MAYIS AYI SEMİNERİMİZİ YAPTIK

ETKİNLİK

MAYIS AYI SEMİNERİMİZİ YAPTIK

14.05.2011 Cumartesi tarihli Çankırı Vakfı'nın düzenlemiş olduğu seminerin konuğu Behzat Yıldırımer'di.Seminer diğer programlara göre değişik bir mekanda Beyoğlu Öğretmen Evi'nde gerçekleştirildi.Katılım oldukça yoğun ve öğrencilerimizin ilgisi büyük oldu.

Açılış konuşmasını vakfın Genel Başkanı Eşref Harmandar yaptı.

Harmandar; 25 yıl önce vakfın kuruluş amacından ve o günlerden bu günlere geçtikleri yollarda bu amaçları gerçekleştirmiş olmanın gururunu taşıdıklarından bahsetti.Vakıfın ilke ve değerlerini gençlerle paylaşan Harmandar aynı zamanda eğitim için kısıtlı olanaklara sahip gençlere sağladıkları burslarla bugün önemli yerlere gelen vakıf üyelerinin şimdi başka insanların ellerinden tuttuğunun altını çizdi.

Geleceğe yönelik atılan her adımın mutlaka geri dönüşünün olacağını belirten Harmandar; yapılan burs yardımlarının paylaşma hissini kuvvetlendirdiğini ve insanlar arasında sarsılmaz bir ilişki kurduğunu belirtti.

Harmandar kızıl derili bir atasözü olan " Bu memleket bize atalarımızdan miras değil,çocuklarımızdan emenettir." sözleri ile devam ederek;ülkemize,vakfımıza ve tüm değerlerimize sahip çıkarak emaneti hakkı ile teslim etmemiz gerektiğinin altını çizdi.

Eşref Harmandar konuşmasına vakıfın sloganı olan "Aydınlık bir ülke istiyorsan,bir öğrencide sen okut." diyerek son verdi.

Harmandar ardından yerini Tim Danışmanlık sahibi Behzat Yıldırımer'e bıraktı. Yıldırımer Konuşmasının başında " Bu güzel havada bu kadar gencin beni dinlemeye geleceğini sanmıyordum." diyerek şaşkınlığını belirtirken Yıldırımer daha küçük bir grup beklediğini de ekledi.

Konuşmasını gençlere yönelttiği "Paylaştıkça aratan şey nedir?" sorusu ile sürdüren Yıldırımer aldığı cevapları önem sırasına göre dizdi.Mutluluk,sevgi,bilgi ve hakkı ile yapıldığında paranın paylaştıkça çoğalan şeyler olduğunu vurguladı.

Yaşayarak öğrenmenin en zor ve pahalı öğrenme biçimi olduğunu belirten Yıldırımer konuşması boyunca tecrübenin öneminden bahsetti.Hayatta herkesin hata yapabileceğini ama hatalarından ders çıkaranların sadece başarılı olabileceğini yineledi.

Gençlerden gelen " Mesleğiniz çok zor bazen gözünüz korkmuyor mu?" sorusuna ise Behzat Yıldırımer oldukça ilginç bir cevap verdi.Hayatta zor bir şeyin olmadığını,temel unsurun hayata nasıl baktığımızla ilgili olduğunu ve "ben yapabilirim" demenin başarmak için ilk adım olduğunu belirtti.İstemenin tek başına yeterli olmadığını başarının yolunda yürümek için disiplinli,kararlı,sabırlı olmak gerektiğini de ekledi.

 Behzat Yıldırımer; mükemmelliyetçilik unsurunun sadece işte değil hayatın her alanında çok önemli olduğunu vurgulayarak sözlerine devam etti.İnsanlarla tanıştığımızda ses tonumuzun % 55 ,vücut dili ve dış görünüşümüzün ise % 20 etkili olduğu hatırlattı.

Yıldırımer;ardından meslek hayatında karşılaştığı bazı zorluklardan ve dikkat ettiği noktalardan söz etti.Sunum yaparken en önemli zaman diliminin ilk 17 saniye olduğunun altını çizerek,12 dakikadan fazla aynı ses tonunu kullanmamak gerektiğini ve aynı konulardan bahsetmemek gerektiğini dile getirdi.

İş yaşamımıza ve özel yaşantımıza hırs duygusunun olumsuz bir etkisi olacağını bunun yerine kendi özelliklerimizin farkına vararak bunlar üzerinde

yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışmamızın mutluluk verici olduğunu vurgulayan Yılmazer;şikayet mekanizmasını aklımızdan silerek mesleğimizi sadece para kazanmak için değil severek yapmamız gerektiğini ekledi.

Behzat Yıldırımer uğraştığımız iş dışında mutlaka başka bir aktivitede bulunarak enerjimizi kullanmamız ve zihnimizi rahatlatmamız gerektiğinin altını çizdi.
Bilginin,mutluluğun,sevginin ve paranın paylaştıkça çoğaldığını bir kez daha yineleyerek konuşmasına son veren Yıldırımer ; seminere katışan öğrencilere başarı ve mutluluk temennisinde bulundu.

Hilal ÜNSAL
Demet CANSIZ

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.