Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, eski İBB başkanları Nurettin Sözen, Ali Müfit Gürtuna ve çok sayıda milletvekili, ilçe belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri ile birlikte Kemerburgaz Kent Ormanı’nın açılışını yaptı. İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu da açılışta İBB Başkanı’nı yalnız bırakmadı. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Kaftancıoğlu kent ormanına, vatandaşların arasından yoğun sevgi gösterileri altında girdi. Tören Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler için saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
İMAMOĞLU: “YAŞAM VADİSİ ARAYIŞLARIMIZ DEVAM EDİYOR”
Törende “ev sahibi” sıfatıyla ilk konuşmayı yapan İmamoğlu, İstanbul’un ve birçok şehrimizin betonla anılan kentler olduğunu belirterek, “Bugün dünyada, global ısınma, iklim değişikliği gibi belki de en fazla konuşulan ve dünyanın en fazla tehdidi olan bu unsurlara karşılık da bu beton yığını haline dönen kentlerimizde, nefes alabileceğimiz alabileceğimiz alanları büyütmek ve geliştirmek zorundayız. Geleceğe dair vizyonumuzu belirlerken bu şehrin adil bir şehir olması ve aynı zamanda bu şehrin akıllı bir şehir olması, yaratıcı insanlarına fırsat tanıyan bir kent olmasını ifade ettiğimiz gibi, bunun yanına bir yeşil kent var etme çabamızı da ekleyerek, en önemli vizyon olarak İstanbul’un geleceğine not ettik. İstanbul’a seçim döneminde milyonlarca metrekarelik yeşil alanı var edeceğimizi, servis edeceğimizi anlatmıştık. 15 yeni yaşam vadisini İstanbul’un doğusundan batısına, bu kente kazandıracağımızı ifade etmiştik. Bu yöndeki arayışlarımız halen devam etmekte” dedi.
İMAMOĞLU: “8 YILLIK TAHSİS SÜRESİNİN BİTMESİNE 2 YIL KALA HİZMETE AÇTIK”
İmamoğlu, Kemerburgaz Kent Ormanı’nın hizmete açılması sürecini de şu sözlerle dile getirdi:
“Göreve geldiğimizde bu hassasiyetimizi dile getirdiğimiz anlarda iştiraklerimizden Boğaziçi A.Ş.’ye ziyaretimizde, oradaki Genel Müdür arkadaşım, bize buradan bahsetti. Burası, 6 yıl önce Orman Bakanlığı’ndan tahsis edilen, yaklaşık 5,6 milyon metrekarelik devasa bir orman alanı. 6 yıldır burası yapılmaya çalışılıyordu ama bir türlü tamamlanıp açılamamış. Tahsis süresi 8 yıl. Bu sürenin bitmesine 2 yıl kala, hemen bu gördüğünüz alanının, 1,6 milyon metrekarelik bölümünü 29 Ekim’e yetiştireceğiz, ‘Cumhuriyet Bayramı’mızda hediye edeceğiz burayı, dedim. Çünkü hem çok şaşırmıştım hem de çok üzülmüştüm. Biz buraya o dönemde 7-8 kez geldik; gezdik, dolaştık, tespitler yaptık. Burası ilk tahsis edildikten hemen sonra projelendirilmiş, inşasına, imalatına da başlanılmış… Ben, buradan sayın Kadir Topbaş’a da teşekkür ediyorum. Ama 2 yıldır hiçbir şey yapılmamış. Belki sayın Topbaş devam etse, açardı; bilmiyorum. Ama 2 yıldır burası böyle duruyor. Niçin duruyor? Neden duruyor? Epeyce eksik vardı. Yoğun çalışma yaptı arkadaşlarımız, 2 ayı aşkın sürede; gerçekten büyük eksiklikleri ve organizasyon sıkıntılarını aşarak, bugün tümüyle korunaklı, güvenlik görevlilerinden temizliğine, bakımına kadar, gerçekten Avrupai standartlarda hizmet olan bir bölüm haline getirdik burayı. Cumhuriyet Bayramı’mızın hemen arifesine yetiştirdiğimiz bu alanda enerji depolayacağız, spor aktiviteleri yapacağız, eğlencelerimiz, buluşmalarımız olacak.”
İMAMOĞLU: “HACIOSMAN KORUSU'NU DA 19 MAYIS’TA AÇACAĞIZ”
İstanbul’un gerçekten büyük bir coğrafya olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Derinlemesine incelenmesi gereken bir alan. Maslak’ta, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’müzün hemen arkasında Hacıosman bölgesinde büyük bir ormanımız var. 1 milyon 100 bin metrekare. Güzel. Var. İçinde yüz yılların yetiştirdiği ağaçlar var, göletler var. O da güzel; var. Ama içinde insan yok. Niye? Kapalı. ‘Niye kapalı burası’ dedik. Biri proje yapmış ama öyle duruyor vesaire… İstanbul’un göbeğinde. Bir tarafında metro durağı var, diğer tarafında başka bir metro durağı var. Yani tek bir metroyla Taksim’den, Zeytinburnu’ndan aktararak ya da Gaziosmanpaşa’dan insanlar gidip orda inebilir, yürüyebilir, aynı böyle bir ortamda sporunu yapabilir. Biz onlara aksiyonlar, aktiviteler hazırlayabiliriz. Şaşırtıcı, üzücü. Genel Başkanım, burayı da 19 Mayıs’ta, Gençlik ve Spor Bayramı’nda açacağız” diye konuştu.
İMAMOĞLU: “SLOGANIMIZA TAKMIŞLAR!”
“Sloganımıza takılmışlar. ‘İmara değil, halka açıyoruz’ dedik” diyen İmamoğlu, “Ya kötü bir şey demedik ki! Bu bir felsefe. Orman Bakanlığı’na teşekkür ederiz. Burayı bize tahsis etti. İş birliğimiz hep devam edecek. Hemen bir açıklama yapmışlar; ‘Ora ormandır. İmara açılmaz zaten.’ Biliyoruz onu biz. Biz, bir felsefeyi anlatmaya çalıştık. Böyle bir açıklamaya gerek yoktu. ‘Yaptık’ demedik ki; ‘Açıyoruz’ dedik kardeşim. Halkımıza açıyoruz. Bak yapanlara da teşekkür ettik ama ‘Niye açmadınız 2 yıldır’ diye de sorguluyoruz. Yazık değil mi insanlarımıza? İnsanlarımıza bu tür alanları hızlıca açmak, buraların keyfini, tadını geçirmek lazım. Hayat geçiyor, ömür geçiyor. Şu güzellikler bunu yaşayan insanlara gösterelim. Türkiye’nin her yerinde insanlar, birilerinin geçmişte okul alanı diye bağışladığı yerler AVM olmuş. Park alanı diye düşündüğü yerler binaya dönüşmüş. Ülkemizin bu kötü talihini değiştirmek adına bu felsefeyi söylüyoruz. ‘Hayır, olmadı’ diyebilir miyiz? Diyemiyoruz. Bu şehrin ve ülkemizin birçok noktasında, insanların bile, toplumun bile terk ettiği alanlarla ilgili yarınlara dönük, şüpheli bakışları var. O bakımdan biz, İstanbul’daki insanlara bir teminat vermek istiyoruz. Diyoruz ki; ‘Evet, biz bu kentin alanlarını, hakkaniyetle, en adil şekilde, insanlarına en doğru şekliyle, planlanmış şekliyle kazandırmaya söz veriyoruz. Bundan asla taviz vermeyeceğiz” İfadelerini kullandı.
İMAMOĞLU: “HALKIN 312 MİLYONUNU ÇÖPE ATTINIZ”
“Son 1-2 haftadır ilginç bir konu tartışılıyor” diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Meclisimizde, çoğunluğu kullanarak, bazı noktaları meclise getirip, ‘Efendim, şuradaki ticaret alanını biz yeşil alana çevireceğiz’ diyorlar. Hatta usulsüz, hiçbir planlama prensiplerine uymayan, mülkiyetin geçmişine bakmaksızın, kendilerince geçersiz bir karar aldılar. Bir yanıyla sevindirici! Biz seçilir seçilmez, 2-3 ay içinde, muhalif olunca yeşil alan çığlığı atmaları beni mutlu etti. Açık söyleyeyim, çok mutlu oldum. Üzücü olan şu tabi: İETT Garajı’yla ilgili yeşil alan… Ya zaten İETT Garajı’yla ilgili aynı şeyi söyleyip duruyoruz yıllardır. Başka bir bakış açımız yok. İnsanlarımızın lehine kullanılması konusunda kararlılığımız var. Ama, alınan bu kararın içindeki aldatmacayı da söylemeden edemeyeceğim. Genel Başkanım, daha yeni, geçmişte değil 1-2 yıl önce KİPTAŞ’a, Başakşehir’de 266 milyon lira verip, satın aldıkları bir arsayı, imarını da bir miktar arttırarak, 17 milyon da proje parası harcayıp, toplamda 312 milyon liraya bir araziyi, fazla değil 10 ay önce, proje geliştirip satışa çıkartan yönetim, ‘Ben burayı yeşil alan yapacağım’ diye önümüze getiriyor. Valla kim inanır, bilmiyorum? Kimse buna inanmaz. Daha da kötüsü; Sen, milletin 312 milyon lirasını da çöpe atıyorsun.” İmamoğlu, konuşmasını, “Hem Cumhuriyet’imiz kutlu olsun hem demokrasimiz kutlu olsun. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi diyorum. Kent ormanımız İstanbul’umuza hayırlı olsun” sözleriyle noktaladı.
KILIÇDAROĞLU: “İNSANA HİZMET ETMEK HAKKA HİZMET ETMEKTİR”
İmamoğlu’nun ardından kürsüye gelen Kılıçdaroğlu, sözlerine, “Bu ülkenin insanlarına kim hizmet ediyorsa bugün ve dün kim hizmet ettiyse onları her yerde baş tacı etmek benim görevim” cümlesiyle başladı. Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Çünkü insana hizmet etmek, hakka hizmet etmektir. Başkan’ı hep birlikte dinledik. Şuna hep beraber tanık olduk. İstanbul'u çok iyi biliyor. İstanbul'un sorunlarını çok iyi biliyor. İstanbullunun beklentilerini biliyor ve o beklentilere uygun, İstanbul'un dokusunu bozmadan, tarihini, kültürünü öne çıkararak, yeşillerini öne çıkararak hizmet etmek istiyor. Dolayısıyla huzurunuzda, sayın İBB Başkan’ımızı yürekten kutluyorum. Burası açıldı, güzel şeyler yapılıyor. ‘2 yıldır bu alan niye açılmadı’ diye Ekrem Başkan’ımızın sorduğu bir soru var. Sayın Başkan, kimse duymasın, bir sır vereyim: 2 yıldır benimle uğraşıyorlardı. Acaba Kılıçdaroğlu ne olacak? Kılıçdaroğlu ne yapacak? Kardeşim, benimle uğraşmaktan vazgeçin, İstanbul’la uğraşın. İstanbul'u, İstanbul yapın. Eğer burası 8 yıllığına İBB’ye verilmişse ve bunun 6 yılı...Yazık, günahtır. Buraya 6 yıl niçin gelmedik? Çocuklarımızla, yaşlılarımızla, annelerimizle, babalarımızla, ninelerimizle, dedelerimizle niye buraya gelmedik? Buraya gelebilirdik, oturabilirdik, oynayabilirdik, koşabilirdik, yeşil alanı teneffüs edebilirdik. Başkan, ‘Mesele öncelik’ dedi. Öncelik insandır bizim felsefemizde. Her şey insan için olmalı.”
KILIÇDAROĞLU: “EKREM BAŞKAN’IN GÖREVİ SİZE HİZMET ETMEK”
“Meclis grubunda iktidar kanadı belediye meclis üyelerinin de ‘Her alanı yeşil alan yapalım’ demesi büyük memnuniyet yaratmış. Bunu duymaktan ötürü ben de son derece mutlu oldum” diyen Kılıçdaroğlu, “Umarım İstanbul un her tarafı yemyeşil olur ve biz uçakla geldiğimizde bina değil, her tarafta ağaç görürüz, orman görürüz, park görürüz. Böyle bir imkanımız olursa, son derece mutlu olurum. Hiç meraklanmayın, İstanbul'u, İstanbullunun hak ettiği şekliyle yeniden ayağa kaldırmak zorundayız. Bu görevi üstlendi sayın Başkan. Görüyorsunuz; genç, dinamik, tuttuğunu koparan, sorunlara kilitlenmiş ve ‘Ben bu sorunları aşacağım’ diyen bir kişi. Güzel bu alkış geldiğine göre halletmişiz yani, gelecekte de halledeceğiz. Güzel şeyler yapacağız. Ne dedik? ‘Her şey çok güzel olacak’ dedik. Kimin için? Hepimiz için. Yeni doğan çocuktan en yaşlımıza kadar, İstanbul her şeyiyle çok güzel olacak. İstanbul, 3 büyük imparatorluğu başkentlik yapmış. İstanbul, dünyanın en kadim kentlerinden biri. Boğazı ile minareleri ile tarihi eserleri ile doğasıyla ve güzel insanlarıyla bir kadim kent olan İstanbul. İstanbul’a Ekrem başkan yakışıyor. Dolayısıyla Ekrem Başkan’ın da görevi size hizmet etmek” diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU, SÖZEN VE GÜRTUNA’YI UNUTMADI
“Tabi hakkını yemeyelim 2 değerli belediye başkanımız da burada” diyen Kılıçdaroğlu, Sözen ve Gürtuna’ya, ayrı bir paragraf açtı:
“Onlara da şükran borçluyuz. Geçmişte de buraya hizmet eden bütün belediye başkanlarına da elbette şükran borçluyuz. Biz, hizmet eden hiç kimsenin hizmetini göz ardı etmek istemeyiz. Ama bu bütün hizmet, rant için değil, halk için olmalı. Rant için değil, çocuklar için olmalı. Rant için değil, ağaçlar için olmalı. Rant için değil, bizimle beraber bu kentte yaşayan diğer canlılar için de olmalı. Dolayısıyla biz, hep beraber güzel bir kentte yaşamak isteriz. Bunu da birlikte sağlayacağız. Kararlılıkla yapacağız. Gülümseyerek, kin duymadan yapacağız. Bütün güzellikleri, İstanbul’dan tüm Türkiye sathına yayacağız. Buna yürekten inanıyorum.”
DERECEYE GİRENLER MADALYALARINI KILIÇDAROĞLU VE İMAMOĞLU’NDAN ALDI
Belgrad Ormanı’nın yaklaşık iki katı uzunluğunda bir yürüyüş parkuruna sahip olan Kemerburgaz Kent Ormanı'nda gerçekleştirilen Gazi Koşusu’nda dereceye giren sporcular, konuşmaların ardından düzenlenen törenle, madalyalarını ve kupalarını Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu’nun ellerinden aldı. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, kadınlarda ilk 3’e giren Gamze Altunbaş, Ayça Kaya, Çığıl Uzun ile erkeklerde ilk 3 sırayı paylaşan Halil Yaşın, Gürkan Okul ve Fatih Korkunç’a, madalya ve kupalarını verdi. Madalya töreninin ardından Sözen, Gürtuna ve Kaftancıoğlu da sahneye davet edildi. Sahnedeki 5’li, bisiklet yarışının startını havalı kornalarla verdi. Daha sonra milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, İBB yöneticileri ve meclis üyelerinin katılımıyla açılış kurdelesi kesildi.