Turgutlulu göz doktorundan Çanakkale Filmi, Sarı-Siyah

SARI - SİYAH

İstanbul Dünya Göz Hastanesi’nde çalışan Turgutlulu göz doktoru Levent Akçay’ın Çanakkale’deki Turgutlulu vatandaşlarımızı anlattığı Sarı-Siyah Filmi yakında vizyona girecek.



İLK ve orta öğrenimini Turgutlu’da bitirdikten sonra tıp fakültesi ve ardından göz hastalıkları uzmanı olan Levent Akçay şuan Dünya Göz Hastanesi Anadolu Yakası Oküloplastik cerrahi sorumlusu. Yıllardır üzerinde uğraştığı projeyi hayata geçiren Akçay: “Bir yapım şirketi kurarak Sarı-Siyah sinema filmini çektim. Film Çanakkale Savaşı’nın bir kesitini anlatıyor. Filmin kahramanları ise Turgutlulu.”

Turgutlulu birisi olarak Turgutlu’nun tanıtımı için bir şeyler yapmayı her zaman istediğini belirten Akçay: “Bir Turgutlu’lu olarak Turgutlu’yu filmde işlemeyi ve tüm ülkemizde yakında gösterilecek olan filmle Turgutlu’yu tanıtmayı hep istemiştim. Bu isteğim gerçek oldu. 49. Antalya Film Festivaline bu filmimizle başvurduk. Ben de hayallerimi gerçekleştirmiş oldum.”dedi.

Filmin sinopsisi işe şöyle: “Yıl 1915. Osmanlı devleti dört bir cephede savaşmaktadır. Trablusgarp ve Balkan savaşının ardından Sarıkamış faciası yeni yaşanmış ama İngiliz-Fransız donanması da Çanakkale boğazına dayanmıştır. Sultan Reşat cihad çağrısı yapmıştır.

Hasan (Levent Akçay), Çanakkale cephesinde arkadaşı Nedim’i şehit verir. Bu baskından kendisi de ağır yaralı olarak çıkar. Ege’ye kendi Kasabası’na (Turgutlu) döner. Hasan’ı kasabasında annesi (Kader Demiral) ve Kardeşi Mehmet (Yusuf Güney) beklemektedir. Mehmet, vatan canlısı, savaşa inanan, genç bir çocuktur.

Hasan ise artık savaş karşıtı bir gazidir. Bu nedenle kardeşi Mehmet’i İstanbul’a dönemin İstanbul Sultanisi mektebine yazdırır. Ancak bir sorun vardır. Harp ilan edilmiştir.1915 Nisan ve Mayıs ayında Arıburnu’nda verilen ciddi kayıplar neticesinde Enver Paşa, Beyazıt meydanında ateşli bir miting yapar. Çanakkale’de savaşmak için yanıp tutuşan gönüllü 50 İstanbul Sultanisi öğrencisini bu miting alevlendirmeye yeter.

2. Tümene katılırlar. Okul müdürü Hüseyin Nazım Bey, her okulda olduğu gibi okulun bir kısmını hastaneye dönüştürerek duvarlarını sarıya boyatır. Durumu haber alan Hasan cephe cephe kardeşini aramaya başlar.”
turgutluyankı.com