Yaz aylarıyla birlikte pek çok kişi böcek ve sinek ısırıklarının yol açtığı kaşıntıdan yakınıyor. Hele de sivrisinek ısırığıyla gelen kaşıntı kişiyi adeta canından bezdiriyor.
Böcek, sinek derken yazın kaşıntı kabusa dönüşüyor!
Kaşıntı kaşıntıyı getiriyor, minik bir alanda ortaya çıksa da bir bakmışsınız bütün vücudunuzu sarmış, sizi adeta canınızdan bezdirir bir hal almış. Özellikle yaz aylarında sivrisinek başta olmak üzere böcek ve sinek ısırıklarıyla yaygınlaşan kaşıntı sorunu çocuk-yaşlı herkesi olumsuz etkiliyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Erdemoğlu, pek çok kişinin kaşıntı şikayetiyle hekime başvurduğunu belirterek, bazı durumlarda da kaşıntının, cilt kuruluğundan alerjiye, egzamadan yetersiz beslenmeye, mantar hastalıklarından kurdeşene, psikiyatrik sorunlardan iç organ hastalıklarına dek birçok nedeni olduğunu söylüyor. Pek çok farklı nedenin sonucunda merkezi sinir sisteminden çıkan uyarıların periferik sinir sistemi yoluyla cildimize ulaştığını ve kaşınma hissi başladığını belirten Dr. Yeliz Erdemoğlu “Kaşınmak, beyinde serotonin hormonu salınımına neden olarak bireyi rahatlatsa da tekrarlayan kaşıntılar, hayat kalitesini belirgin biçimde azaltır ve bu durum dayanılmaz bir sıkıntıya dönüşebilir” diyor.
Diyabet ve kansızlık da yol açabiliyor!
Kaşıntı nedenini araştırırken hastanın anlattıkları, teşhise yönelik önemli ipuçları veriyor. Teşhis konulurken, kaşıntının şiddetinden gece-gündüz saatleri arasında değişiklik göstermesine, hastanın psikolojik durumundan son zamanlarda kilo kaybı yaşamasına dek birçok faktörün dikkate alınması gerekiyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Erdemoğlu, gerekli gördükleri bazı durumlarda da hastadan tam kan sayımı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri ile idrar tetkiki istediklerini belirterek “Yine patch (yama) testi, prick test ya da deri biyopsisi tanı koymak için kullandığımız diğer enstrümanlardır” diyor.
Bu yöntemlerle kaşıntınızı tahrişsiz geçirebilirsiniz
Isırılan bölgeyi ılık suyla yıkayıp nemlendirici sürün. Çok sıcak suyla duş almayın; cilt temizliğinde sert kese ve liften uzak durun. Kolonya, ıslak mendil gibi kimyasal maddelerin cilde temasından kaçının. Sentetik kumaşlar tercih etmeyin. Çamaşır yıkarken çift durulama yapın, yumuşatıcı kullanmamaya çalışın. Oda sıcaklığı ve nem oranına dikkat edin. Aşırı terlemeye yol açacak unsurlardan kaçının. Stresinizi yönetmeye çalışın. Günde en az 5-6 su bardağı su için. Sağlıklı beslenin; özellikle tüm yeşil yapraklı sebzeleri ve A, D, E, K vitaminlerini içeren besinleri tüketmeyi ihmal etmeyin.