Güvenlik görevlisi işadamını dövecekti!

ATAŞEHİR HABERLERİ

Akaretlet'de bulunan 'Kaff' adlı gece kulübünde eğlenen sosyetik işadamı Berk Suyabatmaz az daha mekânın güvenlik görevlisi tarafından dövülüyordu

.

2005 yılından beri İstanbul'un en güzel caddesi Bağdat'ta hizmet veren Bistro 33, ikinci şubesini Ataşehir Palladium Alışveriş Merkezi'nde açmış. Ben de Bistro 33'ün müdavimi olarak hemen Alışveriş Merkezi'nin yolunu tuttum. İçeri girdiğimde duvarlardaki Sophia Loren, Marlon Brando, Elizabeth Taylor gibi siyah-beyaz filmler döneminin aktör ve aktrislerine ait baskılarla Naz Yiğit'in portreleri farklı bir ruh haline girmeme sebep oldu. İşletmeciliğini Özlem Alkin, Erhan Özben ve Cenk Ulucan'ın birlikte üstlendiği Bistro 33, oldukça iddialı. Konuklarına sıcak ortamı yaşatabilmek için dekorasyonda masif malzemeler kullanmışlar. 50'li ve 60'lı yılların New York bistrolarını anımsatan tasarımlar, cam ve ahşap malzemelerle zengin bir görüntü sağlamışlar. İç mekânda bar üstüne yerleştirilmiş şişe şeklindeki armatürlerle tavandan sarkan cam aydınlatma armatürleri 1960'lı yıllardan esinlenerek özel olarak tasarlanmış.

İTALYAN MÖNÜSÜ MUHTEŞEM

İtalyan mutfağı en sevdiğim mutfaklardandır. Bistro 33'nun mönüsüne de İtalyan lezzetleri hakim. Mönüde yok yok. Mutfağında ağırlıklı olarak Toscana yemeklerine yer veren Bistro 33, Bologna'dan başlangıçlar ve et yemekleriyle, Sicilya usulü ince pizzalarıyla fark yaratıyor. Palladium'da bu mönüye ek olarak çalışan kesim için, içinde hamburgerden nachos'a çeşitlemelerin bulunduğu bir snack mönüsü eklemişler. İçki mönüsünde de dünya kokteylleriyle özgün içecekleri harmanlayan geniş bir yelpaze sunuyorlar. Ödüllü Türk şaraplarının ağırlıklı olduğu, fiyat-kalite dengesinin gözetildiği geniş şarap kavını da titizlikle hazırlamışlar.

KİRALANABİLİR PRIVATE ROOM

En ilgimi çeken konu ise müşterilerle iç içe olmak istemeyenler için Private Room (Özel Oda) hizmeti sunmaları oldu. Yalnız Private Room'dan kiralamak koşuluyla yararlanabiliyorsunuz. Özellikle öğlen yemeklerinde iş arkadaşlarınızı ya da müşterilerinizi burada rahatlıkla ağırlayabilirsiniz. 40 metrekarelik bir alanda 40 kişiyi rahatlıkla ağırlayabilir, toplantılarınızı yemek eşliğinde keyifli bir hale getirebilirsiniz. Doğum günü partileri, kutlamalar için de ideal bir alan. Mekânın altı metrelik tavan yüksekliği olması, geniş bir bahçesinin olması da tercih edilmesi için önemli etkenler diyebilirim. Bistro 33'te çok özel detaylara da yer verilmiş. Mesela, masalardaki kumaş peçeteler, özenle seçilmiş örtüleri ve tuvaletlerdeki tek kullanımlık bez havlular takdir edilecek cinsten. Sanki evimdeymişim hissini verdiler bana.

Kaff'ta güvenlik görevlisi hangi sosyetik ismi dövmeye kalktı?

Eğlence dünyasında bir dönem çok iş yapan ancak şimdi sinek avlayan Kaff'ta geçtiğimiz günlerde ilginç bir olay yaşadım. Sürekli eleştirmeme rağmen hatalarından vazgeçmeyen, o yüzden artık iş yapamaz hale gelen Kaff'a gitmek üzere yakın arkadaşlarımın ısrarları üzerine, kırmamak adına 10 dakika uğrama sözü verdim. Mekânın eski havası kalmamış. Son dönemlerde Kaff'la ilgili o kadar çok şey oldu ki ben yazmaktan bıktım, onlar aynı hataları yapmaktan bıkmadılar. Ne idüğü belirsiz bir işletmecileri var. Ondan bir şey beklemek zaten hata olur. Sahipleri de ortada yok. Bir dönem parayı vurdular, şimdi keyfinin sürüyorlardır. Ama gün gelecek, bütün olumsuzluklar o ne idüğü belirsiz işletmecinin başına kalacak. Hâlâ farkında değiller. Ben bir yeri eleştirdim diye bir daha gitmemezlik yapmıyorum. Fikrimi söylüyorum. İsteyen uygular, istemeyen uygulamaz. Zaten günü gelince hep birlikte neler olduğunu görürüz. Neyse, konuya geleyim: Kaff'ta daha oturmadan baktım ortalık karışmış yine. "Her zamanki gibi yine kavga çıktı" derken ünlü sosyetik isim Berk Suyabatmaz'ın hararetli bir şekilde konuştuğunu ve araya birilerinin girdiğini görünce ben de olaya müdahil oldum. Meğer, Berk Suyabatmaz'la tartışan müşteri değil mekânın güvenlik görevlisiymiş. Bir şey olduğunda adaleti sağlayacak, sizi koruyacak, mekânın güvenliğini sağlayacak arkadaş, müşteriyi dövmeye kalkıyor. Sonra diğer güvenlik görevlileri araya girip olayı yatıştırdılar. Ne olduğunu anlayamadım. „Niye böyle bir şey oldu?" dedim; kimse cevap bile veremedi. Güvenlik görevlisi arkadaşın kavga edesi gelmiş sanırım. Nerede görülmüş bir güvenlik görevlisinin müşteriyi dövmeye kalkması. Neyse fazla durmadık zaten. Şimdi o gruptan hiç kimse Kaff'a gitmiyor. Bana yüzlerce okuyucudan e-mail geliyor; Kaaf'ın genel durumuyla ve böyle kalitesi düşen mekânlarla ilgili. Önümüzdeki hafta bunların bir bölümünü yayınlayacağım. Daha neler olmuş neler; hep birlikte göreceğiz. Ben bile okurken çok şaşırdım. Sizler daha da şaşıracaksınız.

Kaff kapanıyor


Eğlence dünyasından size bir son dakika haberi vereyim: Serdar Bilgili sonunda tavrını ortaya koydu; Kaff'a ay başına kadar süre verdiği konuşulanlar arasında. Kaff'ın sahibi Murat Patavi, Ankaralı bir kişiyle tam anlaşıp mekânı devredeceği sırada mekânın mülk sahibi Serdar Bilgili buna izin vermemiş. Ve Patavi'nin tüm planları suya düşmüş. Mekânın devri için Ankaralı işadamıyla iki hafta önce son noktaya gelinmiş, hatta yapılan anlaşmaya göre mekânın işletmecisi Mehmet Davran, Kaff'ın tüm haklarını üstüne alacakmış ve mekânın sahibi gibi olacakmış.

Tabii bu anlaşmalar yapılırken Serdar Bilgili hiç hesapta yoktu. Sonunda mekânın gidişatından rahatsız olan Bilgili olaya el attı. Kalitesiz müşterilerin geldiği, sürekli kavga çıkan mekânda işletmecinin barın üstüne çıkıp danslar etmesi bardağı taşıran son damla oldu. Bilgili'nin W Otel etrafında bulunan kalitesiz mekânlara artık yer vermeyeceğini duydum. Kısaca kaliteyi tutturamayan Kaff artık tarih oldu. Ne idüğü belirsiz işletmeci Mehmet Davran, hafta sonu bir parti vermek için Kıbrıs'a gitmiş. Hep söylüyoruz ama bizi dinleyen yok; havalananın, bir yerleri kalkanın sonu bu oluyor. Zaten aşırı gürültü yaptığı için mekânın ruhsatı daha önceden iptal edilmişti.
habertürk



Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.