Siz hiç hönönö içtiniz mi?

Hönönö"nün namı yürümüş durumda...

Tüm günü iş yerinde geçirip, ertesi sabahı yazı vermek zorunda olduğum her gece "Eve git yazını düşün" diyorum kendime. Ama olmuyor; hele de evde klima yoksa sosyalleşmek farz oluyor. Ama çok katılımlı ev toplantıları da öğretici olabiliyor. Bazılarını paylaşayım, siz de hak vereceksiniz...

İÇKİSEVERLER SINIR TANIMIYOR

Malum, "Artık daha büyüyemez" desek de her geçen gün Beyoğlu biraz daha genişliyor; her ara sokak başka bir maden haline geliyor. "Küçük Beyoğlu" (Emek Sineması'nın yanından girdiğinizde karşınıza çıkan sokaklar, insanlar, barlar bütünü) bu alanlardan biri... Daha çok 80 kuşağının vakit geçirdiği "mahallede" iğne atsan, yere düşmeyecek bir kalabalık var. Oranın gedikli mekânlarından Pendor'da yapılan bir içkinin "Hönönö"nün namı da yürümüş durumda... Artık "ev partilerinde de yapıldığına şahit olduğum" Hönönö, "cin, votka, archers" karışımı bir içki... Bir rakı bardağına sırayla azar azar konuluyor. Ve üzerine soda ekleniyor. Bardakta öyle saf ki, su gibi duruyor... Bir de peçeteyle veriyorlar bunu elinize... Ve biri size nasıl içileceğini öğretiyor: Avucunla peçeteyi bardağın üzerine kapa, hızla masaya vur (bu yapıldığında içki her yeri batırabilecek güçte köpürüyor) ve bir dikişte iç!
Sonuç: Benim gibiler için 1 tanesi yetiyor. Cümlelerini "hönönö" diye kurmaya başlıyorsun.

Nilay Örnek / Gazete Habertürk / HT Magazin