Sindirim sistemi hastalıklarının erken tanısında ise endoskopik incelemeler önemli yer tutuyor. Endoskopinin ağrılı, rahatsız bir işlem olduğuna dair halk arasında yaygın ancak son derece yanlış olan bir kanı, hastalıkların ilerlemesine ve tedavinin zorlaşmasına yol açıyor. Özellikle sindirim sistemi rahatsızlıklarının teşhisinde altın standart olan bu yöntemin zorlukları, hafif anestezi ile donanımlı merkezlerde yapıldığında büyük oranda ortadan kalkıyor. Memorial Ankara Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Musa Aydınlı, endoskopi işlemi ile ilgili bilgi verdi.
Endoskopi korkusu erken teşhisi engelliyor
Sindirim sistemi hastalıklarının erken tanısında endoskopik incelemeler büyük öneme sahiptir. Öte yandan kimi hastalardaki endoskopi korkusu bu durumu olumsuz yönde etkilemektedir. Aslında endoskopi korkusu olan hastaların önemli bir kısmı daha önce hiç endoskopi yaptırmamış kişilerden oluşmaktadır. Kulaktan dolma önyargılar ve çekinceler ile endoskopi yaptırmaktan, hatta bu korku yüzünden doktora muayeneye dahi gitmekten kaçınan hastalar bulunmaktadır. Bu durum ise tanıda gecikmelere ve olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir. Günümüzde endoskopi teknolojisindeki gelişmeler ve işlemin yaygın olarak anestezi ile yapılması bu zorlukları büyük oranda ortadan kaldırmaktadır.
Üst endoskopi ile sindirim kanalı incelenir
Endoskopi, ucunda kamera ve ışığı olan, esnek ve bükülebilir bir cihaz yardımı ile içi boş organların incelenmesi işlemidir. Bu işlem vücudumuzdaki birçok organ için uygulanabilmektedir. Sindirim kanalının ince uzun tüp yapısı endoskopik incelemelere uygunluk sağladığından Gastroenterolojide yaygın bir kullanım alanı bulmaktadır. Endoskopi (üst endoskopi, özofagogastroduodenoskopi veya gastroskopi), yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağının incelenmesi işlemidir. İşlem sırasında hastalık şüphesi olan alanlardan küçük doku parçaları (biyopsi) alınması ve bunların araştırılması ile hastalıklara erken tanı konulması mümkün olmaktadır.
Tedavi amacıyla da kullanılıyor
Endoskopi, hastalık teşhisinin yanı sıra kanamaların durdurulması, kanser gelişim riski olan poliplerin çıkartılması veya darlıkların açılması gibi çeşitli durumlarda tedavi amacıyla da kullanılabilmektedir. Ayrıca birçok hastalığın takibinde ve tedaviye yanıtın değerlendirilmesinde de yeri olan bir işlemdir.
Bu şikayetlere dikkat!
Üst sindirim kanalı hastalıklarında reflü, midede yanma, ağrı, şişkinlik, hazımsızlık, bulantı-kusma veya birçok farklı şekillerde ifade edilebilen rahatsızlık hissi görülebilmektedir. Bununla birlikte;
- Şikayetlerin 50 yaş ve üstünde ortaya çıkması
- Yeni gelişen veya giderek şiddetlenen yakınmalar
- Gece uykudan uyandıran şikayetler
- Yutma güçlüğü
- İnatçı kusma
- Kanlı kusma veya siyah renkli dışkılama
- Kilo kaybı
- Tedaviye rağmen yakınmaların geçmemesi
- Ailesinde 50 yaş altında veya 50 yaş üstünde birden çok bireyde kanser ortaya çıkması gibi durumlar ciddi hastalıklar için alarm verici özellikle olup, bir an önce endoskopi dahil ihtiyaç duyulan araştırmaların yapılması gerekmektedir.
Aynı gün evinize gidebilirsiniz
Tanısal amaçlı yapılan endoskopi işlemi yaklaşık 10 dakika kadar sürer ve hastaneye yatmayı gerektirmez. Endoskopi sonrası anestezinin etkisi geçene dek birkaç saat takip edilen hasta, aynı gün bir yakını nezaretinde taburcu edilmektedir. İşlem günü evinde dinlenmesi ve araç kullanmak gibi dikkat gerektiren aktivitelerden kaçınması önerilen hasta, ertesi gün normal hayatına dönebilmektedir.
Hastalarda en çok gastrit görülüyor
Endoskopi işlemi yapılan hastalarda en sık gastrit görülürken, çoğunda Helikobacter pylori adlı bir bakteri saptanmaktadır. Yine reflü hastalığı sık görülen bulgulardan birini oluştururken, daha az sıklıkla mide ya da onikiparmak bağırsağı ülserleri de görülebilmektedir. Kanser gibi hastalıklara ise hastaların küçük bir kısmında rastlanmaktadır.
Endoskopi işleminde yüzeysel ve kısa süreli anestezi uygulanır
Tanısal amaçlı endoskopi, zor veya ciddi tehlikeleri olan bir işlem değildir. İşleminin zorlukları, anestezi ile yapıldığında ortadan kalkmaktadır. Bu işlem için uygulanan sedoanaljezi, ameliyatlarda uygulanan anesteziye göre daha yüzeysel ve kısa süreli olmaktadır. Bilinen ek hastalığı olmayan bir hastada işlem riski son derece düşüktür. İleri yaştaki hastalarda, kronik kalp, akciğer veya kanser gibi eşlik eden hastalıkların varlığında endoskopi işlemi gerekli önlemler alınarak güvenle yapılabilmektedir.
Endoskopi ile tedavi edici uygulamaların yapılması durumunda ise doğal olarak ek riskler söz konusu olmaktadır. İşlem öncesinde risklerin hastayla paylaşılması ve işlem sonrasında takip uygulanması sonucunda tedavi çoğunlukla başarı ile tamamlanmaktadır.
Endoskopi her hastaya gerekli olmayabilir
Endoskopi, sindirim sistemi şikayetlerini değerlendirmek için altın standart yöntem olmakla birlikte erken teşhiste, bazı tedavilerin uygulanmasında ve hastalıkların takibinde değer taşımaktadır. Bununla birlikte her hastaya da endoskopi yapılması şart değildir. Çoğu hastada muayene ve gerekli tetkiklerin yapılması sonrası yaşam tarzı değişiklikleri, diyet önerileri ve çeşitli ilaçların belli sürelerde kullanılması tedavi için yeterli olmaktadır. Bu sebeple hastaların endoskopiden çekinip şikayetlerini ihmal etmemeleri, bir doktora başvurup önerilerini almaları, ihtiyaç duyulduğu takdirde hiç kaygılanmadan endoskopi işlemlerini yaptırmaları gerekmektedir.