Brezilya’da salgın şeklinde ilk kez 2015 yılının mayıs ayında görülen Zika virüsü Amerika'nın başına bela olacak gibi görünüyor. Zira Amerikan Sağlık Örgütü, virüsün Kanada ve Şili hariç Amerika kıtasındaki tüm ülkelerde etkili olabileceğini bildirdi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) bölgesel kuruluşu Pan Amerikan Sağlık Örgütü (PAHO), batı yarı kürede Kanada ve Şili hariç en az 20 ülkede görülen Zika virüsünün özellikle Güney Amerika’da yayılmaya devam ettiğini duyurdu.
Brezilya’da salgın şeklinde ilk kez 2015 yılının mayıs ayında görülen Zika virüsünü taşıyan sivrisinek türü Aedes'in Kanada ve Şili hariç, Amerika kıtasındaki tüm ülkelerde görüldüğü kaydedildi.
DSÖ, geçen haftaki açıklamasında, 2010 yılından bu yana virüs riskinin 30 kat arttığını, Brezilya sağlık yetkilileri de ülkede virüs bulaştığı düşünülen 3 bin 893 kişi bulunduğunu bildirmişti.
Öte yandan, ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC), konuyla ilgili seyahat uyarısı yaptığı ülke sayısını 22'ye çıkardı.
ABD'deki Kadın Hastalıkları ve Jinekologlar Amerikan Koleji (ACOG) Başkanı Dr. Mark Defrancesco da yaptığı açıklamada, virüsün görülebileceği bölgelere hamile kadınların seyahat etmesinin tavsiye edilmediğini belirtti.
Ayrıca, Batı Nil virüsü gibi sivrisinek yoluyla yayılan Zika virüsünü ABD'de bulaştıran sivrisineklerin Teksas, Florida ve New Jersey eyaletlerinin doğu kıyılarında görüldüğü açıklandı.
ZİKA VİRÜSÜ HAKKINDA
Zika virüsü sivrisineklerden insana bulaşıyor ve sıtmada olduğu gibi hasta insandan alınan kan sivrisinekler aracılığıyla başka insanlara yayılıyor. Bu ailede Sarı Humma, Batı Nil Ateşi, Deng humması gibi birtakım hastalıklar var ve bunlarda aynı familyanın üyeleri. Bu hastalıklar birbirlerine benziyor, gribal şikayetlerle seyreden halsizlik, döküntü, ateş ve gribal şikayetler yapabiliyor.
Zika virüsü, özellikle gebe kadınlara bulaşırsa sakat doğumlara neden oluyor. Bebeklerde beyin deformasyonu yapan virüs nedeniyle sadece Brezilya’da mikrosefali yeni kafaları anormal küçüklükte doğan bebek sayısı 4 bini aşmış durumda. Mikrosefali ilerde düzelebilecek bir hastalık değil, doğumsal bir anomali.
Ülkemizde şu an bu sivrisinekler yok ama başta iklim olmak üzere her şey hızla değişiyor. Uzmanlara göre, bu sivrisinek de ülkemize gelebilir, floramıza girebilir ve biz bu hastalıkla boğuşmak zorunda kalabiliriz.
Zika virüsü bir viral hastalıktır ve ilk kez 1940'lı yıllarda Uganda'da Zika ormanlarında primatlarda görülmüştür. İnsanlarda bu virüsün görüldüğü tarih ise 1950'li yıllara denk geliyor.
Zika virüsü sivrisineklerden insana bulaşan bir virüs. Tıpkı sıtmada olduğu gibi hasta insandan alınan kan sivrisinekler aracılığıyla başka insanlara yayılıyor. Bu ailede Sarı Humma, Batı Nil Ateşi, Deng humması gibi birtakım hastalıklar var ve bunlarda aynı familyanın üyeleri. Bu hastalıklar birbirlerine benziyor, gribal şikayetlerle seyreden halsizlik, döküntü, ateş ve gribal şikayetler dışında bir şey yapmadığı düşünülen bir virüstü ta ki 2007 yılına kadar...
2005 yılında Brezilya'da, 2007 yılında Polinezya'da, 2013 yılında Orta Amerika'da ilk salgınlar ortaya çıktı. Virüslerle insanlara bulaşan bu hastalıkta birtakım şikayetler dikkat çekmeye başladı.
HAMİLELİĞİ DÜŞÜNÜYORSANIZ...
270 bin - 300 bin nüfuslu Polinezya'daki salgında Guillan-Barré adı verilen bir nörolojik hastalığın o salgından sonra şiddetle arttığı tespit edilmiştir ve arada bir bağlantı kurulmuştur. Bunun üzerine Dünya Sağlık Örgütü bununla ilgili araştırmalar yapmaya başladı, birçok bilim insanı konuya eğildi. 2015 yılında Brezilya'da Nisan-Mayıs aylarında başlayan Orta ve Güney Amerika'da bir salgın başladı ve bu salgında da Zika virüsünün daha değişik bir tabloya yol açtığı görüldü. O bölgede Ekim 20015'ten Ocak 20016'ya kadar 3 bin 500 tane mikrosefalili (anne karnındaki bebekte gelişme zeka geriliği) doğum meydana geldi, bu çok büyük bir tehlike. Bu noktadan sonra tüm dünyada tehlike sinyalleri çalmaya başladı.
"HAMİLEYSENİZ GİTMEYİN"
Avrupa Birliği, Amerika, Kanada ve o bölgeye seyahat edenleri uyarmaya başladı. "Hamileyseniz gitmeyin, hamilelik planlıyorsanız gitmeyin" uyarıları yapılmaya başlandı.
Bir bilim insanı tarafından da cinsel ilişkiyle bulaş olan bir vaka tespit edildi. Şu anda sivrisineklerle böyle bir tehlikenin yayılabildiğini bilmek çok önemli. Orta ve Güney Amerika'dan Afrika'ya, oradan da Asya ve Okyanusya, Pasifik adalarına kadar giden bölgede bu virüsün görüldüğünü biliyoruz.
TÜRKİYE'YE SIÇRAYABİLİR Mİ?
Bu virüsle mikrosefali yüzde 100 kanıtlanmış bir şey değil ama bu kadar da kol kola olmaları ispat gerektirmeyen bir şey. Bizim ülkemizde şu an bu sivrisinekler yok ama bu iklim de bize ait bir iklim değildi. Her şey değişiyor ve 'gelmez' diyemiyoruz. Bu sivrisinek bizim floramıza girebilir, bu hastalıkla boğuşmak zorunda kalabiliriz.
TEDAVİSİ YOK
Özellikle hamileler için hamilelik düşünenler için o bölge tehlikeli çünkü tedavisi olmayan hastalığa yol açıyor. Mikrosefali ilerde düzelebilecek bir hastalık değil, doğumsal, büyük bir anormallik.
BU HASTALIKLAR LABORATUVARLARDA ÜRETİLİYOR OLABİLİR Mİ?
Bu olabilecek bir şey çünkü biz bunların yapılabildiğini gördük ve bu korku içimizden hiç gitmeyecek. Kimse de aksini iddia edemeyecek. Eskiden bunun doğruluğunu ispat etmek zorunda kalırlardı şimdi aksini ispat etmeye çalışıyor ama edemiyor.