12 ACAK 23 ACAK ARASI İBB KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ
TİYATRO EĞİTİMİ DRAMA ATÖLYESİ
10 Ocak - 20 Ocak (Kayıt Dönemi)
16 Ocak Pazar 2011 Saat:09.00 (Çocuk Grubu: 9-12 Yaş)
16 Ocak Pazar 2011 Saat:13.00 (Genç Grubu: 13-17 Yaş)
Başakşehir Kültür Merkezi
Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi
Ümraniye Atakent Kültür Merkezi
Sultanbeyli Kültür Merkezi
Çocuk ve Gençlik Drama Atölyesi
Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın ve gençlerimizin, büyükşehirlerde “sosyalleşmeleri” giderek sorunlu bir alan haline gelmektedir. Öte yandan bir ülkenin geleceği ve insan sermayesi olan yavrularımızın kültüre ilgili ve sanat estetiğine sahip bireyler olarak yetişmesi de ayrı bir önem taşımaktadır. Çocuk ve Gençlik Drama Atölyesi, bir yandan “boş zaman” kavramını nitelikli ve eğlenceli bir alan haline getirirken öte yandan sanatın başta tiyatro olmak üzere farklı alanlarına eğilimleri olan gençlerimizi, çocuklarımızı keşfetme ve yönlendirme amacını taşımaktadır. Uzman eğitmenler gözetiminde çocuklarımız, oluşturulacak atölye grupları ile yaz ayına kadar yaratıcı drama çalışmalarına katılacak, sezon sonunda da bir gösteri ile sahne heyecanını yaşayacaktır.
SEMİNER
12 Ocak Çarşamba Saat: 18.30
KÜLTÜR İKLİMİ
Düzenleyen: Sami Şener
Yer: Divan Edebiyatı Vakfı
“Kent Kültürü ve İnsan”
Kent, belli bir kültür anlayışı ve hayat beklentileri çerçevesinde şekillendiğinden toplumların medeniyet perspektiflerini yansıtmaktadır. Bugünün kent hayatı, kültürel değer yargıları ile uyumsuzluk yaşadığı ölçüde, sıkıntı ve problemlerin kaynağı olmakta ve insanın tutum ve davranışlarında sapmalar ortaya çıkmaktadır.
SEMİNER
12 Ocak Çarşamba Saat: 18.30
MODERNLEŞME SÜRECİNDE OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E KADIN
Düzenleyen: Nevin Ateş
Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi
Türkiye de kadınların tarihi üzerine yapılan çalışmalar genellikle Meşrutiyet yıllarında kurulan kadın örgütleri ile başlar. Osmanlı toplumunda kadın haklarının ortaya konulması ve savunulması II. Meşrutiyet ile birlikte gerçekten hız kazanacak, kadın dergi ve örgütlenmelerinde de gözle görülür bir artış izlenecektir.
II.Meşrutiyet'in ilk günlerinden itibaren Osmanlı-Türk kadınlarının özgürlük talebi gündeme gelecektir.Daha sonra hayal kırıklıkları yaşasalar da...
SEMİNER
12 Ocak Çarşamba Saat: 18.30
MEHMET AKİF KONUŞMALARI
Düzenleyen: Abdurrahman Şen
Yer: Türkiye Yazarlar Birliği
2011 yılı, Mehmed Âkif Ersoy'un vefatının 75, İstiklâl Marşı'nın kabulünün 90. yılı oluyor... Bu son derece önemli yıldönümünde hem merhum Mehmed Âkif'i hem de İstiklâl Marşımızı
daha doğru ve iyi anlamak hepimizin amacı, görevi olmalı...
Sadece Safahat'ıyla değil, Sebilürreşad'daki yazıları, vaazları ve örnek davranışlarıyla da tüm Asım heveslilerinin öncüsü olan Mehmed Âkif'i 2011'de daha bir yakından tanımalıyız...
SEMİNER
12 Ocak Çarşamba Saat: 18.30
İBNÜL ARABİ METAFİZİĞİNE GİRİŞ
Düzenleyen: Ekrem Demirli
Yer: Atatürk Kitaplığı
SEMİNER
12 Ocak Çarşamba Saat: 18.30
FİLM ESTETİĞİ VE DÜNYA SİNEMASINDA AKIMLAR
Düzenleyen: Rıdvan Şentürk
Yer: İstanbul Tasarım Merkezi
Program kapsamında film gösterimleri, yönetmenler, ülke sinemaları, film akımları, türler, oyunculuk yöntemleri gibi başlıklar ekseninde düzenlenecektir. Bu toplu ve özel film gösterimleriyle, katılımcılarımızın eğitimleri sırasında edindikleri teorik ve pratik bilgi ve becerilerini sınamaları, pekiştirmeleri, film kültürlerini gelişmeleri ve dünya sinemasındaki akımlar üzerinde bilgi edindirmeyi amaçlanmaktadır
Program Yrd. Dr. Rıdvan Şentürk tarafından yürütülecektir.
SEMİNER
13 Ocak Perşembe Saat: 18.00
ÇAĞDAŞ TÜRK DÜŞÜNCESİ SEMİNERİ
Düzenleyen: İsmail Kara
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi
Said Halim Paşa’nın fikir dünyası birbirini tamamlayan unsurlar üzerinde kurulu. Bu derste ele alınıp tahlil edilecek fikirleri için Kavalalı’nın torunu olması, Mısır, İstanbul ve Avrupa üçgeninde yetişmesi, İttihat ve Terakki ile olan yakın münasebetleri, İslâmcılık hareketi içindeki mühim yeri, İslâm dünyasının nereye gittiği üzerine kafa yorması, nihayet Hariciye vekilliği ve Sadrazamlığı gibi öğeler hesaba katılabilir.
SEMİNER
13 Ocak Perşembe Saat:18.30
SANAT KONUŞMALARI
Düzenleyen: Recep Garip
Yer: Türkiye Yazarlar Birliği
“Şiir Medeniyeti”
Geçmiş yüzyıllara dönüp bu güne doğru yürüdüğümüzde en coşkun ırmağın şiir ırmağı olduğunu görüyoruz.
Onlarca asırda insanlığın dili olmuş şairlerimizin bu uğraşısı aynı zamanda bir medeniyet sözcülüğünü yapmış olmalarını da bize taşımaktadır. Geriye dönüyoruz çünkü orada Mevlana, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Fuzuli, Şeyh Galip, Niyazi Mısri, Karacaoğlan, Dadaloğlu, Farabi, İbni Sina, İmamı Rabbani, Şeyh Abdulkadiri Geylani gibi bilgelerin, şair ve düşünce üstatlarının hatta Fatih Sultan Mehmet, III. Selim gibi divan ve musikişinas Padişahların varlığı bizi mecbur bırakıyor. Bu durum şiirin bizdeki varlığını varlığımız olarak algılamamızı da sağlıyor. Gelin birlikte paylaşalım…
SEMİNER
13 Ocak Perşembe Saat:18.30
DİVAN ŞİİRİNDE OSMANLI HAYATININ RENKLİ YANSIMALARI
Düzenleyen:Muhammet Nur Doğan
Yer: Atatürk Kitaplığı
SEMİNER
13 Ocak Perşembe Saat: 18.30
KÜLTÜR SANATTA BU AY
Düzenleyen:Ümit Aksoy
Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi
"İstanbul Neresi, Avrupa Nereye Düşer?"
Programımızda Yusuf Kaplan konuğumuzdur.
SEMİNER
13 Ocak Perşembe Saat:18.30
İSLAM TARİHİ VE KÜLTÜR OKUMALARI
Düzenleyen: Ahmet Kavas
Yer: İstanbul Tasarım Merkezi
İslam Medeniyeti’ne dair, önemli müellifler ve eserleri üzerinden uzun dönemde yapılması planlanan okumaları ve katılımcıların hazırladıkları sunum programlarını içermektedir.
Program Prof. Dr. Ahmet Kavas tarafından yürütülecektir.
KONSER
13 Ocak Perşembe Saat:20.00
CİHAT AŞKIN TÜRK MİNYATÜRLERİ KONSERİ
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi
Piyano: Mehru Ensari
14 Ocak Cuma Saat: 20.00
SEMA GÖSTERİSİ
Düzenleyen:Cafer Altay
Yer: Sultanbeyli Kültür Merkezi
SEMİNER
14 Ocak Cuma Saat: 15.00
DİVAN ŞİİRİ SAATİ
Düzenleyen: İskender Pala
Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi
SEMİNER
14 Aralık Cuma Saat: 18.30
SARAYDAN HALKA TÖRENSEL YAŞAM VE İSTANBUL
Düzenleyen:Zeynep Ertuğ
Yer: Atatürk Kitaplığı
“Eğitim Kurumlarında Törensel İletişim”
Bu seminerde Osmanlı Dönemi İstanbulu’nda eğitim kurumları olan enderun, medrese ve tekkelerde törensel iletişimin önemi üzerine konuşulacaktır.
SEMİNER
14 Ocak Cuma Saat:18.30
MİMAR SİNAN OKUMALARI
Düzenleyen: Suphi Saatçi
Yer: İstanbul Tasarım Merkezi
Mimar Sinan’ı anlamanın onun beslendiği kültürü anlamak olduğu bilincinde metinler, fotoğraflar ve projeler üzerinden yapılacak olan okuma çalışmalarıdır.
Program Prof. Dr. Suphi Saatçi tarafından yürütülecektir.
SEMİNER
14 Ocak Cuma Saat :18.30
MEHMET GENÇ İLE TARİH SOHBETLERİ
Düzenleyen: ihsan Ayal
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi
SEMİNER
14 Ocak Cuma Saat: 18.30
TÜRK MUSİKİSİ SEMİNERİ
Düzenleyen: Fırat Kızıltuğ
Yer: Türkiye Yazarlar Birliği
Programda, Manâ prozodisi, yorum ve anlatım konularına örnek olarak, Segâh Makamı’ndan eserler değerlendirilecektir.
1-Sadettin Kaynak-Segâh Şarkı-
Güfte-Vecdi Bimgöl
Ayrılık Yaman Kelime,
Benzetmek azdır ölüme,
Kim uğrarsa bu zulüme
Gündüzü olur gece.
Tatmadım aşkın tadını,
Duydum acı feryâdını,
Dilimin zevki adını,
Sayıklarım hece hece.
Soldu mu neşen hevesin,
Seslenirim gelmez sesin,
Dudaklarımda nefesin;
Özlerim seni Delice.
2-Sadettin Kaynak- Segâh Şarkı-
Bir rüzgârdır gelir geçer sanmıştım.
Meğer başımda esen kasırgaymış, sevgilim,
Gönül oyunudur bunun izi kalmaz demiştin,
Meğer içimde yanan bir volkanmış sevgilim.
Bir gün gelir unutursun demiştin sevgilim,
Hicrânını uyutursun demiştin sevgilim,
Unutmadım, Unutmadım
Aşka hasret sana hasret bekliyorum sevgilim,
Gönül oyunudur bunun izi kalmaz demiştin,
Meğer içimde yanan bir volkanmış sevgilim.
3-Münir Nurettin Selçuk-Segâh Şarkı Güfte Yahya Kemal Beyatlı
Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç,
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç.
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz böyle bir teselliyle,
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan,
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan,
Geçince başlayacak, bitmeyen sükûnlu gece,
Gurûba karşı bu son bahçelerde keyfince,
Ya aşk içinde harâb ol, ya şevk içinde gönül,
Ya lâle açmalıdır göğsümüzde yahut gül.
4-Dr. Şükrü Şenozan-Segâh Şarkı- Güfte Hasan Âli Yücel
Gözlerinden içti gönlüm neşeyi,
Senden öğrendim gönülden sev meyi,
Sildi aşkın gözlerimden her şeyi,
Senden öğrendim gönülden sevmeyi.
5-Sadettin Kaynak- Segâh Şarkı- Güfte Karacaoğlan
İncecikten bir Kar yağar
Tozar Elif elif diye.
Deli gönül abdal olmul,
Gezer elif elif diye.
Yâr sana hayrân, yâr sana kurban,
Derdime derman bulamam aşktan el’aman.
Elif kaşlarını çatar,
Gamzesi sîneme batar,
Ak elleri kalem tutar,
Yazar elif elif diye.
Yâr sana hayra, yâr sana kurban
Derdime derman bulamam aşktan el’aman.
Karac’oğlan eğmelerin,
Gönül sevmez değmelerin,
İliklemiş düğmelerin,
Çözer elif elif diye.
Yâr sana hayran, yâr sana kurban,
Derdime derman bulamam aşktan el’aman.
6-Hacı Ârif Bey- Segâh şarkı-
Olmaz ilâç sine-i sâd-pâreme,
Çâre bulunmaz bilirim yâreme,
Baksa tabîbân-ı cihan çareme,
Çâre bulunmaz bilirim yâreme.
Kasdediyor tîr-imüjen canıma,
Gözleri en son girecek kanıma
Şerhedemem halimi canânına
Çâre bulunmaz bilirim yâreme.
7-Hayri Yenigün-Segâh Şarkı - Güfte Orhan Seyfi Orhon
Ölürsem Yazıktır Sana kanmadan
Kollarım boynunda halkalanmadan
Bir günüm geçmiyor seni anmadan
Derdine katlandım hiç usanmadan
Diyorlar kül olmaz, ateş yanmadan,
Denizler durulmaz dalgalanmadan.
8-Buhûrîzade Mustafa Itrî Efendi- Segâh Yürük semaî- Güfte Nef’î-
Tûtî-î Mûcize gûyem ne desem lâf değil.
Çerh ile söyleşemem âyınesi saf değil.
Ehli dildir diyemem sînesi saf olmayana
Ehli dil birbirini bilmemek insaf değil.
9-Segâh Türkü- Sahibi meçhul
Yemenimin Uçları, Çıkamam yokuşları
Yârime selâm edin yedi dağın kuşları
Allı yemeni, pullu yemeni,
Bir bahçeden bir bahçeye salla yemeni, severler seni.
Ben gülü deste bağladım
Desteye beste bağladım.
Dün gece yâr hânesinde o söledi ben ağladım,
Ben söyledim o ağladı.
Allı yemeni, pullu yemeni.
Bir bahçeden bir bahçeye salla yemeni.
Ah severler seni.
Of oooof.
Beşbin altına pahalıdır,
Beş bim altına pahalıdır,
Al da gel , sar da gel.
Yâr sineme sar da gel
Allı yemeni, pullu yemeni,
Bir bahçeden bir bahçeye salla yemeni
Ah severler seni.
10-Sadettin Kaynak-Segâh Şarkı-
Güfte Vecdi Bingöl
Leylâ bir özge candır,/Kara gözlü ceylândır.
Doyulmaz hüsn ü ândır / Kanılmaz bir içim su.
Leylâ,Leylâ ah Leylâ.
Dillerde söylenen O,/ Yollarada gözlenen O,
Yürekten özlenen O/Her gönülde O arzu.
Leylâ Leylâ, âh Leylâ.
Âşıklar levent olsa,/ Sevdâlar kement olsa,
Birbirine bend olsa,/Ele geçmez O âhû,
Leylâ Leylâ, âh Leylâ.
KONSER
14 Ocak Cuma Saat:20.00
FATİH YAMAN KONSERİ
Yer: Yeşilpınar Kültür Merkezi
Fatih Yaman
1976 yılında İstanbul’un Beykoz ilçesinde doğdu. Küçük yaşlarda bağlamayla tanıştı. 7 yaşından 18 yaşına kadar geçen süre içerisinde çeşitli amatör çalışmalara imza attı. 1994 yılında Arif Sağ Müzik Merkezi’nde eğitim almaya başladı. Daha sonra Gönülden Gönüle Halk Müziği Topluluğu’nda enstrüman ve koro bölümünde görev alarak çeşitli konserlere katıldı. Bu sürecin ardından ASM’den mezun olup Mehmet Erenler ve Erol Parlak hocadan dersler alarak enstrüman çalım tekniğini, Erdem Siyavuşgil hocadan ise şan dersi alarak ses kullanım tekniğini geliştirdi.
Türkü evlerinde program yaparak teorik bilgileri pratiğe sunma, yurdun çeşitli bölgelerinde konserler vererek sanatını geniş kitlelere duyurabilme imkanı buldu. Sanatının yanı sıra, uzun yıllardır sürdürdüğü eğitmenliğiyle de birçok öğrencisini Halk Müziği’ne kazandırdı. Beykoz-Paşabahçe’de bulunan Yaman Müzik Merkezi’ni kurarak eğitmenliğini sürdürmeye devam etti.
Mavikaradeniz TV ve Kralkaradeniz TV’de yaklaşık 2 sene, Radyo Ekin FM’de ise 1 sene türkü programları gerçekleştirdi; son olarak Yaman Türküler adlı albümünü çıkararak sevenleriyle paylaştı…
KONSER
14 Ocak Cuma Saat: 20.00
GRUP TÜRKİYEMLE YURDUM TÜRKÜLERİ
Düzenleyen:Savaş Kahraman
Yer: Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi
Grup Türküyem’le Yurdum Türküleri
Toplumun kültürünü oluşturan değerlerden biride müziğidir. Bir toplumun müziği değişikliğe uğradığında o toplumda pek çok değeri de kendiliğinden değişmeye başlar. Son dönemde sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal anlamda iç ve dış etkenlerden dolayı toplum üzerinde büyük baskılar oluşmaktadır. Bu baskılar özelliklede genç nesil üzerinde etkisini daha fazla göstermektedir. Kültürel değerler ise baskılar ve etkenler karşısında en önemli unsurdur.
Günümüzde baskılara en çok maruz kalan değerimiz ise müziğimizdir. Müzikteki yozlaşma ve bozulma genç neslin folklorumuza olan ilgisini azaltmakta kalitesiz yapımlarda müziğin değerini düşürmektedir. Dolayısıyla gençlerin gerek Türk halk müziğine gerekse folklorumuza oluşturan kültür değerlerine olan ilgi ve sevgileri de azalmaktadır.
Bu yoldan hareketle almış olduğumuz eğitimi ve birikimlerimizi “Grup Türküyem’le Yurdum Türküleri Konseri” adını verdiğimiz bir çalışmayla, yurdumuzun yedi bölgesinin sevilen ve söylenen her biri nadide, mükemmel ve de emsalsiz türkülerinden oluşan bir repertuar ile türkü sevenlerle buluşmayı ve türkülerle hayatı paylaşmayı amaçladık. Kültür A.Ş’ye bize bu imkanı verdiği için çok teşekkür ediyoruz.
KONSER
14 Ocak Cuma Saat: 20.00
SARAY FISILTILARI
Düzenleyen:Can Gülbal
Yer: Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi
Saray Fısıltıları
Osmanlı saray musikisi kültürünün tarihine baktığımızda, imparatorluğun kuruluşundan itibaren müziğin toplumda çok önemli bir yer aldığını, Topkapı Sarayı’nın adeta bir konservatuar gibi kullandığını ve yoğun bir müzik eğitimi verildiğini görüyoruz. Osmanlı Padişahları ve yönetimde bulunan birçok kişi diğer sanatlarla ilgilendikleri kadar musikiyle de ilgilenerek birçok esere imza atmışlardır.
Saray bir kurul gibi çalışarak Osmanlı topraklarında yaşayan elit musiki şinasları bünyesine katıp saray içerisinde görevler vererek Türk Musikisinin gelişiminde büyük rol oynamıştır.
Saray Fısıltıları Projesinde; Osmanlı Musikisi’nin üstat bestekarlarının eserleri ve Neyzen Can Gülbal’ın onlardan esinlenerek bestelediği eserlerden oluşan bir repertuarı insanların beğenisine sunmaktayız.
Can Gülbal Bestelerin bazıları:
1- Saray Fısıltısı (Acemkürdi Saz Semaisi)
2- Topkapı Bahçesi (Suzidil Saz Semaisi)
3- Haremden Nağmeler (Hicaz Sirto)
4- Yeniçeri Zeybeği (Nikriz Zeybek)
5- Yeminimsin (Nihavent Şarkı)
6- Yine Zevrak-ı Derunum ( Isfahan Şarkı)
7- Enderun Peşrevi (Şevkefza Peşrev)
8- Saltanat (Hüzzam Saz Semaisi)
9- Sultan Düğünü (Hüseyni Longa)
10- Köçekçeler (Karcığar Köçekçe)
Günümüz müzik anlayışına baktığımızda, Klasik Türk Musikisi’ne verilen önemin gittikçe azaldığını ve neredeyse yok olma aşamasına geldiğini görmekteyiz. Klasik Türk Musikisi’ne bir nebzede olsa can vermek, halkımıza günümüzde de bu kültürün geçerliliğini sürdürdüğünü yeni eserler besteleyerek ve icra ederek göstermek amacındayız.
KONSER
14 Ocak Cuma Saat: 20.00
IŞIK VE GÖLGE İKİLİSİ “TABUR VE GİTAR”
Düzenleyen:Şelale Turan
Yer: Ümraniye Atakent Kültür Merkezi
Şelâle Turan
İstanbul Devlet Opera Sanatçısı
Soprano ve Gitarist
İstanbul’da doğan sanatçı, dedesi Dürrî (Dürrü) Turan’dan, babası Münir Turan’a tevarüs eden müzik kabiliyetini alarak, birbirinden güzel tanbur nağmeleriyle Klasik Türk Müziği eserleriyle doğmuş ve büyümüştür.
Dedesinin tanburunu çok küçük yaşlarda duyabilse de bu kültürü ileriki yıllarda babasının tanburundan tanıyabilmiş, en iyi tanbur tavrı ve tınısı hakkında geniş bir bilgiye sahip olmuştur. Dedesi Dürrî Turan’ın kayıtlarını da sık sık dinlemiş, büyük bir hayranlık duymuştur.
Şelâle Turan, küçük yaşlarda babasının kendisine hediye ettiği Banjolin sayesinde çalgı çalma yeteneğini geliştirmiş, kendisini farkettirmiştir. 12 yaşından itibaren, ciddi müzik çalışmalarına Prof. Antonio Doumezitch’ten on sene süreyle müzik nazariyatı ve gitar dersleri alarak başlamıştır. Bu çalışmalar devam ederken, babasından da Türk müziği dersleri almış, her iki kültürü de devam ettirmiştir.
Gitar çalarken sesini farketmiş, çeşitli otoritelere sesini dinletmiş, olumlu cevaplar aldıktan sonra Konservatuar Şan bölümü sınavlarını yüksek derecelerle kazanmış, ileriki sınıflarda Devlet Opera sınavlarını başarıyla kazanarak 1979’da Opera Sanatçılığına adımını atmıştır.
Uzun yıllar sonra 1999’da İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Şan Bölümü’nden mastır derecesiyle “Konser Sanatçısı” ünvanını alarak diploma almıştır.
2010 yılına kadar süren opera yaşamını başarıyla sürdürmüş, gitarını elinden eksik etmemiş, bazı radyo programlarında kayıtlara girmiş, en son olarak variazioni (çeşitlemeler) albümünde çalarak söylemiş, Edward Aris (Akordeon sanatçısı)’in Walz’lar ve Tangolar adlı iki ayrı albümünde gitar eşlikçisi olarak yer almıştır.
Bu arada Klasik Türk Müziği’ne olan hayranlığı hiç bitmemiş, evlerinde yapılan Klasik Türk Müziği fasıl toplantılarında en iyi hanendeleri özellikle Lale ve Nergis hanımları dinleyebilmiş, dedesinin eserlerinin en güzel yorumlarını duyabilmiştir (bu üstadlara kendi sesini dinletmiş onlardan değerli bilgiler almıştır.)
Bu meşk toplantılarında babasının tanburuna bazı eserlerde gitarıyla eşlik edebilmiş, takdirler toplamıştır.
Müzikle dolu bir yaşam içinde devam ederken Dedesi Dürrî Turan’ın eserlerine ileriki bir tarihte ciddi olarak eğileceğine dair kendi kendine söz vermiş…
2010 yılında; Devlet Opera ve Balesinde 32 yıl süren sanat yaşamına noktayı koyarak kendi isteğiyle emekliliğe karar vermiştir. Böylece; kendine verdiği sözü yerine getirerek, 3-4 yıldır dedesinin eserlerine ağırlık veren sanatçı tanburi Gökhan Filizman’dan “Tanburi Bestekâr Dürrî Turan Saz Eserleri” adlı albümün Sanat Yönetmenliği’ni ve Prodüktörlüğü’nü yapmıştır.
Tanburi Bestekâr Dürrî Turan’ın eserlerini “Işık ve Gölge” ikilisi olarak dinleyicilere ulaştırmayı amaçlayan Şelâle Turan, tanbur ve gitar olarak bu projeyi sunacak…
Şelâle Turan ayrıca yine Gökhan Filizman birlikte doldurmuş olduğu “Dedem ve Ben” adlı albümün tanıtımını da bu konserlerde yapacak ve ileriki bir tarihte hem “Işık ve Gölge” hem “Dedem ve Ben” albümlerini müzikseverlere sunacak…
ÇOCUK OYUNU
15 Ocak Cumartesi Saat: 12.00
MESNEVİDEN DERS ALDIM
Düzenleyen: Goncagül Tiyatrosu
Yer: Ümraniye Atakent Kültür Merkezi
Hz. Mevlana’nın ölmez eseri Mesnevi'nin hikmet dolu öyküleri bu sefer ormandaki sevimli hayvanlarla canlanarak çocukların dünyasına girmekle, onların geleceğine rehberlik edecek silinmez ibret dolu dersler vermekte… Mevlana öykülerinde, küçük büyük tüm insanların ders alacağı durumları, hayvanları konuşturarak sanki onların başından geçiyormuş gibi tasvir etmiştir. İzleyenler bu epik anlatılan olaylar örgüsünü seyrederken kendi düştükleri durumları kıyaslayıp, ders çıkarmaktalar. Hüseyin Goncagül’ün sahne yorumuyla küçüklerin olduğu kadar büyüklerin de zevkle izleyeceği müzikli, semazenli oyunumuz toplam bir saattir…
Mevlana’nın çağları aşan fikirlerinin gönüllerde bırakacağı kutlu etkiyi seyircilerimizle paylaşmayı düşünerek uzun bir çalışma sonucu bu eseri sahneye taşıdık.
ÇOCUK OYUNU
15 Ocak Cumartesi Saat: 12.00
BİR KÜMES MÜZİKALİ
Düzenleyen:Tiyatro Alkış
Yer: Tuzla İdris Güllüce Kültür Merkezi
Bir kümes içerisinde yaşayan tavuklar, civcivler ve horozlar, şarkı söyleyip dans ederlerken, çiftliğin sahibi Tonton Dede’nin köpeği Pısır ile horoz arasında liderlik konusunda bir tartışma geçer. O sırada Tonton Dede gelir, artık çok yaşlı olduğunu, çiftliği başkasına devredeceğini söyler. Çiftlikteki hayvanlar buna çok üzülür, ama Tonton Dede kararlıdır. Tonton Dede çiftliği, Pata adlı bir adama bırakır. Pata adlı adamın Debur adında bir köpeği vardır. Tonton Dede gittikten sonra Pata’nın ilk işi, çiftliğin köpeği Pısır’ı kovup, yerine kendi köpeği olan Debur’u almaktır. Pata’nın bütün direktiflerini çiftlikteki hayvanlara Debur açıklar, böylece çiftlik baskılı bir yönetime geçmiştir. Çiftlikteki tavuklardan biri olan Kubik’in sabah erkenden yumurtlayamama sorunu vardır. Pata’nın ilk direktifi sabah erkenden yumurtlaması doğrultusundadır, yumurtlamayan tavuk çiftlikten kovulacaktır. Hayvanlar arasında bir telaş başlar.
Sabah Kubik yumurtlayamamıştır, Debur yumurtaları toplamak için gelmek üzeredir. O sırada pazarlamacı tavuk kılığına girmiş olarak kovulan köpek Pısır gelir. Debur’un kafasını karıştırır çift sarılı yumurtladığını iddia eder. Yanında getirdiği yumurtalardan birini ispatlamak için Debur’a verir ama yumurta çift sarılı çıkmaz. Kümesteki hayvanlar şimdilik bir gün daha kazanmıştır. İkinci günün sabahı olmak üzeredir. Kubik hala yumurtlayamamıştır. Tel örgülerin üzerinden Pısır bu sefer kendi haliyle kümese atlar. Onlara Pata’nın burada yaptığı baskılı yönetimi anlatmak için başka köpek arkadaşlarıyla Tonton Dede’ye haber gönderdiğini söyler. Pısır kümeste saklanır, sabah olmak üzeredir, Kubik hala yumurtlayamamıştır, yumurtlamak için çok uğraşır. Debur ile Pata tam kümese girerken yumurtlamayı başarır. Yumurtaları verirler fakat Pata bu sefer günde iki defa yumurtlanacak der. Ne yapacağını bilemeyen kümes hayvanları kara kara düşünürken, Tonton Dede çıka gelir. Olayları Tonton Dede’ye anlatırlar. Tonton Dede bu olayları dinledikten sonra, Pata ile Debur’u kovar. Finalde kümes hayvanlarına demokrasinin tanımını yapar, onlara öğretir ve kendi kendilerini yönetmelerini isteyerek, çıkar gider.
ÇOCUK OYUNU
15 Ocak Cumartesi Saat: 12.00
MUTLULUK MASALI
Düzenleyen:Uygur Çocuk Tiyatrosu
Yer: Güngören Erdem Beyazıt Kültür Merkezi
Çok ama çok uzak diyarlarda bir ülkedeki Kral ve Kraliçenin bir ilkbahar sabahı dünya güzeli bir kız çocukları olur. Güzelliği kadar mutlu yüz ifadesi ve gülücükleriyle de görenlere kendini hayran bıraktıran bu kızın doğduğu gün ülkede büyük bir şölen düzenlenir. Ülkedeki herkes ve Krallığa hizmet eden periler de bu şölene gelir.
Fakat o gün davet edilmeyen ve bu durumdan çok mutsuz olan en yaşlı peri kötü bir dilekte bulunur. Dileğe göre güzel ve mutlu prensesimiz ve tüm krallık yüz yıllık derin bir uykuya yatacaktır...
Tüm halkı uyuyan bu ülke insanlarını karşı ülkenin genç prensi, prensesi öperek uyandıracaktır.
Bunu nasıl mı başaracak? Gelin hep birlikte masalımızda görelim…
ÇOCUK OYUNU
15 Ocak Cumartesi Saat: 12.00
KÜÇÜK KEDİ TIRTIK
Düzenleyen: İstanbul Çocuk Sanat Tiyatrosu
Yer: Sultanbeyli Kültür Merkezi
Ellerindeki sahte haritaya aldanan iki kafadar; oyun parkında gizli bir define olduğunu sanmaktadır. Defineyi rahatça arayabilmek için Küçük Kedi Tırtık’la arkadaşlarını oyun oynadıkları çocuk parkından uzaklaştırmak isterler. Küçük Kedi Tırtık ve arkadaşlarının iki kafadara karşı verdikleri mücadele komik bir dille anlatılmaktadır.
Oyunumuzda arkadaşlığın ve paylaşmanın önemi vurgulanmaktadır.
ÇOCUK OYUNU
15 Ocak Cumartesi Saat: 12.00
ALİS HARİKALAR DİYARINDA
Düzenleyen: Tiyatro Mie
Yer: Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi
Alis, zeki, şirin ve oyun oynamayı çok seven bir çocuktur…
Bir gün ablası ile piknik yapmaya giderler. Ablası piknik sepetini unuttuklarını fark eder, Alis’e beklemesini söyler ve orada bırakır.
Alis, ablasını beklerken yerde bir elma görür ve yer, sonra, konuşan bir tavşan görür, meraklı Alis, tavşanın peşinden gider ve Alis Harikalar Diyarına geçer…
Tavşan ve arkadaşlarıyla oyunlar oynar ve çok güzel vakit geçirir. Oyuna doyan Alis ablasını özler ve geri dönmek ister, elmadan tekrar ısırır ama dönemez… Alis Harikalar Diyarından dönecek mi? Bu, eğlenceli, müzikal komediye hepinizi bekleriz…
ÇOCUK OYUNU
15 Ocak Cumartesi Saat: 12.30
DÜRÜST TÜCCAR
Düzenleyen: İsmail Yeşilbağ Tiyatrosu
Yer: Yeşilpınar Kültür Merkezi
Dürüst bir tüccar olan Ömer bey’in üç kağıtçı oğlu Ahmet ve çok temiz kalpli ancak saf biri olan yardımcısı İbo ile aralarında geçen trajikomik olayların konu edildiği bir çocuk oyunudur.
İbo patronuna yardımcı olmak için pirinç, bulgur ve şeker çuvallarına çakıl taşı katar. Elbetteki bu dürüstlüğe aykırı duruma karşı tedbirler alarak haksızlığı engeller. Ömer beyin oğlu Ahmet’in yaptığı üç kağıtçılığın sonucunda polis devreye girer.
Oyunun mesajı dürüstlüğün önemini anlatmaktadır.
SEMİNER
15 Ocak Cumartesi Saat: 14.00
HERKES HAKLI - İNSAN HAKLARI KONUŞMALARI
Düzenleyen: Ahmet Mercan
Yer: Türkiye Yazarlar Birliği
KONSER
15 Ocak Cumartesi Saat: 19.00
ŞİİR VE ŞAN RESİTALİ İSTANBUL ENSEMBLE
Düzenleyen: Arda Aydoğan
Yer: Yerebatan Sarnıcı
Arda Aydoğan
1963 yılında Ankara’da doğdu. İlk sanat çalışmlarına piyanist GülserenSadak’labaşladı. M.S.Ü. Devlet Konservatuarı Opera veKonser Şarkıcılığı Bölümü’ne girdi.
1989 yılında dünyaca ünlü opera sanatçısı bas Kurt Moll’la sanat eğitimine devam etti. Daha sonra İ.Ü. Devlet Konservatuarı’nın yüksek lisans bölümüne girerek mezun oldu. Ayhan Baran’ la çalışmalarına devam eden sanatçı, Avusturya Kültür Ofisi’nin “ Genç Türk Yeteneklerini Tanıtma” programlarını katıldı ve Avusturya hükümetinin sanat
bursuyla “ Mozarteum Müzik Akademisi” nde opera aktörlüğü ve konser şarkıcılığı
dalında ihtisas yaptı . Ayrıca yurt içinde ve yurt dışında birçok konserler verdi. İstanbul
Devlet Operası’ nda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda,kendisi tarafından kurulan CRR Opera ve Orkestra’sında solist sanatçı olarak baş rollerde yer aldı.
Ayrıca sanatçılığının yanında kariyerine üst düzey yönetici olarak devam eden Aydoğan , 1989 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun kuruluş çalışmalarında yer aldı ve çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı.
1994 yılında CRR Konser Salonu’nun Genel Müdür ve Sanat Yönetmenliği görevine
atandı. Yaklaşık on yıl görevde bulunduğu 2005 yılına kadar yaptığı çalışmalarla kurumu Türkiye’nin ve Avrupa’nın sayılı konser salonları arasına sokmuştur. 1995 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi CRR Opera Orkestra ve Korosunu, 1996 yılında CRR Senfoni Orkestrasını, 2003 yılında CRR Dans Tiyatrosu’nu kurmuştur ve aynı kuruluşların Genel Sanat Yönetmenliğini yapmıştır. Türk kültür ve sanat hayatında önemli ilklere imza atmıştır.
2009 yılında İstanbul Bosphorus Dans Tiyatrosunu kurarak Türk Dans hayatına yeni bir soluk getirmeyi amaçlamıştır. 2010 yılında İstanbul Ensenble ’yi kurdu ve yurt dışında çeşitli konserler verdi. Özellikle genç sanatçılara destek olan Aydoğan, Türk kültür ve sanatının yurt dışında başarıyla temsil edilmesini sağlarken yurt içinde de gelişmesine destek olmaktadır.
Yeşim Alıç
İstanbul'da doğan Alıç, 1988 yılında İstanbul Kız Lisesi'nden mezun olduktan sonra aynı yıl İstanbul Üniversitesi Devlet Kondervatuvarı Tiyatro Anasanat dalını kazandı. Başta Yıldız Kenter olmak üzere birçok değerli hoca ile çalıştı.
Konservatuvar eğitiminin 3. yılında TRT yapımı olan Tunca Yönder'in yönetmenliğini üstlendiği ''Yağmur Beklerken'' adlı tv dizisinde başarılı bir performans sergiledi. İ.Ü Devlet Konservatuvarı Tiyatro Ansanat dalından1992 yılında başarıyla mezun oldu. Konservatuvar'ın son sınıfında okurken ''babaocağım'' diye adlandırdığı Dormen Tiyatrosu'nda ''Şahane Züğürtler ''adlı oyunla ilk profesyonel tiyatro hayatına başladı. Konservatuvarda da hocası olan Haldun Dormen ile aynı sahneyi paylaşmak onun için ikinci bir okul oldu. 1992 yılında Londra'da ''Laban Movement and Dance Center''da hareket ve dans üzerine eğitimine devam etti ve 1994 yılında mezun olarak '' Professionoal Diploma In Dance Studies'' aldı. Türkiye'ye dönüşü ile birlikte 1994 Ekim ayında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Anasanat Dalı'nda hareket ve dans sanatçı öğretim görevlisi olarak eğitmenliğe başladı.
1996 yılında TRT yapımı olan, yönetmenliğini Canan Evcimen'in üstlendiği ''Solgun Bir Sarı Gül'' adlı sinema filminde rol aldı. 1997 yılında Tiyatro Fora'da ''Tekrar Çal Sam'' adlı oyunda ve Afife Tiyatro Ödülleri Töreni için çekilen yönetmenliğini Kemal Uzun'un üstlendiği ''Afife Belgeseli''nde Afife Jale'yi canlandırdı. 1998 yılında Dormen Tiyatrosun'da ''Nice Yıllara'' adlı oyunda ve TRT nin görkemli prodüksiyonu olan Ziya Öztan'ın yönetmenliğini üstlendiği ''Cumhuriyet'' adlı filmde Mevhibe İnönü'yü başarıyla canlandırdı.
1998-2004 yılları arasında Türkiye'nin ilk balerini Kaya İlhan ile birlikte Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nde Hareket Laboratuvarı ve Dans Teknikleri dersi verdi.
2000 yılında New York'ta Alvin Ailley Dance School'un çalışmalarına katıldı. 1999 yılında Afife Ödül Töreni için çekilen belgeselde Keriman Halis'i canlandırdı.2003 yılında Tolga Örnek'in yönetmenliğini üstlendiği ''Hititler'' belgeselinde rol aldı. 2004 yılında Tiyatro Kedi prodüksiyonu olan ve yönetmenliğini Şükrü Türen'in üstlendiği''Tarla Kuşuydu Jülyet'' adlı oyunda 3 ayrı karakteri canlandırarak gösterdiği performansla ''2004 Afife Ödülleri Komedi dalında En Başarılı Kadın Oyuncu'' ödülüne layık görüldü.
2004-2006 yılları arasında Kaya İlhan'ın yönetiminde gençlere özgür ve özgün sanat ve beden bilinci kazandırmak amacıyla Eminönü Halk Eğitim Merkezi'nde gönüllü eğitmenlik yaptı.
2005- 2008 yılları arasında Afife Tiyatro Ödülleri Oylama Kurulu Jüri Üyesi görevini üstlendi.2005-2009 yılları arasında Viyana'da ''Feldenkrais Method İnternational Training Program Wien 4'' da bedensel farkındalık üzerine Feldenkrais Metod eğitimini tamamlayarak Feldenkrais Practitioner sertifikası alan ve uygulama yetkisine sahip Türkiye'deki ilk birkac kişi arasına girdi. Türkiye'de ilk Feldenkrais workshopları verdi. 2008 yılında ''Tiyatroda Bedensel Anlatımın Karakter Yaratmaya Etkisi'' başlığında yüksek lisansını tamamladı ve İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali'nde ''Sonsuza İskele'' adlı projede oyuncu ve dansçı olarak, Tiyatro Kare'de Nedim Saban'ın yönetmenliğini üstlendiği ''Kim O'' adlı oyunda, 2009 daTiyatro Kedi'de yönetmenliğini Hakan Altıner'in üstlendiği ''Figaro'nun Düğünü'' adlı oyunda rol aldı. Aynı zamanda koreografi çalışmaları yapan Alıç sırasıyla İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda 2006 yılında ''Amadeus'', 2008 yılında ''Bir Şehnaz Oyun'', 2009 ''Fesleğen Çıkmazı'', 2010 yılında ''Temiz Ev'' adlı oyunlarda koreografi yaptı. 2009 eylül ayında CRR eski Genel Sanat Yönetmeni Arda Aydoğan'la birlikte ''Bosphorus Dance Theater''ı kurdu ve kasım 2009 da dans tiyatrosunun ''Chicago Dance Festival'' den aldığı davetle Chicago'da ''Journey To The Inner Self'' adlı koreografisiyle Koreograflar Gecesinde solo dans ederek üçüncülük ödülüne layık görüldü. Genel Yönetmen, koreograf ve dansçı olarak görev aldığı dans tiyatrosu'nun prömiyeri yabancı koreografların katılımıyla 2010 haziran ayında gerçekleşmiştir.2010 yılında Tiyatro Fora'da yönetmenliğini Tufan Karabulut'un üstlendiği ''Kurgu'' adlı oyunda rol aldı.
1998-2010 yılları arasında Kara Melek, Ezo Gelin v.b. gibi birçok TV dizisinde rol almıştır. Halen İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Anasanat Dalı’nda Hareket ve Dans öğretim görevlisi olarak ders vermekte ve doktora çalışmasını sürdürmektedir.
KONSER
15 Ocak Cumartesi Saat: 20.00
GÖKHAN KIRDAR KONSERİ
Yer: Sultanbeyli Kültür Merkezi
Gökhan Kırdar
1970’te Aydın’da doğan Gökhan Kırdar orta öğrenimi tamamladıktan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nü kazandı.
1994’te ilk albümü ‘Serseri Mayın’ı çıkardı. Albümdeki ‘Yerine Sevemem’ adlı parça büyük beğeni topladı. 1995 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzikoloji Bölümü'nü kazandı. Sanatçı 1995’te ‘Tutunamadım’ albümünü piyasaya çıkardı.
1997’de kendi müzik şirketi Loopus'u kurdu. Türkiye’nin ilk elektronik müzik albümü unvanını alan Gökhan Kırdar birçok albüme ve projeye imza attı.
KONSER
15 Ocak Cumartesi Saat: 20.00
DOĞAN CANKU KONSERİ
Yer: Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi
Doğan Canku
1958’ de Ankara Devlet Konservatuarı’nı kazanarak altı yıl boyunca viyonolsel ve piyano eğitimi gören ve 1964 yılında klasik gitar ile tanışan Doğan Canku, bu enstrümana büyük bir tutkuyla bağlandı. Kısa denecek bir sürede gitar çalmayı öğrenip, ülkenin en iyi gitar virtüözleri arasına adını yazdırdı. 1981 yılında kendi ismi ile çıkardığı solo albümüne “ Köçekler”,”Sonsuzadek&Ayrılık”,”Doğan’nın Uyanışı” isimli albümlerini de ekleyen sanatçı aynı zamanda “Modern Folk Üçlüsü” ile birlikte bir çok albüme ve projeye de imza attı.
ÇOCUK OYUNU
15 Ocak Cumartesi Saat: 12.00
ÜÇ KARDEŞ VE MUHTEŞEM KURT
Düzenleyen: Hayalbaz Kukla Tiyatrosu
Yer: Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi
SEMİNER
15 Ocak Cumartesi Saat: 14.00
MEDENİYETLER TARİHİ VE KÜLTÜRÜ OKUMALARI
Düzenleyen: İsmail Çağlar
Yer: İstanbul Tasarım Merkezi
İnsanlığın varoluşundan günümüze kadar geçirdiği serüveni tarih, felsefe, sanat bağlamında ele alan metinler üzerinden yapılacak olan okumaları içermektedir.
Program kapsamında Yunan, Mısır, Çin, İran, Hind medeniyetleri Ortaçağ, Aydınlanma, Rönesans, Sanayi devrimi ve sonrası Modern dönem ve Postmodern zamanlar incelenecektir.
Program Sosyolog İsmail Çağlar tarafından yürütülecektir.
KONSER
15 Ocak Cumartesi Saat:20.00
EROL AYDOĞAN KONSERİ
Yer: Yeşilpınar Kültür Merkezi
Erol Aydoğan
1973 yılında İstanbul’un Beykoz ilçesinde doğdu. Müzik eğitimine 1998 yılında Beykoz Belediyesi’nin açmış olduğu ve hocalığını Suat Sancar’ın yaptığı Sanat Musıkisi Bölümü’nde başlayan Erol Aydoğan, 2000 senesin de Mustafa Keser’in açtığı sanat merkezine kaydolarak eğitimini ilerletmiştir. Burada tanınmış, alanında başarılı hocaları sayesinde bilgisini ve icra yeteneğini geliştirmiştir.
15 yılı dolduran müzik yaşantısı boyunca sayıca birçok başarılara imza atan Erol Aydoğan, profesyonel müzik hayatına sanatçı duruşunu bozmadan ve prensipli bir şekilde devam etmektedir. Yerel belediyelerimizin düzenlemiş olduğu kültür faaliyetlerinin ve geleneksel halk konserlerinin birçoğunda sahne almaya devam etmektedir. Ayrıca Ordu’lu olması hasebiyle birçok derneğimizin ve kuruluşumuzun özel gün ve gecelerinde sahne almaktadır. Aydoğan Müzik Merkezi ismiyle açtığı okuluyla bu alanda hizmete devam etmektedir.
Erol Aydoğan Ud eğitimini Caner Altunbaş ve Mehmet Emin Bitmez hocadan almıştır. Bunun yanı sıra birçok enstrümanı da başarıyla çalabilmektedir. Sanat Musikisi’nin yanı sıra Halk müziği ve Tasavvuf musikisi tavır ve icra eğitimi olan Erol Aydoğan zaman zaman verdiği konserlerle bu alanlarda da kendisini ifade edebilmektedir. Erol Aydoğan büyüdükçe küçülmeyi gerektiren bir sanat anlayışını benimsemektedir.
Hayalimiz daha geniş kitlelere ulaşmaktır. Sanatçının ömrü dört duvar arasında üretmekle ve kendini geliştirmekle geçer ve kıymetini halkının karşısına geçince bulur.
Bizlere bu imkânı verenlere minnettarız…
KONSER
15 Ocak Cumartesi Saat: 20.00
YÜCEL ARZEN KONSERİ
Yer: Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi
Yücel Arzen
Çağdaş bir ozan, müziğe aşık, yetenekli bir besteci. Müzik severler ‘’Ah Le Yar’’ ın bestecisi olarak tanıdı. Bu güne kadar yayınlanmış 150’ye yakın şarkı formunda besteleri var.
Popüler Türk Müziği yorumcuları; Cem Karaca, Sertab Erener, Kıraç, Haluk Levent,
Ahmet Özhan, Bülent Ersoy, Funda Arar, Mahsun Kırmızıgül, Ali Şan tarafından seslendirildi. Ünlü şair Atilla İlhan’ın son şiir albümünün (An Gelir) müziklerini yazdı. Ünlü yönetmen Atıf Yılmaz’ın ‘’Güllü’’ adlı tiyatro oyununun müziklerini yaptı. Mustafa Erdoğan Anadolu Ateşi Dans Topluluğu’nun Müzik Yönetmenliğini yapan sanatçı; İstanbul’da Dünya Prömiyerini gerçekleştiren Troya adlı müzikal dans gösterisinin müziklerini yaptı.
Eşref paşalılar isimli sinema filminin müziklerini yaptı. Son Albümü " Bir aşk On Şarkı " ile tüm sevdalıların kalbini fethetti. Tüm besteleri ve unutulmayan aşk şarkıları ile müzik severlerle buluşuyor.
ÇOCUK OYUNU
15 Ocak Cumartesi Saat: 12.00
ANADOLU MASALLARI
Düzenleyen:Masal Gerçek Tiyatrosu
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi
KONSER
15 Ocak Cumartesi Saat: 20.00
MEHMET GÜNTEKİN KONSERİ
Yer: Güngören Erdem Beyazıt Kültür Merkezi
Mart ayında müzik dünyamıza doğan ve kaybettiğimiz birçok besteci bulunuyor. Alâeddin Yavaşça'dan Kemani Tatyos Efendi'ye, Kemal Niyazi Seyhun'dan Melâhat Pars'a, musikimizin çeşitli dönemlerinde yaşamış ve iz bırakmış bestecilerin eseleriyle zaman tünelinde bir yolculuk...
Mehmet Güntekin'in hazırladığı programda, nadide arşiv fotoğraflarının eşliğinde sunulacak konser, eserleri seslendirilen bestecilerin hayatlarında ilgi çekici kesitlerin konu edildiği sohbetle zenginleşecek.
ÇOCUK OYUNU
15 Ocak Cumartesi Saat:12.00
ÇER ÇÖP DERLER BİZE
Düzenleyen:Orta Direk Tiyatrosu
Yer: Başakşehir Kültür Merkezi
“Çer Çöp Derler Bize” adlı oyun çevreye atılan atık maddelerin geri dönüşümünü sağlamak ve çevre bilincini aşılamak için çocukların dünyasına pilcik, cam adam, kağıt adam, metal adam, toprak ana, deniz ana gibi birbirinden renkli karakterlerle girmektedir. Oyun altı kişilik kadrosu görsel temaları ve verdiği mesajla oldukça ilgi çekiyor.
ÇOCUK OYUNU
15 Ocak Cumartesi Saat: 12.00
PARMAKLAR KONUŞUYOR
Düzenleyen: Tiyatro Yeniden
Yer: Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi
" Sağlıklı bir gelecek için, çocuklar mikroplarla savaşıyor"
Mucit Macit 'in en yakın arkadaşı Özi, Mikro-Mak adlı makine ile küçülerek mikropların dünyasına gider. Amacı onları yakından tanıyıp, çocukları hastalıklardan koruyacak bilgileri toplamaktır. Sabun Tanecikleri Ak ve Pak 'ın yardımıyla bu zorlu görevi yerine getirmeye çalışır.
Bu elin parmak aralarına ev yapmaya çalışan, uygun bir zaman bulduklarında yiyeceklere tutunup, Mucit Macit'in kanına karışmayı düşünen iki mikrobun (Sinir, Çalçene) en büyük şansı Mucit Macit'in el temizliğine yeterince önem vermemesidir. Mikropların Mucit Macit'i hasta yapma planlarını öğrenen Özi, O'na ulaşmak ister ama Makro-Dünya ile bağlantı kesilmiştir. Geriye bir tek yol kalır; Kendi parmaklarının yardımıyla, Mucit Macit'i uyarmak...
Çocuk seyircilerin de aktif katılımıyla özel bir dil yaratılır ve parmaklar Mucit Macit'e durumun acil olduğunu, bir an önce ellerini sabunla yıkaması gerektiğini bildirir. Mucit Macit'in elini yıkamasıyla "Sağlık İçin Savaşı" sabun zerrecikleri kazanır ama bu savaştan sürekli galip çıkmanın tek yolu vardır; Sabunla düzenli temizlik... Finalde; Sabun zerreciklerinin marşı olan "Temizlik Sağlıktır" şarkısı bütün çocuklarla katılımıyla söylenir...
ATÖLYE ÇALIŞMASI
15 Ocak Cumartesi Saat: 13.00
MUCİTLER ATÖLYESİ
Düzenleyen: Ayşe Kuralay
Yer: Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi
“Her çocuğun içinde bir mucit yatar.”
Rehberler eşliğinde şaşırtıcı deneyler:
Balondan şiş kebap, rengarenk sıvılar, sütte ebru, yanardağ patlaması, yanmayan balon, tomatrop...
Bilimin şaşırtıcı ve gizemli dünyası:
Mevsimler nasıl oluşur?
Hava kabarcıkları cisimleri batırır mı?
Nasıl nefes alıyoruz?
Yukarı tırmanan huni, çarpışan toplar, foucoult sarkacı, jiroskop...
Eğlenceli bilim gösterileri:
Sihirli Kumbara, Üç Boyutlu Hologram, Uçan Çemberler, Boşluktaki Dünya, Bionik Kulak, Çivi Yatak...
SEMİNER
15 Ocak Cumartesi Saat: 14.00
TÜRKÇEYİ KONUŞMAK
Düzenleyen:Hayati Develi
Yer: Divan Edebiyatı Vakfı
KONSER
15 Ocak Cumartesi Saat:20.00
YILDIRIM BEKÇİ KONSERİ
Yer: Ümraniye Atakent Kültür Merkezi
Yıldırım Bekçi
1990 yılında “Düşündüğüm Biri Var“ isimli albümü yayınlanan Yıldırım Bekçi, 1998’de özel işleri nedeniyle kendi isteğiyle İstanbul Radyosu’ndan ayrıldı ve müzik çalışmalarına sahnelerde devam etti ve sanat yaşamı süresince pek çok projede yer aldı.
KONSER
15 Ocak Cumartesi Saat: 20.00
BALKAN TÜRKÜLERİ SUZAN KARDEŞ KONSERİ
Yer: Tuzla İdris Güllüce Kültür Merkezi
Suzan Kardeş
1960 Kosova doğumlu; makyaj uzmanı, ses sanatçısı.
İş hayatına Hürriyet Gazetesi’nde başlayan Suzan Kardeş, burada çekilen fotoromanlarda rol alan oyunculara makyaj yaparak mesleğinde gelişti. Şan Tiyatrosu'nda saç ve makyaj yapımıyla çalışmayı sürdüren makyöz; birçok tiyatro topluluğu ve film ekibinde makyaj uzmanı ve kuaför olarak yer aldı. 1995 yılından başlayarak Beşiktaş Kültür Merkezi’nin saç ve makyaj çalışmaları görevini yapmaya başladı. İş Bankası reklâmlarında oyuncu Haluk Bilginer’e yaptığı Atatürk makyajı ile ses getirdi.
1985 yılından itibaren Sezen Aksu'nun tüm sahne ve çekim makyajlarını yaptı. Goran Bregoviç'ten Türkan Şoray'a kadar birçok ünlünün sahne makyajını gerçekleştirdi. 1992 yılında Bekriya adında bir "meyhane" açarak 12 yıl boyunca işletti. Meyhanede söylediği mikrofonsuz, akustik Rumeli türküleriyle eski dönem Bosna sevda şarkılarından yola çıkarak, Sezen Aksu'nun desteğiyle Balkan Gecesi adlı bir sanat müziği albümü çıkardı. Bir filmde oyunculuk da yapan, Bir Demet Tiyatro dizisinde "pencereden bakan kadın" olarak yer alan ve halen çalışmalarını sürdüren sanatçının, yeni bir müzik albümü, bir film ve bir kitap projeleri bulunmaktadır.
2009 yılında Kuruçeşme Arena da sanatçı Sezen Aksu ile albüm tanıtımı için birçok sanatçı ile düet de bulundu.
KONSER
14 Ocak Cuma Saat:20.00
İNCESAZ DİLEK TÜRKAN
Solist:Dilek Türkan
Yer: Başakşehir Kültür Merkezi
İncesaz
İncesaz’ın tarihi Murat Aydemir ve Derya Türkan’ın 1997 yılında Ahenk isimli tanbur – kemençe albümünün (Golden Horn Production, California, ABD, 1999) kayıtları sırasında Cengiz Onural ile bir araya gelmesiyle başlıyor. Bu üçlüyle yola çıkan İncesaz grubuna 1997’de ilk albümün çalışmaları sırasında gruba kanunda Taner Sayacıoğlu katılıyor ve “bir / Eski Nisan” (Kalan Müzik, 1999) bu kadroyla hazırlanıyor.
Daha sonra grup Türk Televizyon tarihinin iz bırakan dizilerinden birine müzik yapıyor: İkinci Bahar. Bu dizinin soundtrack albümü de 2000 yılında yayınlanıyor (Post Müzik).
Grubun üçüncü albümü “iki / Eylül Şarkıları” (Kalan Müzik, 2002) bir şarkılar albümü ve solisti TRT İstanbul Radyosu’nun değerli sanatçısı Melihat Gülses. Bu albümle birlikte İncesaz’a Akın Aral da bas gitarı ile katılıyor.
2003 yılında vurmalı çalgılarda Engin Gürkey’in katılımıyla İncesaz bugünkü halini alıyor. Bu ekiple 2003 yılı içinde üçüncü albüm tamamlanıyor ve mayıs 2004’de yine Kalan Müzik tarafından yayınlanıyor: “üç / İstanbul’a Dair”.
Incesaz’ın aralık 2005’te yayınlanan son albümü “Mazi Kalbimde” ise yine bir şarkılar albümü. Bukez solist Dilek Türkan. Incesaz, bu son albümde kendi yeni eserlerinin yanısıra 1900’lerin başlarında popüler olmuş ve artık klasikleşmiş olan başta Türk tangoları olmak üzere çeşitli eserleri yorumluyor.
Ekim 2007 tarihinde halk müziği sanatçısı Cengiz Özkan’ın solist olarak yer aldığı “Elif” adlı albüm yayınlanıyor. Bu albümde genel olarak şarkı formuna yakın türküler, İncesaz’ın müzikal üslubu çerçevesinde ele alınıyor.
Türk Hava Yolları’nın 75. yılı onuruna Macar Radyo Senfoni Orkestrasıyla birlikte “Yollar” adlı senfonik albümü Mayıs 2008’de yayınlayan İncesaz, aynı ay, aynı orkestrayla İstanbul’da bir konser veriyor.
Son albümü “Kalbimdeki Deniz” 2009’da Kalan Müzik tarafından yayınlanıyor.
İncesaz geçtiğimiz yıllarda Show TV’de yayınlanan “Ekmek Teknesi”, TRT’de yayınlanan “Çınaraltı” dizilerinin müziklerini yaptı, şu sıralar da Kanal D’de yayınlanan “Sev Kardeşim” dizisinin müziklerini yapıyor.
İncesaz’ın bugüne kadar çeşitli projelerde birlikte çalıştığı solistler arasında Sezen Aksu, Leman Sam, Zuhal Olcay, Melihat Gülses, Münip Utandı, Cengiz Özkan, Çiğdem Kırömeroğlu, Dilek Türkan, Gülcan Kaya, Cengiz Özkan, Baki Kemancı, Hüsnü Şenlendirici, Muammer Ketencoğlu, Uğur Işık ve Serkan Çağrı bulunuyor.
KONSER
15 Ocak Cumartesi Saat:20.00
TÜRK KAHVESİ
Düzenleyen:Aylin Şengün Taşçı
Yer: Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi
“Siyah-beyaz Şarkılar”
Türk Kahvesi, konserinde Yeşilçam filmlerinin yıllardır unutulmayan ve çok sevilen şarkılarından seçilmiş bir repertuar seslendirecek.
Aylin Şengün Taşçı ve Osman Ziyagil'in solist olduğu konseri Jale Şengün'ün Yeşilçam üzerine neşeli sohbeti renklendirecek.
Grubun saz sanatçıları Halil Karaduman (kanun), Mete Aslan (ud), Ferruh Yarkın (ritm), Binnaz Çelik (kemençe) ve Umut Sel (kontrbas)
SEMİNER
15 Ocak Cumartesi Saat:14.00
KUTADGU BİLİG OKUMALARI
Düzenleyen:Mustafa Kaçalin
Yer: Atatürk Kitaplığı
1069 yılında Kâşgar'da tamamlanan 6645 beyitlik Türk edebiyatının ilk mevsnevisi. Mevlânâ'nın mesnevisinden iki yüz yıl önce kaleme alınmış bir abide. Doğulular Edebü'l-Mülûk, Maçinliler Aynü'l-Memleke, Araplar Zînetü'l-Ümerâ, İranlılar Şâh-nâme-i Türkî bazılarının da Pend-nâme-i Mülûk, Turanlıların da Kutadgu Bilig dedikleri Kutlu olma bilgisi anlamındaki eser temsili dört kişinin konuşması üzerine örülmüştür. Fergana, Kâhire ve Herat yazmaları mevcuttur. Bunlardan en yeni çoğaltılan Herat yazması 1438 yılında Uygur harfleriyle yazılmıştır. Budist edebiyattan sonra Müslüman edebiyatının bir şaheseri. Farsça Mesnevî okumaları gibi Karahanlı Türkçesiyle Kutadgu Bilig aslî dilinden okunacak.
SEMİNER
17 Ocak Pazartesi Saat:18.30
KARŞILAŞTIRMALI SİYASET:TARİH VE SOSYOLOJİ
Düzenleyen: Mümtaz’er Türköne
Yer: Divan Edebiyatı Vakfı
SEMİNER
18 Ocak Salı Saat: 18.30
EDEBİYAT VE BİLGELİK
Düzenleyen: Sadık Yalsızuçanlar
Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi
Yeni dönemde de “Anadolu bilgeliği ve edebiyatı” ile devam ediyoruz.
Yunus Emre, Niyazi Mısri, Fuzuli, Şeyh Galib, Necip Fazıl gibi şairler ve bilgelerin şiir ve
bilgelik dünyası..
SEMİNER
18 Ocak Salı Saat:18.30
TÜRK ŞİİRİNDE ÖNCÜ KİTAPLAR
Düzenleyen:Haydar Ergülen
Yer: Atatürk Kitaplığı
“Türk Şiirinde Öncü Kitaplar” programı, içrek ve gizemci şiirleriyle tanınan Asaf Halet Çelebi'nin tüm şiirlerini topladığı "Om Mani Padme Hum" (1953) kitabından hareketle, Çelebi ve şiirine eğiliyor.
SEMİNER
19 Ocak Çarşamba Saat:18.30
VARLIK SEBEBİMİZ TÜRKÇE
Düzenleyen: Yavuz Bülent Bakiler
Yer: Atatürk Kitaplığı
KONSER
19 Ocak Çarşamba Saat: 20.00
MUSTAFA CECELİ KONSERİ
Yer: Güngören Erdem Beyazıt Kültür Merkezi
Mustafa Ceceli
2 Kasım 1980’de Ankara’da dünyaya gelen Mustafa Ceceli’nin müziğe olan ilgisi ailesi tarafından çok küçük yaşlarda fark edildi. İstanbul’a gelişinin ardından Cenk Erenin Vokalistliğini yapan Merih Ermakastar’ın albümlerindeki tüm şarkıların düzenlemelerini yaparak profesyonel aranjörlük hayatına adım attı.
Mustafa Ceceli “Limon Çiçekleri” isimli ilk single çalışması ile piyasaya çıktı. Yayın kuruluşları tarafından düzenlenen pek çok oylamada yılın en iyi single ödülünü aldı. 20 Kasım tarihinde Mustafa Ceceli Kendi ismini taşıyan ilk solo albümü ile müzik marketlerde yerini aldı.
SEMİNER
20 Ocak Perşembe Saat: 18.30
DİN VE EDEBİYAT
Düzenleyen: Ali Nar
Yer: Türkiye Yazarlar Birliği
1- Dinin Özü ve İlkeleri.
Bunun sanatla sunuluşu.
K.Kerim'in Edebi Üstünlüğü.
2- Edebiyat'ın İslâmcası.
Müslüman şâirler ve eserleri.
Sanat incelikleri
SEMİNER
20 Ocak Perşembe Saat:18.30
NESİRLER VE NESİLLER
Düzenleyen: Cevdet Karal-Melek Paşalı
Yer: Atatürk Kitaplığı
"Nesirler ve Nesiller, edebiyatımızı her nesilden bir eserle izlemeye devam ediyor. Bu ayın eseri "Bir Adam Yaratmak". Konusu, Necip Fazıl'da yaratıcı sancı."
SEMİNER
20 Ocak Perşembe Saat: 18.30
İLBER ORTAYLI İLE TARİH YOLCULUĞU
Düzenleyen:İlber Ortaylı
Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi
SEMİNER
20 Ocak Perşembe Saat: 18.30
DÜNYA METROPOLLERİ
Düzenleyen: Sadettin Ökten
Yer: İstanbul Tasarım Merkezi
Dünya Metropelleri:
Londra, Paris, Berlin, New York, San Francisco, Tokyo, Amsterdam, Viyana, Rotterdam, Roma, Kahire, Chicago, Madrid, Barcelona gibi tarihi derinliği olan ve aynı zamanda güncel dinamikleri bir arada barındıran kentlerin kuruluş süreçlerini ve günümüz yerleşimini inceleyerek sosyal yapılanma ile fiziki yapılanma arasındaki ilişkileri araştırmak ve gözlemlemek amacıyla dünya metropolleri dersi yapılmaktadır.
Program Prof. Dr. Sadettin Ökten tarafında yürütülecektir.
KONSER
20 Ocak Perşembe Saat: 20.00
LEYLA’DAN MEVLA’YA
Düzenleyen:Erkan Mutlu
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi
SEMİNER
21 Ocak Cuma Saat: 18.30
SİNAN GENİM İLE İSTANBUL MACERASI
Düzenleyen: Özge Nur Reyhan Güler
Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi
Konuşmacı: Dr. Mimar Sinan Genim
Tarihi boyunca üç imparatorluğa ev sahipliği yapmış İstanbul’un tüm değerlerini içeren tarih yolculuğumuzda Dr. Mimar Sinan Genim ile bin yıllardır değişen bu şehrin tarih boyunca süregeldiği macerasını anlatacağız.
Dr. M. Sinan Genim
1945 Kuzguncuk’ta doğdu. İlköğrenimini Kuzguncuk İlkokulu, ortaöğrenimini Haydarpaşa Lisesi, yüksek öğrenimini DGSA Mimarlık Yüksek Okulu’nda tamamladı. DMMA Mimarlık Bölümü Rölöve ve Restorasyon Ana Bilim Dalı’ndan Restorasyon uzmanı, İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, Türk ve İslam Sanatları Kürsüsü’nden “Fet
12 ACAK 23 ACAK ARASI İBB KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ
12 ACAK 23 ACAK ARASI İBB KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ
İBB KÜLTÜR SANAT
12 ACAK 23 ACAK ARASI İBB KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ
Paylaş: