Editör Adem Giden’in sorularını yanıtlayan İstanbul’un ‘Kaptanı’; “İstanbul’u dünyada 2023 yılına dek ilk 10 içerisine sokma hedefimiz var inşallah. Yarattığı ithalat potansiyeli ile Londra, New York, Paris gibi şehirlerin hepsini geride bırakan İstanbul için en önemli gelecek hedeflerimizden biri de, bu büyük şehri bir ‘Finans Merkezi’ haline getirmek. Finans ve sanayi hedeflerimizin yanı sıra, ihmal edilmemesi gereken; bu büyük kenti besleyecek ve daha da geliştirecek diğer unsurlarımızda da gelişmeler, ilerlemeler sürecek. Turizm bunlardan biri. Kültür, sanat ve çevre de bu unsurlardan diğerleri…” şeklinde konuştu.
İŞTE ÖZEL RÖPORTAJIN TÜM AYRINTILARI… -Dünya Başkenti’nin Valisi olmayı, hangi duygularla ifade edersiniz? İstanbul’un sizin için anlamı, özellikleri nedir? İstanbul’u hangi cümlelerle tanımlarsınız?
Gururluyum çünkü İstanbul gibi şehirlerin kraliçesi bir şehirde Valilik yapıyorum. Bir medeniyet başkenti olarak İstanbul, dünyada çok özel bir yere sahiptir.
Pek çok medeniyete beşiklik etmiş, asırlar boyu pek çok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmış ve günümüzde de halen birbirinden farklı pek çok kültürü içerisinde barındıran, dünyanın en renkli şehirlerinden biridir İstanbul.
Yollarında yürürken, ecdâd'ın mirasına rastlayabildiğiniz, iki kıtaya aynı anda bakabildiğiniz, tarihin dokusuyla, modern dünya nimetlerine aynı anda ulaşabildiğiniz muazzam bir dünya kentinden bahsediyoruz. İşte benim İstanbul'um; kökleri, tarihine ve geçmişine sıkı sıkıya bağlı, dalları ve yaprakları ile ise modern dünyaya bakan bir kent.
-Medya olarak, hemen hemen her gününüzü yoğun çalışma temposu içerisinde geçirdiğinizi gözlemliyoruz. Bu süreçte enerji kaynağınız, sırrınız nedir?
Evet, bu kadar farklı dinamiği, büyük bir nüfusu ve ülkemiz geneline baktığımızda bu kadar güçlü bir lokomotif özelliği olan böylesi bir şehri idare etmek meşakkatli. Ve daha önce görev yaptığım illerden çok farklı. Ancak 28 yıllık meslek hayatım ve birbirinden farklı pek çok ilde edindiğim tecrübeler, bulunduğum illerdeki insanlarımızın bana kattıkları ile beslendiğime olan inancım, bu zorlu ve büyük vazifeyi yerine getirmemde bana büyük bir enerji veriyor.
-İstanbul Valiliği olarak son dönemlerinize yönelik kurumsal çalışmalarınız hakkında neler söyleyeceksiniz?
İstanbul müthiş enerjisi olan bir kent ve bizim “Gurur Şehrimiz”. Dünyanın sayılı şehirlerinden biri. Bulundukları ülkelere güç veren şehirlerle mukayese edildiğinde 26. büyük şehir olan şehrimizi, 2023 yılına dek ilk 10 içerisine sokma hedefimiz var inşallah. Yarattığı ithalat potansiyeli ile Londra, New York, Paris gibi şehirlerin hepsini geride bırakan İstanbul için en önemli gelecek hedeflerimizden biri de, bu büyük şehri bir ‘Finans Merkezi’ haline getirmek.
Finans ve sanayi hedeflerimizin yanı sıra, ihmal edilmemesi gereken ve bu büyük kenti besleyecek ve daha da geliştirecek diğer unsurlarımızda da gelişme ve ilerlemeler sürecek. Turizm bunlardan biri. Kültür sanat ve çevre de bu unsurlardan diğerleri…
-14 milyon nüfuslu metropolde güvenlik ve asayiş büyük önem taşıyor. Güvenlik ve asayişin en yetkili ismi olarak, önümüzdeki sürece yönelik vatandaşlarımıza uyarılarınız, önerileriniz nedir? Terörün çirkin yüzünü gösterdiği son zamanlarda, İstanbul genelinde alınan önlemler nelerdir?
İstanbul’da terör olaylarına karşı güvenlik önlemlerinin üst seviyeye çıkardık. Bugün kalabalık yerlerde çok sayıda sivil polisimiz görev yapmaktadır. Terör olaylarına karşı istihbaratı bilgiler topluyorlar. Onların çalışmaları sonucunda çok başarılı operasyonlar yapmaktayız.
-İstanbul’da trafik sorununun çözülmesi adına son yıllarda önemli adımlar atıldı. Anadolu Yakası’nda metronun faaliyete geçirilmesi, iki kıtayı birbirine bağlayacak tünel çalışmasında sona yaklaşılması ve metrobüs gibi çalışmalar hakkında, trafiğin rahatlatılması adına faaliyetleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Ayrıca, çözüm için hangi strateji ve çalışmaların hayata geçirilmesini düşünüyorsunuz?
Bizim hedefimiz trafikte de güvenli ve süratli bir şekilde intikali sağlamaktır. Bu hepimizin idealidir. İstanbul’da bu konuda yapılan yatırımlar malumunuz. Bunları tek tek saymayacağım. Marmaray trafiği büyük çapta rahatlatacaktır. Tünel geçişi vb. çalışmalar devam ediyor. 3. Köprü ihalesi yapıldı, köprü birkaç yıl içinde inşa edilecek. Yeni metro hatlarının ihaleleri yapıldı ve bunlar inşallah 2015’e doğru realize edilecek. İstanbul’da şu anda 85 km’lik olan metro hatları 259 km’nin üzerine çıkmış olacak. Birkaç yılımız daha var bu sıkıntılı tabloyla ilgili... Fakat trafik aslına bir ortak kültür alanımız yani bunu ortaklaşarak da götürmemiz gerekiyor. Hepimiz bu konuda birbirimizle daha iyi bir dayanışma içinde olmamız, lazım altyapıyı daha iyi bir hale getireceğiz.
“YATIRIMIN %60’I ULAŞIM ve ALTYAPIYA HARCANIYOR…” Ciddi yatırımlar yapıyoruz, İstanbul’a ayrılan kamu yatırımının yüzde 60’a yakını ulaşım alt yapısına harcanıyor. İstanbul’da deniz taşımacılığının payı bütüne oranla yüzde dört. Neden yüzde dört? Bunlar alternatif güzergahlar olarak devreye girmeli ve bütün kaynaklarımızı daha fazla seferber etmeliyiz.
-17 Ağustos 1999'da yaşadığımız depremin ardından “İstanbul depreme hazırlıklı mı?” ve “İstanbul’da binalar depreme ne kadar dayanıklı?” gibi sorular vatandaş tarafından sıkça dile getiriliyor. Depreme hazırlık konusundaki çalışmalarınızı takip ediyoruz. İstanbul depreme ne kadar hazır?
17 Ağustos 1999 tarihi milletimizin hafızasında büyük acıların yaşandığı bir gün olarak kaldı. Bu Marmara depremi olarak bilinen Gölcük'te, daha sonra 12 Kasım'da Düzce merkezli yaşanan depremlerde 18 bin vatandaşımız hayatını kaybetti. İstanbul’umuzdan da 400 yurttaşımız hayatını kaybetmişti. O günden bugüne kadar acı kayıplar yaşadık, hem can hem de mal kayıpları yaşadık. Bunlar ülkemizi sarstı. Fakat milletimizin duyarlılığı ile bu yaralar hep sarıldı. 23 Ekim 'de Van 'da yaşanan acı depremle yine 644 vatandaşımızın hayatı depremde tamamlandı. 644 canımızı Van'da yitirdik. İstanbul’umuzda bugüne kadar İstanbul İl Özel İdaresi vasıtasıyla İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Proje (İSMEP) Koordinatörlüğünden bizlere 2 trilyon 700 milyar lira kaynak aktarıldı. Bu kaynağı kamu bina stoklarının iyileştirilmesi yıkılıp yeniden yapılması için yoğun bir şekilde kullanıyoruz. Bu kaynağın 1 trilyon 610 milyar liralık kısmı yatırıma dönüştü. İstiyoruz ki çürük yapı stoklarını ortadan kaldıralım, bunları iyileştirelim. Bununla ilgili 2500 civarındaki kamu binasının 1892'sinin fizibilitesini yaptık. Yani röntgenini çektik. Bunlardan özellikle okullarımızın ağırlıklı olarak fizibilitelerini tamamladık. 790 binamızı güçlendirdik. Bunlardan 579 tanesi okuldur. Diğerleri hastane ve farklı kamu kurumlarıdır. 194 binamızı yıktık. Tamamen yerine yeni binalar yaptık. Böylece İstanbul’umuzda fizibilite çalışmalarımızı mevcut kaynaklarımızla güçlü hale getirmeye çalışıyoruz.
“KAMU BİNALARININ %90’INDAN FAZLASI KESİNLİKLE DEPREME HAZIR” Başlamış olduğumuz işler dahil İstanbul'da kamu binalarının yüzde 90'ından fazlasının depreme kesinlikle hazır olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim. Okullarımızdan çocuklarımızdan kesinlikle eminiz. Stoklarımızda iyileştirmemiz gereken binalar var. Bu binalar deprem riskinin bulunmadığı alanlardır. İstanbul'un kuzey kesimleridir. Biz işlemlerimize başlarken riskin yüksek olduğu bölümlerden başlayarak kuzeye gittik. Yüzde 90'ın dışında kalan binaları güvenli görüyoruz.
Ayrıca Hasdal'da ve Tuzla'da Afet Yönetim Merkezi oluşturuyoruz. Hasdal'dakini bu yılsonu itibariyle yeni bir afet yönetim merkezi olarak hizmete açmış olacağız. Tuzla Akfırat' ta da önemli bir çalışmayı sürdürüyoruz. Burasını da 2013'ün Ağustos ayı gibi hizmete almayı ümit ediyoruz.
-Sıcakkanlılığınız, kuvvetli iletişim nitelikleriniz ve sosyal yönünüz itibariyle medya ve yakın çevrenizde sıkça dile getiriyorsunuz. ‘Devletin protokol klişesi’ imajı yerine halkla iç içe ve dialog halinde olmayı tercih ettiğiniz gözlemleniyor. Bu yönünüzü nasıl değerlendirirsiniz?
Onların dertlerine ortak olmak sorunlarına çözüm bulmak için halkın arasında olmak gerekiyor. Ben halkla iç içe yaşamayı, onlarla birlikte olmayı seviyorum. Her zaman böyleydim. Halka karşı sorumlu olmak için halkın içinde yaşamak lazım.
-Medyaya verdiğiniz önem, sektörümüzde alışılagelmişin dışında hayata geçirilen; basın mensuplarıyla yer yer gerçekleştirdiğiniz özel buluşmalarda dile getiriliyor. İstanbul’un ‘Kaptanı’ olarak medya sektörü emekçilerine, çalışanlarına; gözlemleriniz doğrultusunda söylemleriniz, var ise önerileriniz nedir?
Gazetecilik güzel ve zevkli bir meslek olduğu kadar aynı zamanda zahmetli ve yorucudur. Özellikle yerelde gazetecilik yapan arkadaşlarımız bu konuda daha fazla desteğe ihtiyaç duymaktadır. Bizler yetkili olarak sizlerin sorunlarını çözerek, yanınızda olacağız. Hangi camiayı dinlerseniz dinleyin büyük bir kısmında sıkıntılar yaşanıyor. Bunları çözmek için gayret göstereceğiz.
-Metropolün haber merkezi olma yolunda hızla ilerleyen kurumunuzun resmi yayın organı İstanbul Ajansı hakkında bizimle paylaşacağınız bir şeyler elbet vardır…
Yeni atılımlar yaparak teknolojiyi daha iyi kullanmamız gerekiyor. Bu bilinçle İstanbul Ajansı’nı bir proje olarak hayata geçirdi. İnternet sitesi ile çalışmalarına başlayan ajansımız, bugün aylık yayımlanan gazetesi ile 15 bin aboneye, 4. sayısının hazırlandığı tablet uygulaması ile tüm dünyadaki insanlara ulaşarak önemli bir işlevi yerine getiriyor. İstanbulluların, bu nadide şehir hakkında bilinmesi gerekenleri en doğru şekilde öğrenmeleri hedefi ile çıktığımız bu yolda İstanbul Ajansı önemini her geçen gün artırmaktadır.
Ayrıca, ajansımız yerel medyaya da önemli bir hizmet veriyor. İstanbul içi ve dışı olmak üzere yaklaşık 500’ü aşkın yerel medya, İstanbul Ajansı’nın haberlerine hızlı bir şekilde ulaşarak, kullanıyor.
-2012-2013 Eğitim ve Öğretim Dönemi başlıyor. Milyonlarca öğrenci için zillerin yeniden çalacağı yeni dönem için mesajınız nedir?
İstanbul’da her yıl birinci sınıfa başlayan çocuk sayısı 200 binin üstünde oluyor. Geçen yıl 222 bin öğrenci eğitime başlamıştı. Bu yılki yasal değişiklikten sonra 260.000 çocuğumuz daha okullara kaydoldu.
Bütün bu okullarımızda yeni eğitim-öğretim dönemi için gerekli bütün tedbirler alındı. Geçiş sürecinde ufak tefek uyum sorunları elbette yaşanabilir, ancak bunların üstesinden gelebilmek için elbirliğiyle çalışıyoruz.
-Son olarak; Dünya Başkenti İstanbul’un adıyla özdeş İSTANBULUM GAZETESİ okurlarına mesajınız nedir?
İstanbulum Gazetesi okurlarına sevgi ve selamlarımı iletiyor, bize her zaman güvenmelerini diliyorum.
Söyleşi : Adem GİDEN
İSTANBUL VALİSİ İle Çok Özel
İSTANBUL VALİSİ İle Çok Özel
İSTANBUL
Dünya incisi; medeniyetlerin başkenti İstanbul’un en yetkili ismi Vali Hüseyin Avni Mutlu, Adem GİDEN'e çok özel konuştu. Özel röportajda sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Vali Mutlu; eğitim faaliyetlerinden deprem hazırlıklarına, trafik sorunundan terör odaklarına kadar birçok konuda ayrıntılı açıklamada bulundu.
Paylaş: