilerin dışında, maden sularındaki iyonların fizyolojik etkileri ve bazı hastalıklardaki tedavi edici yararları da söz konusudur. Bunlar sistemler özelinde kısaca özetlenirse;
Maden suyu böbrek ve idrar yollarında taş oluşumunu önler. İdrar yolu enfeksiyonlarında özellikle bikarbonat, magnezyum ve kalsiyum içerikleri yüksek maden suları iltihabı geriletici etki gösterir. Ürolojik birçok hastalıkta böbrek fonksiyonlarını destekleme ve geliştirme amacıyla bol su içilmesi, özellikle de maden suyu içilmesi temel önlemlerdendir.
Metabolizma üzerine etkisine bakıldığında maden suları özellikle sülfatlı olanlar, safra kesesi tembelliğinde yararlıdır ve pankreas fonksiyonlarını da desteklerler. Diyabette sodyum bikarbonatlı sular insulinin etkisini güçlendirir ve karbonhidrat metabolizmasını iyileştirir.
Kronik mide mukozası iltihabında veya mide asidi fazlalığında yüksek bikarbonat içeren maden suları oldukça yararlıdır.
Günümüz insanının az su içme alışkanlığı, minerallerden yetersiz beslenme, hareket azlığı ve sedanter yaşam gibi özellikleri, sindirim sistemi rahatsızlıklarının başlıca nedenleridir. Bunların başında da habitüel kabızlık gelir. Bu noktada sülfatlı maden suları tüketmek oldukça yararlıdır.
Freşa Gıda Mühendisi Yasin Günaydın maden suyu tüketiminin önemini 4 maddede özetlerken sözlerini şöyle tamamladı:’’ Türkiye’de ilk doğal meyve aromalı maden suyu üretimini gerçekleştiren kuruluşlardan biri olarak dünyada soğuk yüzeye çıkan ender maden suyu kaynağına sahibiz. Sıfır bakterili ve nitrit bulundurmayan Ca-HCO3 tipi olan maden suyumuz, litresindeki sodyum miktarı 20 mg’ dan az olduğu için sodyum diyeti yapanların rahatlıkla tüketebileceği bir yapıdadır. İçerdiği minerallerle birlikte hamile ve çocukların güvenle tüketebileceği bir içecektir’’dedi.