Numan Kurtulmuş, Referandum, Siyasi Kamplaşmaların Konusu Yapılmamalı

Numan Kurtulmuş, gazetelerin internet yayın yönetmenleri ve internet medyası yöneticileriyle bir araya geldi. Point Hotel'de gerçekleştirilen toplantıda gazetecilerin sorularını cevaplayan Kurtulmuş, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu

Türkiye'nin gündemini değerlendiren Genel Başkanımız Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin kutuplaşma içine itildiğini belirterek, "Referandumun, siyasi kamplaşma konusu yapılmaması gerekir.

Anayasa tartışmalarının kendi bağlamında ele alınması, siyaset değil, hukuk konusu olarak ele alınması gerekir. Türkiye'nin 1960'yıllardan sonra bilinçli olarak kutuplaştırıldı. Ve bu kutuplaşmanın sonuçlarını ağır bedellerle ödedi." şeklinde konuştu.

12 Eylül Anayasası tamamen değiştirilmeli
12 Eylül anayasasının bütünüyle değiştirilmesinden yana olduklarını belirten Kurtulmuş "Sayın Başbakana partimize yaptıkları ziyarette kapsamlı bir dosya sunduk neyin nasıl yapılması gerektiğini izah ettik.

Kamplaşma olmaması için maddelerin tek tek onaylanmasını istedik. Keşke böyle olabilseydi maalesef olmadı. Anayasa Mahkemesi, artık bir senato hükmündedir. Mahkeme kendisini kanun koyucu yerine koymuştur. Bu hukuken bir kördüğümdür. Bunun konvansiyonel yollarla aşılma imkanı yoktur. Anayasa yapıcı yeni bir Meclis kurulması ve yeni anayasanın bu şekilde halkoyuna sunulmasından yanayız. Zaten biz bunu bir senedir söylüyoruz. Türkiye demokratikleşecekse öncelikli olarak Anayasa'nın, seçim yasasının, Meclis İç Tüzüğü'nün, Siyasi Partiler Kanunu'nun değişmesi gerekir. Hükümet kendine demokrat davranmıştır." İfadelerini kullandı.

Yüzde 10 seçin barajının demokrasi ile bağdaşmadığını, demokrasiden bahsedenlerin öncelikle bu tip uygulamalara son vermesi gerektiğini kaydeden Kurtulmuş "Baraj fevkalade antidemokratiktir. Ortaya çıkan tablo halkın murad ettiği bir tablo değildir. Bizim talebimiz bu barajın tamamen kaldırılması ya da yüzde 5 gibi makul bir seviyeye getirilmesidir. Bu demokrasinin selameti bakımından önemli. 100 ya da 150 milletvekili, Türkiye Milletvekili olarak seçilebilir. Bu sistem, çok daha güçlü çalışabilecek bir parlamentoyu oluşturabilir. Bugün yüzde 5'lik siyası partinin dar bölgeyi savunması büyük bir cesarettir ama biz bunu savunuyoruz" dedi.

Ergenekon ve Balyoz birbirinin kopyası
Ergenekon ve Balyoz darbe iddialarına da değinen Genel Başkanımız Prof. Dr. Numan Kurtulmuş "Ergenekon ve Balyoz birbirinin kopyası gibi. Balyoz'da daha net iddialar var. Ses kayıtları, krokiler. Kurumlar top yekün suçlu ilan edilemez. TSK da kurum olarak suçlu ilan edilmemeli. İçinde suçlular varsa bunlar ayıklanmalı, ayıklanırken de TSK da destek vermeli. Bu süreçte suçun kişiselliği prensibi göz edilmelidir.

E-Muhtıra tartışmaları
SON günlerde tekrar gündeme gelen 27 Nisan bildirisine değinen Kurtulmuş, AK Parti'nin şimdi e-muhtırayı alenen konuştuğunu ama esas o dönemde konuşması gerektiğini söyledi. Kurtulmuş, "Başbakan'ın o zaman dediği gibi oyları yüzde 26'ya düşmüş bir AKP varken e-muhtıra, cumhuriyet mitingleri, 367 garabeti derken seçimlerden yüzde 47'yi gören bir AKP çıktı" dedi. 27 Nisan bildirisinin tam anlamıyla bir muhtıra olduğunu ancak siyasi destek bulmadığını kaydeden Kurtulmuş, "27 Nisan muhtırası siyasi destek görseydi neler olacağını hep beraber görürdük. Bugün çok farklı bir Türkiye ile karşı karşıya kaldırdık" dedi. Saadet Partisi'nde son günlerde yaşanan gelişmelerle ilgili olarak, olağanüstü kongre sorularını da cevaplayan Kurtulmuş, konunun GİK üyeleri tarafından yakından takip edildiğini söyledi.

Saadet Partisi'nin gündeminde ittifak yoktur
Genel Başkanımız Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, genel seçimlerde herhangi bir partiyle ittifak kurup kurmayacaklarına yönelik bir soru üzerine ittifak gibi bir durumu gündemlerinde olmadığını belirterek "Daha önce sayın Baykal, Saadet Partisi'ni överek ittifak kurabileceklerini söyledi. Ardından bir çok partiyle Saadet Partisi yan yana getirilmeye çalışıldı, ittifaklardan söz edildi. Herkes şunu iyi bilmeliki Saadet Partisi kilit bir partidir. Saadet Partisi'nin gündeminde ittifak yoktur. Böyle bir şey telaffuz dahi edilmemiştir." şeklinde konuştu.

Siyasetin merkezinde boşluk var
Siyasetin merkezinde hâlâ boşluk olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Türkiye'de 2002'den bu yana bir siyasi merkez yoktur. Siyasetin merkezini yeniden inşa etmek için halk AK Parti'ye oy verdi. AK Parti, bu boşluğu dolduramamıştır. Saadet Partisi, siyasetin merkezi olmaya taliptir. AK Parti'yi çocukken oynadığımız pilli arabalara benzetiyorum. Bir engelle karşılaştığı zaman oyuncak araba gibi geri dönüyor" dedi.

Terörün psikolojik ve siyasi zemini ortadan kaldırılmalı
Türkiye'nin öncelikli sorunlarından birinin de terör olduğunu ifade eden Kurtulmuş "Biz bu işi çözecek miyiz, yoksa çözüyor gibi mi yapacağız. İktidar partisi, rotasız bir gemi gibi, açılım politikası başlattı. Habur'dan sonra da iş raydan çıktı. Hükümetin bu süreçte belirgin bir politikası olduğundan söz edemeyiz. Sadece hükümet değil, diğer partiler içinde aynı kafa karışıklığı söz konusu. CHP-MHP'nin tam olarak ne dediklerini bilmiyoruz. DTP de süreci Abdullah Öcalan'a indirgeyerek süreci bir kişinin geleceğine endekslemiş oldu." dedi. Terörün bir sonuç olduğunun altını çizen Kurtulmuş, Terörün psikolojik ve siyasi zemini biran önce ortadan kaldırılmalıdır. Eğer Türkiye'de siyasetin diyalog zemini geliştirilmezse, terör artar" değerlendirmesinde bulundu.

Terör sadece bir sonuçtur
İnegöl ve Dörtyol'da yaşanan olaylara da değinen Kurtulmuş "Dörtyol olayları dikkatle incelenmeli. Bu olayların üzerine gidilemez ve provokatörler ortaya çıkarılamazsa, sorun çözülmez. 30 senedir mücadele veriyoruz. Terörü ortadan kaldırmak için, terörü doğuran nedenlerin ortadan kaldırılması gerekir. Herkesin kendisini vatandaşı olarak gördüğü bir ülke olmalıyız. Göçün geri döndürülmesi ve sosyal telafi programları yapılması zorunludur. Bütün bunlar yapılmasına rağmen, uluslar arası terör siyasetinin PKK'yı kullanmaya devam etmek isteyeceği açıktır. Bu irtibatın da kesilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır" dedi.