Yabancılar'la Borsa Rekora Koşuyor

Borsa

Borsa yeni rekoru kıracak mı? Borsa 9 Kasım 2010'da 71 bin 543 puana kadar çıkmıştı.


Şimdi sorulan soru borsa yeniden bu düzeyini bulup yeni rekorunu kırar mı? Haziran ayından bu yana İstanbul Borsası yüzde Türk Lirası bazında yüzde 24, dolar bazında yüzde 27 değer kazandı. Yılbaşından bu yana ise değer artışı TL bazında yüzde 37, dolar bazında ise yüzde 42 değer kazandı. Rakamlarla yazarsak yılbaşında 49 bin olan borsa Haziran ayı başında 54 bini geçti. Şimdi ise 68 duvarı aşılmış durumda.

Dolar yazında baktığımızda ise yılbaşında 2.6 cent olan borsa şimdi 3,7 cente kadar tırmandı. Şimdi merak edilen endeksin 70 bini geçip geçmeyeceği?

Peki 70 bin aşılabilir mi? Buna cevap verebilmek için borsayı yükseltenin kimler olduğuna bakmak lazım. Rakamlar borsayı ralli yaptıranların yabancı yatırımcılar olduğunu söylüyor. Yabancı haziranda 898, temmuzda 535, ağustosta da 592 milyon dolarlık net alım yaptı bizim borsadan. Toplarsak 1.9 milyar dolar yapıyor. Satın almaya da devam ediyorlar.

Daha ilginç bir rakam da bonoda var. Son üç ayda 9.3 milyar dolarlık bono alımı var yabancıların. Yerliler ise bu süreçte yabancıları seyretti. Şimdi biz kendimizi yerli yatırımcıların yerine koyalım. Bu alımlar sürerken hisse satmaya yanaşır mıydık? Cevabın evet olduğundan emin olduktan sonra şunu da söyleyebiliriz herhalde: Borsa deyimiyle daha yerli yatırımcı yürüyen trene binmedi bile. Bir de onlar atlarsa..

12 MİLYAR DOLARIN AÇIKLAMASI
En önemli soru ise yabancıların neden Türkiye'yi tercih ettikleri. Öyle ya Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin borsaları aynı dönemde ortalama ancak yüzde 6 artabildi. Yabancı yatırımcı dediğimiz ise hepsi profesyonel, tüm makro ve mikro analizlerini yapmış fon yöneticileri. Aynı zamanda en büyük özellikleri burunlarının iyi koku alması. Bono ile birlikte 3 ayda 12 milyar doları bir ülkeye sokan bu profesyonellerin bir bildiği olmalı. Ya da o ülkenin bir hikayesi.

Türkiye'nin hikeyesi ise tabii ki not artışı ile yatırım yapılabilir ülke düzeyine gelecek olması. Japon derecelendirme kuruluşları ile başlayacak olan sürecin diğerleri ile devam edeceği Türkiye için kabul edilebilir bir senaryo olarak uluslararası piyasalarda dolaşıyor. Başta cari açıktaki gerileme olmak üzere yaşanabilecek makro düzelmelerin bu gidişi hızlandıracağı da biliniyor. Daha da önemlisi bu senaryoya inanıp gelen 12 milyar doların varlığı.

BORSANIN ÇİLEĞİ DRAGHİ

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi'nin dün açıkladığı sınırsız tahvil alım programı ve 13 Eylül'de ABD Merkez Bankası Fed'in de benzer bir kararı alması ile piyasaya pompalanacak paranın bir kısımının da krizde sapasağlam ayakta duran İstanbul Borsası ve Türk tahvillerine gelmesi bekleniyor.

Dün başlayan bu süreç ise not artırımı hikayesini almaya devam eden borsa için hazırlanmış pastanın üstüne konulacak çilek olabilecek. (Bu terimi Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, takıma yapacağı bir transfer için kullanmıştı.) Tabii başta Suriye ve İran olmak üzere Türkiye'nin ve aynı zamanda dünyanın yaşadığı siyasi risklerin de gözününe alınması gerekiyor. Bu risklerin gerçekleşmediğini düşünürsek borsanın yeni rekorunun kırması için yeterli neden var gibi görünüyor.

htekonomi


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.