ABD’nin yeni Başkanı’nın kendi ülkesindeki şaibeli otoritesini tahakküm etmek için iç politikaya yönelik açıklamaları da acziyet göstergesidir.
Ermeni Lobisinin ideolojik ve faşizan siyasi baskılarına boyun eğen ABD Yönetimi, aynı zamanda Türkiye üzerinde uzun süredir devam eden hegemonya gayretini de pervasızca açık etmiştir. Fetö Darbesi ile gerçekleştiremediği emelleri, Azerbeycan’ın Dağlık Karabağ işgaline son vermesi ile daha dramatik bir hale dönüşmüştür. ABD’nin yeni Başkanı’nın kendi ülkesindeki şaibeli otoritesini tahakküm etmek için iç politikaya yönelik açıklamaları da acziyet göstergesidir.
1915 olaylarına ilişkin olarak ABD politikacısının, konjonktürel ve siyasi saiklerine veya lobicilere olan şahsi minnet ve mülahazalarına göre yapacağı beyanatın hiçbir hükmü bulunmamaktadır. Tarih, hiçbir zaman politik silah değildir. Objektif ve Bilimsel bir çalışmaya 2005 yılında ortaklığa hazır olduğunu deklare eden Türkiye’ye karşı hadsiz ve hükümsüz açıklama yapmak en nazik ifade ile alçaklıktır.
Yerleşimci ve Sömürgeci bir toplum olan ABD’nin kültürel, ahlaki, ekonomik ve askeri saldırılarına son vermemesi halinde yakın bir gelecekte tarih sahnesinden silineceği de görülecektir. ‘’ Kağıttan Kaplan ‘’ bir yönetimin açıklamalarının ne Tarihe ne de Uluslararası İlişkilere bir faydası da bulunmamaktadır. Ucuz ve popülist yaklaşımlarla Türkiye Cumhuriyeti’ne bir yön çizilemez. ABD Başkanı’nın açıklamaları kınamak dahi açıklamaya önem atfetmektir. Bu minvalde açıklamayı yok hükmünde kabul etmekle yıllardır bir silah gibi kullanılmasını da kabul etmemekteyiz.
Dersiad olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bu pespayeliğe karşı tüm diplomatik argümanlar ile gerekli cevabı vereceğine inanıyoruz.