Film gösterimleri sonrasında gerçekleştirilen söyleşilerde Küçük Şeyler filminin yönetmeni Kıvanç Sezer, oyuncuları Alican Yücesoy, Başak Özcan, kurgucu Selda Taşkın ve Terazi Filmleri seçkisini hazırlayan sinema yazarı Fatih Özgüven seyirciyle buluştu. 5 Aralık’a kadar Ankara’da devam edecek olan Gezici Festival, 6-8 Aralık’ta Sinop’ta, 9-12 Aralık’ta ise Kastamonu’da olacak.
Küçük Şeyler filminin gösteriminden sonra Ahmet Boyacıoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide yönetmen Kıvanç Sezer, başrol oyuncuları Alican Yücesoy ile Başak Özcan ve filmin kurgucusu Selda Taşkın seyircilerin sorularını yanıtladı.
Seyircinin yüksek katılım gösterdiği, yer yer eğlenceli, yer yer derin bir sohbete dönüşen söyleşide Kıvanç Sezer, filmin çıkış noktalarından, ilk filmi Babamın Kanatları ile Küçük Şeyler arasındaki bağdan, filmdeki karakterlerden ve sinemasal esin kaynaklarından bahsetti. Seyircilerden gelen sorular üzerine filmin afişinde de kendini gösteren zebra figürünün filmdeki rolünü açıklayan ve son zamanlarda sık karşımıza çıkan intihar haberlerinin toplumsal işaretleri hakkındaki düşüncelerini paylaşan yönetmen Kıvanç Sezer, ilk filmiyle bu filmi arasındaki ton farkına dikkat çeken bir seyircinin sorusunu şöyle cevapladı: “Küçük Şeyler, Babamın Kanatları’nın devam filmi olmasa da, o filmin içinden çıkan bir film. Babamın Kanatları bir alt sınıf hikayesiydi. Burada bir orta sınıf hikâyesi ver. İki filmde de iş hayatı başat rol oynuyor. Kentsel kapitalizmin etkileri ilk filmde çok dramatik, burada ise yine dramatik ama aynı zamanda biraz komik ve saçma. Öyle ele alınıyor. Çünkü ilk filmdeki hikâye sulandıramayacağım bir hikâyeydi. Burada ise yakından bakınca trajik, uzaktan bakınca komik bir durum var. İkisi arasında bir denge kurmaya çalıştım. Dolayısıyla Babamın Kanatları ve Küçük Şeyler, benzerlikleri de olan iki film ama bir açıdan da bambaşka iki film.”
Alican Yücesoy ve Başak Özcan canlandırdıkları karakterlerle ilgili soruları cevaplarken filmin kurgucusu Selda Taşkın da çekim ve kurgu süreci hakkında bilgi verdi.
Fatih Özgüven Söyleşisi
Terazi Filmleri seçkisinde yer alan Louis Malle’in Saman Alevi (Le Feu Follet, 1963) filminin gösteriminden sonra seçkiyi hazırlayan sinema yazarı Fatih Özgüven, seyirci karşısına çıktı. Önce film hakkında bilgi veren ve bu filmi seçmesinin sebepleri üzerine konuşan Fatih Özgüven, daha sonra seyircilerle herkesin izlenen filmle ilgili duygu ve düşüncelerini paylaştığı, son derece samimi bir söyleşi gerçekleştirdi.
GEZİCİ FESTİVAL’DE 30.KASIM CUMARTESİ
30 Kasım Cumartesi günü, Büyülü Fener Sineması’nda, 12.0O seansında, yılın en dikkat çekici canlandırma filmlerinden Bir Köpeğin Fantastik Hikâyesi (L'extraordinaire voyage de Marona); 14.00 seansında ünlü oyuncu Shia LaBeouf’ün kendi anılarına dayanarak yazdığı, Sundance Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü kazanan Altın Çocuk(Honey Boy); 16.45 seansında Cannes Film Festivali’nde Altın Kamera ödülünü alan Annelerimiz (Nuestras madre); 18.30 seansında dünya galasını yaptığı Tribeca Film Festivali’nde senaryosu ve başrol oyuncularından Ali Atay’ın performansı ile ödüle layık görülen, Adana Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Görüntü Yönetmeni ödüllerini alan, Cenk Ertürk’ün ilk uzun metrajlı filmi Nuh Tepesi, yönetmenin ve yapımcı Alp Ertürk’ün katılımıyla gösterilecek. 21.00 seansında ise Berlin Film Festivali’nin Generation 14+ bölümünde en iyi film seçilen, Güney Koreli sinemacı Bora Kim’in ilk uzun metrajı Sinek Kuşu (Beol-sae) izlenebilir.
30 Kasım Cumartesi günü, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde, 12.00 seansında Kısa İyidir I isimli kısa film seçkisi; 14.00seansında Tribeca Film Festivali’nde En İyi Görüntü Yönetmeni ödülünü kazanan ve yılın en başarılı belgeselleri arasında yer alan Zaman Makinemiz (Our Time Machine); 16.30 seansında efsanevi müzisyen Leonard Cohen ile büyük aşkı Marianne Ihlen arasındaki 50 yıla yayılan fırtınalı ilişkiyi konu alan Marianne ve Leonard: Aşk Sözleri (Marianne & Leonard: Words of Love) ve 19.00 seansında Carl Theodor Dreyer’in filmi Söz (Ordet, 1955) sinema yazarı Fatih Özgüven’in hazırladığı Terazi Filmleri seçkisi kapsamında Özgüven’in sunumuyla gösterilecek.
GEZİCİ FESTİVAL’DE 1 ARALIK PAZAR
1 Aralık Pazar günü, Büyülü Fener Sineması’nda, 12.00 seansında geçtiğimiz günlerde başrol oyuncusuyla Altın Portakal kazanan film Üç Yaz (Três Verões); 14.00 seansında Karim Aïnouz’un Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde ödül alan ve önümüzdeki yıl Oscar yarışında Brezilya’yı temsil edecek filmi Görünmez Yaşam (A Vida Invisível); 16.45 seansında ünlü İngiliz oyuncu Billie Piper’ın dünya galasını Venedik Film Festivali’nde yapan ilk yönetmenlik denemesi Ayrık Otları (Rare Beasts); 18.30 seansında bu yıl Antalya Film Festivali’nin tarihinde bir rekora imza atarak En İyi Film dahil 11 ödülün sahibi olan Bozkır, yönetmen Ali Özel ile filmin oyuncuları Mücahit Koçak, Hakan Emre Ünal, Ozan Dağara, Elif Aydın ve filmin müziklerini yapan Hüseyin Özel’in katılımıyla gösterilecek. 21.00 seansında ise Josephine Mackerras’ın South By Southwest Film Festivali’nde ödül kazanan ilk uzun metrajı Alice seyirciyle buluşacak.
1 Aralık Pazar günü, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde, 12.00 seansında Kısa İyidir II isimli kısa film seçkisi; 14.00seansında Timothy Greenfield-Sanders’ın Amerikan kültürünü ve edebiyatını derinden etkilemiş, siyahî edebiyatın daha görünür hale gelmesinde çok önemli rol oynamış yazar Toni Morrison’ın hayatını ele alan, ödüllü belgeseli Toni Morrison: Beni Oluşturan Parçalar (Toni Morrison: The Pieces I Am) gösterilecek. 16.30 seansında, Amerikan Sinemasının Kadın Öncüleri bölümü kapsamında programda yer alan Shirley Clarke’ın 1961 yapımı filmi Torbacı (The Connection), festivalin konuğu olan İranlı belgeselci, yazar ve küratör Ehsan Khoshbakht’ın sunumuyla izlenebilecek. 19.00 seansında ise Luis Buñuel’in Tristana (1970) filmi Terazi Filmleri seçkisini hazırlayan sinema yazarı Fatih Özgüven’in sunumuyla seyirciyle buluşacak.