ATAŞEHİRWEB

BÜTÜN İNANÇLAR İFTAR SOFRASINDA BULUŞTU

İSTANBUL

  İMAMOĞLU: BİZİ BAŞARIYA GÖTÜRECEK YÖNTEMLER, TARİHİMİZDE DE İNANCIMIZDA DA MEVCUTTUR

BÜTÜN İNANÇLAR İFTAR SOFRASINDA BULUŞTU  
İMAMOĞLU: BİZİ BAŞARIYA GÖTÜRECEK YÖNTEMLER, TARİHİMİZDE DE İNANCIMIZDA DA MEVCUTTUR

ALLAH HEPİMİZE HARAMDAN UZAK, HAKKA VE ADALETE YAKIN DURMAYI NASİP ETSİN

TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da yaşayan inanç grupları ile iftar sofrasında buluştu. 

İstanbul’da bulunan tüm inanç gruplarına ait ibadet yerlerine eşit hizmet sunma gayretinde olduklarını vurgulayan İmamoğlu, “Bizi başarıya götürecek yöntemler, tarihimizde de inancımızda da mevcuttur. Dinimizin gerekliliklerini, günün ihtiyaçlarıyla birleştirerek, daha güçlü bir toplum olabiliriz. Çabamız, bu şehri ve bu ülkeyi adalete, kardeşliğe, huzura kavuşturmak içindir. Birbirimizden güç alarak bunu başaracağımıza tüm kalbimle inanıyorum” dedi. 

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ile Osmanlı İmparatorluğu'nun “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışının kendilerine rehber olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Allah hepimize haramdan uzak, hakka ve adalete yakın durmayı nasip etsin. Rahmet, merhamet ve bereketi üzerimize olsun. Yaradan, oruçlarımızı kabul ve makbul eylesin. Hepimizin dualarıyla birlikte hem ülkemize hem bütün dünyaya hem de bütün insanlığa Yaradan barış, huzur nasip eylesin. Bu duygularla Ramazan ayınız mübarek olsun” diye konuştu. 

  

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da yaşayan inanç grupları ile iftar sofrasında buluştu. İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen buluşmada, sırasıyla; Fener Rum Patriği Bartholomeos, Süryani Ortodoks Cemaati Ruhani Lideri Yusuf Çetin, Türkiye Musevi Hahambaşılığı Temsilcisi Rav. Naftali Haleva, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Zeynel Abidin Koç, Şişli Müftüsü Tahsin Aydın ve İmamoğlu birer konuşma yaptı. “Bu mübarek ayın, İslam alemine ve insanlığa barış, huzur ve bereket getirmesini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum” diyen İmamoğlu, “Bir medeniyet sofrasıdır İstanbul. Asırlardır farklı kültürlerin, farklı medeniyetlerin, dillerin lezzetleriyle dolup taşan kadim bir şehirdir İstanbul. Dünyada bir benzeri yoktur. Günümüzde olduğu gibi, geçmişte de birçok inanç sistemi, bu şehirde yan yana varlığını sürdürmüştür” şeklinde konuştu. 

 

“DİNİ KURUM VE TOPLULUKLARLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ’MÜZÜN 

ŞEHRİMİZE ÖNEMLİ HİZMETLER SUNACAĞINA İNANIYORUZ”

 

İstanbul’un bu çeşitliliğinin, birlikte yaşama kültürümüzün en yüce temelini oluşturduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Biz de başından beri bu anlayışı benimseyerek, farklılıkları zenginliğimiz olarak görüp, tüm inanç gruplarına muhabbetle, bir sorumluluk duygusuyla hizmet etmeyi kendimize görev bildik ve görev bilmeye devam edeceğiz. Bu görevimiz gereği olarak kurduğumuz Dini Kurum ve Topluluklarla İlişkiler Müdürlüğü’müzün de toplumsal barış adına, şehrimize önemli hizmetler sunacağına inanıyoruz. Bu şehirde dini ve kültürel kurumlar, toplumsal barış adına her zaman önemli roller üstlenmiş, sosyal hayatın da vazgeçilmez birer parçası olmuştur. Dini Kurum ve Topluluklarla İlişkiler Müdürlüğü’müz de İstanbul'daki tüm inanç gruplarıyla etkili bir iletişim ağı kuracak, onların sorunlarına ve ihtiyaçlarına duyarlı bir şekilde hizmet edip, manevi birliğimizin güçlenmesine katkı sunacaktır. Bu kurumumuzun yeni birimiyle birlikte, dünyaya örnek işler yapacağımız gibi, bugün Ramazan ayının bereket sofrasında, aynı masa etrafında buluşmamızın da yine dünyaya örnek olduğu kadar, ilham kaynağı olacağına inancım da tamdır” ifadelerini kullandı. 

 

“İSTANBUL'UN MUHAFIZLIĞINI ÜSTLENDİK VE BUNUN HAKKINI VERMEMİZ GEREKİR”

 

“İBB olarak, Fatih Sultan Mehmet'in bize emaneti olan İstanbul'umuzun bin yıllardır biriktirdiği eşsiz mirası layıkıyla korumak ve yaşatmak için canla, başla çalışmaya devam ediyoruz” diyen İmamoğlu, İBB Miras ekiplerinin 610 tarihi mezar ve hazireyi, 19 türbeyi titizlikle yürütülen çalışmalarla koruma altına aldığı bilgisini paylaştı. Kentte bulunan ve birbirinden farklı inanç gruplarına hizmet veren yapılarla ve oralarda yaptıkları çalışmalarla ilgili detaylı bilgiler veren İmamoğlu, “İstanbul'un tarihi türbeleri, hazireleri ve inanç durakları, yüzlerce yıl içinde bu şehirden gelmiş geçmiş olan ecdadımızın kutsal hatırasını yaşatan, kıymetli izleridir. İstanbul'un bugünkü ruhu için de her birinin hakkı vardır. Ve o hakkın ödenmesini bizlerden beklemektedir. Biz, İstanbul'un muhafızlığını üstlendik ve bunun hakkını vermemiz gerekir. Bu anlamda manevi mirasımızı layık olduğu değere taşımak, bizim için sadece bir hizmet anlayışı değil, bu şehre olan bağlılığımızın da bir ifadesidir” dedi. 

“116 KİŞİLİK EKİPLE İBADETHANELERİMİZE HİZMET VERİYORUZ”

 

İstanbul’da kaderine terk edilmiş hiçbir alan bırakmamak amacında olduklarını vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi: 

“Bugüne yakışan ve bize yakışan, insanlığımıza yakışan bir şekilde, mutlaka hak ettiği değere kavuşturmak istiyoruz. Çok önemsediğimiz hizmetlerden biri de Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığı'yla imzaladığımız protokol doğrultusunda, İstanbul'un genelinde, 22’si selatin cami olmak üzere, 44 camide gerçekleştirdiğimiz rutin bakım ve temizlik hizmetleridir. 116 kişilik ekiple, güçlü bir çalışmayla buralarda hizmetler sunduğumuzu, Fatih Camii, Süleymaniye Cami gibi tarihi camilerin yanı sıra, Büyük Çamlıca Camii, Ataşehir Mimar Sinan Camii, Marmara İlahiyat Camii gibi camilerimizin de hizmetlerini sunuyoruz. Dilerim, bakımını üstlendiğimiz, koruma altına aldığımız, yeniden kent hayatının bir parçası yaptığımız her değerimizle birlikte, İstanbul'un sevgiden, saygıdan, birlikten doğan gücüne güç katmış oluruz.”

 

“FİTREYE, SADAKAYA MUHTAÇ OLAN MİLYONLARCA İNSANIMIZ VAR”

 

Benzeri hizmetleri cemevleri, kiliseler ve sinagoglar için de verdiklerinin altını çizen İmamoğlu, konuşmasını, özetle şu sözlerle tamamladı: 

“Ülke olarak çok zor bir bölgede, aynı zamanda hem iç hem dış alanda da zor zamanlardan ve çok açıdan açıkçası bizi ve sabrımızı sınayan günlerden geçtiğimizi de ifade etmek isterim. Tabii fitreye, sadakaya muhtaç olan milyonlarca insanımız var. İnsanlarımız, özellikle bu mübarek günlerde, irfanla sabır çekiyor. Kuşkusuz ki biz, çıkar yol bulmamız noktasında hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Bizlere sabırla ilgili, insanlarımızın bugünlerde birbirini hissetmesiyle, birbirini anlamasıyla ilgili en önemli rehberimiz, mübarek Ramazan ayının bizlere öğrettiği değerlerdir. O değerler bize, en başta dayanışmayı, merhamet etmeyi ve birlik olmayı nasihat eder. Tarih boyunca, Müslüman toplumlar içerisinde sultanlara, yöneticilere, hakkı ve adaleti tavsiye eden pek çok mübarek şahsiyet çıkmıştır. Onların öğütleri, belleğimizde derin izler bırakmıştır. Çünkü adalet ve hakkaniyet, Müslümanlığın gereğidir. Toplum olarak daha fazla ayrışmaya değil, aynı sofrada buluşmaya ihtiyacımız vardır. Ortak akılla, uyum içinde çalışarak, hep birlikte daha güzel bir gelecek inşa etmek zorundayız.”

“BİZİ BAŞARIYA GÖTÜRECEK YÖNTEMLER, TARİHİMİZDE DE İNANCIMIZDA DA MEVCUTTUR”

 

Bizi başarıya götürecek yöntemler, tarihimizde de inancımızda da mevcuttur. Dinimizin gerekliliklerini, günün ihtiyaçlarıyla birleştirerek, daha güçlü bir toplum olabiliriz. Çabamız, bu şehri ve bu ülkeyi adalete, kardeşliğe, huzura kavuşturmak içindir. Birbirimizden güç alarak bunu başaracağımıza tüm kalbimle inanıyorum. Savaşın bir cinayet olduğunu bize aktaran bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesinin bizler için çok kutsal bir emanet olduğunun altını çizmek isterim. Yine bu kadim topraklardaki Osmanlı İmparatorluğu'nun terbiyesinde var olan, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışı, hiçbir inanç belirtmeksizin, insanını işaret eden aklıyla, aslında bize muazzam bir güncel gelecek tarifi yapmaktadır. Yine bu topraklarda doğan ve emanetleriyle bizi yücelten Hazreti Mevlana'dan Hacı Bektaşı Veli'ye, Yunus Emre'den diğer erenlerin her biri bize huzuru, barışı, bir olmayı, diri olmayı, incinsen de incitmemeyi, her daim bize iyiliği, barışı ve huzuru işaret eden aklı bize emanet etmiştir.”

 

“RAHMET, MERHAMET VE BEREKETİ ÜZERİMİZE OLSUN”

 

“Bu kavramların bizi güçlü tutacağı gibi, bizi güçlü bir devlet ve millet haline getireceği gibi, her inancı için de güçlü ve mutlu, huzurlu kılacağı gibi, emin olunuz ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin huzurunun, birlikteliğinin, beraberliğinin, her inanca, her kültüre, her dile, her etnik kökene bakışının sadece bize değil, bu ülkenin güneyine de kuzeyine de doğusuna da batısına da hatta bütün insanlığa da hayırlı olacağını ve hayırlı geleceğini de buradan sizlerle paylaşmak isterim. Allah hepimize haramdan uzak, hakka ve adalete yakın durmayı nasip etsin. Rahmet, merhamet ve bereketi üzerimize olsun. Yaradan, oruçlarımızı kabul ve makbul eylesin. Hepimizin dualarıyla birlikte hem ülkemize hem bütün dünyaya hem de bütün insanlığa Yaradan barış, huzur nasip eylesin. Bu duygularla Ramazan ayınız mübarek olsun.”

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.