Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç. "Tuncel tahliye oluyorsa Haberal ve Alan da olmalı"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç. "Tuncel tahliye oluyorsa Haberal ve Alan da olmalı"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Adalet Bakanlığı'nın uzun tutukluluk süreleriyle ilgili yakınmaları dikkate alan bir düzenlemeyi yakında kamuoyuyla paylaşacağını belirtti. Kanal D'de 32. Gün programında yapan Arınç, “Ben milletvekillerinin tahliye edilmeleri gerektiğini söyledim, eleştirildim. Sebahat Tuncel'in tahliye olduğu bir Türkiye'de hayli hayli Haberal'ın, Engin Alan'ın bir başkasının mutlaka tahliye edilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Adalet Bakanlığı'nın uzun tutukluluk süreleriyle ilgili yakınmaları dikkate alan bir düzenlemeyi yakında kamuoyuyla paylaşacağını belirtti. Tutuklu milletvekillerinin tahliyesine ışık niteliğinde açıklamaları Kanal D'de 32. Gün programında yapan Arınç, “Ben milletvekillerinin tahliye edilmeleri gerektiğini söyledim, eleştirildim. Sebahat Tuncel'in tahliye olduğu bir Türkiye'de hayli hayli Haberal'ın, Engin Alan'ın bir başkasının mutlaka tahliye edilmesi gerekir diye düşünüyorum. Ama milletvekili seçilen tahliye edilir diye çok gülünç bir madde yazamayız, bu çok gülünç olur. Genel bir hüküm koymak zorundayız' dedi.
Arınç'ın açıklamalarından bazı kesitler şöyle:
- İsa Gök'ün yemin etmesi: Bir tane Don Kişot'luk yapan kişi vardı. O da milletvekilliğinden olmamak için kuzu kuzu geldi ant içti.
- ÖTV'deki yeni düzenleme: Yapılanlarda bir hikmet mutlaka aranmalı. Bunlar, toplumun fakir kesimlerini ilgilendiren sektörler değil.
- Sigara zammı: Sigara öldürür, zaten paketinin üzerinde yazıyor. Yani biz aslında onların sağlığına biraz daha katkı sağlıyoruz.
- Cep telefonunun yaygın kullanımı: Cebinde parası olmadığını iddia eden insanların arka ceplerinde her birinde cep telefonu var. Emzik gibi bir buna, bir öbürüne konuşuyor.
- Köstebek iddiası: Elinde ne kadar kalın dosya sallarsa sallasın, üzerine ne kadar büyük harflerle köstebek yazarsa yazsın, bunların içinin boş olduğunu gördüm ve biliyorum. Bu köstebek lafı Beşir Atalay'a da zaten tutmaz ama Kılıçdaroğlu'nun alnına yapışır. İsminin 'Çarkçı Kemal'e çıktığını doğrulayabilecek çok ciddiyetsiz işlerle bugüne kadar meşgul oldu.
- Deniz Feneri: Bu derneğe güvendim, bütün faaliyetlerine maddi destek sağladım. İnanıyorum ki Türkiye'deki faaliyetleri temizdir ve beyazdır. Eğer yanlışları varsa, bu beni yaralar.
- AB üyeliği: Biz sonunda tam üye olacağız. Buna inanıyorum. Ama ne gün diye uykusuz kalmaya gerek yok. Şu anda daha rahatız. Onlar ne istiyorlarsa yapsınlar, biz yolumuzdan ısrarla ve kararla gideceğiz.
- Erdoğan Köşk'e çıkarsa: Diğer partilerde kıtlık var. Genel başkanlık için bile sağa sola baktıklarında çok fazla insan bulamıyorlar. Hele başbakanlık, liderlik için... Bizde bolluk var.
- Gül'ün görev süresi: Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin giderek 7 yıl olduğu ortaya çıkıyor.
Komutanlara teşekkür etmeli
Hiç şaşırmadım. İstifa değil emekliliklerini istediler. O bile çok nezaketli bir iş. Onlara teşekkür etmek lazım. Türkiye'nin karışmasını veya bir şeylerin ters gitmesini isteselerdi, farklı bir şey söyler veya yaparlardı.
Yeni anayasa:
Krizleri bitirmesi lazım yeni bir anayasanın. Alevi-Sünni, Türk-Kürt, gerici-ilerici, yobaz-laik çatışması artık bundan sonra olmasın. Artık 2011'den sonrası için örnek, güzel, özgürlükçü bir anayasa yapmamız lazım.
BDP'LİLERİN BAŞÖRTÜSÜ MESELESİ YOK
- BDP'nin kıyafet önergesi: Kalplerini yarıp bakamam, ne amaçla getirdiklerini az çok tahmin ediyorum ama kesin bir şey söylemem de doğru değil. Bu arkadaşlarımızın böyle bir meselesi yoktu.
- Öcalan'a ev hapsi: Ev hapsi, denetimli serbestlik, bunlar terör örgütünün siyasal talepleridir. Bu örgütün dediklerini dikkate almak büyük bir devlete ne kadar yakışır.
- Kürtçe eğitim: Seçmeli ders olabilir, onu tartışmıyorum. Ama eğitim dilinin, resmi dilin Türkçe'nin dışında bir dil olması doğru değil. (Akşam)