Ataşehir'de Kentsel dönüşüme destek vermemek bu ülkenin insanlarına eziyettir

ATAŞEHİR HABERLERİ

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşümlere destek vermemenin ülke insanlarına eziyet olduğunu söyledi. TBMM Genel Kurulunda milletvekillerinin sorularına yanıt veren Bayraktar, İstanbul'un Ataşehir-Ümraniye sınırları içindeki arazide finans merkezi yapılmasının Türkiye'nin menfaatine, aynı zamanda Ankara'nın başkent olmasını destekler vaziyette olduğunu kaydetti.

TOKİ Başkanı iken, İTÜ'nün verdiği rapor doğrultusunda bu arazide otogar yapılmak istendiğini anlatan Bayraktar, bunu engellediklerini, devletin kasasına yaklaşık 2 milyar liraya (katrilyona) yakın para girdiğini söyledi.

Bayraktar, Türkiye'de 500 binden fazla konut yaptıklarını, TOKİ olarak Türkiye'nin 81 iline yaptıkları konutlarla fakir fukarayı konut sahibi yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:

''Türkiye müteahhitleri dünyada şampiyon oldu, dünyanın her yerinde iş yapıyorlar. Ataşehir gerçekten rant getiren bir projedir. İstanbul dünyada megapoldür, tabii bir finans merkezidir. Atatürk'e Allah binlerce rahmet etsin, Ankara'yı başkent yaptı. Ankara başkenttir, ilanihaye başkent kalacaktır. Biz Atatürk'ün yolunda, onun izinde gidiyoruz. Ankara sadece memur şehri değil, artık orta ölçekli sanayi kentidir.''

Ankara'nın şu anda dünyanın başkentleriyle yarıştığını, ödül üstüne ödül aldığını ifade eden Bayraktar, ''Biz küçük meselelere takılamayız. Biz bu milletin hizmetçisiyiz. Millete hizmet etmeyi, yaşam kalitesini artırmaya ahdettik. Milletin parasını gözümüz gibi bakmak zorundayız. Kentsel dönüşümlere destek vermemek günahtır. Müftü de bunu böyle bile, din adamı da aydın da bunu böyle bile. Kentsel dönüşümlere destek vermemek bu ülkenin insanlarına eziyettir'' dedi.

-''Türkiye özgürlükler ülkesi...''-

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de CHP'li bazı milletvekillerinin, İstanbul Üniversitesi'nin akademik yıl açılışında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto eden öğrencilerin gözaltına alınmasıyla ilgili eleştirilerini yanıtladı.

Şahin, konuşmaya başlarken kendisine laf atan CHP milletvekillerine, ''Bu ülkede Sayın Cumhurbaşkanı da Başbakan da milletvekili de herhangi bir vatandaş da üniversite açılışına gitme hakkına sahiptir. Sayın Başbakan, Başbakan olmanın ötesinde Recep Tayyip Erdoğan olarak da doğduğu, yaşadığı, hemşehrisi olduğu kentteki üniversitenin açılışına gider. Gidip gitmemesi tartışma konusu olamaz'' dedi.

Türkiye'nin özgürlükler ülkesi olduğunu ifade eden Şahin, şöyle konuştu:

''Protesto yapan öğrenciler de bizim için değerlidir. Sadece protestolarında bir yanlış yapmışlardır ya da yanlış yaptıkları düşünülmektedir. Sonuçlanmamış bir hukuk süreci üzerinden hüküm vermek kimsenin hakkı ve haddi değildir. Sonucun ne olacağını bilmiyoruz. Ama biri bir başkasını rahatsız ediyor, saygı sınırlarını zorluyorsa buna devlet ve hukuk karışır, hepimizin huzuru, refahı ve güvenliği için. Bu, dün Sayın Başbakana lazımdı, bugün size lazım olabilir, yarın bana da lazım olabilir. Bir gün gelir o protestoyu yapan ve inşallah gelecekte Başbakan olacak o gençlerden birine de lazımdır. Bizi aşan değerler, kurallardır. Bunlarla ilgili öylesine rastgele değerlendirme yapmamalıyız. Birbirimizi sevmeye mecbur değiliz ama bu ülkede herkes birbirine saygı göstermek zorundadır.''

Genel Kurulda daha sonra BDP'nin ''güvenlik güçlerinin toplumsal olaylarda kullandığı çeşitli gazların neden olduğu sonuçların araştırılmasını'' içeren araştırma önergesinin bugün görüşülmesini içeren grup önerisinin görüşülmesine geçildi. Ancak Genel Kurulun çalışma saatinin dolması nedeniyle görüşmeler tamamlanamadı.

Başkanvekili Mehmet Sağlam, birleşimi 18 Ekim Salı günü saat 15.00'de toplanmak üzere kapattı.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.