Ani kalp ölümü 4 belirtiyle geliyor
Ani kalp ölümü 4 belirtiyle geliyor
SAĞLIK
Ani kalp ölümü 4 belirtiyle geliyor
Ani kardiyak ölümlerin dört belirtisi var: Göğüs veya sırt ağrısı, çarpıntı hissi, bası hissi, bilinç değişikliği.
Yaz sıcakları ile birlikte ani kalp ölümleri genç, yaşlı demeden hepimizi olumsuz etkileyebiliyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü Sorumlusu Prof. Dr. Cem Alhan, ani kardiyak ölümlerin şu belirtilerle ortaya çıktığını belirtiyor: Göğüs veya sırt ağrısı, çarpıntı hissi, bası hissi, bilinç değişikliği.
Bu şikayetlerin başlamasından sonraki ilk bir saat içinde gelişen hayati kayıplar ani kalp kardiyak ölüm olarak tanımlanıyor. Prof. Dr. Cem Alhan, her yıl yaklaşık 1000 kişiden birinde ani kalp nedenli ölüme rastlandığını belirterek şunları söylüyor:
“Bilinen kalp damar rahatsızlığı olanlarda ise bu oran 7–8 kat daha fazla görülüyor. Bu risk özellikle önceden kalp krizi geçirmiş olan, kalp kasılmasında yetersizlik bulunan veya daha önceden ciddi ritm düzensizlikleri atlatmış olan hastalarda daha belirgin artıyor.”
Ani kalp ölümüne, kalp damarındaki tıkanıklık neden oluyor
Ani kalp nedenli ölümlerin toplumumuzdaki en sık nedeni yine kalp damarlarındaki tıkanıklıklar. Bu tıkanıklıkların neden olabileceği kalp krizi ani ve ölümcül ritm bozukluklarına neden olabiliyor ve bazen hastaya müdahale etme imkanı bile mümkün olamayabiliyor. Fakat kalp damar tıkanıklıkları dışında özellikle hipertansiyonu olan hastalarda aort damar yırtılmaları da ani ölümlere neden olan bir faktör. Özellikle bir stres faktörünün tetikleyebileceği ani tansiyon yükselmeleri bu damar yırtılmalarının gelişmesine neden olabiliyor.
Tanı konulmamış hasta oranı yüksek
Bilinen kalp damar rahatsızlığı olmayan ancak kalp hastalıkları açısından risk faktörleri bulunan bireylerin de, aslında normal kişilere göre daha yüksek risk altında olduklarını belirten Prof. Dr. Alhan aslında toplumda tanı konulmamış kalp hastalığı oranının yüksek olduğunu ifade ediyor.
Bu nedenle, en azından yakın akrabalarında kalp hastalığı ya da sebebi bilinmeyen ani ölümler olan, ileri yaşlı, erkek cinsiyette olan, artmış kolesterol düzeyi bulunan, hipertansiyonu olan, sigara içen veya şeker hastalığı olan bireylerin bu konuda erken tetkik yaptırmalarında fayda var.
Prof. Dr. Alhan, kalp damarlarındaki tıkanıklıkları saniyeler içerisinde yapılan tetkikler ile görüntüleyebildiklerini belirtiyor ve ekliyor: “Koroner by-pass ameliyatı için yıllık mortalitemiz (ölüm oranımız) Avrupa veya Amerika’daki merkezlerin bildirdiği sonuçlardan daha düşük. Ekip olarak, bilimsel çalışmaların neticesinde en güncel ve etkili tedavi yöntemleri kullanıyoruz”
Sıcaklara karşı alınacak önlemler
Acıbadem Hastanesi Check Up Kliniği Sorumlu Hekimi Dr. Şirin Parkan ise aşırı sıcaklarda çalışmak zorunda olanlara günde 2 litre su tüketmelerini, tuzlu ayran içmelerini, sebze ve meyve yemelerini önerdi.
İşyerlerinde ise klimaların ısısının kademeli olarak düşürülmesini, temizliğinin düzenli yapılmasını öneren Dr. Parkan, su sebilleri konularak çalışanların su ihtiyacının karşılanması gerektiğini söyledi. Sıcaklıkların artması fizyolojik stres, hastalık, hatta ölüme bile yol açıyor. Sıcak vurgunları, vücutta sıcaklığın 40.6 dereceyi aşması durumunda ölüme neden oluyor. Vücudun bu sıcaklık derecesine yaklaşması ise, ölümcül olmasa da vücutta su ve tuz kaybıyla ortaya çıkan ağır zararlara yol açıyor.
Aşırı sıcaklardan etkilenmemek mümkün değil. Özellikle de yüksek sıcaklıkta çalışmak, motivasyonu da olumsuz etkiliyor. Dr. Şirin Parkan, alınacak önlemlerle bu sıcak fırtınanın etkilerinin hafifletilebileceğini söylüyor. İşte o önlemler:
• Hareketlerinizi yavaşlatın: Ağır çalışmalar yavaşlatılmalı veya günün en serin zamanında yapılmalıdır. Risk altında bulunanlar en uygun serin yerlerde bulunmalıdırlar.
• Yaz kıyafetleri giyin: Hafif açık renkli kıyafetler ısıyı ve güneş ışınlarını yansıtır ve vücudun normal sıcaklığını korumasına yardımcı olur. Sentetik kıyafetler yerine pamuklu kıyafetler tercih edilmelidir.
• Vücut sıcaklığını artıracak yiyeceklerden kaçının: Protein gibi metabolik ısı üretimini ve aynı zamanda su kaybını artıran yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
• Su veya alkol içermeyen sıvıları bol miktarda için: Vücudumuz serin kalmak için suya ihtiyaç duyar. Kendinizi susamış hissetmiyor olsanız dahi bol bol su tüketin. Ancak, epilepsi, kalp, böbrek ve karaciğer hastaları, sıvı kısıtlayıcı diyet yapanlar, idrar tutma problemleri olanlar sıvı tüketimlerini artırmadan önce bir doktora danışmalıdır. Alkollü içecekleri de içmemekte fayda var.
• Doktor tarafından önerilmemişse tuz tabletlerini almayın: Tuz kısıtlayıcı diyette olanlar tuz tüketimlerini arttırmadan önce mutlaka bir doktora danışmalıdır.
• Klima bulunan alanlarda daha fazla zaman harcayın: Evlerdeki ve işyerlerindeki klimalar ısı kaynaklı tehlikeleri azaltır.
• Güneş altında fazla kalmayın: Güneş yanıkları ısı dağıtım işlemini çok güçleştirir.
• Çocukları ve küçük ev hayvanlarını kapalı otomobilde asla yalnız başlarına bırakmayın: Kapalı bir araçta sıcaklık 60 dereceye çıkabilir. Böyle bir sıcaklığa maruz kalma ölümle sonuçlanabilir.
Paylaş: