Astım ataklarını kontrol altına alabilmek için tetikleyici etkenlerden korunmak gerekiyor. 2 Mayıs Dünya Astım Günü öncesinde, Memorial Ataşehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Yelda Turgut Çelen, astım tetikleyen nedenler hakkında bilgi verdi.
Her 100 kişiden 7’si astım hastası
Ülkemizde her 100 yetişkinden 7’sinde, her 100 çocuktan 15’inde görülen astım hastalığı, genetik ve çevresel tetikleyicilerin birleşik hareketi sonucu ortaya çıkmaktadır. Yaşam kalitesini bozan astım hastalığında, tetikleyici faktörlerden uzak durulur ve verilen ilaçlar düzgün kullanılırsa, şikayetler çok kolay kontrol altında tutulur ve ataklar önlenebilir. Böylece solunum yetmezliğine giden süreç de engellenmiş olur.
Tetikleyici etkenlerden uzak durun!
Astım hastaları nefes darlığı, öksürük, hışıltılı solunum gibi şikayetleri ortaya çıkaran
tetikleyicileri bilmeli, tanımalı ve buna karşı önlem almalıdır.
Astımlı bir kişide basit bir grip bile atakları tetikleyip nefes darlığına yol açabilir. Bunun için solunum yolu enfeksiyonlarına karşı dikkatli olunmalıdır. Astım hastaları evcil hayvanlar, hamamböceği, nem, ev tozu akarları gibi alerjenlerden kendilerini korumalıdır. Sigara içmek gibi içilen ortamlarda bulunmak da astımı tetikleyip şikayetlerin artmasına neden olmaktadır. Sigara kullanımının astımlı hastalarda tedavinin etkisini azalttığı unutulmamalıdır. Kapalı mekan ya da açık havadaki kirlilik de astım ataklarını tetikleyebilmektedir. Dış ortamda hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde dış mekan aktivitelerinden kaçınılmalı, evin pencereleri kapalı tutulmalıdır. Kapalı mekanlardaki özellikle temizlik malzemesi gibi solunum yollarını tahriş eden maddelerin kokusu astım belirtilerinin ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Stres ve duygusal değişiklikler de astım belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Aşırı gülmek, ağlamak, o anda sık ve derin nefes almalara neden olarak hava yollarını uyarabilir. Huzursuzluk ve sinirlenme de astım belirtilerini tetikleyebilir. Reflü ile geri kaçan asitli mide sıvısı, refleks olarak hava yollarında daralmaya, öksürüğe, astım belirtilerinin artışına, göğüs kemiği altında ağrı, yanma ve baskı hissine neden olabilir. Reflü hastalarının ağır, yağlı, baharatlı yiyecek, alkol ve kafein alımlarını azaltmaları gerekir. Balık, kabuklu deniz ürünleri, kuruyemiş, yumurta, süt, muz gibi besin maddeleri alerjik bireylerde alerjiyi tetikleyebildiği gibi astım ataklarını da tetikleyebilir. Soya ürünleri de astım yakınmalarını arttırabilir.Doğru tedavi astımın kontrol altına alınmasını sağlar
Astımlı hastaların dikkat etmesi gereken en önemli konu, ilaçlarını düzenli kullanmaları ve doktorları önermedikçe ilaçlarını kesmemeleridir. Ancak bazı hastalar ilaçlarını düzenli almamakta ya da astım cihazlarını doğru kullanamamaktadır. Bu tür davranışlar tedavi başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. Her hasta; güncel tedavi planı, bu tedaviye uyum, yanlış kullanımların düzeltilmesi ve astım kontrol düzeyinin belirlenmesi açısından düzenli olarak değerlendirilmelidir. Astımın kontrol altında olması ile kişinin solunum fonksiyonlarının normale döner, günlük yaşamını şikayetsiz normal bir şekilde sürdürebilir kısacası sağlıklı bir birey gibi yaşayabilir. Bu da ancak doğru tedavi ile sağlanabilir.