Emzirme, bebek beslenmesinde en sağlıklı ve doğal yöntem olmasının yanı sıra zahmetsiz önerilen bir yöntem.
Emzirmenin yararları saymakla bitmiyor
Emzirme sırasında anne ile bebeğin sürekli temas halinde olmasının bebeğin kendini güvende hissetmesini sağladığını ve emzirilen bebeklerin nörolojik gelişimlerinin daha iyi olduğunu belirten Acıbadem Kocaeli Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat İmal, “Emzirmenin ayrıca psikososyal ve zihinsel gelişimi hızlandırdığı, zeka katsayısını yükselttiği, ileri dönemde okul başarısını artırdığı ve çocuğun daha mutlu bir birey olmasına katkı sağladığı kanıtlanmış durumda” diyerek anne sütünün faydalarını şöyle anlatıyor.
Eşsiz besin: Anne sütü
Doğumdan sonraki ilk altı ay boyunca bebeğin fizyolojik ve psikososyal tüm ihtiyaçları tek başına mükemmel bir şekilde anne sütü ile, dolayısıyla emzirmeyle karşılanabiliyor. Bebeğin ilk altı ay tek başına anne sütü ile beslenmesi, altı aydan sonra ek gıdalarla birlikte anne sütü ile beslenmeye devam edilmesi ve emzirmenin 2 yaşına kadar sürdürülmesi Dünya Sağlık Örgütü tarafından da önerilen bir uygulama.
Faydaları saymakla bitmiyor
Yaşamın ilk altı ayındaki tüm protein ihtiyacını tek başına karşılayabilen ve yüzde 87 oranında sıvıdan oluşan anne sütü, bebeğin su veya benzeri gıdalara ihtiyaç duymasının önüne geçiyor. Emzirme süresince değişkenlik gösteren sütün yağ oranı ise bebeğin emmeye başladığı zamanda az iken emzirmenin sonuna doğru artıyor ve bebekte doygunluk hissi yaratarak aşırı emmeyi ve dolayısıyla şişmanlık gelişimini engelliyor.
Vitamin ve minerallerden zengin
Anne sütü K ve D vitaminleri dışında tüm suda ve yağda eriyen vitaminler açısından da oldukça zengin. “Mineral içeriği inek sütüne oranla düşük olan anne sütü böylece yenidoğanın olgunlaşmamış böbrek işlevleri ile uyum gösteriyor” şeklinde konuşan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat İmal, ek olarak bu minerallerin emiliminin de inek sütüne göre daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle anne sütü ile beslenme bebeği ilk altı ay demir eksikliğine karşı da korumuş oluyor.
Bilişsel işlevleri geliştiriyor
Anne sütünde başta sindirim, sinir ve solunum sistemi olmak üzere pek çok sistemin gelişimini sağlayan büyüme faktörleri mevcut. Beynin bilişsel işlevlerinin anne sütü ile beslenen çocuklarda daha yüksek olduğu ise araştırmalarla ortaya konulmuş durumda.
Bağışıklık sistemini güçlendiriyor
Birçok mikrop karşıtı faktör, yangı önleyici faktör ve bağışıklık düzenleyicinin bulunduğu anne sütündeki başta Immunglobulin A olmak üzere tüm immunglobulinler, bebeği salmonella, sigella, kolera, polio, rota, solunum yolu enfeksiyonları (RSV), sepsis, menenjit, orta kulak enfeksiyonu, zatürre, gastrointestinal ve üriner enfeksiyonlardan koruyor. Anne sütünün bağışıklık sistemini güçlendirerek egzama, astım gibi alerjik hastalıkları, diyabet, crohn gibi hastalıkları ve lenfoma gibi kanserlerin görülme sıklığını azalttığı da biliniyor.
Koruyuculuğu ileri yaşlara kadar uzanıyor
“Anne sütü ile beslenmenin yararları sadece anne sütü ile beslenmenin olduğu dönemle sınırlı değil; ek olarak çocuğun ileri yaşlarında da sağlığı üzerine çok olumlu etkileri var” diyen Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat İmal, sağlıklı bir yaşamın temellerinin atılmasında anne sütü ile beslenmenin öneminin tartışılmaz olduğuna vurgu yapıyor. Emzirme işlemi ayrıca bebeğin diş ve damak yapısını da koruyarak bu konularda ileriki yaşlarda ortaya çıkabilecek sancılı sorunların da önüne geçiyor.
Anneye de pek çok faydası var
Emzirmenin anne sağlığı açısından da birçok olumlu etkisi olduğu bulunmuş durumda. Doğumdan sonra emzirmenin erken dönemde başlatılmasının doğum sonrası kanama miktarının azalmasını ve anne rahminin daha hızlı toparlanmasını sağladığını belirten Dr. Murat İmal emzirmenin anneye yararları konusunda şu bilgileri paylaşıyor: “Böylece genital organlar gebelik öncesi durumlarına hızla geri dönüyor, emzirme sırasında harcanan enerji ile vücudun yağ dokusu azalarak annenin doğum öncesi vücut ağırlığına ulaşması kolaylaşıyor. Ayrıca bebeğini sadece anne sütü ile emziren annelerde ilk altı ay doğal doğum kontrolü sağlanmış oluyor. Yine bebeğini uzun süre emziren annelerde ise meme kanseri ve yumurtalık kanseri gelişim riski azalıyor. Doğum sonrası emziren annelerin kemik mineralizasyonunda artma ve menopoz sonrası kemik kırıklarının görülme olasılığında azalma olduğu da bildirilen sonuçlar arasında yer alıyor. Emzirme sonrası salınan endorfin ile kendilerini daha iyi hisseden anneler öz güven artışı, depresyondan uzaklaşma eğilimi gösteriyor.”