Adnan Menderes anılıyor
Adnan Menderes, idam edilişinin 54'üncü yıl dönümünde anılıyor.
Türkiye demokrasi tarihinin en acı günlerinden biri olan, 1950 seçimlerinde yüzde 52,7 oyla iktidara gelen ve 10 yıl süreyle başbakanlık yapan Adnan Menderes'in idam edilmesinin üzerinden 54 yıl geçti.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üç açık müdahalesinden biri olan 27 Mayıs 1960 darbesi ile "milli iradeye" vurulan bu darbe, hala hafızalardaki yerini korurken, Menderes ve idam edilen bakanlarının itibarları ise ancak 11 Nisan 1990'da TBMM tarafından kabul edilen kanunla iade edilebildi.
Aydınlı bir çiftçi ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Menderes, siyasete 1930'da, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın bir kolunu organize ederek başladı.
Partinin kendini feshetmesinden sonra CHP'ye geçen Menderes, 1931 seçimlerinde Aydın milletvekili seçildi. İsmet İnönü ile "Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu" görüşmeleri sırasında ayrı düşünen Menderes, parti içi muhalefetten dolayı 1945 yılında CHP'den ihraç edildi. Menderes, CHP'den birlikte ihraç edildikleri arkadaşları Celâl Bayar, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan ile 7 Aralık 1945'te Demokrat Parti'yi (DP) kurdu.
1950 yılında seçimlerden önce Seçim Kanunu değiştirilerek, yargı güvencesi ve "gizli oy - açık tasnif" sistemi getirildi. 14 Mayıs 1950'deki seçimlerde DP büyük bir başarıya imza atarak yüzde 52,7 oyla 420 milletvekili çıkardı. CHP ise yüzde 39,4 oy ile sadece 63 milletvekili çıkarabildi.
TBMM başkanlığına Refik Koraltan, cumhurbaşkanlığına DP Genel Başkanı Celal Bayar seçilirken, yeni hükümet ise Adnan Menderes başbakanlığında kurularak 22 Mayıs'ta göreve başladı. Köprülü bu kabinede dışişleri bakanı oldu.
ATATÜRK'ÜN RESMİ YENİDEN PARALARA BASILMAYA BAŞLADI
Adnan Menderes'in 10 yıllık başbakanlık döneminde Türk iç ve dış politikasında büyük değişimler oldu. Birinci Menderes Hükümeti'nin ilk icraatı "fazla masraf olduğu" gerekçesiyle devlete ait otomobilleri satmak oldu. Menderes döneminde, paralara mevcut cumhurbaşkanının resminin basılması uygulamasını kaldırıldı. Bu uygulama ile ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün resimleri tekrar paralara basılmaya başlandı.
Menderes hükümeti bir başka önemli icraata daha imza attı. Yeni uygulama ile o döneme kadar Türkçe okunan ezanın Arapça okunması serbest bırakıldı. DP Hükümeti görevde henüz ikinci haftasını tamamlamıştı ki 6 Haziran 1950'de, askeri darbe planladıkları gerekçesiyle başta Genelkurmay Başkanı Abdurrahman Nafiz Gürman ve bütün üst komuta kademesi dahil olmak üzere 15 general ve 150 albayı re'sen emekliye sevk etti.
GSMH YILDA YÜZDE 9 BÜYÜDÜ
1950-1954 yıllarında Türkiye, ekonomide kalkınma dönemine girdi. 1951'de Kore'ye asker gönderen Türkiye, 1952'de NATO'ya tam üye olarak kabul edildi. Ayrıca serbest piyasa ekonomisine geçişe hız kazandırıldı. Yabancılara petrol arama ve çıkarma izni verildi. Yabancı sermayeyi teşvik yasası çıkarıldı. Gelen krediler özellikle tarım alanında kullanılmaya başlandı. Tarımda makineleşme çalışmaları yoğunlaştırıldı. Marshall Planı'nın da katkısıyla ülkede yeni sanayi tesisleri kuruldu. 1954 yılında Türkiye Vakıflar Bankası kuruldu. Bu dönemde Türkiye'nin gayri safi milli hasılası yılda ortalama yüzde 9 oranında büyüdü. Menderes başkanlığındaki DP, 2 Mayıs 1954 tarihinde yapılan seçimlerde de büyük bir zafer kazandı. Oyların yüzde 57,6'sını alarak iktidarını tek başına devam ettirdi.
Bu, Türkiye tarihinde demokratik bir seçimde bir siyasi parti tarafından ulaşılan en yüksek orandı ve bir daha da bu orana ulaşılamadı. 1955'ten itibaren başlayan dünya genelindeki ekonomik durağanlık ve aynı dönemdeki Kıbrıs görüşmeleri sonrasındaki 6-7 Eylül Olayları, sıkıntılı bir süreç yaşanmasına neden oldu. Kıbrıs konusunda Londra'da ikinci tur görüşmeler yapılırken 6 Eylül 1955 gecesi İstanbul'da bazı gazetelerin, Selanik'te Atatürk'ün evine bomba atıldığını yazması üzerine azınlıkların hedef alındığı olaylar çıktı. Ağırlıklı olarak Rumlara karşı yönelen olaylarda çok sayıda kilise, dükkan ve otel saldırıya uğradı.
Bir papaz da olaylar sırasında hayatını kaybetti. 6-7 Eylül Olayları sonrasında bazı milletvekillerinin, ceza yasasına ispat hakkı getirilmesini istemesi kargaşaya yol açtı. Hükümetin karşı çıktığı yasa tasarısının kabulü için çalışan 9 milletvekili DP'den ihraç edildi. Bunun üzerine 10 milletvekili de DP'den istifa etti. 15 Ekim 1955'te DP büyük kongresi yapıldı ve Menderes tekrar genel başkan seçildi. 27 Ekim 1957 seçimlerinde DP yüzde 48 oy alarak 424 milletvekili çıkardı. CHP'nin milletvekili ise 186 oldu.
DÜŞEN UÇAKTAN YARA ALMADAN KURTULDU
Kıbrıs konusunda 11 Şubat 1959'da imzalanan Londra ve Zürih anlaşmaları ile bağımsızlık, iki toplumun ortaklığı, toplumsal alanda otonomi ve çözümün Türkiye, Yunanistan ve İngiltere tarafından garanti edilmesi ilkelerine dayandırıldı. Bu da Kıbrıs Cumhuriyeti'nin resmen 16 Ağustos 1960'ta kurulmasını sağlayan sürecin en önemli adımı oldu. Bu süreçte Başbakan Menderes'in yanı sıra Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu etkin rol üstlendi. 17 Şubat 1959'da Kıbrıs konusunda Yunanistan'la imzalanan ikili antlaşmanın ardından üçlü görüşmeler için İngiltere'ye giden Menderes'in uçağın Londra Gatwick Havalimanı yakınlarında alçalırken düşüp parçalandı. Menderes kazadan yara almadan kurtulurken kaza, muhalefetle iktidar temsilcileri arasında kısa süreli bir yumuşamaya yol açtı.
DARBE DÖNEMİ
1955'ten sonraki ekonomik daralma ve siyasette yaşanan kamplaşma gerekçeleri 27 Mayıs askeri darbesinin alt yapısını oluşturdu. 27 Mayıs 1960 sabaha karşı saat 4'te radyoda Kurmay Albay Alparslan Türkeş TSK olarak yönetime el koyduklarını belirtti ve askeri darbenin sebeplerini bir radyo bildirisi ile halka duyurdu. Menderes ise 27 Mayıs 1960 günü Kütahya'da Albay Muhsin Batur tarafından gözaltına alınarak Ankara'ya götürüldü. Daha sonra da diğer tutuklu DP üyeleri ile Yassıada'da hapsedildi. Darbeci subaylar ise Cemal Gürsel başkanlığında kurulan Milli Birlik Komitesi ve kurucu meclis ile beraber ülke yönetimini devraldı. Menderes ve diğer DP üyeleri ise bulundukları Yassıada'da kurulan Yüksek Adalet Divanı tarafından yargılanmaya başladı. Yapılan oturumlar her gece radyoda Yassıada Saati programında halka duyuruluyordu. 9 Temmuz 1961 tarihinde Anayasa Komisyonu'nun hazırladığı yeni anayasa için yapılan halk oylaması ile yüzde 61,7 oy oranı ile kabul edilerek yürürlüğe girdi.
13 DAVADAN YARGILANDI
27 Mayıs darbesini yapan cuntacıların özel olarak kurdukları mahkeme olan Yüksek Adalet Divanı'nda 13 davadan yargılanan Menderes, Bebek Davası dışındaki bütün davalardan suçlu bulundu. Mahkeme, 9 ay 27 gün süren yargılama süreci sonunda aralarında Menderes'in de bulunduğu 14 kişinin idamına, 31 kişinin de ömür boyu hapse mahkum edilmesine karar verdi. Geri kalan 418 sanığa ise 6 ay ile 20 yıl arasında değişen hapis cezaları veya beraat kararı verildi. Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesi; Celâl Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti. Celal Bayar'ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi. Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, 16 Eylül 1961 tarihinde sabaha karşı idam edildi. Menderes ise 17 Eylül 1961'de sağlık muayenesini yapan doktor heyetinden "sağlam" raporu alınmasının ardından, İmralı Adası'na götürüldü İlk durak, komutanın odası oldu. İdam kararı yüzüne okundu. Menderes’in dilinden “Allah milletimize zeval vermesin” cümlesi döküldü.
İdam sehpasına gitmeden önce din görevlisi ile birkaç dakika konuştu. Ardından beyaz gömlek giydirildi. İdam sehpasına çıkarıldıktan sonra ailesine ve milletine son sözleri ise şunlar oldu:
"Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum..."
Menderes, saat 13.21'de İmralı Adası'nda idam edildi.
TBMM, 1990 yılında çıkardığı yasayla, Menderes, Polatkan ve Zorlu'ya itibarlarını iade etti.
Adnan Menderes Kimdir
Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ı, siyaset adamı.
1899 yılında Aydın'ın Koçarlı ilçesi Çakırbeyli köyünde doğdu. İzmirli Katipzade İbrahim Ethem Bey ile Aydınlı Hacı Alipaşazadeler’den Tevfika Hanım'ın oğlu olan Adnan, anne ve babasını küçük yaşta kaybetti ve anneannesinin yanında büyüdü.
Eğitimine İzmir İttihat ve Terakki Mektebi’nde başlayan Adnan Menderes, Üniversite öncesi eğitimini Kızılçullu Amerikan Kolejinde tamamladı. Kolej son sınıf öğrencisi iken 4 Aralık 1916'da askere alındı, 15 Aralık 1917'de Zabit Vekili (Asteğmen) rütbesine yükseltildi, 30 Ekimde terhis oldu.
İstiklal Savaşında 6 Ekim 1920'de yeniden askere alınarak Aydın Askerlik Şubesinde görevlendirildi. 1 Eylül 1921'de Şube İnzibat Subaylığına atandı. 1 Mart 1922'de Menderes Bölgesi Komutan Yaveri oldu. Zaferden sonra 1 Eylül 1922'de Teğmenliğe yükseltildi. 1'inci Kolordu 2. Şube, İstihbarat Şubesi ve İzmir Sansüründe hizmette bulundu. 1 Ağustos 1923'te terhis edildi.
12 Ağustos 1930'da İstanbul'da Ali Fethi Bey'in Başkanlığında kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkasında politikaya girerek partinin Aydın örgütünü kurdu ve İl Başkanı oldu. Partinin kendini kapatması üzerine siyasi yaşamını CHP'de sürdürdü. CHP Aydın İl Başkanlığına seçildi.
9. Dönem seçimlerinde Aydın Milletvekilliğine seçildi. Bu arada Ankara Hukuk Fakültesinde öğrenim görerek 1935 yılında mezun oldu. 10, 11 ve 12. Dönemlerde yine CHP adayı olarak Aydın'dan Milletvekili seçildi. 1945 yılına kadar TBMM'de komisyon raportörlüğü yapan Menderes, o yıl Saracoğlu Hükümetinin getirdiği Toprak Kanunu Tasarısını reddederek, komisyondan istifa etti. Partide yaptıkları muhalefetten dolayı, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü ile birlikte 25 Eylül 1945'te CHP'den ihraç edildi.
Yaşanan ihraçların ardından, Celal Bayar da hem partiden hem de milletvekilliğinden istifa etti. Bu gelişmeler üzerine 7 Aralık 1945'te Demokrat Parti kuruldu. Adnan Menderes, Celal Bayar'dan sonra partinin ikinci adamı konumunda, partinin kurucuları arasındaydı.
8. Dönemde DP adayı olarak Kütahya'dan Milletvekili seçildi. 9. Dönemde İstanbul Milletvekili seçilerek 22 Mayıs 1950'de 1. (Demokrat Parti o dönem seçimi oylarının %53,5’ini alarak sandıkdan 1. parti olarak çıkmıştı), 9 Mart 1951'de 2. Menderes Hükümetlerini kurdu.
10. Dönemde yeniden İstanbul Milletvekili seçildi. 17 mayıs 1954'te 3. Menderes Hükümetini kurdu. 9 Aralık 1955'te Kabinesini yenilemek suretiyle, görevini dönem sonuna kadar sürdürdü. 28 Temmuz 1957'ye kadar Başbakanlıkla birlikte Milli Müdafaa Bakanlığına da vekalet etti. 11. Dönemde tekrar İstanbul Milletvekili oldu. Beşinci kez Bakanlar Kurulunu kurmaya memur edildi.
27 Mayıs 1960'ta Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülke yönetimine el koymasıyla tutuklanarak Yassıada'ya götürüldü. Yüksek Adalet Divanında, Anayasayı ihlâl ve çeşitli suçlardan dolayı yapılan yargılama sonunda ölüm cezasına çarptırıldı.
17 Eylül 1961'de ölüm cezası İmralı'da idam şeklinde yerine getirildi.
17 Eylül 1990'da naaşı İmralı'dan alınarak Devlet töreni ile İstanbul Vatan Caddesinde yaptırılan Anıtmezarda toprağa verildi.
Aydın, Adnan Menderes Üniversitesi ve İzmir, Adnan Menderes Havaalanına ismi verildi.
Sizlere dargın değilim. Sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki, Adnan Menderes hürriyet uğruna koyduğu başını 17 sene evvel almadığınız için sizlere müteşekkirdir. İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan kahraman efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyeyim ki, milletçe kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi ve efendinizi yine de 1950’de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimden korkmayacaktınız. Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes’in ölüsü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Ama buna rağmen duam (bu kelimenin üzeri çizilip merhametim yapılmıştır) sizlerle beraberdir.
Adnan Menderes anılıyor
Adnan Menderes anılıyor
GÜNDEM
Adnan Menderes, idam edilişinin 54'üncü yıl dönümünde anılıyor
Paylaş: