emekli Orgeneral Çetin Doğan; 'Bari muvazzaf subaylara yol verin'

GÜNDEM

Çetin Doğan; Biz yandık, ülke gitmesin. Bari muvazzaf subaylara yol verin". "TSK, Kıbrıs’ın güneyine gidiyor. Donanmanın yarısı parmaklıklar arkasında" dedi.

"Balyoz Planı" davasının tutuklu sanıklarından eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, "TSK, Kıbrıs’ın güneyine gidiyor. Donanmanın yarısı parmaklıklar arkasında. ’Dijital belgelerde imza yok. Bunlar sahte’ dedik komutanlar içeride. Lütfen, haykırıyorum. Biz yandık, ülke gitmesin. Bari muvazzaf subaylara yol verin" dedi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada söz alan Doğan, dosyadaki
dijital verilerin sahte olduğunu belirterek, günümüz teknolojisinde dijital
verilerin basit bir şekilde hazırlanabileceğini söyledi.

Kara, deniz ve hava kuvvetleri subaylarının tutuklu bulunduğunu söyleyen
Doğan, "TSK, Kıbrıs’ın güneyine gidiyor. Donanmanın yarısı parmaklıklar
arkasında. ’Dijital belgelerde imza yok. Bunlar sahte’ dedik komutanlar içeride.
Lütfen, haykırıyorum. Biz yandık, ülke gitmesin. Bari muvazzaf subaylara yol
verin" dedi.

2002 yılının ağustos ayında Kocaeli İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat
Şube Müdürlüğüne atandığını belirten emekli Yüzbaşı Mehmet Ulutaş da
"Kocaeli’nde görevlendirilecek personel listesinde bir üsteğmen olarak üst
rütbeli personele nasıl emir verebilirim? Bir üsteğmenin üstlerine emir vermesi
yasa dışı yollarla olsa dahi fiilen mümkün değildir" diye konuştu.

Akıl ve vicdanen suçsuz olduğunu belirten Ulutaş, yalan makinesi dahil
her türlü bilimsel yöntemin üzerinde uygulanarak suçsuzluğunun ortaya
çıkarılmasını istedi.

-Çapraz sorgu-

Çapraz sorgusu sırasında Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş, Ulutaş’ın
37’nci celsede söz alarak, "Bu salonda bulunan birileri gözümüze baka baka
burada olmamıza hala göz yumuyorsa, bildikleri bir şey varsa açıklasınlar’
demişsiniz. Bunu açıklar mısınız?" diye sordu.

"Türkiye’de gelinen noktada darbelerin nasıl olduğu belli. Hiyerarşik
yapı içindeki faaliyetler" diyen Ulutaş, "Biz de böyle bir suçlama ile karşı
karşıyayız. Herkes bir şeyler söylüyor. ’Halil İbrahim Fırtına, çıldıracağını
söylüyor. Biz de çıldıracağız. Burada ordu komutanları var. Eğer biliyorlarsa
bunu söylesinler’ diye söyledim. O psikolojik ortamda bunları söyledim. Sonraki
dönemde bu insanların, dijital verilerle bir ilgileri bulunmadığını gördüm"
şeklinde konuştu.

Bunun üzerine Savcı Kırbaş, "Yapanlar kimse ’çıksın ortaya söylesin’
diyorsunuz. Bundan bir gün sonra da Halil İbrahim Fırtına benim anladığım gibi
anlamış ki çıkıp, ’Ben olsam çıkar söylerdim’ diyor" dedi.

Belli bir psikolojik baskı altında olduklarını ifade eden Ulutaş,
"Haddimi aşmışım demek ki... Bu kadar belge ortadayken ben nasıl ’Komutanlarımız
yapmış’ diyebilirim?" şeklinde konuştu.
-
"Komutanın verdiği görevi yerine getirmezsen yükselemezsin"-

Üye hakim Murat Üründü’nün "Burada beyanda bulunmaktan çekindiğiniz bir
durum var mı?" sorusuna da Ulutaş, "Hayır yok. Birileri bana konusu suç olan
hiçbir şey yaptıramaz" yanıtını verdi.

Askeriyede emir komuta zinciri olduğunu hatırlatan Ulutaş, dünkü
duruşmada savunmasını yapan sanıklardan Yüksel Gürcan’ı anımsatarak, "Yüksel
Gürcan, kendine verilen görevi yapmasaydı yarbay olamazdı. Komutanların
söylediğini yapmadığında ’Postalın boyasız’, ’Sakalın var’ şeklinde tacizler
başlar" diye konuştu.

Duruşma salonundaki diğer sanıkların "Sen kendi adına konuş. Gürcan
adına konuşma" şeklindeki sözleri üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken,
müdahale edilmemesi konusunda diğer sanıkları uyardı.

Sözlerini geri aldığını belirten Ulutaş’ın "Bu konuda da haddimi
aşmayayım" demesi üzerine savcı Kırbaş, tekrar araya girerek "Yine sözlerinizi
geri aldınız. Salondan sesler geldiği için geri aldınız. Darbe yapmak da suç.
Komutanlar ’Darbe yapacağız’ dediğinde, siz ’Yok yasa dışı’ diyemez misiniz?"
diye sordu.

Ulutaş da Gürcan’ın savunması sırasında komutanı olan Arif Çetin’in emir
verdiğini söylediğini anımsatarak, Çetin’in sanıklar arasında yer almadığını dile
getirdi.

Duruşmada söz alan bazı sanıklar da bir komutandan alınan yasa dışı emrin
onun üstündeki başka komutanlara bildirilebileceğini belirterek, bu tür emirlerin
yazılı olarak istenildiğini belirttiler.

-MHP Milletvekili Alan’a ziyaret-

Mehmet Ulutaş’a yasaları hatırlatan Üründü’nün "Eğer savunmanızı bu
ortamda yapamıyorsanız tüm sanıkları ve izleyicileri dışarı çıkarabiliriz"
sözlerine, bazı sanıklar da "Biz de duruşmadan gideriz o zaman" diyerek tepki
gösterdi.

Aralarında emekli Albay Dursun Çiçek’in de bulunduğu yaklaşık 10 sanık,
bir süreliğine duruşma salonunu terk etti.

Çiçek’in kızı ve aynı zamanda avukatı olan İrem Çiçek’in "Siz yasa dışı
emir aldınız mı?" sorusuna Ulutaş, "Kesinlikle emir almadım. Orada haddimizi
aştık, söyledik" yanıtını verdi.

Sanık avukatlarından Kürşat Veli Eren de dosyayı ilk aldığında 9
müvekkili için aklında soru işaretleri olduğunu belirerek, "Ancak aklımdan bu
şüphe gitti. Darbe planlarından haberi olup da bu salonda ya da dışarda
konuşmayan varsa, susuyorsa, şerefsizdir" dedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken de yasaların sanığa suçunu gizleme
hakkını tanıdığını belirterek, "Sözlerim yanlış anlaşılmasın ben kimseye
suçludur demiyorum. Ancak hakaretvari suçlama hakkınız yok" diye konuştu.

Ulutaş’ın avukatı Durgut Can da müvekkilinin 2006 yılında dönemin
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun Sarıgazi’de resmi bir açılışa geldiği sırada
kendisinin de jandarma olarak güvenlik önlemi aldığını söyledi. Ulutaş’ın bu
sırada yasa dışı örgüt mensuplarınca yapılan taşlı ve sopalı saldırıda kendisini
korumak isterken başından ve kolundan yaralandığını belirten Can, bir müddet
hastanede yattığını ve hava değişimi alan müvekkilinin bu olayın ardından
takdirnameyle ödüllendirildiğini ve kendisine nakdi tazminat ödendiğini
anlattı.

Duruşma sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.

Bu arada, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri de duruşmayı izledi.
Yeniçeri, duruşmaya ara verildiği sırada MHP’den milletvekili seçilen tutuklu
sanık emekli Korgeneral Engin Alan ile kısa bir süre görüştü. (Vatan)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.