17 Ağustos 1999’da yaşanan büyük Marmara depreminin 21. yıldönümünde İstanbul’un her iki yakası ilk deprem parklarına kavuştu. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin katılımıyla gerçekleşen deprem parklarının açılış töreni Ataşehir Deniz Gezmiş Deprem Parkı’nda yapıldı.
Düzenlenen tanıtım toplantılarıyla İstanbul’un Anadolu yakasında Ataşehir Deniz Gezmiş, Avrupa yakasında Topkapı deprem parkları açıldı. Projeye göre deprem parkları, afet öncesi eğitim ve kültür merkezi, afet sonrası ise park içi mobilyaları, çadır ve yemek dağıtım alanları ile geçici barınma alanı işlevi görecek. Ataşehir Deniz Gezmiş Parkı 500, Topkapı Deprem Parkı ise 5 bin kişi kapasiteli olarak hazırlandı. Bu iki parkın ardından İmamoğlu’nun vaadi olan deprem parkları zamanla İstanbul geneline yayılacak.
17 Ağustos’ta yaşanan Büyük Marmara depreminde hayatını kaybedenler için saygı duruşuyla başlayan tanıtım toplantısında açıklama yapan Başkan Ekrem İmamoğlu şunları söyledi: “Bugün toplandığımız Deniz Gezmiş Parkı’nın, aynı zamanda bir afet esnasında barınma alanı olarak kullanılması hususu bundan sonra yürüteceğimiz faaliyetlerin bir modelini gösteriyor. Bizimle burada işbirliği yapan Ataşehir Belediyesi’ne ve Başkanımıza teşekkür ediyorum. Benzer bir modeli de Topkapı’da sürece kazandırdık. Son dönemde İstanbul için 3 tehdit bulunuyor diye tanımlama yapıyorum. İlk sırada deprem riski, ikincisi sırada mülteci sorunu ve üçüncü tehdidin de aynı zamanda depremle alakalı olarak kanal İstanbul projesi olduğunu her defasında dile getiriyorum. Ne yazık ki bu 3 büyük tehdidin çözülmesi hususunda yeterince işbirliğinin oluşmadığını hissediyorum. Bazen kamu kurumları arasında bazen de toplum dayanışması içerisinde bunun yeterince olmadığını görüyorum ve bu manada işbirliğine herkesin açık olması lazım diye düşünüyorum.”
Projeye katkı sunan ve emeği geçen bilim insanları ile Deprem Konseyi koordinatör ve yöneticilerine teşekkür eden İmamoğlu, “Deprem tedbirleri konusunda seferberlik çalışmalarımıza hiçbir zaman ara vermeyeceğiz. Bu maksatla deprem seferberlik planı açıklamıştık. Bu plan hepimize bir ev ödevi olmalı. Bu manada bir masa etrafında buluşma çabamız çok önemlidir. Afet yönetimi çok önemli bir husus ancak afet öncesi yapılması gerekenler de önleyici olması bakımından bir o kadar önemlidir. Bu yönüyle hem toplanma hem barınma alanlarını hazırlıyoruz fakat 1999 yılı öncesi yapılan 790 bin yapının yeniden güçlendirilmesi ve kentsel dönüşümü hususu, İstanbul’un en önemli sorunlarındandır. Bu manada bazı yerlerde kronik hale gelmiş tapu ve imar sorununun çözülmesinden, bazı yapıların yoğunluk yaratmaksızın güçlendirilmesine varana kadar adımlar atmakla yükümlüyüz” dedi.
Yeşil alanları imara açmak gibi bir ihanetin içerisinde olmayacaklarını vurgulayan Başkan İmamoğlu sözlerini söyle sonlandırdı: “Yaradan bize kaderimizi tariflediği gibi tedbir almanın da en büyük sorumluluğumuz olduğunu tariflemiştir. Bu manada deprem tedbirleri için omuz omuza olalım, birbirimizi koruyalım, kurumlarımızı güçlendirelim, İstanbul ve halkımız için çalışalım.”
21 milyon kişi kapasiteli 859 toplanma alanı saptandı
İBB’den yapılan açıklamaya göre; bilimsel ve uzmanların da katılımıyla belirlenen ölçütlere göre 39 ilçede toplam 32 milyon metrekare büyüklüğünde 21 milyon kişi kapasiteli 859 toplanma alanı saptandı. Toplam bin 17 açık, 2 bin 662 kapalı geçici barınma alanı belirlendi. Yer seçiminde açık alan büyüklüğünün en az 10 bin metrekare olmasına dikkat edildi. Alanlar, afet sonrasında yurttaşların kısa ya da orta vadeli barınmasını sağlayacak, kurtarma çalışmalarını destekleyecek şekilde planlandı.
İBB’nin depreme karşı aldığı önlemler, parklarla sınırlı kalmazken, ilk olarak Başkan İmamoğlu’nun talimatıyla 2019 yılında Deprem Seferberlik Planı oluşturuldu. Tüm çalışmaların temelin oluşturan 5 maddelik plan Kasım ayında tüm ilçe belediyeleriyle paylaşıldı. Plana göre; “Afet odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları”, “mevcut altyapı ve ulaşım ağının afetlere dayanıklı hale getirilmesi”, “sismik ve yer bilimleri çalışmaları”, “afet sonrası toplanma / barınma alanları” ile “afet odaklı eğitim ve kapasite geliştirme” maddeleri olarak belirlenmişti.