CHP, Kentsel dönüşüm yasasını, Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
CHP, afet riski gerekçesiyle konut dokunulmazlığı ve mülkiyet hakkı yok sayılarak Cumhurbaşkanlığı’na kamulaştırma yetkisi verilmesini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
Kentsel dönüşüm yasasına tepki: “Rant kapısını açıyor”
Türkiye’de deprem riski nedeniyle başta İstanbul olmak üzere kentsel dönüşüm ihtiyacı gündemdeyken, Cumhurbaşkanlığı’na konut bölgesi, yaşam alanı olan yerleri de rezerv alan ilan etme yetkisi verilmesi, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) gündemine taşındı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, AK Parti iktidarınca “kentsel dönüşüm yasası” olarak tanıtılan yasa değişikliğiyle ilgili yürütmeyi durdurma ve iptal edilmesi talebiyle 4 Ocak’ta AYM’ye başvurduklarını açıkladı.
Gökhan Günaydın, “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un konut dokunulmazlığı ve mülkiyet hakkı bakımından iptal edilmesi gerektiğini söyledi.
Günaydın, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “Biz kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması, konut stokumuzun dayanıklı hale getirilmesi, kentlerimizin dirençli hale getirilmesi için çalışıyoruz. Ancak buralardan birilerinin rant üretmesini istemiyoruz” dedi.
Türkiye’nin yerleşim yerlerinin yüzde 80’inde deprem riski bulunması nedeniyle kentsel dönüşüm ihtiyacı bulunduğunu kaydeden Günaydın, “Kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırmak, yapı stoku dayanıklılığını arttırmak, kentleri dirençli hale getirmek hayati bir sorumluluktur. Ancak bunu yaparken hem hukuka bağlı kalmak hem vatandaşın mülkiyet hakkına, etkili başvuru hakkına saygılı olmak gerekmektedir” diye konuştu.
“Peki ne yaptılar? 9 Kasım 2023 tarihinde 6306 sayılı kanunda bazı değişiklikler yaptılar. Bu değişikliklerle, örneğin mevcut yapılaşmanın bulunduğu alanları rezerv alanı olarak ilan etme yetkisi Cumhurbaşkanlığı’na tanındı, yani Yürütme’ye tanındı” diyen Günaydın, “Eskiden rezerv alanları boş alanlara, uygun alanlara ilan ediliyordu. Şimdi sizin evinizin bulunduğu alanı rezerv alanı olarak Cumhurbaşkanı bir geceyarısı Resmi Gazete’de ilan edebiliyor. Arkasından size 90 gün içerisinde konutunu tahliye etmenize yönelik bir yazı geliyor, üstelik de o Tebligat Yasası'nın emredici hükümlerine uyulmadan yapılıyor. Polis zoruyla buralar tahliye edilebiliyor ve bunun plan süreleri, askı süreleri, itiraz süreleri, tümü genel hukuk ilkelerinden ayrıştırılan, yurttaş aleyhine olan bir yapıya dönüştürülüyor. Böylece konut dokunulmazlığı, mülkiyet hakkı, ölçülülük ilkesi, orantılılık ilkesi, etkili başvuru ilkelerinin tamamı ihlal edilmiş oluyor” ifadelerini kullandı.
Günaydın, CHP’nin başvurusu üzerine AYM’nin yurttaşlar aleyhine hukuki olmayan süreçlere yol açacak bu yasa değişikliğini iptal etmesini beklediklerini sözlerine ekledi.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası: “Rant odaklı uygulamalar kaygıya yol açıyor”
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası da Türkiye’de Kasım ayındaki yeni yasal düzenleme öncesinde de kentsel dönüşüm uygulamalarına bakıldığında rant odaklı uygulamalar olduğunu belirterek, şimdi de “rezerv alan ilanı” ile rantsal bir dönüşüm kapısı açıldığını savundu.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Sekreteri Mahir Kaygusuz, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Kentsel dönüşüm terimi itibariyle bu sürece tam destek verilmesi gerekiyor gibi görünüyor. Ancak uygulamaları gördüğümüzde ne yazık ki çekinceli olmamız gereken yerler olduğunu düşünüyoruz. Özellikle kentsel dönüşüme ihtiyacı olan yerlerde değil, toprak olarak değeri, rantı yüksek olan bölgelerde kentsel dönüşüm yapıldığı bir gerçek” dedi.
Kentsel dönüşüm uygulamasında gerçekten ihtiyaç olan yerlerde “kamu gücü kullanılması” gerektiğini söyleyen Kaygusuz, ancak 6 Şubat depremiyle görüldüğü üzere kentsel dönüşüm kapsamında yapılmış binaların yıkıldığı gerçeğini unutmamak gerektiğini ifade etti.
Örnek olarak Kahramanmaraş’ta Sait Bey Sitesi’nin kentsel dönüşüm kapsamında yapıldığını ancak depremde 44 kişiye mezar olduğunu anımsatan Kaygusuz, 6 Şubat depremi sonrasında kentsel dönüşüm için konutlarda çoğunluk arayışında artık yüzde 51 şartı getirildiğini ve bunun kolaylaştırıcı olduğunu belirtti. Kaygusuz, “Bu kolaylaştırma olsa da bunun rantsal bir dönüşüm olması çekincemizi koruyarak yasa değişikliğini değerlendiriyoruz” diye konuştu.
CHP’nin AYM’ye başvurusunda özellikle itiraz ettiği “rezerv alan” meselesi ile ilgili de Mahir Kaygusuz, “Aslında bir önceki yasada da var olan rezerv tanımında bazı değişiklikler yapıldı. Rezerv alan önceki uygulamada yeni açılacak yerleşim yerlerini tarif ederken, depremden sonra üzerinde yapı olsa dahi bir alan üzerinde uygulanabilir olması aslında depremden sonra kentin değerli kıymetli yerlerine dair komple bir plan yapılması halinde ise kentin o bölgedeki sakinlerini, sahiplerini dışlama anlamına gelebilecek” dedi.
Kaygusuz VOA Türkçe’ye değerlendirmesinde, “Çünkü bu rezerv alanda yeni plana göre yapılacak yapılar, o bölgede ikamet etmeyen evi, iş yeri vesaire bulunmayan kişilere de satılabilecek. Bu durum da rezerv alan kavramıyla ürün stoğu oluşabilecek gibi gözüküyor. Dolayısıyla kentsel dönüşüm nasıl amacına hizmet edecek çekincemiz var” ifadelerini kullandı.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası olarak kentsel dönüşüme karşı olmadıklarını vurgulayan Kaygusuz, ancak siyasi açıklamalar ile meslek odaları tarafından kentsel dönüşüme karşı çıkılıyormuş izlenimi yaratıldığın kaydetti.
“Merkezi hükümet kendisi dışındaki herkesi bu mesele dışında tutmaya çalışıyor” diyen Kaygusuz, meslek odaları olarak yurttaşları gözeten, ihtiyaçları dikkate alan bir kentsel dönüşüm istediklerini söyledi.
Kaygusuz, “Bugüne kadarki uygulamalarda büyük oranda rant açısından uygun olan yerlerin dönüştüğünü görüyoruz. Bundan sonra da özellikle rezerv alan ilan edilmesiyle ucu açık, ne olacağını kestirmek çok mümkün gözükmüyor ve o rezerv alan içerisinde yapıları bulunan yurttaşlar da sonucunun nereye gideceğini bilemediği için aslında kaygı duyuyurlar ve haklılar da” dedi.
Erdoğan özellikle İstanbul'da kentsel dönüşüm öngörüyor
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, söz konusu yasa değişikliği hayata geçtikten sonra Aralık 2023'te İstanbul'da “Yüzyılın Dönüşümü” projesini duyurmuştu.
Erdoğan, “Şehrimizdeki kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında toplam 17 yapıda yer alan 261 bağımsız bölümün yıkımını gerçekleştireceğiz” demiş, “Bağcılar'da 371, Gaziosmanpaşa'da 1096, Tuzla'da 3 farklı noktada 1570 olmak üzere toplam, 3 bin 37 konutun temellerini atıyoruz. Dolayısıyla bugünkü programımızda imza, yıkım ve yapım dahil tüm aşamalarıyla İstanbul'da ‘Yüzyılın Dönüşümü’ projemize start veriyoruz” açıklaması yapmıştı.
Kentsel dönüşümde “Yarısı Bizden” kampanyasını anlatan Erdoğan, İstanbul'da bu kampanyayla toplamda 350 bin konutun dönüşümünü gerçekleştirmeyi hedeflediklerini söylemişti.
Erdoğan, “Kampanyamız kapsamında her bağımsız bölüm için toplamda 1,5 milyon liralık destek vereceğiz. Bunun 100 bin lirası kira desteği olmak üzere 800 yüz bin lirası hibe, 700 bin lirası çok uygun şartlarda kredi şeklinde verilecektir. Kredilerin ödenmesi evler tamamlandıktan sonra başlayacak ve ilk yılı faizsiz olarak tahsil edilecektir” diye konuşmuştu.