Vahap Yartaş ‘Başımızın Üstüne Aldığımıza Tokat Atmayı Da Biliriz’

Çankırı Haberleri

Çankırı’nın siyasetini hareketlendiren, İstanbul Çankırı Dernekleri Federasyonu Başkanı (ÇANDEF) Başkanı Vahap Yartaş, bir dizi ziyaret için gittiği Çankırı’da basın açıklaması yaptı.


Vahap Yartaş ‘Başımızın Üstüne Aldığımıza Tokat Atmayı Da Biliriz’
 
Recep Kenan/Atasehirweb.com 
İstanbul Çankırı Dernekleri Federasyonu Başkanı (ÇANDEF) Başkanı Vahap Yartaş; bir dizi ziyaret için gittiği Çankırı’da basın açıklaması yaptı.
 
Çankırı Dernekleri Federasyonu Başkanlığı’na seçildikten sonra yaptığı çalışmalarla, İstanbul’da Çankırılıların ve özellikle Çankırı’nın siyasetine ivme kazandıran, İstanbul Çankırı Dernekleri Federasyonu Başkanı (ÇANDEF) Başkanı Vahap Yartaş; bir dizi ziyaret için gittiği Çankırı’da basın açıklaması yaptı.
Çankırı basının temsilcilerinin yoğun ilgi gösterdiği, İstanbul basınından da temsilcilerin bulunduğu; Çankırı Çavundur Kaplıca tesislerinde yapılan basın toplantısında, İstanbul Çankırı Dernekleri Federasyonu Başkanı (ÇANDEF) Vahap Yartaş; Çankırı’nın siyaseti, geleceği, ekonomisi ve İstanbul Çankırı Dernekleri Federasyonu (ÇANDEF)‘nun bu konular ile ilgili plan, program ve hedefleri hakkında önemli açıklamalar yaptı.
Vahap Yartaş 'Halkımız Ananı alda git demesini bilir'

Hafta sonu bir dizi ziyarette bulunmak için Çankırı'da bulunan İstanbul Çankırı Dernekleri Federasyonu Başkanı Vahap Yartaş, yaptığı basın açıklamasında; Çankırı’da 19 belde belediyesinin kapatılması ile ilgili gerekli girişimlerde bulunmadığını ifade ettiği, Çankırı’yı temsil eden siyasetçiler için;"sırası geldiği zaman halkımız seçtiklerine 'Ananı da al köyüne git' demesini bilir" dedi.
 
Çankırı'da Yaptığı açıklamada Yartaş; bizim 19 beldemizin yöneticileri ve halkından, bu konuda endişeleri endişelerini bildiren ifadeler içeren şikayetler alıyoruz. Bizden beldelerinin kapatılmaması konusunda kendilerine yardımcı olmamız, girişimlerde bulunmamız isteniyor. Çankırı’nın en büyük sivil toplum örgütü (ÇANDEF) İstanbul Çankırı Dernekleri Federasyonu olarak halkımızın bu isteğine kayıtsız kalmamız beklenmemeli. Hukuk çerçevesinde yasaların izin verdiği ölçüler içerisinde halkımızın bu endişelerini gidermek için çalışıp çözüm üretmenin bizim görevimiz olduğunu biliyoruz.
 Bu konuda bize yardım etmesi gerekenlerin seçilmişler olduğunu düşünüyoruz. Beldelerin kaldırılması ile ilgili her durumda seçtiklerimizin bizleri gerektiği gibi temsil edip, sorunlarımızı gerektiği her ortamda, her durumda ifade etmekte tercüman olmalıdırlar.
 
Basın toplantısında VAHAP YARTAŞ’IN yaptığı açıklamalar:
 
 Değerli arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz. Bu gün bizim için hakikaten önemli bir gün. İstanbul Çankırı dernekleri Federasyon başkanı olarak çalışmalarımız hakkında size bilgi vermek, düşüncelerinizi ve görüşlerinizi öğrenmek aynı zamanda sorularınıza cevap vermek için bu gün burada bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hepiniz hoş geldiniz.
 
İstanbul Çankırı Dernekleri federasyonu olarak amacımız, İstanbul ve Ankara’da yaktığımız ateşi tüm Türkiye’yi kavuracak, Çankırı bayrağını, Çankırı sancağını daha üst noktalara nasıl taşıyabiliriz? Bu görevin hakkını daha nasıl iyi yapabiliriz gayesi ile yola çıktık.
 
 
Federasyonda Dernek Sayımız 66’dan 121’e Çıktı
 
Malumunuz 18 Mart 2012 tarihinde göreve başladık. Göreve başladığımızda yaklaşık 66 dernekle görevi teslim aldık. Geldiğimiz noktada; yani dört aylık süre içerisinde bu 66 derneğimize bağlı federasyonumuza üye olan derneklerimizle ulaştığımız sayı şu anda 121 civarında. Yani bu ne demek? Yaklaşık dört ay içerisinde İstanbul’da bize bağlı, federasyona bağlı üye sayısını, derneklerimizin üyeliklerini ikiye katladık.
 
Yeni bir dernek federasyon binası oluşturduk. Aksaray’da bulunan binamız Çankırı’mız için çalışmalarımıza gereken yeterliliği sağlayamıyordu. Mekan olarak küçük olması ve asansörün bulunmamasından dolayı misafirlerimizi ağırlamakta sıkıntılar yaşıyorduk. Hatta bazı misafirlerimiz geldiklerinde; ”Başkan burada buluşmayalım. Dışarıda bir yerde buluşalım.” dedikleri oluyordu. Bunun üzerine bu bize yakışmaz, yakışmıyor diyerek yeni bir bina yapmaya karar verdik. Çağlayan’da adliyenin hemen altında, Şişli Kağıthane Caddesinde bir bina satın alarak Çankırı’mıza yakışan bir binaya kavuştuk. Büroların üzerinde bulunun, birinci ve ikinci katları, her biri 250 metre kare olmak üzere toplamda 500 metre karelik alanı federasyona tahsis ettik.
Aynı zamanda sürekli olarak medyada, basında ve gazetelerde söylediğimiz bir ifade vardı. Diyorduk ki artık dernekçilik; cenazeden cenazeye, şölenlerden şölenlere faaliyet gösteren bir dernek yapısı olmayacak. Çünkü ben daha federasyon başkanlığına gelmeden evvel gezmiş olduğum yerlerde, özellikle Karadeniz ve Doğu’daki derneklerin çok aktif çalıştıklarını gördüm. Mera dediğimiz yerlerde özellikle Güneydoğu Anadolu’da. Hakkari, Mardin gibi illerin dernekleri, bizim köylerimizin onda biri etmeyecek durumda olan vilayetlerin dernekleri özellikle kendi seslerini çok önemli noktalara duyurduklarını gördüm. Gerek siyasi, gerek ekonomik gerekse toplumsal hareketlerde derneklerin ön plana çıktıklarını gördüm. Düşündüm, neden bizim memleketimizde bu kadar güzellik olmasın?
 
Çankırı Vatanına, Milletine Bağlı Bir İl
 
Çankırı vatanına, milletine bağlı bir il olmasına rağmen; insanının, toprağının, hele geçmişi asil olan bir memleketin insanları olmamıza rağmen, neden bizi sesimizi duyurmuyoruz? Neden, bu güzellikleri duyuramıyoruz? Diye sıkıntıyı gündeme taşıdık ve harekete geçtik ve dedik ki: Bizde artık, gerek sanatçılarımızla, gerek derneklerimizin faaliyetleri ile gerekirse kendi federasyon bünyemizce basında yer alarak Çankırı’mızın adını duyurmaya karar verdik. Bu karar üzerini faaliyete geçtik. Anadolu TV ve Vatan TV de Sürekli olarak, dernek çalışmaları ve sanatçılarımız aracılığı ile Çankırı’mızı anlattık. Böylece sıkça Çankırı’nın güzelliği ve sesini gerektiği gibi duyurmaya çalıştık.
 
 
Çankırılı Sanatçıları Dernekte Toplayalım
 
Teşkilatlandırma başkanımız geçenlerde. ”Sayın başkanım, biz artık Çankırılı sanatçıları da bir dernek çatısı altında toplayalım”. Diyerek bir teklif sundu. Yani bizim etkinliklerimize artık’ Bizim Sanatçılarımız Sahip Çıksın’ adı altında güzel bir proje, önemsediğim bir proje. Ben bu projeyi destekliyorum. Önümüzde ki günlerde sanatçılarımızı bir çatı altında toplayacağız.
 
Değerli arkadaşlar, belki gezmediğimiz yer kalmadı. Boş durmadık bu 120 gün içerisinde. Ankara’yı, Çankırı’yı, İstanbul’u. Dört hafta içerisinde, yani yaklaşık bir - bir buçuk aylık süre içerisinde her cumartesi, pazarımızda Çankırılı hemşerilerimizin; ister elli kişi, isterse yüz kişi olsun yaptığı her etkinliğe katılmaya çalıştık. Bu gün sabahtan çıktığımızdan bu zamana, bu beşinci program, sizlerle beraber icra ettiğimiz. Bundan sonra bir programa daha katılacağız. Yarında yine yedi tane program var. Yani hafta sonları on dörtten aşağı düşmemek kaydıyla etkinliklerde yer almaya çalışıyoruz.
 
Bu ne demek? Çankırılı olan her hemşerimizin bulunduğu yerde bizler olmak zorundayız. Ya bu işin hakkını vermeye çalışacağız, ya da bu işe talip olmayacağız. Biz bu işin hakkını vermek için çalışacağız. Derdimiz yine söylüyorum; Çankırı’nın adını, Çankırılının adını bir yerlere taşımak ve onunda ismini layık noktalara getirmenin gayreti içindeyiz.
 
Federasyondaki arkadaşlarımızla beraber yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcıları, birlik başkanları ve dernek başkanlarımıza teşekkür ederim. Ayrıca bizimle hareket eden, çalışmalarımızı takip eden basın mensubu arkadaşlarımıza özellikle tebrik ve teşekkür ediyorum. Çünkü, bizler ne kadar faaliyet yaparsak yapalım, eğer ki bu yapılanları kamuoyunda paylaşamıyorsak, kamuoyunda dile getiremiyorsak; buna toplam adına” kümülatif tanıtım“diyoruz. Bir şeyin de tanıtımını yapamıyorsak, ne yaparsak yapalım, başarıdan söz etmek mümkün olmaz.
 
Ben sizlerin bizleri yakından takip ettiğinizi; gerek internette, gerek basından, gerekse televizyonlarda, gerekse gazetelerde hakkımızda yer verdiğiniz yayınlardan biliyorum. Özellikle sizlerden gelen yoğun mesaj ve telefonlarınız için hasetsen teşekkür ediyorum. Hatta sizin demeçlerinize özellikle teşekkür etmek istiyorum. “Başkanım sizi takip etmekte zorlanıyoruz. Gittiğiniz yerlerde biz yetişemiyoruz. Ne olur programınızı bize verin, en azından yetişemediğimiz yerlerde oradaki basın mensubu arkadaşlarımız bunları haber yapıp bize iletsinler. Bizlerde haber yapalım. Biz böyle bir şey görmedik, Çankırı’da artık güzel şeyler oluyor.” diye siz basın mensubu arkadaşlardan duymak bizlere ayrıca bir heyecan, ayrı bir güç vermekte.
 
Yine çok önemsediğim, Çankırılı hemşerilerimiz için ve Çankırı’mız için bazı projelerimiz var. İstanbul Şekerpınar da ki konut projemiz ve Çavundur otel projesi ile devre mülk projesi.
 
Bizi Dikkate Almıyorsa Tabanı Dikkate Almıyor
 
Bunları yakından takip ettiğinizi biliyorum. Bu projelerden daha önemlisi, benim dernek başkanlarım ve faaliyetleri. Benim dernek başkanlarım ilçelerimdeki birer kaymakamdır, birer validir. Dernek başkanlarım gittikleri her yerde özellikle ilçelerin de ve illerinde, İstanbul, Ankara ve özellikle Çankırı için söylüyorum; halkımızın sorunlarını gerekli mevkilere iletmeliler. Gerek valimize gerek belediye başkanımıza gerekse kaymakamımıza ilettiği bir sorunu, onun söylediği söylem bizlerin söylemidir. Yani başkanlar bizlerin gören gözü, işiten kulağı ve yürüyen ayağıdır. Artık her dernek başkanımız kendisi bulunduğu yerin komutanı gibidir. Onun söylemlerini eğer ki bir kaymakam, bir belediye başkanı veya bir vali bey dikkate almıyorsa tabanın sesini gale almıyor demektir. Dernek başkanları tabanın sesidir. Eğer tabanın sözleri gale alınmazsa biz gerektiğinde gerekeni yaparız. Çok çalışan belediye başkanlarımızı, basın toplantısıvalilerimizi veya kaymakamlarımızı başımızın üstünde taşırız. Bize verdikleri değerlerin on mislini kendilerini geri veririz.
 
Başımızın Üstüne Aldığımız İnsanlara Tokat Atmayı Da Biliriz
 
Amma benim dernek başkanımı kale almayanı hatta üs düzey yönetici bile olsa ‘bizi kale almadı’ der onu hak ettiği noktaya koyarız. Ve mikrofonu elimize alır, işte sizlerin temsilcilerinin sözlerini dinlenmiyor bizde gereken dersi verir, başımızın üstüne aldığımız insanlara tokat atmayı da biliriz. Malumunuz derneklerin ve federasyonların siyasi bir görüşü ve beklentisi olamaz. Bizler memleketi bölmeyecek her siyasi görüşe sahip her kese eşit mesafede sonuna kadar desteklemeyi biliriz, belli bir noktaya gelmesinde. Çünkü bizler bunlar için varız. Memleketimin insanlarını bir yere taşıyamayacaksak. Özellikle talep ettiği noktalara gelmelerinde arkalarında duramayacaksak yazıklar olsun bize derim. Çünkü memleketine gönül vermiş, memleketine aşık olan bir ekiple çalışmaktayız. İstanbul Çankırı Dernekler Federasyonu yönetim kurulunda ki her bir arkadaşım bunun için var. Hiç kimsenin siyasi bir beklentisi siyasi bir çıkarı olarak bir yerlerde olalım hesabını hiçbir zaman yapmadılar. Ama Mevla’m ne takdir eder bilemeyiz. Yarının neler getireceğini, yarına çıkıp çıkmayacağımızı kimse bilemez.
Bizler; kendimizi tabanın sesi dediğimiz hemşerilerimizin sorunlarını dile getiren, onlarla beraber hareket eden, onlarla beraber yürüyen bir sivil toplum örgütünün başındayız.
 
Eylülde Çankırı’mızın Tanıtımı İçin Feshane’deyiz
 Değerli arkadaşlar, Çankırı’mızın tanıtımı ile bu güne kadar yapılmayanı yapacağız. İstanbul Feshane’de Eylül ayının 27’si ile 30’u arasında ki tarihte dört dün boyunca Çankırı’nın tanıtımı yapılacak. “Çankırı tanıtım günleri” adı altında. Bildiğiniz üzere Ankara, Kastamonu, Zonguldak, Bolu gibi vilayetlerin tanıtım günleri yapılıyor fakat Çankırı’nın yoktu. Federasyonumuz, Vakfımız ve Çankırı Valimiz ile beraber üçlü hareket edilen bir organizasyon. Bir ilk olacak bu organizasyon bizim için bir onur kaynağı.
 
 
Yamaç Paraşütü Çankırı’dan Çıkmasın
 
Sayın başkan da burada iken diğer bir tanıtım çalışmasını da dile getireyim. Çerkeş’imiz de Işık Dağı’nda yapılacak olan Yamaç Paraşütü Yarışması. Bayramören’de yapılan yamaç paraşütü yarışması, oranın zemininin tehlike arz etmesi üzerine; Dünya ölçeğinde paraşüt yarışmasının Çankırı’dan çıkmaması adına, Çerkeş Işık Dağı’nda bu proje tekrar harekete geçti. Çerkeş belediye başkanı ve yardımcısına teşekkür ederim. Emir Uluçay abimiz bu konuyla alakalı bayağı bir çalışma yapmakta.
 
Yamaç Paraşütüne Sponsor Olduk
 
Bizde buraya sponsor olarak konuya el uzattık. Çankırı’mızın adını hem Türkiye’nin her bölgesin, hem de Dünyadaki tüm devletler duysun diye el uzattık. Buradan ilk kez sponsorluğumu açıklıyorum.
 
 
Federasyon ve Vakfımız Ortak Hareket Ediyor
 
Artık federasyon ve vakfımız ortak hareket etmekte zorlanmıyor. Göreve geldiğimiz günden bu yana federasyon ve vakıf iç içe, ortak çalışmalarda bulunarak bir bütün halinde, bir birlerini destekleyici çalışmalar içinde. Bu çalışmalar çerçevesinde Ramazan ayı sebebiyle 29 Temmuz da ortaklaşa iftar programı düzenleyeceklerdir. 1453 Panaroma denilen İstanbul Topkapı’da güzel bir mekanda iftar yemeğimiz olacak. Bu da yine bir ilk. Farkında iseniz anlattığım her işte bir ilke imza atıyoruz. Siz basın mensuplarının da dile getirdiğiniz gibi; “Başkanım hep ilklere imza atar hale geldiniz “ söyleminizi duyar gibiyiz. Bu gelişmeler başkalarının da dikkatini çekmekte…
 
Bakan Egemen Bağış ÇANDEF’in Fahri Başkanı
 
Ümraniye belediye başkanı ile bu gün bir park açılışında beraberdik. Söyledikleri onur verici idi bizim için; ’Sayın başkan benim sınırlarım içinde çok Çankırılı var. Ama bir aydan bu yana inanılmaz değişiklikler var onlarda. Federasyon açılışınıza da Sayın Bakan Egemen Bağış gelmiş, sizin koltuğunuza oturup “ben artık fahri başkanıyım” demiş’ diye ifade ettiler. Evet, bu olay aynen böyle gerçekleşti. Bizim için bu da bir onur kaynağı. Artık Çankırı’yı sahiplenen bizlerin dışında da kişiler var.
 
 
Çankırılı olmak bir ayrıcalıktır
 
Arkadaşlar gittiğim her yerde söylüyorum ,”Çankırılı olmak bir ayrıcalıktır” diye. Geçmişte hemşerilerimiz bunun farkında değillerdi artık farkındalar. Eskiden eline vur ekmeğini al durumda idi Çankırılılar. Artık öyle değil, her yerde söylediğim gibi artık Çankırılılar uyandı. Üzerindeki ölü toprağını silkeleyip attı. Kendisini ifade edebilir hale geldi. Artık her yerde görmek istiyoruz hemşerilerimizi. Memleketimizin nimeti olan tuzun da kıymetini bilip, elimizdeki değerlerin kıymetini bilerek birlik ve beraberliği ele alarak bir bütün halinde hareket etmeliyiz. Siz basın mensuplarının da her konuda destek, öneri ve eleştirilerinizi bekliyoruz. Asla neden niçin böyle demeyiz. Değerli vaktinizi daha fazla almamak istemiyorum.
 
Halkımız günü gelince ”Ananı da al git” demesini bilir.

Soru cevap bölümünde ise İstanbul Çankırı Dernekleri Federasyonu Başkanı (ÇANDEF) Başkanı Vahap Yartaş basın mensuplarının sorularını cevapladı:
 
 Sayın başkanım, her işi kusursuz yaptığınız gibi basın toplantınızda kusursuz ve net bir şekilde yaptınız. Teşekkür ederiz. Başkanım, Çankırı’mıza bağlı 19 beldenin kapatılması ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
 
VAHAP YARTAŞ: Bir beldenin kapatılması konusu orda yaşayan halka sorulmalı. Eğer orası bir köy statüsüne düşüyorsa bir kepçe için emin olun dört gün bekleyeceksiniz. Çünkü yazışmalar yapılacak. O ona yazacak, belediye il özel idaresine derken her bir yazı bir gün sürse dört gün eder. Bu yasa Başbakanlığımızın çıkarmış olduğu bu yasa gelişmiş vilayetler için çok önemli. Çankırı’mız şu an kalkınmada 5. Bölgede. Kalkınmada birinci, ikinci ve üçüncü bölgede ki vilayetler statüsünde değil. O yüzden sıkıntılı olacak, düşüncesindeyim. Kendisi de aynı düşüncede. Halkın sesine kulak verilmesi konusunda hemfikiriz. Kendisi ile bu konuları sık sık mütalaa ediyoruz.
Halkımız için bu konuda gerekeni yaparız. Gerek basın açıklaması gerekse meclisin kapısında yatılması. Ne gerekirse yaparız. Biz oraya insanları yığarız, yatağımızı yorganımızı atar yatarız. TBMM olabilir orası birde halkın meclisi var. Halkımız oraya gönderdiği gibi gün gelir; ”Ananı da al git” demesini bilir. Kimsenin hiç kimseden çekindiği yok.
Memleketimin insanının boynu bükükse, yüzünde bir burukluk varsa, bırakın elimi kolumu, bedenimi canımı veririm. Bu konuda darılıp gücenenler hiç umurumda değil. Hesap içinde bir insan olsam bunları konuşmazdım.
Biz halkın içinden insanlarız tribünlere oynamayız. Sizler bu konuda rahat olun. Ankara’sı İstanbul’u ile federasyonumuz bir güç halindedir. Gerekene gereken dersi vermeyi bilir. Gerekli yere yazışmalarımızı yaptık, görüşlerimizi bildirdik.
 
Çankırı’yı temsil eden siyasilerin, Çankırı Milletvekillerinin çalışmalarını yeterli buluyor musunuz?

VAHAP YARTAŞ: Çankırı için kim hizmet ediyorsa başımızın üstünde yeri vardır. Sayın milletvekillerimizin doğru çalışmaları var, güzel çalışmaları var, ama yeterli değil. Hakikaten güzel çalışmalar yapıldığını da biliyorum. Ama Çankırı’mız için yeterli değil. Bu gün daha güzel çalışmalar olabilir mi? Olabilir.
 Ben isterdim ki az önceki soru ile alakalı beldeler için şunu beklerdim. Tabanın gönlünü almak namına.”Sayın Başkanım 19 tane beldemiz kapanıyor. Bizim milletvekilliğimizi gerekirse düşürün. Ben memleketime gidemiyorum. Beni memlekete sokmuyorlar, köyüme sokmuyorlar” demelerini beklerdim.
Bunu söyleyen milletvekili içinde elime mikrofonu alıp:”İşte arkadaşlar bu hemşerimizin arkasında gidilmesi lazım. Biz de bu arkadaşlarımızın emrindeyiz “derdim.
Açık yüreklilikle söylüyorum. Şimdi kulak tersten tutulup şöyle olsa, böyle olsa kapansa iyi olur dediği zaman, senin anan, baban, atan senin kapansın dediğin yerlerde su içti, inek güttü. Bu mezralara sahip çıktı. Buralarda pazarlar kuruldu. Sen ne oldun Ankara’ya gidince unuttun bunları, bu şekilde yapıyorsun derler. O yüzden, yeterli bulmuyorum. Sadece yetersiz buluyorum.
 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.