Mehmet Güreli 2018’de vizyona giren son filmi “Dört Köşeli Üçgen” ile Ataşehir Belediyesi Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde sinemaseverlerle bir araya geldi. Salâh Birsel’in “Dört Köşeli Üçgen” adlı romanından uyarlanan filmde Mustafa Dinç, Kaan Çakır ve İlyas Özçakır rol aldı.
Sinemamızın değerli isimlerinden Halit Akçatepe’nin adını taşıyan sahnedeki gösterim sonrası filmin yönetmeni Mehmet Güreli sinemaseverlerle film üzerine sohbet edip, sorularını yanıtladı.
90 dakika süren film sonrası, sinemaseveler neredeyse sahne sahne filmle ilgili düşüncelerini paylaştılar.
Güreli, romanını filmleştirdiği Salâh Birsel’in çok yakını olduğunu bellirterek, “Hem hocam hem dayım, hem yol göstericim…. Bu roman yazıldığında aynı evde yaşıyorduk, 7 yaşımdaydım. Sonra editörü oldum, 9 kitabını yayımladım. Bir entelektüel arkadaşlığımız vardı. Bana karşı çok hoşgörülüydü… Bazı şiirlerini değiştirerek de bestelemiştim. Bu romanı bir gün film yapacağım aklıma gelmezdi,” dedi.
Güreli, bir romanı filme almanın bambaşka bir iş olduğuna vurgu yaparak şöyle konuştu: “Roman başka bir yerde duruyor, film başka bir yerde duruyor. Bazı şeyleri bozmak istedim. Romandan kendi sinema dilime yakın bir şey çıkarmaya çalıştım. Yapmak istemediğim şeyleri ayıkladım, ilaveler yaptım. Mesela romanın sonu bir akıl hastanesinde bitiyordu. Ben onu dışarıya çıkardım. En çok üzerinde durulan durum buydu. Sanki anlatılan şeyler çok ayrıksı, gerçeği yansıtmayan şeyler gibiydi. Film siyah beyaz, sanki geçen yüzyıldan kalma gibi… Kitap zaten gerçek değil, sinema da gerçek değil, yanılsama. Biz de dünyayı böyle görüyoruz. Biraz da bilimkurgu havasında yapmak istedim.”
Güreli bir soru üzerine filmde zamanları bilerek karıştırdığını ifade etti.
Filmin kahramanını bir kaç çağın yuttuğu birisi olarak algıladığına dikkat çeken Güreli, “Biraz da anti kahraman… Sevimsiz bir hali de var, sevimli hali de… Nerede yaşadığı bile belli değil… Eve bile zor soktuk. Sokakta yaşayan bir adam olsaydı daha farklı bir film olmazdı, romana daha yatkın olurdu. Eve girdiğinde bile pek çok çelişkiyi birlikte taşıyor. Nasıl müzik dinliyor, ne okuyor, ne yazıyor... Bütün bunlar aslında çağın kaybolmuş insanını anlatıyor. Benim romandan etkilenişim, kaybolmuş bir adamın izleri üzerinden neyi anlatabilirim düşüncesi şeklinde oldu…
Belirsizlikler üzerine film çeken birisiyim, belirsizlikleri seviyorum. Ben kibiri öldürmeye çalıştım. Bu film belki de kibirin ilk öldürülmüş halidir. Bizi öldüren kibir…” diye konuştu.
“Dört Köşeli Üçgen” ile 6. Kayseri Uluslararası Film Festivali’nde Mehmet Güreli jüri özel ödülü, Ahmet Sesigürgil en iyi görüntü ödülü ve Mustafa Dinç en iyi erkek oyuncu ödülüne değer görüldü. Sesigürgil ayrıca Avrupa Görüntü Yönetmenleri Derneği tarafından “Dört Köşeli Üçgen” filmiyle en iyi görüntü yönetmeni seçilerek, filmin Viyana’da da gösterimi yapıldı.