Almanlar Türkiye'den ne istiyor?

GÜNDEM

Makedonya dönüşü gazetecilerle konuşurken, gazetecilerden herhangi bir ima gelmediği halde, Erdoğan neden doğrudan Almanları hedef alan bir açıklama yaptı. Ankara’da ‘radarları her daim açık’ farklı farklı kişilerden iki ayrı zamanda, aynı noktaya işaret eden sözler duydum son zamanlarda.



Bu kişilerin beni üzerinde kafa patlatmaya zorladıkları konu, Cumhurbaşkanı Gül’ün Almanya’ya yaptığı ziyaret sırasında yaşanan malum olaydı.

Cumhurbaşkanı’nın bir salonda küçük bir gruba hitap etmek üzere hazırlanan programı, bir bomba ihbarı nedeniyle neredeyse başlamadan sona erecekti.

Gül’ün bu olaya oluş sırasında, sonrasında ve Türkiye’ye döndükten sonra verdiği tepkinin dozajı ise, radarları her daim açık dediğim kişilerce hemen fark edilmişti.

Almanların bomba ihbarına restle karşılık veren cumhurbaşkanı, o anda ilk tepki olarak “ya konuşurum ya da giderim” dedi.

Ardından gezide kendisine eşlik eden gazetecilere konuyu anlatırken, içinde “kafamın tası attı” kelimeleri de geçen cümleler kurdu.

Yetmedi, Türkiye’ye döndükten sonra yine ‘sıradışı’ bir şey yaptı cumhurbaşkanı.

Almanların ‘bomba ihbarı var’ dedikleri anda gösterdiği tepkiyi anlatan fotoğrafı twitter üzerinden herkesle paylaştı.

Normal şartlarda böyle bir olayın üzerinde bu kadar durmanın ne anlamı var idi ki?

“Şöyle bir anlamı var” dedi konuştuğum kişilerden biri.

“Cumhurbaşkanı bir şeyler anlatmak istiyor. Ama anlatmak istediği şeyi tam olarak anlatma imkanı olmadığı için, bu tür açıklamalar ve hareketlerle tepkisini dışa vuruyor.”

BAŞBAKAN ALMAN VAKIFLARINI NEDEN SUÇLADI?

Son zamanlarda Ankara’da sıkça sorulan sorulardan ikisi şöyle: 1-PKK, İmralı’daki liderleri “barış konseyi kuruyoruz eylemsizlik takviminin bir önemi kalmadı” dedikten hemen sonra neden harekete geçip terör estirmeye başladı. 2- Bu şiddet sarmalının arkasında yabancılardan alınan bir ihale mi vardı.?

Sorunun ikinci kısmıyla ilgili Ankara’daki ilgili çevrelerden biri açık diğeri kapalı cümlelerle iki ülkeden söz edildiğine şahit olduk bugüne kadar.

İsmi açıkça zikredilen ülkenin hangisi olduğu belli.

İsrail.

Peki ya ikincisi.

“Bazı Batı Avrupa ülkeleri!..”

Evet düne kadar bazı Batı Avrupa ülkeleri olarak geçiştirilen ülkenin ismini, Başbakan Erdoğan şimdi açık bir şekilde telaffuz etmiş durumda.

Makedonya dönüşü gazetecilerle konuşurken, gazetecilerden herhangi bir ima gelmediği halde, Erdoğan doğrudan Almanları hedef alan şöyle bir açıklama yaptı.

“Bir Alman vakfı PKK’ya para aktarıyor. Vakfın ismini vermem. Gazetecisiniz araştırın. CHP’li ve BDP’li belediyelerle kredi sözleşmeleri yapıyor. “İşi de şu firmaya verin” diyor. Bu yolla PKK’ya resmen destek oluyor.”

Türkiye’deki Alman vakıflarının yasadışı işlere bulaştığına dair istihbarat birimlerinin elinde bolca bilgi ve belge olduğu, zaman zaman haberlere de konu olmuştu. Ama bu vakıfların bu kadar ileri gitmiş olmaları başbakanın ağzından açıklanıyorsa, üzerinde ayrıca durmak gerekiyor.

YOKSA ASIL DERTLERİ ERDOĞAN MI?

Başbakan Erdoğan, ilk defa toplumun gözü önünde Almanları hedef alan bu kadar ciddi bir açıklama yapıyor.

Bu durumda insan ister istemez, başbakanın bildiği başka şeyler de mi var? Diye düşünmek durumunda kalıyor.

Her ne hikmetse Almanlar, özellikle de şu an görevde olan Merkel hükümeti, Erdoğan’dan hiç hazzetmedi. (Oysa bir önceki hükümet döneminde Schroder’le çok iyi ilişkileri vardı Erdoğan hükümetinin)

Başbakanın bu durumun farkında olduğu ve kapalı kapılar ardında, Almanların kendisine karşı takındığı bu hasmane tutumdan yeri geldikçe şikayetçi olduğu biliniyor.

Örneğin, birkaç yıl önce başbakanın Almanya’nın Köln kentinde yaklaşık 20 bin türkü bir stadyumda toplayıp onlara hitap etmesi, Almanları ve Merkel’i çıldırtacak ölçüde kıskandırmış ve öfkelendirmişti.

O ziyaretten geri dönüş yolunda heyetinde bulunan bir milletvekiline dert yanan Erdoğan, “bizi bir dövmedikleri kaldı” sözleriyle yaşadıklarını dışa vurmuştu.

***

Yazıyı bitireceğim ama, yazının en başında anlattığım kısmıyla ilgili iki kişinin kullandığı iki ayrı cümleyi aktarıp öyle bitireyim.

Birinci kişi, “Kumrular sokağı patlaması sanki, bir devletin Türkiye’ye vermek istediği bir mesaj gibiydi” dedi.

İkinci kişi ise, “fark ettiniz mi bilmiyorum bu saldırı, cumhurbaşkanının gezisi sırasında Almanya’da bomba ihbarı yapılmasından hemen sonra gerçekleşti” diye konuştu.

Mehmet Acet - Haber 7
acetmehmet@hotmail.com

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.